Forum Gerçek

AnasayfaForumları Okundu Kabul Et Bugünkü Mesajlar
Geri git   Forum Gerçek > Görsel ve İşitsel Sanat Yapıtları > Tv Showları | Tv Yarışmaları | Tv Dizileri Haberleri


Yeni Konu aç  Cevapla
 
Seçenekler
Eski 10.12.2020, 22:48   #11
Çevrimdışı
Canan
Çiçekci kız

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: Haluk Bilginer ve Demet Akdağ'dan Netflix'te Yeni Bir Film!

9 Kere Leyla neden sevilmedi?


Filmin bu kadar geniş bir kitle tarafından beğenilmemesinin başlıca nedeni bence kadın düşmanlığı değil. Öyle olsaydı erkek karakterlerin doya doya analı manitalı küfrettiği, baştan sona testosteron fışkırtmalı erkekler kulübü komedilerini çok seven kitle tarafından sevilirdi. Filmin esas sorunu kadına şiddeti eleştirmeye çalışırken yeniden üreten, bunu yaparken de kendini çok ciddiye alma hatasına düşen ve başa sona “anlamadıysanız…” misali mesaj yığan bir film oluşu.


Ezel Akay’ın pandemi nedeniyle vizyon fırsatı bulamayıp Netflix’te seyirciyle buluşan son filmi “9 Kere Leyla” duygusal birlik ve beraberliğe en çok ihtiyaç duyduğumuz şu günlerde çoğumuzu kötü bir film olduğu hususunda birleştirdi. Keskince ikiye bölünme, kendi görüşünü hararetle, kanı canı pahasına savunma ihtiyacımızı “Bir Başkadır” gidermişti. Herkese “bu ne yaa, çoook sıkıldım” diyerek doya doya film kapatıp şikayet tweet'i attırmak da bu filme kısmetmiş. Filmi beğenenler görüşlerini “başıma bir şey gelmeyecekse” kalıbıyla belirtiyor. Orada bile herkesin savunduğunun aksini savunmanın karşı konulmaz hazzından çok minnet, mahcubiyet, “o kadar da abartmayın ya, emektir” hissi baskın.

Aslında filmlerin ve romanların yarattığı konuşma, tartışma heyecanını sevsem de bu futbol takımı tutar gibi film savunma/yerme işi bana zamanın ruhunun en tatsız yanlarından biri gibi geliyor. Bu konuda Robert McKee’nin güzel bir sözü var, arada bir alıntıladığım: “İnsanlar kimliklerini başkalarının yaratıları üzerinden inşa ediyor artık.” Böylelikle futbol yıldızıyla sevilen film/yönetmen arasında pek bir fark da kalmıyor. Žižek de pandemiye ilişkin son makalesinde “üçüncü dalga bir akıl hastalığı dalgası olacak” diye buyuruyor. Salgının getirdiği yoğun “hayatsızlık” içinde filmlerin, dizilerin yarattığı bu duygu fırtınalarını bir parça da bu açıdan değerlendirmek lazım galiba.

İşin bir diğer boyutu da bu ayarsızlığın, zaten ülkemizde çok sorunlu olan eleştiriyi iyice yapılamaz hale getirmesi. Bir filmle ilgili eleştiriler yoğunlaşınca, mesnetlisi mesnetsizi toptan aynı “linç” kefesine konmaya başlıyor. Tersi mekanizma da benzer şeye hizmet ediyor. Sevmeyen, sevene, “nasıl seversin ya, nesini sevdin, iyi misin?” türü tepkiler veriyor. Sevdiğimiz insanların sevmediğimiz insanları sevmesine tahammül edebildiğimiz gibi sevdiğimiz ya da sevmediğimiz filmlerin başkaları tarafından farklı algılanmasına da edebilmeliyiz. İlkokulda olmadığımızı hatırlamak işe yarar. Eleştiri eleştiridir, ne kadar farklı görüşler içeriyorsa o kadar zenginleştiricidir.

Filmi ben sevmedim evet. Ki Ezel Akay’ı da rengarenk dünyasını da çok severim üstelik, Demet Akbağ, Haluk Bilginer gibi ustaların yanı sıra Fırat Tanış, Elçin Sangu, Alican Yücesoy gibi yetenekli, ilgi çekici isimlerden oluşan yan oyuncuları da.

Filmi sevmemenin benim için önemli bir nedeni şu: Kadın katliamının yapıldığı bir ülkede genç ve şuh sevgilisiyle evlenebilmek için karısını seri öldürme girişimlerinde bulunan aşırı zengin bir adamın hikâyesi de, her hikâye gibi, anlatılabilir. Ancak böyle bir “risk” göze alındığında en azından gerçekten komik olmalı, kara mizahın gücünden de mesafesinden de iyi biçimde yararlanabilmelisiniz. O mizah mesafesi zaten en olmayacak anlarda gülmenin yarattığı suçluluk hissini, hem karakterler hem de öykü üzerine düşündürerek dengeler. Hem sürükler hem de düşündürür. Verilecek mesajlar da öykü ve karakterler düzenine yedirilir. Diyalog ve dış ses aracılığıyla başa sona serpme mesajsa zaten yapısı gereği “teatral” olan bir filmi hantallaştırıyor.

Hemen söyleyeyim, filmin bu kadar geniş bir kitle tarafından beğenilmemesinin başlıca nedeni bence kadın düşmanlığı değil. Öyle olsaydı erkek karakterlerin doya doya analı manitalı küfrettiği, baştan sona testosteron fışkırtmalı erkekler kulübü komedilerini çok seven kitle tarafından sevilirdi. Filmin esas sorunu kadına şiddeti eleştirmeye çalışırken yeniden üreten, bunu yaparken de kendini çok ciddiye alma hatasına düşen ve başa sona “anlamadıysanız…” misali mesaj yığan bir film oluşu. Filmin, finalde senaristlerin de gönderildiği cehennem (o espri iyiydi aslında) yerine bir arafta asılı kalması. Yani film kötü, çünkü maalesef sıkıcı, güldürürken düşündüreyim derken her ikisinde de çuvallıyor.

İddia edildiği gibi çift katmanlı olma şansına sahipken büyük ölçüde dinsel ve mitolojik göndermelerden beslenen ikinci katmanda mesajlar öyle parmak göze verilmiş ki… Yarım saate yakın final sekansındaki açıklamalar filmdeki kadın düşmanlığı olasılığını bertaraf etmek yerine anlatıya zarar veren bir telaş havası yaratıyor.

Bu kısımdaki mesajlar da, olduğu gibi kabul ettiğimizde bile, oldukça tartışmalı aslında. Demet Akbağ’ın canlandırdığı mitolojik Lilith (Havva’dan önceki ilk kadın, Adem’in ilk eşi) Leyla karakteri bir yandan “erkeklik bir hastalıktır,” diyor. Burada toplumsal cinsiyet anlamında erkeklikten bahsettiğini anlıyoruz. Hemen akabinde “cinsiyet meselesi değil zihniyet meselesi” diye sözünü etkisizleştiriyor. Hayır bal gibi de cinsiyet meselesi ama erkeklerin kötü, kadınların melek olduğu varsayımından hareketle değil, bir toplumsal cinsiyet meselesi. Sona doğru da erkekleri kocaman yürekleri, iki pışpışla dünyaları önünüze sermeye hazır çocuksu yanları nedeniyle övüyor. E bunlar da zaten “erkeği idare eden kadındır, kadının fendi erkeği yener” söyleminin yeniden üretiminden başka bir şey değil. Yani mesajın hem bunca yığılmışlığı kötü, hem de mesajlar çelişkili ve yanlış.

Benzer temayı işleyen “Vavien” kara mizahıyla, senaryosuyla en sevdiğim yerli filmlerden biridir. Mesele hikâyenin malzemesinde değil, bakış açısında. Haluk Bilginer’in oynadığı geçkin çapkın baş karakter de, Elçin Sangu’nun canlandırdığı narsisistik, paragöz, arzu nesnesi öteki kadın Nergis de, yine çok başarılı diğer oyuncularca canlandırılan tüm diğer karakterler de karikatür düzeyinin üzerine çıkamıyor. Üstelik (Ezop) Ezel Akay’ın genellikle yaratmayı başardığı absürt masal dünyasına özgü bir basitlik, netlik değil bu. Karakterler ataerkil söylemin yeniden yeniden inşası dışında bir şeye hizmet etmedikleri için arada ettikleri aforizmik sözler de işlevsiz oluyor. Daha fenası da, espriler komik değil. Düşene gülmek yerine düşene gülündüğü hissini göze sokacak cinsten.

“9 Kere Leyla” izlerken dokuz doğurtan, hem ele aldığı meseleye yaklaşımı hem de dramaturjisi bakımından sorunlu bir film bana göre. Bu görüş filmi çeşitli düzeylerde seven ya da sevecek olanlarda bir baskı yaratmamalı elbette. Onca insanın emeğidir, hatta umarım salt bu nedenle olsun bir kısım seyirciyle daha iyi bir bağ kurar. Sinema dünyamızın en renkli hikâye anlatıcılarından biri olan Ezel Akay’ın da uzun yıllar özgün dünyasını bizlerle paylaşmasını, daha pek çok filme renkli imzasını atmasını dilerim.
KAYNAK

__________________
  Alıntı ile Cevapla
2 Üyemiz Canan'in Mesajına Teşekkür Etti.
Eski 10.12.2020, 23:21   #12
Çevrimdışı
OkyanusunKalbi
WoodStock

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: Haluk Bilginer ve Demet Akdağ'dan Netflix'te Yeni Bir Film!

Yazarın tespitleri çok doğru. Erkekleri de kadınları da yerin dibine sokan bir film.



Kadın cinayetlerine çözüm bulunmadığı sürece komedisi yapıldığında cinayetleri meşrulaştırdığını düşünmemiz çok normal. Çünkü aile ve toplumun gelişimini etkileyecek bir film yapıldığında kadın cinayetlerine gülündüğünde ülkemizde öldürülen kadınlarımıza duyarsız olduğumuzu gösterir.

  Alıntı ile Cevapla
2 Üyemiz OkyanusunKalbi'in Mesajına Teşekkür Etti.
Eski 11.12.2020, 00:08   #13
Çevrimdışı
ReaL
Deniz Sevengillerden

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: Haluk Bilginer ve Demet Akdağ'dan Netflix'te Yeni Bir Film!

Bir sanatçıyı sevmedim mi, dünya iyisi çalışması da olsa izlemem, dinlemem. Zira o kişi nazarımda yok hükmündedir
  Alıntı ile Cevapla
3 Üyemiz ReaL'in Mesajına Teşekkür Etti.
Eski 17.12.2020, 06:36   #14
Çevrimdışı
Jazz
Uzman Üye

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: Haluk Bilginer ve Demet Akdağ'dan Netflix'te Yeni Bir Film!

Alıntı:
Orjinal Mesaj Sahibi ReaL Mesajı göster
Bir sanatçıyı sevmedim mi, dünya iyisi çalışması da olsa izlemem, dinlemem. Zira o kişi nazarımda yok hükmündedir
Abi hangisinden bahsediyorsun? Merak ettim.. Haluk Bilginer mi yoksa Demet Akbağ mı?...
__________________
Küçük hırsızlar el feneri kullanır, büyük hırsızlar deniz feneri...

  Alıntı ile Cevapla
2 Üyemiz Jazz'in Mesajına Teşekkür Etti.
Eski 17.12.2020, 13:40   #15
Çevrimdışı
ReaL
Deniz Sevengillerden

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: Haluk Bilginer ve Demet Akdağ'dan Netflix'te Yeni Bir Film!

Alıntı:
Orjinal Mesaj Sahibi Jazz Mesajı göster
Abi hangisinden bahsediyorsun? Merak ettim.. Haluk Bilginer mi yoksa Demet Akbağ mı?...

Haluk dan, Haluk dan...
Nedeni de açık aslında, özel hayatını geçtim, iktidar yalakalığı yapanlar, gözümde hiç değeri kalmıyor. İktidar da kim olursa olsun farketmez. Sanatçı dediğin protest olur.
Sanatçı dediğim lafın gelişi. Yoldan çevirdiğin herhangi birine oyun oynatmak zor değil. TV lerde bunu görüyoruz. Piar işte piar.
  Alıntı ile Cevapla
3 Üyemiz ReaL'in Mesajına Teşekkür Etti.
Eski 17.12.2020, 14:04   #16
Çevrimdışı
OkyanusunKalbi
WoodStock

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: Haluk Bilginer ve Demet Akdağ'dan Netflix'te Yeni Bir Film!

Alıntı:
Orjinal Mesaj Sahibi ReaL Mesajı göster
Haluk dan, Haluk dan...
Nedeni de açık aslında, özel hayatını geçtim, iktidar yalakalığı yapanlar, gözümde hiç değeri kalmıyor. İktidar da kim olursa olsun farketmez. Sanatçı dediğin protest olur.
Sanatçı dediğim lafın gelişi. Yoldan çevirdiğin herhangi birine oyun oynatmak zor değil. TV lerde bunu görüyoruz. Piar işte piar.
Şimdi sen söyleyince internetten baktım abuk subuk bir şeyler söylemiş. Özellikle Atatürk için.
İş bankası 10 kasım videosunda Atatürk’ü canlandırmıştı. Hep Atatürkçü diye düşünürdüm, araştırma ihtiyacı da duymamıştım. Demek onun da fikirleri değişmiş, öğrenmiş oldum.
  Alıntı ile Cevapla
2 Üyemiz OkyanusunKalbi'in Mesajına Teşekkür Etti.
Eski 12.01.2021, 19:03   #17
Çevrimdışı
OkyanusunKalbi
WoodStock

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: Haluk Bilginer ve Demet Akdağ'dan Netflix'te Yeni Bir Film!

Size Haluk Bilginer’i anlatayım


Size Haluk Bilginer’i anlatayım... En büyük rolünü gerçek hayatta oynadığını bilen kaç kişi kaldık şurada? VIP Söylentiler...

Haluk Bilginer’i 1970’ler Ankara’sından tanırım; Ankara Devlet Konservatuarı’ndan bilirim.

Tam emin değilim; Tarık Ünlüoğlu, Selçuk Yöntem, Haluk Bilginer aynı evde kalıyordu. Eğlence dolu, sanat tartışmalarının yapıldığı günlerdi…

Tabii 1970’ler sol rüzgârların estiği dönemdi. Haluk Bilginer, Cumhuriyet gazetesi okuyor ama pek öyle sıkı solcu değildi…

Okulda Aydın Erol vardı; Deniz Gezmiş’in akrabası, o solcuların- Dev Yolcuların başıydı. 1978’de Royal Ballet’den kazandığı üç aylık burs ile İngiltere’ye gitti, bale eğitimi gördü. Hatta İngiltere’de dünyaca tanınmış balet Nureyev ile yakın dost oldu.

Ah bunları hatırlamak istemiyorum hiç, o güzelim dünyalar iyisi Aydın Erol'u Almanya’da 1987 senesinde PKK’lı zalimler katletti. Ankara’dan kadim dostum yazar Vecihi Timuroğlu’nun evladı Kürşat’ı da bu terörist PKK'lılar öldürdü. Solcular bu cinayetleri unutarak canımı çok yaktı benim…

Hiç günahını almak istemem Haluk Bilginer o dönem İngiltere’de yaşıyordu ve ancak Gecenin Öteki Yüzü filmin çekimi için Türkiye’deydi. Aydın Erol’un cenazesi hiç unutmam 4 Kasım günü Ankara’ya getirildiğinde hepimiz oradaydık. Haluk gelmedi. Filmi TRT için çekiliyordu ve Haluk ANAP’ın tepkisinden korkuyordu!

Aslında Haluk sanki 1970’leri hiç hatırlamak istemedi. Okuldan sanatçı arkadaşlarının neredeyse tümüyle ilişkisini kopardı. Sadece 1990’larda tamamen Türkiye’ye döndüğünde Zuhal Olcay gibi birkaç arkadaşıyla görüştü, birlikte tiyatro kurdular, evlendiler zaten. Uzattım. Niyetim eski defterleri açmak, özel hayatları kaşımak hiç değil.

NEDEN PARA PEŞİNDE
İzmirli ve sanırsam Seferihisar doğumlu Haluk Bilginer. Ama İzmir’de geçti çocukluğu.

Öyle sanıldığı gibi “Beyaz Türk” filan değil; babası sigortacı, annesi ev hanımıydı. Güzelyalı sahilindeki Kutucular Apartmanı’nda teyzemlerin komşusuydu. Üç kardeştiler. Abisi Muhittin benim yaşımdaydı. Haluk’a biz o zaman ön adıyla hitap ederdik, “Nihat!”

Ay neyse geçeyim bu eski yılları. Bugüne geleyim artık şekerim, dünü yazdıkça içimi kasvet bastı.

Haluk Bilginer’in rol aldığı Netflix filmleri “9 Kere Leyla” ve ardından “Azizler” çok olumsuz tepkiler aldı.






Bugün telefonda arkadaşımla sohbet ederken, Haluk’u tanıdığımı bildiğinden kibarca o da tenkitte bulundu bu filmler hakkında.

Telefonu kapattıktan sonra düşündüm; “Haluk bu vasat filmlerde yer almayı niçin kabul etti?”

İstanbul’dan ortak bir arkadaşımı arayıp sordum.
Anlattığına göre mesele şuydu:

Haluk Bilginer’in sahip olduğu “Oyun Atölyesi” Mart-2020’den itibaren pandemi sebebiyle kapalı. Tiyatroyu ayakta tutmak için Haluk her filmi, diziyi kabul etmişti. Yakında başlayacak “Şeref Bey” dizisi de bunlardan biriydi…




Bundaki gerçeklik payını kimse reddetmez herhalde.
“Ama şekerim” dedim arkadaşıma, “Yedi Kocalı Hürmüz”, “New York'ta Beş Minare”, “Cingöz Recai” gibi film tekliflerini de sırf parası için kabul eden Haluk değil miydi? Ayol, televizyondaki ilk ilk reality “Sıcağı Sıcağına” programını bile sundu!

Haluk bu, İngiltere'de bile “mantık evliliği” yapmadı mı şekerim?

Haluk’un, Türkiye’deki film-dizi- program işlerine sadece maddi yönüyle baktığını düşünüyorum.

AYNASI YOK BU ÜLKENİN
Şunu düşünmeden de edemiyorum; hadi geçmiş yıllarda herkesin geçim derdi vardı; tek öncelik paraydı ve nice arkadaşımız berbat projelerde yer almak zorunda kaldı. Para kazananlar daha seçici olmaya başladı.

Bir tek Haluk hep, ısrarla para peşinde koştu. Diziyi ve sanat olarak görmesi gereken sinemayı hiç önemsemedi.

“Türkiye’de sanatın çıtasını yükselteyim” gibi ulvi amaç peşinde olmadı maalesef. Karnını doyurma peşindeki Yeşilçam artistleri gibi hâlâ her projeyi kabul ediyor; yeter ki para gelsin, kaşesi büyük olsun!

AKP, FETÖ, liberaller el ele verdiği dönemde Haluk bunların gözlerine girmek, devlet projesinde yer almak için, “90 yıldır Atatürk’e tapınıyoruz” bile dedi. Ah Haluk ah, ne diyeyim sana…

Bu kadar para peşinde olmanın sebebini, bugün kitapları çokça dizi yapılan psikiyatr Gülseren Budayıcıoğlu’na sor bence...

Paranın hiçbir açlığı gidermediğini- gideremeyeceğini söylemek isterim sana eski bir arkadaşın olarak, ama bunu umursamayacağını tahmin ediyorum.

En büyük rolünü gerçek hayatta oynadığını bilen kaç kişi kaldık şurada? Oyna Haluk oyna, aynası yok bu ülkenin gerçeği yansıtacak…

Hürrem Elmasçı
Odatv.com
  Alıntı ile Cevapla
OkyanusunKalbi'in Mesajına Teşekkür Etti
Eski 12.01.2021, 19:09   #18
Çevrimdışı
Heliosaga
Cehennem Yolcusu

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: Haluk Bilginer ve Demet Akdağ'dan Netflix'te Yeni Bir Film!

Ben şahsen haluk bilginer'i şahsiyet adlı dizisinden beğenmiştim.


Son iki filmindeki yönetmenlerinden dolayı ki o yönetmenleri hiç sevmem o iki filmi bırak izlemeyi fragmanına bile denk gelmedim.


Şimdi de acun'un ergen paratoneri exxen'de bir dizisi varmış galiba... Acun ile ilgili bir tane birşeyden bile nefret ettiğimden dolayı onuda izlemeyeceğim.
__________________
Never fade away...
  Alıntı ile Cevapla
2 Üyemiz Heliosaga'in Mesajına Teşekkür Etti.
Cevapla

Bu Sayfayı Paylaşabilirsiniz

Etiketler
akdağdan, bilginer, demet, film, haluk, netflixte, yeni


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı

Hızlı Erişim


WEZ Format +3. Şuan Saat: 06:37.


Powered by vBulletin® Version 3.8.8
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
Önemli Uyarı
www.forumgercek.com binlerce kişinin paylaşım ve yorum yaptığı bir forum sitesidir. Kullanıcıların paylaşımları ve yorumları onaydan geçmeden hemen yayınlanmaktadır. Paylaşım ve yorumlardan doğabilecek bütün sorumluluk kullanıcıya aittir. Forumumuzda T.C. yasalarına aykırı ve telif hakkı içeren bir paylaşımın yapıldığına rastladıysanız, lütfen bizi bu konuda bilgilendiriniz. Bildiriniz incelenerek, 48 saat içerisinde gereken yapılacaktır. Bildirinizi BURADAN yapabilirsiniz.