Çekim Yasası ve Kadın

[@Canan]

Çekim Yasası ve Kadın

Bize yalan söylemişler. Bize yanlış düşünmeyi öğretmişler. Başımıza gelenlerin şans, talih, kısmet sonucu olduğunu söylemişler. İçinde olduğumuz durumu kabul etmemiz gerektiğine, değiştiremeyeceğimize inandırmışlar. Ah, nasıl da kandırmışlar…

Evet, hayatlarımız her zaman çok doyumlu ve sorunsuz geçmiyor. Ancak memnun olmadığımız şeylerin, aslında bizi nasıl en memnun olduğumuz şeylere yönlendirdiğini görebilmeye bir başlasak… Hayatımızdaki olumsuz olayları kendimizi geliştirmek için kullanmayı ve hayatımızı daha güzele dönüştürebilmeyi bir öğrenebilsek.. Mucizeler yaratacağız, mucizelere tanık olacağız. Hayatımızın kontrolünün nasıl da bizim elimizde olduğunu göreceğiz.

Yer çekimi denen bir yasa var. Herkese eşit olarak çalışıyor bu yasa. Ne kadar yükseğe zıplasak da, sonumuz bulunduğumuz odanın zemini oluyor. Çekim Yasası da böyle gerçekçi bir yasa işte. Çekim yasası da aynı yer çekimi gibi herkese eşit olarak çalışıyor. Ayrımcılık yapmıyor. Zaten büyüklerimiz bunu çözmüşler yıllar önce.. “Bir şeyi 40 kere söylersen olur” der dururdu anneannem. Hıdrellez’de sokağa çıkar, ev, araba resimleri çizerlerdi toprağa komşularımız. “Yatmadan önce istediğin şey için Allah’a dua et” derdi babaannem. Adak adardık hayalimiz gerçekleşirse yapmak için. Aslında hep Çekim Yasası’nın gerçekliğini gösteren şeyler bunlar…

Eğer Çekim Yasasını anlarsak, hayatımıza istediğimiz şeyleri de bu doğrultuda çekebilmeyi öğrenebiliriz. Hayatımızdaki herşeyin kontrolünün bizim elimizde olduğunu fark ederiz. Bu şekilde de, başımıza gelen şeylerle ilgili düşünce sistemimizi ve bakış açımızı değiştirerek, hem istediklerimizi daha kolay elde edebilir, hem de hayatımızı yönetmeyi öğrenebiliriz.

Peki ama nasıl olacak?

Belki başlarda çok kolay olmayacak. Kolay değil, yıllardır hayatın başımıza gelenler olduğunu düşündük, bir etkimiz olduğunu bilmeden. Yıllardır ailemizden, çevremizden, kültürümüzden öğrendiklerimizi doğru sandık. Yıllardır erkekler aldatır, kadınlar zayıftır, evlilik aşkı öldürür’e kandık. İnandıklarımızla, düşündüklerimizle ve yargıladıklarımızla bunları gerçek kıldık. Dişil enerjimizi ve rahim enerjimizi (yaratıcılık enerjisidir) bu şekilde kullandık. Aynen de ne düşünüyorsak başımıza geldi. “Birşeyi 40 kere söylersen olur” lafının doğruluğunu, gerçekten de sürekli düşündüğümüz şeyleri hayatlarımızda görerek gerçek kıldık.

Şimdi artık düşüncelerimizi, inançlarımızı, inandıklarımızı değiştirme zamanı. Üstelik kadınlar olarak, rahmimizde yumurta ve spermle yarattığımız mucizeyi, hayatımıza istediğimiz şeyleri çekmek için de kullanma zamanı.. İstediğiniz hayat, aynı şeyleri düşünerek size gelmeyecek. İstediğiniz hayat, ancak başınıza gelen şeylerin sorumluluğunu alarak ve bunları değiştirmek için bir adım atmaya karar verince gerçekleşmeye başlayacak. Belki sağlık istiyorsun, belki doyumlu bir ilişki, belki rahat yaşamanı sağlayacak kadar para.

Sana tek bir haberim var, hem iyi, hem kötü.

Hayatındaki her şeyden sen sorumlusun. Bu kötü haber, çünkü başkalarını suçlayarak bir yere varamayacaksın. Bu iyi haber, çünkü hayatına güzellik katmak, sağlığı, istediğin ilişkiyi, parayı çekmek senin elinde. Tek yapman gereken, düşüncelerini değiştirmek. Kendini layık görmek, sağlıklı bir hayata, harika bir sevgiliye, istediğin kadar paraya. Çünkü aslında hepimiz herşeye layığız. Hepimiz çok değerliyiz. Hepimiz özümüzde tertemiziz. Sadece hayatlarımızı düşüncelerimizle kirletmekteyiz.

Hadi, kalk ayağa, aynaya bak ve kendinle ilgili güzel birşey düşün, çünkü öylesin. Ne düşünüyorsan, öylesin.


Özet : Eğitimin size fayda sağlayacağını düşünüyor musunuz?