Eminönü deyince akla pazarı ve balıkları gelir. (en azından benim aklıma)

İstanbul'a taşınalı 2 sene oldu. Bir kaç defa gitme fırsatı buldum. İlk gittiğimde turistik bir yer bekliyordum, ama değildi. Arada bir gider son haline bakarım.

Bu gün hava yağmurluydu, gittiğimde tenhaydı, turist yok denecek kadar azdı. İskelede balık, ekmek teknelerinin yanında duran iş yerlerinden memnun değilim. Ne zaman gitsem, sanki pazara gitmişim gibi, birkaç adam birden balık ekmek yemeniz için kendi işyerine çağırıyor, aynı anda turşu suyu, şalgam satıcıları da önünüzü kesebiliyor. (Turşucuların büfesi var hemen dükkanların önünde)

Konuşmaları hiç kibar değil. Her dakika dilenci çıkıyor karşınıza. Yani Huzur Yok!

Oturduğumuz yer zaten naylonlarla kapatılmış, bir tane elektrikli ısıtıcı (artık kimi ısıtacaksa) yakılmış. Saçma sapan bir müzik çalıyorlar her seferinde. Yani işletmecilerin müşteriye hiç saygısı yok. Balık ekmekte her defasında kılçık ayıtlamak zorunda kalıyorum.

Ağız tadıyla ekmeğimi ısıramayacaksam niye bir daha oraya gideyim. (Ekmek bildiğimiz somun ekmek, ısıramıyorum bile) Bugün oturduğum oturak dışarıda yağmurda ıslanmış ve öylece içeriye konmuştu.

Pazara gelirsek, iç taraflara girmediyseniz, ne alırsanız alın 2 katına satıyorlar. İç taraflar dediğim ise, birçok sokaktan yürüyüp,bulmanız gereken yerde. Sora sora bir hal oldum. Herkese de adres soramıyorum zaten.

Git gide sokaklar değişiyor. Adım başı "Abiye gelinlik çeyiz lazım mı?" diye yolunu dükkan başına ikişer kişi kesiyor. Dolaş dolaş afedersiniz ebesinin nikahına kadar gittikten sonra diğer dükkanların yarı fiyatına bir şeyler bulup alabildim.

Mesela para da değil, ufak tefek şeyler alacaktım fakat o adamlara 2 katını ödemek bana enayi gibi hissettirirdi. Gördüğüm kadarıyla belli yerlere turistler duyup geliyor, onların geldiği yerlerde bile bir düzen yok, ilgi çekici bir şey yok. Varsa yoksa çarpık sokaklar, belediyenin kazdığı çamur içindeki sokaklar vardı.

Bir daha gider miyim? Gitmem. Benden bu kadar.

__________________

İyi de Eminönü Belediyesine benzer bir hali mi var buranın )

__________________

Kurt Sutter bazılarının neyine la, bu imza yeter. He bu suç değildir inşallah.

__________________

Bu sitede mutlaka MODERN insanlar da vardır.
Arkadaşlar desteklerinizi bekliyorum.
Türkiye ve Eminönü bir ŞİŞLİ kalitesine ulaşana dek
dayanışmamızı sürdürelim.
Olaya alaycı yaklaşanların tahriklerine gelmeyelim.

__________________

Bende o doğal atmosferini çok seviyorum. Her gittiğimde turistlerle dolu olur.

Mısırçarşısı'na giremiyorum baharat kokusu beni bayıyor.

Ama genel anlamda çok güzel bir yer. Sirkeci'ye doğru çıkış Gülhane'ye doğru yürüyerek dolaşmayı falan çok severim. Ordan da çık Sultanahmet'e.

__________________

Çok haklısın kardeşim Ankara'da da öyle her yer dilenci her yerde önün kesiliyor parfüm lazım mı abi şu lazım mı bu lazım mı diye.

__________________
Sahip oldukların sonunda sana sahip olur.

Tyler Durden(Fight Club)

Pardon da Eminönü zaten hep böyleydi. Ne güzel bozulmamış işte

__________________
Ben hiç insan kaybetmedim...
Sadece zamanı geldiğinde, vazgeçmeyi bildim...

Aynen, istikrar abidesi bir mekan

__________________

Kurt Sutter bazılarının neyine la, bu imza yeter. He bu suç değildir inşallah.

Cliff'in yazdığına epey güldükten sonra şunu söylemek istiyorum, müşteri kapmak için neredeyse kolunuzdan tutup sandalyeye oturtacak işgüzar kişileri Antalya'da var sanırdım, tek fark burada çukur yollar yok, belli bir düzen var.

Duyarlılık gerektiren ve gerçekten güzel bir konu açılmış tebrik ederim. Son zamanlarda gitmedim ama anlatılana bakarak değişen pekde bir şey olmamış gibi. belediye rant peşinde koşmaktan kendi işine yoğunlaşamaz olmuş. yanlış bilmiyorsam Beyaz masa şikayet hattı bunun için var. Bence bunu kullanabiliriz.

__________________
Asya boz kırlarında bir bebek dünyaya geldi. Bu bebeğe asya stepleri beşik oldu. Rüzgarlar şarkı söyledi ona. Yıldızlar yol gösterdi. Yağmurlar yıkadı. Bu bebek büyüdü ve ona Türkadını verdiler. Türk büyüdü kasırga oldu tayfun oldu. Türk budur. Türk tayfundur, kasırgadır, Boradır. | Mustafa Kemal Atatürk.

la şey e vaki ün mutlak bel küllün mümkin