Forum Gerçek

AnasayfaForumları Okundu Kabul Et Bugünkü Mesajlar
Geri git   Forum Gerçek > Sağlığımız ve Hastalıklar > Psikoloji

Psikoloji Psikoloji, psikiyatri ve kişisel gelişim


Yeni Konu aç  Cevapla
 
Seçenekler
Eski 03.03.2024, 14:57   #1
Çevrimiçi
Canan
Çiçekci kız

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Borderline Kişilik Bozukluğu

Uzmanı açıkladı: Sık sık boşluk hissi yaşayabilirler... Borderline kişilik bozukluğu nedir? Borderline kişilik bozukluğu nasıl tespit edilir?


Psikiyatri Uzmanı Dr. Zekeriya Bahçe, borderline kişilik bozukluğu olan kişilerin, sık sık boşluk hissi yaşayabileceğini söyledi.

Borderline kişilik bozukluğuna sahip bireylerde rastlanılan belirtilerden bahseden Psikiyatri Uzmanı Dr. Zekeriya Bahçe, “Dürtü ve duygularındaki dengesizlik, istikrarsızlık, değişkenlik ve denetleme güçlüğü belirgindir. Bu durum nedensiz can sıkıntısı, boşluk hissi duyumsamalarına neden olabileceği gibi; sıklıkla kendilerini önemsiz, değersiz hissettiren küçük olaylara bağlı olarak yaşanma eğilimindedir” dedi.

“TERK EDİLMEKTEN ÇOK KORKARLAR”

Borderline kişilik bozukluğuna sahip bireylerin kendiliklerini ve dış dünyaya yönelik durum, nesne, kişileri anlamlandırmada bütünlükten yoksun, kararsız ve tutarsız olmaya yatkın olduklarına dikkat çeken Uzm. Dr. Bahçe, “Kendilerini, başkalarını ve dünyayı bazen çok iyi, bazen de çok kötü olarak algılama eğilimindedirler. Kendilik değerleri kendisine nasıl davranıldığı ile fazlasıyla bağlantılıdır. Bu sebeple istenmemek, reddedilmek, terk edilmekten çok korkma ve bu senaryodan kaçınmak için sürekli çaba sarf etme eğilimi içerisinde olabilirler. Dürtü ve duygularındaki dengesizlik, istikrarsızlık, değişkenlik ve denetleme güçlüğü belirgindir. Bu durum nedensiz can sıkıntısı, boşluk hissi duyumsamalarına neden olabileceği gibi sıklıkla kendilerini önemsiz, değersiz hissettiren küçük olaylara bağlı yaşanma eğilimindedir. Yine kendilerine iyi gelen herhangi bir durumla çok çabuk iyi hissetmeye de başlayabilirler” diye konuştu.

“İSTİKRARSIZ İLİŞKİLER GÖRÜLEBİLİR”

Uzm. Dr. Bahçe, borderline kişilik bozukluğu bulunan kişilerde görülen belirtilerle alakalı olarak, “İlişkilere balıklama dalmak ya da onları aynı hızla sonlandırmak gibi gerçek ya da algılanan terk edilmeyi engelleme çabaları, ilgi alanları ve değerleri hızla değişebilme, düşüncesizce veya umursamazca hareket edebilme, aile, arkadaşlar ve sevdikleri ile yoğun ve istikrarsız ilişkiler modeli, çarpık ve istikrarsız bir benlik imajı veya benlik duygusu, para harcama, güvensiz cinsel yaşam, madde bağımlılığı, dikkatsiz araba kullanma ve aşırı yemek yeme gibi dürtüsel ve çoğu zaman tehlikeli davranışlar olarak sıralanabilir. Bununla birlikte, bu davranışlar çoğunlukla yüksek ruh hali veya enerjinin yüksek olduğu zamanlarda ortaya çıkıyorsa, bunlar borderline kişilik bozukluğu değil, bir duygudurum bozukluğunun belirtileri de olabilir. Vücudunu kesmek gibi kendine zarar veren davranışlar. Tekrarlayan intihar davranışı veya tehdit düşünceleri. Birkaç saatten birkaç güne kadar süren duygusal-iniş çıkışlarla (epizotlar) birlikte yoğun ve son derece değişken ruh halleri. Kronik boşluk hissi. Uygunsuz, yoğun öfke veya öfkeyi kontrol etmede sorunlar. Kendinden kopmuş hissetme, kişinin kendisini bedeninin dışından gözlemleme veya gerçek dışılık duyguları gibi ayrışma yabancılaşma duyguları da belirtiler arasındadır” şeklinde konuştu.

GENETİK, ÇEVRESEL VE SOSYAL FAKTÖRLERİN ETKİSİ

Araştırmaların genetik, çevresel ve sosyal faktörlerin borderline kişilik bozukluğu geliştirme ihtimalini artırabileceğinin gösterdiğini söyleyen Uzm. Dr. Bahçe, bu faktörleri şu şekilde sıraladı:

“Aile öyküsü: Hastalığa sahip yakın bir aile üyesine (ebeveyn veya kardeş gibi) sahip kişilerin, paylaşılan genetik faktörler nedeniyle sınırda kişilik bozukluğu geliştirme ihtimali daha yüksek olabilir.

Beyin yapısı ve işlevi: Araştırmalar borderline kişilik bozukluğu olan kişilerin beyinlerinde, özellikle de dürtüleri ve duygu düzenlemesini kontrol eden alanlarda yapısal ve işlevsel değişiklikler olabileceğini göstermektedir. Ancak bu değişikliklerin bozukluğa mı yol açtığı yoksa bozukluğun neden olduğu açık değildir.

Çevresel, kültürel ve sosyal faktörler: Sınırda kişilik bozukluğu olan birçok kişi, çocukluk döneminde istismar, terk edilme veya zorluk gibi travmatik yaşam olayları yaşadığını bildirmektedir. Diğerleri istikrarsız, geçersiz kılıcı ilişkiler veya çatışmalar yaşamış olabilir” ifadelerini kullandı.

“SADECE PSİKOLOJİK TEST İLE SORUN ANLAŞILAMAZ”

Borderline kişilik bozukluğunun genellikle geç ergenlik veya erken yetişkinlik döneminde teşhis edildiğini dile getiren Uzm. Dr. Bahçe, “Psikiyatri uzmanı kişinin belirtilerinin, yaşam deneyimlerinin ve aile tıbbi geçmişinin kapsamlı bir değerlendirmesine dayanarak klinik olarak teşhis konulur. Gerekli görülürse, çeşitli psikolojik testler istenebilir. Ancak tek başına psikolojik test ile tanı koymak doğru bir yaklaşım kabul edilmemektedir” diyerek, borderline kişilik bozukluğu bireyin hayatının birçok alanına zarar verebileceğine dikkat çeken Uzm. Dr. Bahçe, şu bilgileri paylaştı:

“Yakın ilişkileri, işi, okulu, sosyal aktiviteleri ya da öz imajı olumsuz etkileyebilir. Borderline kişilik bozukluğu bireyin hayatında eğitimi yarıda bırakmak, dürtüsel ve riskli davranışlar nedeniyle planlanmamış gebelikler, cinsel yolla bulaşan enfeksiyonlar, motorlu araç kazaları, fiziksel kavgalar, evlilik stresi veya boşanma gibi çatışmalarla dolu ilişkiler, hapis cezası gibi birden çok yasal sorun, intihara teşebbüs, kendini kesme ya da yakma ile kendine zarar verme ve bu yüzden sık sık hastaneye yatma, sürekli tekrarlanan iş değişiklikleri veya kayıpları ile taciz edici ilişkilere dâhil olma ve bu ilişkilerde zarar görmeye rağmen ilişkiyi sürdürme gibi komplikasyonlara neden olabilir.” Uzm. Dr. Bahçe, “Bunlara ek olarak bireyde alkol veya maddelerin kötüye kullanımı, anksiyete bozuklukları, bipolar bozukluk, depresyon, dikkat eksikliği / hiperaktivite bozukluğu, travma sonrası stres bozukluğu, yeme bozuklukları ile diğer kişilik bozuklukları gibi başka akıl sağlığı bozukluklarının da görülmesi ihtimali yüksektir.”

TEDAVİ YOLLARI

Hastalığın kişilik bozukluğu tedavisinde şu anda üç ana psikoterapötik yaklaşım olduğunu belirten Uzm. Dr. Bahçe, “Psikodinamik, bilişsel-davranışsal ve destekleyici. Her birinin içinde özel çeşitler vardır: örneğin aktarım odaklı psikoterapi (psikodinamik) veya diyalektik davranışçı terapi (bilişsel-davranışsal). Temel anlayış ve metodoloji açısından farklılık gösterse de tüm yaklaşımlar, hem başlangıçta klinik tabloya hakim olan semptom yönetimini, hem de semptomlar hafifletildikten sonra belirgin kalan kişilik zorluklarını iyileştirmeyi amaçlamaktadır. Sıklıkla psikoterapilerin uzun süreli olması beklenmektedir. Sık terapist değiştirilmemesi önerilmektedir” açıklamasında bulundu.

https://www.cumhuriyet.com.tr/saglik...ategoriSayfasi
__________________
  Alıntı ile Cevapla
Canan'in Mesajına Teşekkür Etti
Eski 03.03.2024, 15:05   #2
Çevrimiçi
Canan
Çiçekci kız

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: Borderline Kişilik Bozukluğu

Kadın ve erkeklerde farklı belirtiler ile ortaya çıkıyor... Borderline kişilik bozukluğu nasıl teşhis edilir?

Borderline kişilik bozukluğu kadınlarda kendine zarar verme, erkeklerde öfke kontrol sorunları olarak görülüyor.

Borderline Kişilik Bozukluğu nün birçok farklı faktörün bir araya gelmesi sonucu ortaya çıkabildiğini kaydeden uzmanlar, genetik yatkınlık, çocukluk dönemi travmaları, aile faktörleri ve beyin kimyasal dengesizlikleri gibi etkenlerin bu bozukluğun oluşumunda rol oynayabildiğini söylüyor. Araştırmalar kadınlarda daha sık görüldüğünü söylese de erkeklerde de azımsanmayacak kadar sık görüldüğünü ifade eden Psikiyatri Uzmanı Doç. Dr. Serdar Nurmedov, “Kadınlarda tanı daha kolay konabilir.” dedi.

Psikiyatri Uzmanı Doç. Dr. Serdar Nurmedov, son dönemde şarkıcı Zerrin Özer'in hastalığı olarak da anılan Borderline kişilik bozukluğu hakkında değerlendirmelerde bulundu.

ALKOL KULLANIMI, RASTGELE CİNSELLIK, UYUŞTURUCU KULLANIMI GÖRÜLÜYOR

Borderline kişilik bozukluğunun, duygusal ve davranışsal olarak istikrarsızlık, kimlik bütünlüğü eksikliği ve ilişkilerdeki zorluklar gibi temel özelliklere sahip bir tür kişilik patolojisi olduğunu vurgulayan Doç. Dr. Serdar Nurmedov, belirtilerini şöyle anlattı:

"Duygusal istikrarsızlık; Ani duygusal iniş ve çıkışlar. Çok hızlı öfkelenebildiği gibi çok ani sakinleşebilir. Son derece çökkün iken hemen aşırı neşeli hal alabilir.

Kişilerarası ilişkilerde istikrarsızlık; ilişkilerde sürekli güven sorunu yaşar. Kendisinin sevilip sevilmediğini sürekli test eder. İlişkilerde de ani iniş çıkışlar yaşar. Görünürde hiçbir sebep yokken kendinden itebilir. Durup dururken aşırı bir biçimde ilan-ı aşkta bulunabilir.

Kimlik karmaşası; Kimliğini tam keşfedememiştir. Sürekli kimlik arayışı içindedir.

Dürtüsellik; Alkol kullanımı, rastgele cinsellik, uyuşturucu kullanımı, gereksiz alışveriş, düzensiz ve rastgele yeme alışkanlıkları ve yeme bozukluğu gibi üzerine düşünülmeden yapılan riskli davranışlarda bulunma eğilimi gösterebilir.

Kendine zarar verme; Duygusal acılarını hafifletmek için bedensel acılar verir kendine. İçinde bulunduğu boşluk hissini doldurmak için kendine zarar verici davranışlar sergilerler.”

GENETİK YATKINLIK TEK BAŞINA NEDEN DEĞİL!

Borderline kişilik bozukluğunun, birçok farklı faktörün bir araya gelmesi sonucu ortaya çıkabildiğini dile getiren Doç. Dr. Serdar Nurmedov, “Genetik yatkınlık, çocukluk dönemi travmaları, aile faktörleri ve beyin kimyasal dengesizlikleri gibi etkenler bu bozukluğun oluşumunda rol oynayabilir.” dedi.

Psikiyatri Uzmanı Doç. Dr. Serdar Nurmedov, Borderline kişilik bozukluğunun genetik geçişli bir hastalık olup olmadığına ilişkin de “Tek başına genetik yatkınlık bu kişilik bozukluğunun ortaya çıkması için yeterli değildir. Şu anki mevcut bilgilere göre Borderline kişilik bozukluğu multifaktöriyel nedene bağlıdır.” şeklinde konuştu.

KADINLARDA TANI DAHA KOLAY KONULUYOR

Doç. Dr. Serdar Nurmedov, her ne kadar yapılan araştırmalar kadınlarda daha sık görüldüğünü söylese de erkeklerde de azımsanmayacak kadar sık görüldüğünü ifade ederek, şöyle devam etti:

“Bununla birlikte bu bozukluğun cinsiyetle ilgili seyri hakkında bazı farklılıklar vardır. Kadınlarda tanı daha kolay konabilir. Erkeklerin sergilediğini kimi davranışlar bazen toplumun erkeklik stereotipleri nedeniyle farklı şekillerde ifade edilebilir. Semptom dışa vurumu erkeklerde daha çok içe dönük olur. Erkeklerde öfke patlamaları ve dışa vurumlar daha çok çaresizlik ile ilişkilidir.

ERKEKLERDE BAĞLANMA SORUNLARI DAHA FAZLA

Oysa kadınlarda semptomlar genellikle daha belirgin ve açıkça ifade edilir. Duygusal dışavurum kadınlarda daha çok dalgalanma şeklinde iken, ya da kendine zarar verme ve ilişkilerde karmaşa şeklinde iken, erkeklerde daha çok öfke kontrol sorunları alkol-madde kullanım sorunları, bağlanma sorunları daha baskın görülmektedir. Kadınlar daha çok destek ve yardım ararken, erkekler bu konuda daha isteksizdirler.”

Hastalık tedavi edilmezse ileri evrede başka psikiyatrik hastalıklar da görülebileceğini kaydeden Doç. Dr. Serdar Nurmedov, özellikle depresyon, alkol-madde kullanımı ve intihar görülebileceğini anlattı.

NASIL TEDAVİ EDİLİYOR?

Doç. Dr. Serdar Nurmedov, hastalığın tedavisi konusunda da şunları dile getirdi:

“Her hastaya yaklaşım bireysel olup, mevcut semptom ve ihtiyaç doğrultusunda düzenlenir. Psikoterapi, uzun soluklu psikoterapiler tedavinin olmazsa olmazları. Bunun için dialektik davranışçı terapisi, psikodinamik psikoterapi, bilişsel davranışçı terapiler örnek verilebilir.

https://www.cumhuriyet.com.tr/saglik...ign=Cumhuriyet
__________________
  Alıntı ile Cevapla
Eski 03.03.2024, 15:23   #3
Çevrimiçi
Canan
Çiçekci kız

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: Borderline Kişilik Bozukluğu

Borderline kişilik bozukluğu nedir ve ilişkileri nasıl etkiler?


Sınırda ya da bilinen adıyla borderline kişilik bozukluğu, ilişkilerde bazı zorluklara neden olabilir. Uzmanlar bu teşhisin kişiden kişiye değişebileceğini söylüyor.

"Borderline kişilik bozukluğu teşhisi konulduğunda, bir daha hiçbir sağlıklı ilişki kuramayacağımı düşündüm.”

21 yaşındaki Mae, bu yılın başlarında kendisine sınırda, ya da bilinen adıyla borderline kişilik bozukluğu (BPD – İng: ‘Borderline Personality Disorder’ın kısaltılması) teşhisi konduğunda tam da böyle hissetti. Bu sosyal medyada da bu teşhisin konduğu çok fazla kişi tarafından da paylaşılan bir his.

Konuyla ilgili TikTok’ta yapılan paylaşımlardan birinde de neredeyse aynı fikir vardı. “#bpdisorder” etkiketiyle paylaşılan bu video 500 binden fazla izlendi.

BPD sosyal medyada her geçen gün daha fazla görünür hale geliyor. Edinburgh Üniversitesi'nde çocuk ve ergen psikiyatristi ve öğretim görevlisi olan Dr. Liana Romaniuk’a göre bunun nedeni gençlerin önceki nesillerden farklı bir yaklaşıma sahip olması.

Birlikte çalıştığı pek çok gencin kendisinde BPD olup olmadığını sorduğunu hatırlatan Dr. Romaniuk, “Bence bu giderek büyüyen bir farkındalık” diyor.

BPD yani borderline kişilik bozukluğu, duygusal dengesizliğe neden olan ve insanların ruh hallerini yönetme ve diğer insanlarla etkileşim kurma biçimlerini etkileyebilen bir ruh sağlığı sorunu. Her 100 kişiden birinin bu rahatsızlığa sahip olduğu düşünülüyor.

Bu teşhisin konduğu pek çok kişi, çocukluklarında ihmal ya da bir travma yaşamış olabilir. Bu da bir yetişkin olduğunda ilişkilerini zorlaştırmaya yetebilir.

Dr. Romaniuk, travmanın illa da korku duyulacak ya da kötü anlama gelebilecek bir şey olarak algılanmaması gerektiğini söylüyor. Ona göre ebeveynlerin ayrılması, duygusal olarak mesafeli olma, aile fertlerinden birinin ya da bir akranın ölmesi de bunda etkili olabilir.

mesaj atan bir adam

BPD'si olan bazı kişiler, sevgililerini sık sık aramak ve onlara mesaj atmak ister.
BPD teşhisi toplum içerisinde utanılacak bir şeymiş gibi görülebilir. Ancak Dr. Romaniuk bunun artık değiştiğini şu sözlerle anlatıyor:

“Mesleki olarak, eskiden BPD'nin tedavi edilemez olduğuna veya insanların manipülatif davrandığına dair pek çok eski usul korkunç görüş vardı. Neyse ki, şu anda birlikte çalıştığım hiç kimse bu görüşü savunmuyor."

Dr Romaniuk, BPD'nin aslında bir kişilik bozukluğu mu yoksa geçmiş travmaya bir tepki mi olduğu konusunda mesleki çevrelerde "devam eden bir tartışma" olduğunu söylüyor.

“‘Kişilik bozukluğu’ ifadesini kullanmakta büyük zorluk çekiyorum, bunu söyleyince birini kalbinden bıçaklıyormuşsun gibi geliyor" diyor ve şöyle devam ediyor:

“Kişide temelde bir sorun olduğunu söylüyormuşsun gibi yankılanıyor. Oysaki durum bu değil. Ben bunu daha çok, o kişilerin hayatta kalmaları ve uyum sağlayabilmeleri açısından ele alıyorum."

İlişkilerde ‘takıntılı’ olmak

BPD ilişkileri zorlayabilir
Mae için BPD’yi araştırma süreci, ilişkilerde “takıntılı” ve endişeli hale geldiğini fark etmesiyle başladı.

Mart 2021’de kendisine BPD teşhisi konan genç kadın, “Bir ilişki içindeyken semptomlarımın çok daha güçlü ve işlevsiz olduğunu fark ettim” diyor.

"Çabucak bir şekilde takıntılı hale gelebiliyordum. Sürekli aramak ya da mesaj atmak istiyorum. Diğer arkadaşlarımdan kendimi soyutluyorum, yapmaktan hoşlandığım şeyleri bir kenara bırakıyorum ve tüm zamanımı o kişiye adıyorum.”

BPD’si olmayan birine önemsiz bir hadise gibi görünen şeyler, bir felaket yaşatabilir.

"Bir keresinde, erkek arkadaşımdan mesaj aldığımda arkadaşımın evindeydim. Mesajın tonu beni gerçekten ürküttü ve ‘benim gitmem lazım’ diyerek tüm eşyalarımı toparlayıp, hemen 15 dakikalık bir mesafede olan sevgilimin yanına gittim.”

Terk edilme korkusu insanda çok kötü bir şeyle karşı karşıya kalmış hissi yaratabilir.

Mae, “Son ilişkilerimin son birkaç haftasında, gideceğimi söyleyerek, gerçekten de kindar bir biçimde onlardan ayrılıyordum” diyor ve şöyle devam ediyor:

“Ancak en nihayetinde onlar beni terk ediyordu. Mahvolmuş hissediyordum. Onları arıyordum ve tekrar bir araya gelmek için yalvarıyordum. İlişkilerin sona ermesi doğrudan BPD tanımla BPD tanımla ilgiliydi.”

Teşhisinden bu yana Mae, diyalektik davranış terapisi (DBT) adlı bir tedaviye başladı. Bu tedavi duygularını düzenlemekte zorlanan insanlar için bir tür konuşma terapisi. Mae ayrıca antidepresan almaya başladı.

“Kendimi çok daha olumlu hissediyorum” diyen Mae şunları söylüyor:

“Teşhis ilk konduğunda idam cezasına çarptırılmış gibi hissettim. Sanki hayatımın geri kalanında böyle kalacakmışım gibiydi. Ama DBT bana bir çıkış yolu gösteriyor.”

Dr. Romaniuk’un ifade ettiği gibi, BPD teşhisi konan herkesin aynı şekilde davranmayacağını bilmek önemli:

“Bir grup insanı üç harfe bağlı olarak tek bir değerlendirmenin içerisine sokamazsınız.”

BPD belirtileri mi yoksa rahatsız edici davranışlar mı?

Uzmanlar, "dürüstçe kurulacak diyaloğun" sağlıklı bir ilişki için çok önemli olduğunu söylüyor.
BPD tanısı konmuş kişilerin partnerleri için de durum zor olabilir. Bu durumdaki pek çok kişi sağlıklı ilişkiler kurabilse de, Ellen’in* eski sevgilisi oldukça zorlandığını söylüyor.

32 yaşındaki kadın, geçen sene BPD’li bir kişiyle çıkmaya başlamış.

“BPD'si olmasaydı her şeyin nasıl farklı olurdu bilmiyorum. Sanırım pek çok kötü davranışını mazur gördüm çünkü bunun durumunun bir parçası olabileceğini düşündüm.”

Sevgilisinin, kendisini onu yalnız başına bırakması sebebiyle suçlamaya başladığını, bu nedenle de işten eve erken gelmeye başladığını anlatıyor:

“BPD olduğunu düşünerek çok fazla tahammül gösterdim. Üç günde bir beni terk etmeye başladı. Gecenin bir yarısı gidiyor, sonra geri gelip bana hayatının aşkı olduğumu söylüyordu."

Ellen, sevgilisinin davranışlarının bir kısmının rahatsız ya da taciz edici olduğunu söylüyor. Peki karşıdaki kişiye böyle davranmak ne kadar adil?

Dr. Romaniuk, bu sorunun gerçekten de insan olarak özümüze dokunan yanı sebebiyle oldukça önemli olduğunu düşünüyor:

“BPD’deye sahip olsanız da siz yine kendinizsiniz. Evet bazı durumlarda cevaplarınızı çok daha keskin bir halde vermenize neden olabilir ama bir seviyede hala sorumluluk sahibisinizdir. Davranışlar çoğu zaman manipülatif olmayabilir. Ama bazen buna da şahit olunabilir.”

Ancak çoğu zaman bu tip davranışlar terk edilme korkusu nedeniyle yapılıyor.

Dr. Romaniuk, “BPD’si olan kişilerin bana söylediğine göre, itilmeden önce itme düşüncesi hakim geliyor" diyor.

“Bir ilişkiyi bitirmek için bir bahane uydurabilirsiniz. Ya da sevgilinizin sizi sevip sevmediğini anlamak için bazı sınamalar yapabilirsiniz. Bu aleni bir manipülasyon değildir, bilinçaltıdır. Hayatta kalmak açısından, en kötüsünü bekleyip savunma almak her zaman iyi bir yoldur.”

Dr. Romaniuk, partnerlerden birisinde BPD varsa “dürüst bir diyaloğun” önemine işaret ediyor.

Aynı zamanda Dr. Romaniuk, BPD’si olan her kişinin birbirinden farklı olduğunu ve tanının kişileri belli davranışlara yatkın hale getirmediğini de vurguluyor:

“Tanıdığım bazı en sevgi dolu, en dinamik ve enteresan insanlarda BPD teşhisi var.”

*Bazı isimler değiştirildi.

https://www.cumhuriyet.com.tr/saglik...ign=Cumhuriyet
__________________
  Alıntı ile Cevapla
Cevapla

Bu Sayfayı Paylaşabilirsiniz

Etiketler
borderline, bozukluğu, kişilik


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı

Hızlı Erişim


WEZ Format +3. Şuan Saat: 00:38.


Powered by vBulletin® Version 3.8.8
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
Önemli Uyarı
www.forumgercek.com binlerce kişinin paylaşım ve yorum yaptığı bir forum sitesidir. Kullanıcıların paylaşımları ve yorumları onaydan geçmeden hemen yayınlanmaktadır. Paylaşım ve yorumlardan doğabilecek bütün sorumluluk kullanıcıya aittir. Forumumuzda T.C. yasalarına aykırı ve telif hakkı içeren bir paylaşımın yapıldığına rastladıysanız, lütfen bizi bu konuda bilgilendiriniz. Bildiriniz incelenerek, 48 saat içerisinde gereken yapılacaktır. Bildirinizi BURADAN yapabilirsiniz.