Forum Gerçek

AnasayfaForumları Okundu Kabul Et Bugünkü Mesajlar
Geri git   Forum Gerçek > Türkiye ve Dünyadan Haberler > Ülkemiz ve Dünya Gündemi > Serbest Kürsü

Serbest Kürsü Her konuda tartışma açılan konular burada


Yeni Konu aç  Cevapla
 
Seçenekler
Eski 16.03.2021, 19:56   #1
Çevrimdışı
Canan
Çiçekci kız

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Kılıçdaroğlu'ndan Bahçeli'ye 'Andımız' çağrısı: Danıştay'ı Değil Erdoğan'ı

Kılıçdaroğlu'ndan Bahçeli'ye 'Andımız' çağrısı: Danıştay'ı Değil Erdoğan'ı Muhatap Al


CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, okullarda 'Andımız' okutulmamasıyla ilgili Danıştay kararına tepki gösteren MHP lideri Devlet Bahçeli'ye seslendi: "Muhatap aldığı yer yanlıştır. Sen Erdoğan'ı değil, Danıştay'ı suçluyorsun." Kılıçdaroğlu, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın kendisine yönelik "Bitiksin" sözlerine de yanıt verdi: "Karşıma çıkmaya cesaret edemiyor. Çok iyi biliyor ki onu madara edeceğim."


CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, 2013 yılında kaldırılan 'Öğrenci Andı'nın geri gelmesine yönelik başvurunun kabul edilmemesiyle ilgili Danıştay kararını değerlendirirken, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ile Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a yüklendi.

Partisinin Meclis grubunda konuşan Kılıçdaroğlu'nın açıklamalarından satır başları şöyle:

TEK YOL CHP'NİN İKTİDAR OLMASI:


Türkiye'nin çözülemeyecek hiçbir sorunu yoktur. Türkiye'ye huzuru, bereketi, birlikteliği getirmek mümkündür. Bunun tek yolu vardır: CHP'nin iktidar olması. Bütün baskılara rağmen yapacağız. Biz görüşü, kimliği, inancı, yaşam tarzı ne olursa olsun vatandaşlarımızı seviyoruz. Biz onların sorunlarına talibiz, devletin bütçesinden malı götürmeye değil. Biz vatandaşın sorunlarını çözmeye talibiz ve çözeceğiz.

COVID-19'UN MESLEK HASTALIĞI SAYILMASI:


Sağlık çalışanlarının bütün hakları teslim edilmedi, talepleri göz ardı edildi. Bir kişinin hayatını kurtarmak için hayatını feda eden kişiye sağlık çalışanı denir. Biz onlara minnet borçluyuz, onların en büyük zevki tedavi ettikleri hastanın yürüyerek hastaneden çıkması... 387 çalışanımız pandemi döneminde hayatını kaybetti. Onlar içinde bulunduğumuz dönemin bir meslek hastalığı sayılmasını istediler ama iktidar bu görevi yerine getirmedi. Parlamento hazır buna ama iktidar tarafından kanun teklifi gelmediği için geçemiyor. Bizim bu konuda verdiğimiz mücadele sayımızın yetersizliği nedeniyle gerçekleşmedi. İlk seçimde iktidar olacağız Allah'ın izniyle, o zaman gerçekleştireceğiz.

KAPIKÖY SINIR KAPISININ AÇILMAMASI:


Ben Uşak, Manisa ve İzmir'deyken bir kısım arkadaşım Van'daydı. En temel sorunları Kapıköy Sınır Kapısı açılmıyor, açılsın diyorlar. Pandemi dolayısıyla kapalıysa neden Habur, Kapıkule açık diyorlar. Bütün esnafı derinden etkilemiş. Vanlılar 'Hükümet Vanlıları cezalandırmak için bilinçli olarak mı kapatıyorlar' diye düşünüyorlar. Biz bununla uğraşacağız. Eğer açamazsak bilinçli olarak Vanlıları cezalandırma konusundaki düşüncede haklı olabilirsiniz. Yarın önünüze sandık gelecek, gidecek ve oy kullanacaksınız. O sınır kapısını açmayan iktidara ders vererek kullanacaksınız, ben de sizi alkışlayacağım.

SERTİFİKALI TARIM DANIŞMANLARI İÇİN GİRİŞİM:


Sertifikalı Tarım Danışmanları var, bunlar sertifika alıyorlar ve Türk çiftçisine hizmet edip danışmanlık yapıyoruz diyorlar. Talepleri var: Çiftçilerle yapılan sözleşmeyle bizimle yapılan sözleşme eşit olmalı diyor. Bakanlık bize 12 ay için 46 binlik destek veriyor. Buradan sigorta primi, vergi kesiliyor. Biz buradan maaş alıyoruz diyorlar. Asgari ücret açıklandığında bizim aldığımız aylık asgari ücretin altına düştü diyorlar. Özlük haklarından yoksunlar, 2520 lira aylık alıyorlar, asgari ücretin altında... Bunlar mühendis. Tarım Bakanlığı'nda çalışan bir mühendis 6680 lira alıyor, teknikeri 5530 lira alıyor bunlar 2520 liraya mahkum ediliyor. Bunlar kıdem tazminatı da alamıyorlar. Bu konuyu da parlamentoda araştırma önergesi vererek kamuoyu ve parlamentonun gündemine getirelim.

'SAYIN ERDOĞAN, ANDIMIZ'IN HANGİ CÜMLESİNDEN RAHATSIZSIN?'

DANIŞTAY'IN 'ANDIMIZ' KARARI: 2013 yılında Erdoğan, bölücü terör örgütü ile masaya oturdu. Onların şartı Andımız'ı kaldıracaksınız. MEB, Erdoğan'ın talimatı ile Andımız'ı kaldırdı. Türk Eğitim Sen, Danıştay'a dava açtı, yönetmelik değişikliğinin iptalini istedi. Danıştay, MEB'in kararı doğru değil, değişikliği onaylamıyorum dedi. Andımız'ın okunması gerekiyordu.

Bunun üzerine bana soruldu, açıklamamda şöyle demişim; Eskiden beri okunuyor Andımız. Erdoğan'ın Danıştay hakimlerini azarlayarak meydan okuması insanın ağrına gidiyor. Hakim çıkış konuşamaz, kararları ile konuşur. Danıştay kararlarını vermiştir. Yerinde bir karardır, karara uyulması lazım, yani Andımız'ın okunması lazım. Danıştay Genel Kurulu'nda Erdoğan'ın istediği şekilde karar çıkacaktır, bunu bir kenara yazın diyorum, 2018 yılında.

Andımız konusu, doğruluğu, sevgiyi, saygıyı çocuklara anlatıyor. Danıştay İdari Davalar Dairesi kararı verdikten sonra, ben daha önce şu çağrıyı yapmıştım, Andımız'ın hangi cümlesinden rahatsızsın çık millete bunu anlat demiştim. Bunu söyledim, 2013'te, 2021'e geldik bu soruma cevap alamadım. Ben bütün kardeşlerime seslenmek istiyorum. Bahçeli'ye de seslenmek istiyorum. Sayın Erdoğan, Andımız'ın hangi cümlesinden rahatsızdır? Çıkıp açıklasın. Sayın Bahçeli, Erdoğan'ı değil, Danıştay'ı muhatap alıyorsa muhatap aldığı yer yanlıştır. Sen Erdoğan'ı değil, Danıştay'ı suçluyorsun. Andımız'ın okunmasını istiyorsan, açarsın Erdoğan'a telefon, 'Bu ant okunmadan tekrar bir araya gelemeyiz' dersin. Ben ülkemi, bayrağımı seviyorum, Andımız'ın okunmasını istiyorum dersin.

EKONOMİ İÇİN 13 MADDE


2002'den bu yana toplam 23 reform paketi açıkladılar. Açıklanan her reform paketinden sonra işsizlik arttı, döviz tutulamadı. Türkiye'nin sorununu bunlar çözemezler, Türkiye'nin sorunlarını çözme kapasiteleri yok. Ne yapacaklarını bilmiyorlar. Eski kalkınma planlarından, programlardan cümleleri kopyalamışlar, alt alta yazmışlar. Ekonomi böyle düzelmez. Nasıl yapılacağını anlatacağım:

1. İktidar olduğumuzda kamuda israfa derhal son vereceğiz.

Bütün bakanlıklar ve kamu kuruluşları kendi binalarında oturacak. Yandaş için mi kira veriyorlar? Araba saltanatına son vereceğiz. Fakir fukaranın açlıktan nefesi kokuyor bunların altında lüks araba var. Döviz garantili işler ivedilikle Türk lirasına çevirelecek. Yolsuzlukların üzerine kararlılıkla gideceğiz. Bütün kamu ihalelerini canlı yayınlayacağız. Bizim belediyelerin yaptığı gibi. 100 liralık işi 1000 liraya yaptırmayacağız.İsrafın ve yolsuzluğun kaynağı olan kamu ihale kanunu değiştireceğiz. Vatandaşı iliğine kadar sömüren Özelleştirme Kurumlarını kapatacağız. Kamulaştıracağız. 600 milletvekili var. 450 neyine yetmiyor. 600'ün yarısı el kaldırıp indirmekle meşgul. El kaldırıp indiren adamlara fakir fukaranın parasından ödemeyeceğiz. Saray'da şatafata son vereceğiz. Devleti yöneten örnek olacak topluma. 50 bin avroluk çantayla gezerseniz devlete güvenmezsiniz. Devlet de size güvenmez.

2. Herkesin can ve mal güvenliğini sağlayacağız. Yargının bağımsızlığını sağlayacağız. Bir partinin genel başkanı mahkemeye hakim tayin edemeyecek. Andımız'da gördük ne olduğunu. Devleti yönetenler mahkeme kararı olmadan suçlu ilan edemeyecek. Demokrasiyi getireceğiz. Seçimle gelen seçimle örnek olacak. Tüm Müslüman ülkelere ve mazlum ülkelere örnek olacağız. Benzerini biz de yapacağız diyecekler. Can ve mal güvenliğinin olduğu yere yabancı sermaye gelir. Yatırım yapmak için değil vurgun için geliyorlar.

3. Devlet yönetiminde liyakat olur. Devletin kadrolarına eş, dost, partili, akraba atanmayacak. Bu rezaletlere son vereceğiz. Rüşvet alandan büyükeçi olmaz. Hırsız Türk bayrağı taşıyor. Hiç mi onur yok sizde?

4. Kuruluş kanununa göre bağımsız kurumlar var. Bu kurumlara müdahale olmayacak. Fiyat istikrarına kilitlenecekler.

5. Devleti yönetenlerin iç borçlanmada işledikleri ilk günah bizim yönetimimizde olmayacak. Kendi vatandaşınızdan Türk lirasıyla borçlanırsanız bunun adı iktisatta ilk günahtır.

6. Bir Anayasal kurum olan Ekonomik ve Sosyal Konsey'e işlev kazandıracağız. Rahmetli Ecevit'în bu ülkeye getirdiği en önemli kurumlardan bir tanesi. Ekonomi Koordinasyon Kurulu kuracağız diyorlar. Varolan kurumu bir daha kuruyorlar.

7. Bütçe disiplinini tam sağlyacağız. Ne demek bütçe dışında fon. Bir ayıptan Türkiye'yi kurturacağız. Duyunu Umumiyeyi çağrıştıran Borçlar Genel Müdürlüğü'nü kapatacağız. İnsan utanır ya. Devlet o kadar borç aldı ki yönetemiyor. Osmanlı'nın son dönemindeki Duyunu Umumiye gibi.

8. TBMM'de kesin hesap komisyonu kuracağız. Geçen yılın bütçesinin hesaplarını muhalefet partisine vereceğiz. Komisyon başkanlığı ana muhalefette olacak. 5 kuruşun hesabını vermekten onur duyacağız.

9. Ulusal Vergi Konseyi kuracağız. Vergiyi en çok asgari ücretliler ödüyor. Bu ayıptan da Türkiye'yi kurtaracağız. Asıl vergiyi ödemesi gerekenler faiz baronları.

10. TBMM adına denetim yapan bir kurum var. Vatandaşın ödediği bütün vergileri Sayıştay denetler. Sayıştay'ın evrensel ölçülerde denetim yapması lazım. Sayıştay'ın mali raporu TBMM'ye gelmeden bütçenin görüşülmemesi lazım. Ve Sayıştay, Türkiye'nin en büyük kurumlarını bünyesinde toplayan Türkiye Varlık Fonu'nu denetleyemiyor. Yani TBMM bu kadar büyük bir potansiyeli denetleyemiyor. Tamamını bütçenin içine alacağız. Sayıştay'ın da evrensel ölçütlerde denetim yapmasını sağlayacağız.

11. Kaynakların en verimli ve güzel kullanılmasını sağlamak amacıyla mutlaka bir Stratejik Planlama Teşkilatı kuracağız. Bunlar kalktılar Devlet Planlama Teşkilatı'nı kapattılar. Ordaki insanların tamamını da sağa sola sürdüler. En yetişmiş beyinler. Stratejik Planlama Teşkilatı'nı kesinlikle kuracağız. En nitelikli insanları oraya alacağız. Varolan kaynaklar en verimli ve en çok kalkınmamıza hizmet edecek alanlarda kullanılacaktır.

12. Türkiye siyasetini kirlilikten arındıracağız. İhale takipçisi milletvekili olmaz. Milletvekilinin temiz ve ahlaklı olması lazım. Bir merkezden talimat almaması lazım. Siyasi ahlak yasasını mutlaka ama mutlaka çıkaracağız. Siyaset ahlaklı insanların alanı olacak. Siyasetçi yalan söylemeyecek milletine. Doğru neyse onu ifade edecek.

Erdoğan, 12 Şubat 2021'de açıklama yapıyor. "Milli Eğitim Bakanlığı 2 milyonu aşkın tablet dağıttı" diyor. İnanacaksınız tabii, koskoca Cumhurbaşkanlığı makamında oturuyor, devletin bütün bilgileri ona geliyor. 2 milyondan fazla tablet dağıtılmışsa bunun doğru olması lazım. Bizim arkadaşımız Ömer Fethi Gürer, bir önerge vermiş. "Kaç tablet dağıttınız?" diye sormuş. 15 Ocak 2021'de cevabı gelmiş; "359 bin 120 tablet dağıttık." Arada 1 milyon 600 bin fark var. Devletin en tepesindeki adam kendi halkına yalan söyler mi?

13. İzlenen kavgacı ve İhvan politikasını tamamen değiştireceğiz. Kavga etmediğimiz kimse kalmadı. Esnaf, sanayici, kamyoncu, ihracatçı, ithalatçı zarar görüyor. Mısır'la niye kavga ettin? Mısır'ın içişlerine karışmak senin neyine? Onlar İhvan'ı terör örgütü ilan etmiş. Sen baş tacı ediyorsun. Şimdi yalvarıyorsun. Devletler Saray'dan yönetilmez. Akılla bilgiyle yönetilir. Kin ve nefretle yönetilmez. Dış politika ülkelerin çıkarlarıyla inşaa edilmez. Dün söylediğini bugün geri alıyorsan devleti yönetemiyorsun demektir.

'ERDOĞAN BENDEN KORKUYOR'


CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın kendisine yönelik sözlerine de yanıt verdi: "Erdoğan Gençlik Kolları Kurultay'ına katılmış, tabii konusu 'Bay Kemal' ne olacak ki? 15 Temmuz'la ilgili, "Hayatın korkuyla geçti, korkaksın, bitiksin" diyor. "Bu işler korkların işi değil, yürek ister, sandalda kürek değil" diyor. Ben, AK Parti Gençlik Kolları'ndaki bütün gençleri seviyorum, sevgi ve saygımı gönderiyorum. Erdoğan hiç kimseden korkmaz sanıyorsunuz ama Erdoğan benden korkuyor. Çünkü onun televizyon kanalında bile karşıma çıkmaya cesaret edemiyor. Çok iyi biliyor ki onu madara edeceğim." (HABER MERKEZİ)
__________________
  Alıntı ile Cevapla
2 Üyemiz Canan'in Mesajına Teşekkür Etti.
Eski 27.12.2021, 18:06   #2
Çevrimdışı
Ben kimim
Yasaklı Üye

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: Kılıçdaroğlu'ndan Bahçeli'ye 'Andımız' çağrısı: Danıştay'ı Değil Erd

[IMG][/IMG]

Andımız'ın kaldırılması bir tiyatro mu?

[IMG]https://i.imgur.com/h5Qvyi0.jpg[/IMG]

08.10.2013 tarih ve 28789 sayılı Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren Milli Eğitim Bakanlığı İlköğretim Kurumları Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmeliğin 1. maddesi ile Milli Eğitim Bakanlığı İlköğretim Kurumları Yönetmeliği’nin 12. maddesinde yer alan “Öğrenci Andı” kaldırılmıştı. Andımız “ırkçı” bulunmuştu.

ANDIMIZ “IRKÇI” DEĞİLDİR

“Andımız” ilkokul öğrencilerinin vatan, millet, cumhuriyet kavramlarını pekiştirmek, için okutuluyordu. Üstelik birçok devlette benzer uygulamalar vardı. ABD’de okullara giderseniz sabahları çocukların “ABD’nin bayrağına ve o bayrağın simgelediği cumhuriyete bağlı kalacağıma, herkese özgürlük ve adaletle; tanrının gözetiminde, bölünmez, tek ulus için ant içerim” sözleri vardır.

Atatürk döneminin Milli Eğitim Bakanlarından Reşit Galip Bey Andımız’ı yazdı.

ANDIMIZ’IN ÖYKÜSÜ VE BİRLEŞTİRİCİLİĞİ

Reşit Galip’in 23 Nisan 1933’te çocuklarına yazdığı andı, Çocuk Haftası'nı açış konuşmasında okumuştu. Bakanlıkça yayımlanan bir genelge ile okullarda bu ant sürekli hep bir ağızdan okutuldu.

Andımız’ın işlevi öğrencilere, Türk Milleti’nin çağdaş bir millet olarak yaşaması yolunda bağımsızlık, vatan, cumhuriyet, milli birlik, ilerlemek, sevgi, saygı hususlarında ideal aşılamaktı. Bu ideale, 1933 yılında “Andımız” şöyle yansımıştı:

"Türküm, doğruyum, çalışkanım.

Yasam; küçüklerimi korumak, büyüklerimi saymak, yurdumu, budunumu özümden çok sevmektir.

Ülküm; yükselmek, ileri gitmektir.

Varlığım, Türk varlığına armağan olsun.”

1972’de “budunumu” kelimesi “milletimi” olarak değiştirilirken “Türküm, doğruyum, çalışkanım” diye başlayan cümle ile sonra yer alan “Ne mutlu Türküm diyene” cümlesi eklendi:

1997’de şu şekli aldı:

"Türküm, doğruyum, çalışkanım.

İlkem; küçüklerimi korumak, büyüklerimi saymak, yurdumu, milletimi özümden çok sevmektir.

Ülküm; yükselmek, ileri gitmektir.

Ey büyük Atatürk!

Açtığın yolda, gösterdiğin hedefe, hiç durmadan yürüyeceğime and içerim.

Varlığım, Türk varlığına armağan olsun.

Ne mutlu Türküm diyene!"

Dolayısıyla Andımız Atatürk’ün “Türkiye Cumhuriyeti’ni kuran Türkiye Halkına Türk Milleti denir” tanımında ifadesini bulan, ırka ve ümmete dayanan millet tanımı yerine coğrafyaya, yani siyasal aidiyete dayanan millet tanımını yansıtmaktadır. Bu yönüyle Andımız birleştiricidir.

Önce Eğitim İş, daha sonra Türk Eğitim Sen’in Milli Eğitim Bakanlığı’nın Andımız’ın okutulmasını kaldıran düzenlemenin iptali istemiyle açtığı davalar sonucu Danıştay 8. Dairesi, ilköğretim okullarında uygulanan Öğrenci Andı’nı kaldıran yönetmelik hükmünü iptal etti. Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, “Anayasamıza göre Danıştay, yerindelik denetimi yapamaz, idarenin yerine geçerek karar veremez” diye tepki gösterdi. AKP Yozgat Milletvekili Bekir Bozdağ da Danıştay için “Hukuka uygunluk denetiminin sınırlarını aşmış, kendisini yürütmenin yerine koymuş, yürütmenin takdir hakkını yok saymış, dahası yürütmenin takdir yetkisini bizzat kullanmıştır” ifadelerini kullandı.

DANIŞTAY’DAN HUKUK DERSİ

Oysa yürütmenin takdir hakkının da sınırı vardır. Danıştay'dan "Öğrenci Andı" kararında bu hakkın kapsamına dair sarf ettiği cümlelerle iktidara hukuk dersi verdi. Danıştay, kararında, Anayasa'nın 10. maddesinde yer alan eşitlik ilkesinin görünümlerinden biri olan düzenli idare ilkesi gereği idarenin düzenleme yetkisine sahip olduğu alanlarda hukuka uygun olan uygulamayı sağlamak adına objektif düzenlemeler yapması ve istikrarlı uygulamalarda bulunması gerektiğini belirtti. Fakat idarenin haklı bir neden olmadan yerleşik, istikrar kazanmış uygulamalarından ayrılmasının sahip olduğu serbestiyi düzenli idare ilkesine ve bu ilkenin bağlı olduğu eşitlik ilkesine de aykırı buldu. Dahası öğrenci andının 1933'ten bu yana uygulandığı kaydedildi. Metinde yer alan kavram ve ilkelerin Anayasa'da anlamını bulan kavram ve ilkeler olduğu, milli eğitim sisteminin kanun ve yönetmelikle belirlenen, düzenlenen temel amaçlarını ortaya koyduğu belirtilen kararda, şunu da dile getirdi:

“İdari istikrar oluşturacak biçimde çok uzun zamandır bütün devlet okullarında ve hatta özel okullarda genç nesillerin anayasal vatandaşlık temelinde aidiyetini güçlendiren ve öğrencilerde değer oluşumuna katkı sunan ve her sabah ders başlamadan önce okutulması şeklinde uygulanan öğrenci andının kaldırılması, ancak bu değişikliği hukuka uygun kılacak bir bilimsel gerekçeye dayanması halinde olanaklıdır. Aksi tutum, idarenin sahip olduğu düzenleme yetkisini ve takdir hakkını hukuka uygun kullanmadığı anlamına gelecektir.”

Öğrenci Andı’nın uygulanmaya başlamasından itibaren dayanağını teşkil eden anayasal ve yasal kurallarda bir değişiklik olmadığı gibi bu kuralları şekillendiren ve metinde de yer alan toplumsal değer yargılarının ve ilkelerin değişmesinin de mümkün olmadığının aktarıldığı kararda, şu tespitlere yer verildi:

“Dava konusu kararı hukuki bir zemine oturtacak, idarenin takdir hakkını ve düzenleme yetkisini kamu yararı ve hizmet gerekleri uyarınca kullandığını ortaya koyacak yeterli bilimsel gerekçenin bulunmadığı, Türk Devletini ve milletini ebediyete kadar yaşatacak, çağdaş uygarlığın ve medeniyetin ortağı ve öncüsü yapacak, toplumun ve kişilerin refah, huzur ve mutluluğunu sağlayacak yeni nesillerin yetiştirilmesi olan milli eğitim sistemimizin temel amaçlarını gerçekleştirmesini içeriği itibarıyla sağlamaya yardımcı olabilecek nitelikteki öğrenci andının kaldırılmasına ilişkin değişikliğin haklı ve hukuksal temellere dayandırılmadığı anlaşıldığından dava konusu düzenlemede hukuka uyarlık görülmemiştir.”[*]

Özetle Danıştay idareye şu mesajları verdi:

1. Haklı bir neden olmadan yerleşik, istikrar kazanmış uygulamalardan ayrılmak, düzenli idare ve eşitlik ilkelerine aykırıdır.

2. Toplumsal değer yargıları değişmediği sürece Andımız okunmalıdır.

3. Andımız, genç nesillerin anayasal vatandaşlık temelinde aidiyetini güçlendirmektedir.

4. Andımız, Türk Devletini ve milletini, çağdaş uygarlığın ve medeniyetin ortağı ve öncüsü yapacak ve milli eğitim sistemimizin temel amaçlarını gerçekleştirecektir.

Aslında bu maddenin de özeti; “Türk milletinin, bütünlük içinde ve çağdaş uygarlığın gereğine uygun varlığını sürdürebilmesi için Andımız gereklidir.”

Danıştay, gerekçeli kararıyla Andımız’ın ırkçı olmadığını, milli birliği pekiştirdiğini dile getirmiş oldu.

AKP HER ŞEYE MUKTEDİR Mİ?

Danıştay’ın kararı üzerine bir kısım vatandaş da şu tür cümleleri kuruyor:

“Bu karar tamamen serbest bırakılan rahiple ilgili güya ‘yargı bağımsız’ diyecekler. Niye şimdi verildi böyle bir karar?”

“‘Türkiye vatandaşı olan herkese Türk denir’. Bunda bir sorun yok; fakat bu karar yargı bağımsızlığına güven sarsıldığı için alınmışa benziyor, danışıklı dövüş.”

“İttifak kurduğu MHP’nin ağzına çalışmış bir parmak bal.”

Özetle bu tür değerlendirmelerde bulunanlara göre AKP, her şeyi kendi denetiminde yürütüyor. Rahip Brunson’un serbest bırakılması da planlı, Danıştay’ın kararı da planlı. Yani yaşananlar tiyatro.

Oysa MHP karara sahip çıktığını göstermek için, Twitter hesabından genel merkezlerine asılı olan Andımız’ın yazılı olduğu metni ve Atatürk’ün “Ne mutlu Türküm diyene” sözünü paylaştı. Tiyatro olsa, iktidarı kızdıracak bu hamleyi yapmasına gerek yoktu, sessizce yaşananları izleyebilirdi.

Tiyatronun ikna gücünü artırmak içinse, bu durum AKP’nin sıkışmışlığının, yani çaresizliğinin de büyük olduğunu, dolayısıyla her şeyi planına uygun yürütemediğini göstermiyor mu?

Tiyatro bile olsa neden tiyatro oynadığının gerekçesi olmalı. Demek ki AKP, her şeye muktedir değil.

MHP’nin bu tavrı, yerel seçim öncesi kurulan ittifakın gözden geçirilmesine, sona ermese de bağın zayıflamasına, AKP ve MHP’nin birbirlerine güvensiz yaklaşmalarına neden olmayacak mı? MHP, bunu hesaplamamış olabilir mi?

Bu durum, MHP’nin Türk Milleti’nin, tabanının taleplerini belli ölçüde dikkate almak durumunda olduğunu göstermiyor mu?

Dahası iktidar yandaşı Eğitim Bir Sen, Danıştay’ı protesto etmek için 81 ilde basın açıklamaları yapacağını duyurdu. Tiyatro diyenler buna “tiyatronun etkisini güçlendirmek için yapıyorlar” mı diyecek acaba?

İktidar da “temyiz yolu açık” dedi.

AKP’NİN HER ŞEYE GÜCÜ YETİYORSA NİYE MÜCADELE EDİYORUZ?

Soru garip gelebilir. “Mücadele etmeyelim mi!” diyebilirsiniz. Yaşanan her şeyi AKP’nin planladığını düşünen, Türkiye’yi de tiyatro sahnesine dönüştüren anlayış aslında AKP’nin ne kadar kuvvetli olduğunu ballandırarak anlatmış oluyor. “AKP o kadar güçlü ki sendelemez, sendeliyorsa bile bildiği vardır, ne yapsak boş” mesajı veriyorlar. Ben de soruyorum:

Ne yapsak boşsa neden mücadele ediyoruz?

Neden yerel seçimlere hazırlanıyoruz?

Bu soruları kendimize soralım ve millete yılgınlık aşılamaktan vazgeçelim. Kendi gücümüzü de görelim. Tamam her şeyi istediğimiz şekle büründüremiyoruz ama örneğin Andımız için Eğitim İş, Türk Eğitim Sen’in iptal davaları, ADD, CKD, TLB gibi kurumların imza kampanyalarını, mücadelelerini neden hiçe sayıyoruz! Danıştay kararında “Türk Devletini ve milletini ebediyete kadar yaşatacak, çağdaş uygarlığın ve medeniyetin ortağı ve öncüsü yapacak” derken bu kurumların mücadelelerini yansıtıyor. O mücadeleler Danıştay’ın kararında belli ölçülerde etkili oldu. Hukuk dediğiniz hukukçular arası iş değildir. Hukuk, toplumun istencinin kurallaşmış halidir. Hukuk, milletin isteğini dikkate almıştır. Verdiğimiz mücadeleler milletin isteğini hukukçulara hatırlattığı için hukuksal kararlarda etkilidir. Yanisi şu ki bu kararı alınmasında bu mücadeleyi verenlerin önemli payı vardır. Gücümüzü görelim, moralli olalım.

HAYAT DİYALEKTİK İŞLER

Hayat diyalektik işliyor. AKP, 16 yılda cumhuriyetin ekmeğini yedi, fabrikaları, tesisleri sattı, ülkeyi betona gömdü, üretimden vazgeçti. Şimdi ekonomik krizin içindeyiz. Bu kriz de AKP’nin tiyatro gösteri değil heralde. Demek ki AKP’nin her şeye gücü yetmiyor. Ülkeyi istediği gibi yönetemiyor, sendeliyor. AKP’ye olduğundan fazla güç vehmederek AKP’ye karşı verilen mücadelelerin işe yaramadığı algısı üzerinden yılgınlık aşılamayalım. AKP’yi güçlendirmeyelim,

Unutmayalım ki Türkiye, AKP’den büyüktür.

Mustafa Solak

Odatv.com


https://odatv4.com/guncel/andimizin-...2101809-148769

**


İşte, daha önce Manisa’da yaptığı seçim konuşmasında, “Öğrenci Andı’nı evinin önünde okutmazsam namerdim” diyerek o dönemin Başbakanı Sayın Erdoğan’a gönderme yapan MHP Genel Başkanı Sayın Bahçeli’ye de fırsat doğmuştur ve artık hukuki bir zemine kavuşulmuştur.
  Alıntı ile Cevapla
Ben kimim'in Mesajına Teşekkür Etti
Eski 27.12.2021, 22:47   #3
Çevrimdışı
Insanlikarayan
Müdavim

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: Kılıçdaroğlu'ndan Bahçeli'ye 'Andımız' çağrısı: Danıştay'ı Değil Erd

Alıntı:
08.10.2013 tarih ve 28789 sayılı Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren Milli Eğitim Bakanlığı İlköğretim Kurumları Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmeliğin 1. maddesi ile Milli Eğitim Bakanlığı İlköğretim Kurumları Yönetmeliği’nin 12. maddesinde yer alan “Öğrenci Andı” kaldırılmıştı. Andımız “ırkçı” bulunmuştu.





























Irz ve Vatan Düsmanlari Kürsülerde Anirirken taniyalim, Cihan harbinde Izmirin Karasularinda bogulan Dedelerinin acisini, Kahpe Gavurun Madalyalari Kalplerini fazla sikip, geberen itlerin acisini, halen cikaramamis Izr ve Vatan Düsmanlari!.

Irz ve Vatan Düsmanliklarinin ardindan Umrede bile Viagrasindan vaz gecmeyen Irz Düsmanlari Dinlerinide ortaya koymus bulundu!.







Dibine Not: https://www.youtube.com/watch?v=wAhWtNGFToY


Paylasilan Yorumlarin, ipi kimlerin elinde olduguda acik ortada!.





__________________

-Gurbet Ellerde Aldatılamadı-





Türkiyede
yasamasa bile!.
Ne Mutlu Türk'üm Diyebilene!.
  Alıntı ile Cevapla
Cevapla

Bu Sayfayı Paylaşabilirsiniz

Etiketler
andımız, bahçeliye, çağrısı, danıştayı, değil, erdoğanı, kılıçdaroğlundan


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 
Seçenekler

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı

Hızlı Erişim


WEZ Format +3. Şuan Saat: 00:05.


Powered by vBulletin® Version 3.8.8
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
Önemli Uyarı
www.forumgercek.com binlerce kişinin paylaşım ve yorum yaptığı bir forum sitesidir. Kullanıcıların paylaşımları ve yorumları onaydan geçmeden hemen yayınlanmaktadır. Paylaşım ve yorumlardan doğabilecek bütün sorumluluk kullanıcıya aittir. Forumumuzda T.C. yasalarına aykırı ve telif hakkı içeren bir paylaşımın yapıldığına rastladıysanız, lütfen bizi bu konuda bilgilendiriniz. Bildiriniz incelenerek, 48 saat içerisinde gereken yapılacaktır. Bildirinizi BURADAN yapabilirsiniz.