Tekil Mesaj gösterimi
Eski 26.01.2009, 07:43   #2
Çevrimdışı
uur
Tam Üye

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: 100 Yıllık Şanlı Tarihiyle Fenerbahçe



Kulüp Kurucuları: Nurizade Ziya Songülen Bey, Osmanlı Bankası memurlarından Ayetullah Bey, Bahriye Mektebi talebesi Necip Okaner Bey, Basra Valisi Hasan Bey`in oğlu Hasan Sami Kocameme Bey, Hindli namıyla anılan Asaf Başpınar Bey

Kurulduğu Yer: Moda'da Beşbıyık Sokağı 3 numaralı evin alt katı

1894 yılından itibaren, İzmir'den İstanbul'un Kadıköy yakasına yerleşen Lafontaine, Whittall gibi İngiliz ailelerinin fertleri arasında oynanmaya başlanan futbol, çevrenin Türk gençlerince büyük bir merak, heyecan ve gıpta ile seyrediliyordu. Ne var ki, onların böyle bir sporu yapmak şöyle dursun, adını dahi anmalarına olanak yoktu.
Çünkü Padişah II. Abdülhamid'in amansız baskı rejimine göre değil onbir gencin, ikisinin bile bir araya gelmesi saltanat için son derece sakıncalıydı.

Ancak 1907 yılına gelindiğinde Türk gençlerinden Ziya (Songülen), Ayetullah ve Necip (Okaner) gizli de olsa bir futbol kulübü kurmaya karar verdiler. Semtlerinin adı olan Fenerbahçe'yi isim, Fenerbahçe Burnu'ndaki feneri de amblem olarak seçtiler. Kıskançlık ve asaletin timsali Sarı-Lacivert ise takımın renkleri olarak belirlendi.



1908 Meşrutiyeti'nin ilanına kadar çalışmalarını gizlice yürütmek zorunda kalan Fenerbahçe, bu tarihten sonra yürürlüğe giren Cemiyetler Kanunu'yla tescil edildi ve başarıdan başarıya koşacak olan bir büyük camia, Türk sporundaki seçkin yerini almış oldu.




Atatürk ve Fenerbahçe: Büyük kurtarıcı 3 Mayıs 1918 günü Kulübümüzü ziyaret etti ve hatıra defterine Kulübü ve üyelerini öven satırlar yazdı.

Atatürk, 10 Ağustos 1928 günü, 3-3 berabere biten Gazi kupası maçından sonra üçü Galatasaraylı ve ikisi Fenerbahçeli olan beş kişinin önünde (Kulüp başkanı Necmettin Sadak, Ruşen Eşref ve Mustafa Necati olarak 3’ü Galatasaraylı, Sabri Toprak ve Vasif Çınar olarak 2’side Fenerbahçelidir) aynen şunları söyledi:
"Burada üçe üçüz...Çünkü ben de Fenerbahçeliyim ! "

Bu arada, 5 Haziran 1932'de Kulübümüzün Kuşdili'ndeki binasi yanınca, ilk bağış yine büyük kurtarıcımız Atatürk'ten geldi. Bu önemli olay, kulübümüzün tarihinde gerçekten apayrı bir yere sahiptir ve bizi sonsuza kadar mutlu kılacaktır.



Atatürkün imzaladığı hatıra defterimiz: "Fenerbahçe Kulübünün her tarafa mazhar-ı takdir olmus bulunan asari mesaisini işitmiş ve bu Kulübü ziyaret ve erbab-ı himmeti tebrik etmeyi vazife edinmiştim. Bu vazifenin ifasi ancak bugün müyesser olabilmiştir. Takdirat ve tebrikatımı buraya kayd ile mübahiyim." 3.5.1918 ..... ORDU KUMANDANI Mustafa Kemal Atatürk

FENERBAHÇE spor kulübünün ilk tüzüğü

Fenerbahçe Spor Kulübü’nün kuruluş amacı tüzüğün ikinci maddesinde yer alan “Fenerbahçe Spor Kulübü’nün kuruluş amacı; vatan gençlerini, vatanın korunmasına ve askeri seferberliklere hazırlamaktır” yazısında gözükmektedir. Dr. Sertaç Kayserilioğlu tarafından yapılan araştırmalarda görülmüştür ki; yurdumuzda kurulmuş ilk kulüplerimiz içinde kuruluş amaçlarında; “vatanın korunması” maddesini ilke olarak kuruluş tüzüğüne almış olan tek spor kulübü, Fenerbahçe Spor Kulübü olmuştur.




1329/1913 senesinde Osmanlıca olarak eski Türkçe harflerle basılmış olan ve toplam 35 maddeden oluşmuş kuruluş tüzüğünün, ikinci ve üçüncü maddelerinin orijinal hali ile günümüz Türkçe’sine sadeleştirilerek çevirisi şöyledir;

Madde 2: Kulübün takip ettiği maksat ve gaye ; memlekette terbiye terbiye-i bedeniye ve fikriyenin tamimine çalışmak ve şübbân-ı vatanı mübâreze-i hayata ve meşâkk ve esfâr-ı askeriyeye alıştırmaktır.(Kulübün takip ettiği amaç ve gaye; memlekette bedeni ve fikri terbiyenin yayılmasına çalışmak ve vatan gençlerini; vatanın korunmasına, zorluklara ve askeri seferberliklere alıştırmaktır.)

Madde 3: Kulüp bilhassa askeri idmanlar icrası ve milli oyunların tamim ve ıslahı esbabına teşebbüs edecek ve küdâhte tecrübeleri icrasına müsait pavyonlar tesis ve küşâdına çalışacaktır. (Kulüp, özellikle askeri beden eğitimlerin yapımı ve milli oyunların yaygınlaştırılması ve disiplinli bir halde geliştirilmesiyle uğraşacak, ve kaybolan tecrübelerin kazanılmasına uygun “amatör şubeler” kurulması ve açılmasına çalışacaktır.)

İşte ; 1. Dünya Savaşı ve Kurtuluş Savaşımız süresince, Fenerbahçe Kulübü’nü gerek cephelerde ve gerekse de cephelere silah aktarmada hep ön saflarda tutmuş olan içgüdü bu maddelerde gizlidir.
  Alıntı ile Cevapla
2 Üyemiz uur'in Mesajına Teşekkür Etti.