Forum Gerçek

AnasayfaForumları Okundu Kabul Et Bugünkü Mesajlar
Geri git   Forum Gerçek > Türkiye ve Dünyadan Haberler > Ülkemiz ve Dünya Gündemi > Serbest Kürsü

Serbest Kürsü Her konuda tartışma açılan konular burada


Yeni Konu aç  Cevapla
 
Seçenekler
Eski 09.12.2019, 01:04   #1
Çevrimdışı
Kel ali
Gerçek Üye

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Eskiden Küçüklere Sevgi, Büyüklere Saygı Duyulurdu


Eskiden Küçüklere Sevgi,Büyüklere Saygı Duyulurdu.

Hiç unutmam ilkokul çağlarında bir arkadaşımla beraber şehirden 5 Klm. uzaklıktaki bir piknik yerine gidiyorduk, yolun yarısında arkamızdan bir araba konvoyunun geldiğini gördük, (o zamana kadar şehirde 2 tane otomobil ile 1 tane tahtadan yapılmış otobüs vardı) hemen yolun kenarına çekilip gelen konvoya hazırol vaziyetinde asker selamı verdik, konvoy gelip önümüzde durdu, arabaların birisinden foter şapkalı yaşlı bir adam inip bizim yanımıza geldi, ismimizi sorup saçlarımızı okşadı ve ikişer tane çikolata verdi, sonradan kim olduğunu öğrendiğim bu adam İstiklal savaşı kahramanı, Cumhurbaşkanı Celal Bayar idi.

Eskiden çocuklar yolda gördükleri büyüklerine selam verirlerdi.

Eve misafir gelir bizde çok sevinirdik. Eller öpülür, hoş sohbetler yapılırdı. Büyüklerimizin dizinde otururduk neredeyse. Büyüklere saygı anayasa gibiydi, o ayrı, ama biz de içimizden gelerek gösterirdik o saygıyı. Hoşgörü ve sevgi de vardı eskiden.

Şimdi ise misafir istemeyen, çat kapı gelen misafirin kapıdan bile yüzüne bakmayan, ona “hoş geldin” demeyen bir nesil türemiş vaziyette. “Büyüklere saygı, küçüklere sevgi” devri tarihte kaldı artık.

Komşuluk, yardımlaşma ve dayanışma, mahallelerin temel direğiydi. Şimdi ise Geçmişte bahçeli, müstakil evde oturmak fakirlik; apartman dairesinde oturmak lüks olmakla birlikte zenginliğin göstergesiydi. Bugün, zengin fakir fark etmeksizin tüm insanlar bahçeli, müstakil evlere taşınmanın hesaplarını yapıyor. Gel gör ki fiyatlar ateş pahası.

Eskiden “komşuda pişer, bize de düşer”di. evlerde pişen yemekler, karşılık beklenmeden komşulara da ikram edilirdi.

Aile ilişkilerinde sonsuz bir güven söz konusuydu. Aile fertlerinden hiçbiri, habersiz bir iş yapmazdı, herkesin birbirinden haberi olurdu. Günümüzde bu tarif ettiğim aile türünden az sayıda kaldı. artık anneye babaya saygısız, ne yaptığı, nerede ve kimlerle olduğu belli olmayan bir nesil var karşımızda. Çoğu anne baba da duyarsız ve ruhsuz.

Toplu taşıma araçlarında yer verirdik eskiden büyüklerimize ve bundan keyif alır, sevinirdik “bir büyüğümüze yer verdik” diye. Yerimizi, uyuyormuş rolü yapanlar ve anasının karnından devlet senfoni orkestrasının müziğiyle çıkmış gibi kulaklıklarla müzik dinleyenler aldı.

Bayram sabahı yeni kıyafetlerimizle uyanmak da çocukluğumuzun en keyifli anlarıydı.Sanki, Şimdi bayramlarda “Nereye kaçsak, nerede tatil yapsak?” modunun tavan yapmış modelini yaşıyoruz…

Eskiden her şey bir başkaydı: Postacıyla kapımıza gelen mektuplar, komşu çocuklarıyla oynanan seksekler, elimizi yüzümüzü batıra batıra yediğimiz pamuk şekerler… Saflık, temizlik ve dürüstlük hâkimdi hayata.

Eskiden para yoktu, güven vardı; senet yoktu, saygı vardı. insanın insana verdiği değer vardı.

Babamın okuryazarlığı yoktu, manifaturacılık yapardı, köylülere kumaşları "Harman veresiye" verirdi, defter bile tutmazdı, harman zamanı herkes borcunu getirir kuruşuna kadar öderdi, ödemeyen olmazdı.

Her geçen gün yabancılaşıyor, her geçen gün daha da yozlaşıyoruz. İçinde 15-20 tane ev olan yüksek katlı binalar, karşı komşusunu tanımayan kişiler. Sokaklarda pimi çekilmiş bomba misali patlamaya hazır insan modelleri, tehlikenin nereden geleceği belli olmayan yaşam biçimi.

Tamamen yabancılaştık artık. Hayata, dostluğa, arkadaşlığa, anneye, babaya ve insanlığa. Kimse kimseyi tanıyamaz oldu. Yabancılık ruhumuza işledi. Anne oğlunu, baba da kızını tanıyamıyor artık. Özümüzü yitirdik, benliğimizden ödün vermeye başladık. Saygısız, sevgisiz ve ukala bir toplum hüküm sürmeye başladı.

Eskiden başkaydı, eskiden farklıydı, eskiden hayat doluydu insanlar.

Eskiden Dedeler nineler hep soba kenarında yatardı.

Bebekler bezden, Silahlar tahtadan, Arabalar telden, Resimler kömür karasından yapılırdı.

Komşuda pişen Bize de pişer, Bizde pişen komşuya düşerdi.

Geceler ayaz, sokaklar karanlık, Yıldızlar parlak olurdu. Çimenlerin üstüne sırtüstü yatıp, masmavi gökyüzüne bakıp dalar giderdik.

Turşu, salça, bulgur, Yufka, mantı evde yapılır, Sular testilerde soğutulurdu.

Kardan adam yapılır, Evlerde meşe odunuyla soba yakılır, Kış gecelerinde uzun masallar anlatılırdı heyecanla.

Evler badanalı, Sokaklar lambasızdı

Belki haberimiz yoktu şimdiki gibi küçülen dünyadan, Ama bizim dünyamız çok büyüktü.

Kısaca eskiden herkes mutlu idi.
  Alıntı ile Cevapla
8 Üyemiz Kel ali'in Mesajına Teşekkür Etti.
Eski 09.12.2019, 15:18   #2
Çevrimdışı
ReaL
Deniz Sevengillerden

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: Eskiden Küçüklere Sevgi, Büyüklere Saygı Duyulurdu.

Eski zamanları yad etmek hiç bitmeyecek. Demek ki her geçen gün daha kötü günlere gebe. Makineleşiyoruz adeta.

Çok eskileri düşünürsek insanların temel ihtiyaçları yiyecek - içecek, ısınma, giyim ve barınma iken şimdileri internet gideri ilk sıralara gelmiş durumda.

  Alıntı ile Cevapla
7 Üyemiz ReaL'in Mesajına Teşekkür Etti.
Eski 09.12.2019, 15:24   #3
Çevrimdışı
Canan
Çiçekci kız

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: Eskiden Küçüklere Sevgi, Büyüklere Saygı Duyulurdu.

Eski çamlar bardak olmuş @Kel ali
__________________
  Alıntı ile Cevapla
7 Üyemiz Canan'in Mesajına Teşekkür Etti.
Eski 09.12.2019, 16:47   #4
Çevrimdışı
Mustafa Akten
Abdülmelik Hankendi

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: Eskiden Küçüklere Sevgi, Büyüklere Saygı Duyulurdu.

Acizane ve affınıza mağruren, biraz eski bir deyim oldu, eski deyimle devam edelim, eskiden çocuklar terbiye edilirkeni adab-ı muaşeret kuralları yani; günümüz deyimi ile görgü kuralları! Bu kurallar manzumesi yazılı olmayan ve fakat bir dönem toplumsal yaşamın vazgeçilmezi terbiye şekli olan kurallar idi.. Toplu taşım araçlarında, restorantlarda, caddelerde yürürken, park ve bahçelerde otururken, konu komşu kadın erkek ilişkilerinde uyulması gereken ve fakat yazılı olmayan kurallar idi, bu gün bunlardan bi haber insanlar içinde yaşıyoruz.....
__________________
  Alıntı ile Cevapla
6 Üyemiz Mustafa Akten'in Mesajına Teşekkür Etti.
Eski 09.12.2019, 18:13   #5
Çevrimdışı
Rosebud
Müdavim

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: Eskiden Küçüklere Sevgi, Büyüklere Saygı Duyulurdu.

Şimdi ise küçüklere tecavüz, büyüklere dayak.

Çok iyi hatırlıyorum ilkokul 2. sınıfta bize kaldırımda birkaç kişi yanyana yürünerek işgal edilmemesi gerektiği anlatılmıştı, şimdi öyle bir eğitim verilmiyor olsa gerek, kaldırımlarda yürümek mümkün değil, insanlar evlerindeki kadar rahatlar sokaklarda...
Acaba diyorum insanoğlu ilerleyeceğine gittikçe ilkelleşiyor, geçmişini unutuyor mu!
__________________

TEARS AND SOUVENIRS

  Alıntı ile Cevapla
6 Üyemiz Rosebud'in Mesajına Teşekkür Etti.
Eski 09.12.2019, 21:03   #6
Çevrimdışı
Tntcool
Kelebek gibi uçar, arı gibi *******...

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: Eskiden Küçüklere Sevgi, Büyüklere Saygı Duyulurdu.

Eskiyi ama herkes kendi eskisini özlüyor galiba, bugünkü çocuklar da yıllar sonra bugünleri özleyip eskiden şöyleydi, bizim zamanımızda böyleydi diyecekler.

CEPTEN GÖNDERİLDİ
__________________
Ey, iki adımlık yerküre
Senin bütün arka bahçelerini gördüm ben!

Nilgün MARMARA
  Alıntı ile Cevapla
7 Üyemiz Tntcool'in Mesajına Teşekkür Etti.
Eski 09.12.2019, 21:24   #7
Çevrimdışı
Kel ali
Gerçek Üye

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: Eskiden Küçüklere Sevgi, Büyüklere Saygı Duyulurdu.

Alıntı:



2016 yılında Sağlık Bakanlığı Müsteşarlığı görevine atanan Ahmet Emin Söylemez ve eşi Büşra Nur Çalar'ın Ihlamur Kasrı'nda, Berra isimli bebek için düzenlenen mevlidde AKP'li müşavir bebeğine tektaş taktı.

Önce Milyarlık Mevlid Şimdi de Tektaş Yüzük!
**

İsveç dünyanın en zengin ülkelerinden bir tanesidir biliyorsunuz. İsveçli zengin çok soğuk olduğu için kürk giymek isterse, dışını pardesü içini kürk yapar giyerdi. Isınmak istiyor ama öyle bir zenginlik gösterişi yapmak istemiyor. Herkesin arabası, gittiği lokanta aynı. Türkiye de öyle bir toplumdu. Görgüsüzlük sonradan görme diye ayıplanan bir şey vardı, rüküşlük, Hacı ağalık. Ama şimdi herkes Hacı ağa, sonradan görme ve rüküş.

**

Eskiden saygı vardı, ayıp ve günah vardı.

Yıllar ne kadar hızlı geçiyor. Her yıl bizden; bedenimizden, hayallerimizden ve ellerimizden bir şeyleri alıp gidiyor. Oysa daha dün gibi aklımda gençliğim. Hayallerim.

Gençliğimi özlüyorum. O güzel günleri, arkadaşlıkları, dostlukları özlüyorum. Çok mu geç kaldık bir şeyleri düzeltmek için? Yoksa erken mi geçmişi yad etmek için?

Başımıza bir şey gelir endişesi olmadan koştuğumuz o tozlu sokakları özlüyorum. Akşam hava kararana kadar oynadığımız oyunları özlüyorum. Eski baharları özlüyorum. Siyah kumaştan, beyaz yakalı okul önlüğümü, okulun yanındaki boş arsada kumaş parçalarından (Çaputlardan) yaptığımız topun peşinde koştuğumuz anları, mahalle maçlarını özlüyorum. Çiğdem kazmaya gidişlerimizi, özlüyorum. Her çocuğa kendi çocuğuymuş gibi şefkatle yaklaşan, bizi koruyup, bize nasihat eden amcaları, yakın akraba hissiyatı ile evine dalıp su, ekmek ve para istediğimiz teyzeleri özlüyorum. Ayağımızdaki lastik ayakkabının kokusunu, Yazın salça ya da pekmez kaynatılan evlerden gelen kokuyu, ekmeğin arasına sıcak salça sürüp yemeyi özlüyorum.

Ne çok şeyi hatırlıyor ne çok şeyi özlüyorum. Hiçbir şeyimiz yoktu aslında… Ne telefonumuz ne bilgisayarımız ne de tv miz… Elektrik yoktu, su yoktu. Işıldak yoktu, gaz yağı lambalarımız vardı, Asfalt yollarımız, afili kaldırımlarımız, 7 kat apartmanlarımız yoktu ama komşularımız vardı başımız sıkıştığında çağırmadan gelen, elinde ne varsa bizimle bölüşen, sebzeyi meyveyi dalından yediğimiz, doya doya çamura bulandığımız, Dedim ya bir şeyimiz yoktu belki ama mutluluk, huzur, ve dostlarımız vardı.

Özlüyorum elimde değil. Mutluluk, huzur ve dostluklardan başka hiçbir şeyimizin olmadığı o günleri. Çok özlüyorum.
  Alıntı ile Cevapla
6 Üyemiz Kel ali'in Mesajına Teşekkür Etti.
Eski 09.12.2019, 23:20   #8
Çevrimdışı
Lawrance
Uzman Üye

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: Eskiden Küçüklere Sevgi, Büyüklere Saygı Duyulurdu.

Şimdi ne kadar saygısız olursan o kadar kendini ezdirmezsin, sömürmezler adı altında yetiştirilen terbiyesiz ve ruhsuz bir nesil ortaya çıktı..

Maalesef eskidendi saygı sevgi, ahlak.
  Alıntı ile Cevapla
6 Üyemiz Lawrance'in Mesajına Teşekkür Etti.
Eski 23.12.2019, 13:20   #9
Çevrimdışı
Kel ali
Gerçek Üye

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: Eskiden Küçüklere Sevgi, Büyüklere Saygı Duyulurdu.


Hayallerimizi Yok Ettiniz, Yaşantımızı Kararttınız.

Kuşlarımız vardı bizim. Kumrularımız, serçelerimiz, güvercinlerimiz.

Gelip pencerelerimize, sofralarımıza konarlardı. Ekmeğimizi paylaşırdık onlarla.

Yıldızlarımız vardı bizim. İrili ufaklı.

Işıl ışıl.

Ay dedemiz vardı gülümseyen. Yüreklere huzur veren Samanyolumuz.

Yazları bahçemizde sırtüstü yatar; leylak, iğde, gül kokuları arasında onları seyrederdik.

Hayaller kurardık.

Hayallerimiz vardı bizim… Umut dolu, sevgi dolu, gelecek dolu.

Hayallerimizi yok ettiniz, umutlarımızı bitirdiniz… Yaşantımızı kararttınız.

Güneşimiz vardı. Sıcacık.

Çocuk sesleri gelirdi sokaklardan, evlerden… Çeşit çeşit Oyunlar oynarlardı.

Köşe kapmaca, Saklambaç, Uzuneşek, Birdirbir, Çelik çomak.

Huzur içinde. Gülen yüzlerle… Çocukların çocukluğunu çaldınız.

Mutluluk akardı yüzlerinden, gözlerinden.

Kimse saldırmazdı onlara. Sapıklık yapmazdı.

Tavuklarımız, civcivlerimiz vardı. Yumurta toplardık sepet sepet kümeslerden.

Kışın karlar yağardı sokaklarımıza, caddelerimize, bahçelerimize, çatılarımıza.

Atkılı, havuçlu kardan adamlar yapardık. Kartopu oynardık… Kızaklarla kayardık.

Geceleri gürül gürül yanan sobalarımızın çevresinde toplanırdık kedilerimizle. Minnoş, Pamuk, Prenses, Zilli, Efe, Kral.

Masal dünyasında yaşardık. Devler, cinler, periler, hak arayan yiğitler…

Bazen ağlardık, bazen gülerdik. Hüzünlenirdik, öfkelenirdik haksızlıklara karşı.

Ama yüreklerimiz hep umut, mutlulukla dolu olurdu.

Kötü adamlar hep yenilirdi. İyiler kazanırdı…

Radyolarımızdan şarkılar dinlerdik. Fallar açardık.

Arkası Yarın’ları heyecanla, umutla beklerdik.

Yaz günleri açık hava sinemalarına giderdik. Tahta sandalyelere otururduk.

Püfür püfür rüzgâr eserdi.

Fikret Hakanları, Türkan Şorayları, Sadri Alışıkları, Cüneyt Arkınları, Çolpan İlhanları izlerdik.

Gözlerimizden damla damla yaşlar süzülürdü. Bazen kahkahalarla gülerdik.

Okullarımızda “Yerli malı haftaları” düzenlerdik.

İncirler, üzümler, fıstıklar, sucuklar, pestiller, cevizler getirirdik evlerimizden. Paylaşırdık. Ortak sofralar kurardık.

Yerli malı sigaralarımız vardı. Birinci, İkinci, Bafra, Maltepe, Kulüp, Yeni Harman, Bahar, Yenice, Gelincik.

Yabancı sigara nedir bilmezdik.

Bahar bayan sigarasıydı. Hafif ve inceydi. Bafra, Kulüp sert sigaralardı.

Marketler yoktu o zaman. Mahalle bakkallarımız, bakkal amcalarımız, bakkal defterleri vardı.

Paramız olmayınca veresiye yazdırırdık.

Ama tüm yiyeceklerimiz, aldıklarımız hilesiz hurdasızdı. Korkmadan, çekinmeden yerdik.

Mayası temizdi. Malzemesi doğadan. Katkısız.

Yoksulluk diz boyuydu. Yamalı elbiseler, pantolonlar giyerlerdi ama adam gibi adamlarımız, komşularımız vardı.

Sonra ne olduysa oldu devran değişti. İktidar değişti. Yönetim değişti. Her yanı sakallı bıyıklı, külahlı, sarıklı adamlar; çarşaflı türbanlı kadınlar sardı.

Atatürk’e, Cumhuriyete düşmanlık başladı. Andımız, bayraklarımız yasaklandı.

Kamu mallarını sattılar, babalar gibi. Ayakkabı kutularından paralar çıktı. Hiç utanmadılar.

4 yaşında, 5 yaşında bebelerin başlarına türbanlar taktılar, çarşaflar giydirdiler. Sadece gözleri görünüyordu… Çocukluklarını bitirdiler. Ama kendi çocuklarını Avrupalarda, Amerikalarda okuttular.

Arapça öğrettiler yavrularımıza. Dualar okuttular. Hem de tuvalet duaları… Bir küçük çocuk, tuvalet duasını unuttuğu için tuvalete giremediğini söyledi annesine.

Sokaklardaki çocuk seslerine hasret kaldık şimdi.

Gökyüzü kapkara şimdi. Yıldızlarımızı söndürdüler. Bir gece gökyüzüne bakın isterseniz açık havada. Kirlilikten yıldızlarımızı göremezsiniz artık. Kalmadı. Azaldı.

Denizlerimizi kirlettiler. Ormanlarımızı kestiler. Irmaklarımızı kuruttular. Yaşantımızı kararttılar.

Gülmeyi unuttuk. Sevmeyi, sevilmeyi, sevdayı unuttuk. Bölüşmeyi, dayanışmayı, yardımlaşmayı, paylaşmayı unuttuk. Masalları, şiirleri, şarkıları unuttuk.

İnsanlığı unuttuk.


(alieralp37@gmail.com)

https://www.turkishnews.com/tr/conte...i-kararttiniz/
  Alıntı ile Cevapla
4 Üyemiz Kel ali'in Mesajına Teşekkür Etti.
Eski 23.12.2019, 13:22   #10
Çevrimdışı
Kel ali
Gerçek Üye

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: Eskiden Küçüklere Sevgi, Büyüklere Saygı Duyulurdu.



Türkiye aynı anda 4 mevsimin yaşandığı bir dünya cennetidir, onun için asırlardır bütün dünya milletleri tarafından ele geçirilmeye çalışılmaktadır, şimdiye kadar bu nimet sadece Türklere nasip olmuşken bu gün Türkler geçmişi ve ne oldukları belli olmayan içimizdeki hainler tarafından dışarıya kaçırtılıp işgal edilmeye çalışılmaktadır, cahil bir toplum tarafından iktidara getirilen zalim ve madrabazlar tarafından düzenlenen tiyatro ile halkın egemenliği çalınmıştır.
  Alıntı ile Cevapla
4 Üyemiz Kel ali'in Mesajına Teşekkür Etti.
Cevapla

Bu Sayfayı Paylaşabilirsiniz

Etiketler
büyüklere, duyulurdu, eskiden, küçüklere, saygı, sevgi


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 
Seçenekler

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı

Hızlı Erişim


WEZ Format +3. Şuan Saat: 02:34.


Powered by vBulletin® Version 3.8.8
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
Önemli Uyarı
www.forumgercek.com binlerce kişinin paylaşım ve yorum yaptığı bir forum sitesidir. Kullanıcıların paylaşımları ve yorumları onaydan geçmeden hemen yayınlanmaktadır. Paylaşım ve yorumlardan doğabilecek bütün sorumluluk kullanıcıya aittir. Forumumuzda T.C. yasalarına aykırı ve telif hakkı içeren bir paylaşımın yapıldığına rastladıysanız, lütfen bizi bu konuda bilgilendiriniz. Bildiriniz incelenerek, 48 saat içerisinde gereken yapılacaktır. Bildirinizi BURADAN yapabilirsiniz.