Evlilik Kararınız Pişmanlığınız Olmasın

[@Ekin]

Yaşama ilişkin önemli kararlardan biri olan evlilikte, evleniyorum ama doğru mu yapıyorum? Acaba nikâh masasına oturacağım kişi doğru kişi mi? Başka birini tercih etsem hayatım daha iyi mi olur acaba? Bu sorular nikâh masası yolculuğunda zihninizi meşgul ediyor mu? İlişkilerde yaşanan kararsızlıkların ruh sağlığına direkt etki ettiğine dikkat çeken uzmanlar önemli uyarılarda bulunuyor.

Birine bağlanma isteğimiz ve bağlılıktan anladıklarımız geçmiş deneyimlerimizi tekrarlama isteği ya da tekrarlanmasını önlemek üzerine kuruludur diyen Üsküdar Üniversitesi NPİstanbul Hastanesi Uzman Psikologu Nazende Ceren Öksüz, ilişkilerde yaşanan kararsızlıkların ruh sağlığımızı etkilediğini vurguluyor.
Nazende Ceren Öksüz evlilik öncesi kararsızlıkla ilgili şöyle konuşuyor;

• Evlenelim gerisini akışa bırakalım anlayışı yanlış!

“Şüphesiz ki evlilik insanın yaşamıyla ilgili verdiği en büyük kararlardan biridir. Evliliğe adım atan bir çift, yeni bir düzen ve daha önemlisi bir aile yapılanmasına ilk adımı atmış demektir. Hiç kimsenin boşanmak üzere evlenmez. Her ne kadar boşanmalar artsa ve git gide normalize edilse de “biz evlenelim, sonrasını akışına bırakalım” gibi bir yaklaşımla kişiler hayatlarını kökten değiştirme kararı almazlar. Evlilik kararını hayatımıza sevgi, heyecan, huzur, mutlu bir gelecek umudu katacağını kişilerle alırız. Bu kavramlar yaşamdaki doyum için olmazsa olmazlardandır.

• Peki, herkes için bu duyguların kaynakları aynı mıdır?

Bir kişinin heyecan verici bulduğu bir ilişki bir başkası için monoton olabilir. Bir çiftin “çok mutluyuz” dediği evlilik dışarıdan bakan bir kişi için kâbus gibi görünebilir. Tek doğru hiçbirşeyde yoktur.

• Peki, mutlu evlilik için insanlar neleri referans almalıdır?

Her zaman söylediğimiz gibi iç dinamiklerimize bakmak lazım. Geçmiş deneyimlerimize, ilişki kurma biçimimize, kendimize duyduğumuz güven ve saygıya bakmak lazım. Geçmiş deneyimlerimiz derken çok geçmişe, yaşamımızın ilk yıllarına dayanan bir süreçten bahsediyorum.

• Evlilikte bir başkasına bağlı, kendi başımıza özgür olmayı bilmeliyiz

Evlilik bağı kurulurken kişi bir başkasına bağlı ama kendi başına özgür kalabilmeyi öğrenirse, ileride uzun soluklu, huzurlu ve dengeli bir evlilik hayatı yaşama olasılığı yüksektir. Bu kişiler, eşleriyle kolayca yakınlık kurabilirken terk edilmekle ilgili gereğinden fazla kaygı duymazlar. İlişkileri uzun sürelidir, kendilerine ve diğer insanlara güvenebilirler.

Eşleriyle yaşadıkları sorunlarda karşı tarafla empati kurabilir, affedici olabilirler. Kaygılı ve kararsız bir bağlanma stiline sahip bireylerse, eşlerine fazlasıyla yakın durma eğilimi gösterirken aynı oranda terk edilme kaygısı yaşarlar. Eşlerini abartılı boyutta kıskanırlar. Bu nedenle sürekli partnerlerini kontrolk etmeye çalışırlar. Derin, şiddetli, fakat kısa süreli ilişkiler kurarlar. Ayrılıkları travmatik algılayabilirler. Kendilik saygıları değişkendir. Evlilikten beklentileri de değişken ve belirsiz olabilir.

• Kafanız sıklıkla karışıyorsa bir uzmana başvurun

Kişiler bağlanma isteğinden ve bağlılıktan anladığı geçmişi yaşama isteği ya da tamamen geçmişi silme isteği ile ilişkilerini zora sokabilmektedirler. Oysaki insan kendi davranışlarının sorumluluğunu alacak iradeye sahiptir. Geçmişimiz bizi etkilese de onların esiri değiliz. Eğer yaşadığınız romantik ilişki ya da evliliğinizde bir şeylerin yolunda gitmediğini düşünüyorsanız ve kafanız sıklıkla karışıyorsa psikolojik yardım almanız uygun olacaktır. Bir çift terapistine başvurarak yaşamınızı kendiniz ve partneriniz için daha güzel hale getirebilirsiniz.

Kaynak

[@Hasat]

Atasözlerinin gerçekliğine hep inanmışımdır biri hariç ;

Nikahta keramet vardır...

[@Mihri Sultan]

Gözlerimi kapatıp onun güzel yüzünü aklımdan geçirdiğimde tarifsiz mutlu oluyorum..
Birlikte yaşamak, birlikte yaşlanmak eee tabi kavgaların da olabileceği beni gülümsetiyor.

Arkamda omzuma dokunmuş bir el, bir güç gibi..!

Ve mutluluğu arayan herkese doğru insanı bulmasını umut ediyorum.

[@Heliosaga]

En güzel ilişki arada sözleşme olmayan ilişkidir.

Günümüze bakıldığında bunu rahat görebilirsiniz. Evlenmekten çok boşanmaların arttığı bir dünya var..

Bu yüzden evlenmek saçmalık hele bu devirde tamamen intihar.. kumar..

[@Sami]

Erkek okumuşsa, geliri yüksek, işi ve mal varlığı düzenliyse evlenmesi intihara yakın.

Erkek okumamışsa, geliri düşük, işi ve mal varlığı kötü ise evlenmesi şahane.

Kadın okumuşsa, geliri yüksek, işi ve mal varlığı düzenliyse evlenmesi çocuk yapıp kaçma amaçlı.

Kadın okumamışsa, geliri düşük, işi ve mal varlığı kötü ise evlenmesi sorumluluk atma amaçlı.


.
.

[@Heliosaga]

Geleceğin düşünürleri bugünü anlatırken Evliliğin tam bir cahillik olduğuna dair tam fikire varacaklarından adım gibi eminim.

Evlilik en basitiyle insan mülkiyetçiliğidir. Kişilerin birbirine ölene kadar hastalıkta ve sağlıkta yanyana olacaklarına dair yeminler ettirilir ve bunada devlet resmi(!) onay verir.

Oysa bu yeminin hiçbir anlamı yoktur. Gerçekten birini seviyorsanız oda sizi seviyorsa bunun için birşeyler kanıtlamanıza ihtiyacınız yok. Eğer böyle birşeyin gerekliliğini hissediyorsanız zaten o aşk olmaz.. Çünkü içersinde çıkar oluyor sözleşme imzalıyorsunuz..

Evlilik aşkı öldürür lafı burdan geliyor işte

[@niyazican]

Galiba benim ki sıkıntılı olacak
Tabi bu karşı tarafın sorunu.

[@Mihri Sultan]

Orjinal Mesaj Sahibi SerseriGezgin

Geleceğin düşünürleri bugünü anlatırken Evliliğin tam bir cahillik olduğuna dair tam fikire varacaklarından adım gibi eminim.

Evlilik en basitiyle insan mülkiyetçiliğidir. Kişilerin birbirine ölene kadar hastalıkta ve sağlıkta yanyana olacaklarına dair yeminler ettirilir ve bunada devlet resmi(!) onay verir.

Oysa bu yeminin hiçbir anlamı yoktur. Gerçekten birini seviyorsanız oda sizi seviyorsa bunun için birşeyler kanıtlamanıza ihtiyacınız yok. Eğer böyle birşeyin gerekliliğini hissediyorsanız zaten o aşk olmaz.. Çünkü içersinde çıkar oluyor sözleşme imzalıyorsunuz..

Evlilik aşkı öldürür lafı burdan geliyor işte

Senin evlilik düşüncelerini hatta daha detaylarını ve niyetini de bildiğim için şaşırmıyorum hatta kızmıyorum. Sen böyle düşünüyorsun ama yanlış ülkede yaşıyorsun Bu konuda hemfikiriz.

Evliliğin özünde yatan insanların sevgilerini ve hayatı bir arada yaşayabilmek geliyor.. O maddiyat tarafını geçmek lazım, ben o tarafı düşünmem işte..! Vız gelir tırıst gider. Çalışan bir bayan olarak kimseye boyun eğecek değilim.

Şu da bir gerçek sevgimi yaşayabilmem, devamlılığımı sağlaya bilmem için ki bu çoğalmak, anne olmak vs dir evlenmekten başka seçeneğin olmadığı gelenekler ve göreneklerimiz var. Gerek ailemin onuru gerek evlenmeyi düşündüğüm insanın ailesinin onuru için bu böyle.. Kimse bana postmodern bir ülkede olduğumuzu söylemesin.

Evlenmeden sevgisini yaşayan insanlara hiç sözüm yok, aynı evi paylaşabilir, aynı eğlence , dert sıkıntıyı omuz omuza aşabilirler..!! Bu onların bileceği iş.

Evliliği ne bir kalemde kötüleyebiliriz ne de ütopik bir şekle sokup masal yazabiliriz. Biraz da çiftlerin yaşantılarına ne kattığı ve ilişkilerine verdiği değerle şekil alır.

[@Heliosaga]

@Mihri Sultan

Tabiki burdaki ülke şartlarını unutmadım. Henüz bunları aşabilmiş değiliz ve aşamayacağızda.. Ve bu yüzden maalesef evlilik gibi saçma bir kurumun zorunluluğu bu ülkede sürecektir.

Daha önceki mesajlarımdada söylediğimi hatırlıyorum. Türk kadını için evlilik çalışan veya çalışmayan kadın olsun farketmiyor. Türk kadının gözünde evlilik basit bir sigortadır. Yoksa neden boşanmada nafaka versinler değilmi

O yasalardan nafaka kısmını kaldıralım bakalım çoğu kadın evliliğe yanaşıyormu bence yanaşmaz.. Bu sadece ufak bir kısmı..

Kendi açımdan verdiğin tespit doğru evet yanlış bir yerde yaşıyorum. Bir kadınla aynı evde yaşamak istersem bunun sözleşmesiz olanı tercih ederim. Çünkü bilirim ki bu tür ilişkilerde bir insan her türlü senin yanında olabiliyorsa işte o zaman sevgisinde samimidir.

Yinede evrensel olarak düşünürsek evlilik hakkımda fikirlerim değişmiyor. Birbirlerine mülkiyet hakkı vermenin imzası oldukça gülünç ve aşağılayıcı..

[@Mihri Sultan]

Orjinal Mesaj Sahibi SerseriGezgin

@Mihri Sultan

Tabiki burdaki ülke şartlarını unutmadım. Henüz bunları aşabilmiş değiliz ve aşamayacağızda.. Ve bu yüzden maalesef evlilik gibi saçma bir kurumun zorunluluğu bu ülkede sürecektir.

Daha önceki mesajlarımdada söylediğimi hatırlıyorum. Türk kadını için evlilik çalışan veya çalışmayan kadın olsun farketmiyor. Türk kadının gözünde evlilik basit bir sigortadır. Yoksa neden boşanmada nafaka versinler değilmi

O yasalardan nafaka kısmını kaldıralım bakalım çoğu kadın evliliğe yanaşıyormu bence yanaşmaz.. Bu sadece ufak bir kısmı..

Kendi açımdan verdiğin tespit doğru evet yanlış bir yerde yaşıyorum. Bir kadınla aynı evde yaşamak istersem bunun sözleşmesiz olanı tercih ederim. Çünkü bilirim ki bu tür ilişkilerde bir insan her türlü senin yanında olabiliyorsa işte o zaman sevgisinde samimidir.

Yinede evrensel olarak düşünürsek evlilik hakkımda fikirlerim değişmiyor. Birbirlerine mülkiyet hakkı vermenin imzası oldukça gülünç ve aşağılayıcı..

Hıım bu nafaka şeysi..!! Çocuk olduğu durumda babanın evladının bütün sorumluluğunu anneye yıkıp kaçması adil değil. Ortak yapılan ve bence evliliğin en değerli varlığı için iki taraf da hesap kitap işine girmemeli ama genelde bu konuda ayrı çiftlerde anneye bırakılan bir görev oluyor.

Çocuksuz durumlardaki ayrılık vs de nafaka isteğini bilmiyorum. Çevremde hiç koca parasına minnet eden tip olmadı. Sanırım eski eşin maddi durumunun çok iyi olması lazım eee adam akılsızsa ve duruma çanak tutuyorsa kendi haline yansın.

Bu durumu kadına yaşatan tipler de yok değil tabi. Kadını günah keçisi olarak görmemek lazım. Zengin kadın avcısı yığınla adam da var.. İşte bunlar defolu insan.. Evliliği de amaçları için kullanan tipler.

Bir elin ayrı beş parmağı gibi türler ve cinsler de farklı farklı. Her durumda genellemeye gitmeden düşünmek lazım sanki..!! Ön yargını kıramayacağımı biliyorum ve sana duam gönlüne göre biri çıkar umarım karşına.. Hoş bu senin için bir beddua olabilir ama o da senin bileceğin