Adalet Yok, Polis Yok

[@Kel ali]

Adalet yok, Polis yok



“Tayyip Erdoğan, İsviçre’ye gidiyor. İsviçre Başbakanı kendisine bakanlarını tanıtıyor. ’Başbakanım diyor işte bu bizim Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanımız, bu Sağlık Bakanı, bu Denizcilik Bakanı’. Tayyip diyor ki, ’Nasıl olur burada deniz yok ki, nasıl Denizcilik Bakanı olur?’ Bunun üzerine İsviçre Başbakanı da ’Sayın Başbakanım sizde de Adalet yok ama Adalet Bakanı var’ diyor.”

**

Avrupa’nın en büyük adliyesi, en büyük cezaevi sahibi olmakla övünen bir kafa ile karşı karşıyayız. Adalet yok ama "sarayı" var! On binlerle insan sokaklara dökülmüş canı dişinde, karda yağmurda güneşte adalet için yürüyor. Ama duyan yok. Bunların derdi daha çok hapishane inşa etmek.

**

Adamın elinde devasa bir cep telefonu.. Küçük Ipad gibi, Onunla meşgul. Yola göz ucu ile bakıyor. Arabayı tek elle sürüyor.

Çünkü adam yakalanmayacağını biliyor.. Polis yok. Olsa da cep telefonuna bakan, durduran, ceza yazan polis yok. Yazsa da ceza üç otuz para. Niye umurunda olsun ki adamın.

Kavşağın içine park etmiş ekip arabası. Dörtlüleri ve çakarları yakmış öyle duruyor.
Polisler de içinde oturuyor.

Yahu dışarda durun hiç değilse, millet polisi yolda görsün, belki çekinir..
Kavşaktan çıkar çıkmaz bir ekip arabası daha gördük. O da çakarları yakmış. Onun da ekibi arabanın içinde.
Ne işe yarıyorlar bu polisler?

Devlet yok. yaptırım gücü olan polis yok. olanlar da halkın polisi değil,

Halkın vergileriyle maaş alıyor, halkın vergileriyle alınan arabalara biniyor, halkın vergileriyle alınan benzini kullanıyorlar. Ama halkın huzuru, rahatı, sabahtan akşama onu yaşamdan bezdiren trafik içinde çıldırması onların görev konusu değil.
Onların tek görevi var. Büyükleri korumak ve onlara yol açmak?

İstanbul Fatih'teki bir döviz bürosuna sabaha karşı giden kimliği belirsiz 5 kişi, levyeyle büronun kepengini kırarak içeri girdi. içinde yaklaşık 2 milyon 100 bin TL ve 1 kilogram altın bulunan kasayı sürükleyerek dışarıda bekleyen araca koyup kayıplara karıştı. 1 dakika içinde gerçekleşen olay, alarmların çalması üzerine polise bildirildi.

Olay yerine giden ilk polis ekibi, delil araması için Olay Yeri İnceleme ekibini çağırdı. Döviz bürosuna giden Olay Yeri İnceleme polisleri, hemen çalışmaya başladı. Ancak ekipteki polis memurlarından T.S., büroda inceleme yaptığı sırada çekmecedeki 5 bin dolar ve 5 bin TL'yi kimseye fark ettirmeden aldı. İnceleme bitti, polis ekipleri işyerini terk etti. Ancak kısa süre sonra işyeri çalışanları çekmecede bulunan paraların eksikliğini fark etti. Kamera kayıtları incelendiğinde ise gerçek açığa çıktı.

İkinci hırsızlık yeniden polise bildirildi ve şüpheli polis memuru T.S. evinde gözaltına alındı. Parayı çaldığını kabul eden T.S., "Borcum vardı, pişmanım" diyerek aldığı tüm parayı iade etti. Bunun üzerine işyeri sahibi de şikâyetinden vazgeçti.

Gaziantep’teki evinden kaçıp Adana’ya gelen 16 yaşındaki H.P. yardım istediği polisler tarafından tecavüze uğradı. Polisler tarafından sokağa bırakılan H.P.’ye sonrasında bir kişi daha tecavüz etti. H.P.’nin şikâyeti üzerine 2’si polis 4 kişi hakkında 7 yıl ile 29 yıl arasında değişen hapis cezaları istemiyle dava açıldı. Açılan davanın ilk duruşmasında aralarında polislerin de olduğu tüm sanıklar tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı.

Ergenekon’un 86 zanlısı arasında siyasetçi var, asker var, işadamı var, medya patronu, gazeteci var. Yani Ergenekon’un meslek seçimi yelpazesi gökkuşağı gibi.

Ama aralarında tek bir görevli/emekli polis yok. Bir de çeteden yatanlara pasaport veren, Yüksek Yargı’da işlerini takip eden MİT mensuplarının isimleri eksik.

Aman canım, o kadar eksik kadı kızında da olur.

Zaten hepimizi öpen de aynı kadıysa boş verin gitsin!

**

Temel Kamyon şoförü. Kamyon çok yüklü, yükseklik 6 metre. Bir köprüye yaklaşıyor.. Köprünün üstünde azami yükseklik 4 metre yazıyor. Temel sağına soluna bakıyor ve: " Polis yok geçerim" diyor.