Üçüncü Havalimanı | Yılmaz Özdil

[@Tntcool]

Orjinal Mesaj Sahibi Kartal

Şunuda anti parantez belirteyim, dış güçler dış güçler diye millete masal okunuyor ama her türlü politikada o dış güçler ile kol kola olunuyor.! Nasıl oluyor bu iş..!

Bu ABD/İngiltere falan 2002'den önce de vardı. 2002'den önceki hükümetler hep başarısız bulunuyor ya demekki bu dış güçler şikayeti ülkeler ile alakalı değil. Muhtemelen dünya dışı güçler...

LG-D802TR cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi

[@ReaL]

Orjinal Mesaj Sahibi Cimcimecik

Yılmaz Özdil'in bu üslubunu beğenmiyorum. Adam felaket tellalığı yapıp insanların içini sıkıntıya boğarak para kazanıyor. Hep abartılı, aşırı, yalan bir üslup...

Bu abartılı üslup hem Özdil'e para kazandırıyor hem de AKP'nin işine yarıyor. Artık bu tarzı terketmek ve terkettirmek gerekiyor. Başarının yolu eziklikten değil güvenden geçer. Bu üslubun altında ezilen bilinçler nasıl başarıya ulaşabilir?

Yılmaz Özdil'in "Üçüncü Havalimanı" başlıklı yazısına hızlıca gözattıydım. Sizin mesajınızdan sonra yukarı çıkıp bir daha baktım. akp nin iktidar olduğu zaman diliminde yaptıklarının bazılarını 76 maddede derleyip toparlayarak özet çıkarmış.

Yani yaşanılmamış tek bir madde yok. Hepsini canlı canlı, ya miting alanlarının yayınlarından, ya parti grup toplantılarından, ya da meclis konuşmalarından izledik.

Yılmaz Özdil siyasetçi değil, yazıları sadece yorumdan ibaret değildir. Yaşananları derleyip toparlar, can alıcı kısa yorumuyla okuyucusuna sunar. Başka bir deyişle yaşanmışlıkları hatırlatır.

Siyaseti ne kadar takip ediyorsunuz elbette bilmiyorum. Size göre; bu maddeler arasında aslı astarı olmayan, yaşanmayan var mıydı?

[@Abartmatozu]

Okuyunca vay arkadaş dedim
Hepsi de oldu ve yaşandı.


SM-N910C cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi

[@Cimcimecik]

Orjinal Mesaj Sahibi Asena

Felaket tellalligi? Söylediklerinin hangisi yanlis? Odami yagcilar kervanina katilsin? Atatürkcü olmasi ezik olmadiginin kanitidir.Keske bir kac tane daha Yilmaz Özdil olsa! Vatani cebindeki uc kurusa Satanlarmidir ezik olmayanlar? Sosyal yardimlarla gecinmek midir ezik olmamak?

Orjinal Mesaj Sahibi ReaL

Yılmaz Özdil'in "Üçüncü Havalimanı" başlıklı yazısına hızlıca gözattıydım. Sizin mesajınızdan sonra yukarı çıkıp bir daha baktım. akp nin iktidar olduğu zaman diliminde yaptıklarının bazılarını 76 maddede derleyip toparlayarak özet çıkarmış.

Yani yaşanılmamış tek bir madde yok. Hepsini canlı canlı, ya miting alanlarının yayınlarından, ya parti grup toplantılarından, ya da meclis konuşmalarından izledik.

Yılmaz Özdil siyasetçi değil, yazıları sadece yorumdan ibaret değildir. Yaşananları derleyip toparlar, can alıcı kısa yorumuyla okuyucusuna sunar. Başka bir deyişle yaşanmışlıkları hatırlatır.

Siyaseti ne kadar takip ediyorsunuz elbette bilmiyorum. Size göre; bu maddeler arasında aslı astarı olmayan, yaşanmayan var mıydı?

Özdil'in anlattıklarının bir kısmı yanlış, bir kısmı ise abartılı. Bu bir tarz. Böyle bir tarz var. Bu tarzı Sözcü Gazetesi, Halk Tv vb maalesef benimsemiş durumdalar. Ne fayda görüyorlar bilmiyorum. İnsanların zihinlerini karamsarlığa boğmak, ümitlerini bozmak iyi bir şey mi bilmiyorum.

Mesela "19 Mayıs yasaklandı" cümlesi... Böyle bir yasak yok. Ama çeşitli genelgeler yayınlanmış. Yok stadyumda kutlanmayacak, yok şyle olmayacak vb. Bunları yasak olarak nitelemek belli ki büyük bir abartı.

Mesela "Atatürk Orman Çiftliği'ni katlettiler, saray yaptılar" cümlesi... Bu da aşırı abartılı. Yani bilmeyen birisi bütün çiftliğin yok edilip saraya ayrıldığını sanacak. Oysa saray sadece küçük bir kısmına yapılmış.

"Nutuk'u suç delili yaptılar." Bu ne zaman, hangi yasayla veya mahkeme kararıyla olmuş? Bu önemli bir iddia. Ama bunu kanıtlamak sanırım imkansız. Belli ki bu abartıdan da öte yalan.

Yazının tümünü okumaya zamanı ayırmak istemiyorum. Ne demek istediğim sanırım anlaşılmıştır. Ben hükümetin yaptıklarını savunmak için değil, bu abartılı ve kimi zaman da yalan içeren üslubu eleştirmek için buna itiraz ettim.

Yoksa yazının içeriğinde çok doğru, haklı hususlar var elbette. Ülkenin her yerinde aşırı bir abartıyla açılan imam hatip okulları, tavan yapmış bir dinselleştirme, Atatürk'ün ve silah arkadaşlarının bir kısmına yönelik haksız sataşmaların zaman zaman dillendirilmesi vb hepimizin malumu.

Ama işte tam da bunlara karşı etkili bir karşı çıkış gösterebilmek için Özdil gibilerin bu kasvetli muhalefet tarzını artık bırakmak gerekiyor. Bu üslup kutuplaştırmacı bir dil içeriyor. Bu da daha kalabalık olan kutbun işine geliyor bence.

Biraz daha sakin, makul, samimi bir dil gerekli. Mesela geçmişte öbür tarafın hatalarını kabul eden bir yaklaşım bence eçok şeyi değiştirir. Şimdiki iktidarın yanlışlarına karşı etkili bir mücadele için önceki iktidarın yanlışlarını kabul etmek faydalı olur kanaatimce.

[@ReaL]

Orjinal Mesaj Sahibi Cimcimecik

"Nutuk'u suç delili yaptılar." Bu ne zaman, hangi yasayla veya mahkeme kararıyla olmuş? Bu önemli bir iddia. Ama bunu kanıtlamak sanırım imkansız. Belli ki bu abartıdan da öte yalan.

Bazı olan biteni kaçırmışsınız anlaşılan. Yukarıya alıntı yaptığım konuyu çok ama çok iyi biliyorum.

Türkan Saylan'ın evinde yapılan aramada Atatürk'ün Nutuk kitabı delil olarak alınıp Polis Merkezine götürülmüştü.

Dahası "Ergenekon Davası" sanıklarında Mehmet Ali Çelebi de “ele geçirilerek” iddianameye girdiydi.

Arama motorlarında arattırıp, çıkan yazıları görmek mümkün.

[@Tntcool]

Orjinal Mesaj Sahibi Cimcimecik

Ama işte tam da bunlara karşı etkili bir karşı çıkış gösterebilmek için Özdil gibilerin bu kasvetli muhalefet tarzını artık bırakmak gerekiyor. Bu üslup kutuplaştırmacı bir dil içeriyor.

Kutuplaşma konusunda geri dönüşü olmayan yola çoktan girildi. Bunun müsebbibi de Yılmaz Özdil gibi yazarlar değil.



LG-D802TR cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi

[@Abartmatozu]

Evet haklısınız Atatürk Orman Çiftliği nin tamamı saray olmadı.
Bir kısmı Ankapark oldu
Bir kısmı bağlantı yolu oldu
Sıkıntı yok yani Atatürk Orman Çiftliği tabelası ve kokoreçciler duruyor.

SM-N910C cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi

[@Cimcimecik]

Orjinal Mesaj Sahibi ReaL

Bazı olan biteni kaçırmışsınız anlaşılan. Yukarıya alıntı yaptığım konuyu çok ama çok iyi biliyorum.

Türkan Saylan'ın evinde yapılan aramada Atatürk'ün Nutuk kitabı delil olarak alınıp Polis Merkezine götürülmüştü.

Dahası "Ergenekon Davası" sanıklarında Mehmet Ali Çelebi de “ele geçirilerek” iddianameye girdiydi.

Arama motorlarında arattırıp, çıkan yazıları görmek mümkün.

Arama yaptım internette. Suç delili diye alınanlar içinde "Nutuk'dan seçmeler" ibareli bir disket de varmış.

Yani Nutuk kitabı değil, oradan seçmelerin yer aldığı bir disket deniliyor. Bu nedenle tam olarak hüküm vermek zor.

Ama her ne olursa olsun sonuçta bu olay bizim ülkemizin anormal hukuk faciaları tarihinde küçük bir damla sayılır. Bu memlekette polislerin ev baskınlarında Meydan Larousse ansiklopedisini bile ismin içinde "rus" yer alıyor diye suç delili olarak aldıkları anlatılır.

[@Cimcimecik]

Orjinal Mesaj Sahibi Tntcool

Kutuplaşma konusunda geri dönüşü olmayan yola çoktan girildi. Bunun müsebbibi de Yılmaz Özdil gibi yazarlar değil.



LG-D802TR cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi

Kimin başlattığı önemli mi? Sonuçta o kutuplaşmaya Yılmaz Özdil gibiler de hizmet ediyor. Bu da iktidarın fazlasıyla işine yarıyor.

[@Cimcimecik]

Orjinal Mesaj Sahibi Abartmatozu

Evet haklısınız Atatürk Orman Çiftliği nin tamamı saray olmadı.
Bir kısmı Ankapark oldu
Bir kısmı bağlantı yolu oldu
Sıkıntı yok yani Atatürk Orman Çiftliği tabelası ve kokoreçciler duruyor.

SM-N910C cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi

Demek ki Atatürk Orman Çiftliğini yok edip yerine saray yapmamışlar. Parça parça başka şeyler de yapmışlar.

Mesela bir kısmını Ankara Belediyesine 29 yıllığına kiralayıp yapılaşmaya açmaya niyetlenmişler. Hem de bu yıl...

İşte bunlara itiraz etmek gerekir. Yani korunması gereken tarihî ve doğal varlıklarımızın yapılaşmaya açılmasına... Ama Yışaz Özdil öyle demiyor. O, çiftliğin yok edilip yerine saray yapıldığını iddia ediyor.

Burada Atatürk ve "saray" kavramları çarpıştırılarak insanların bilinçleriyle oynanıyor. Daha kolay gaza getirmek isteniyor.

Bu durumda ne oluyor? Bir kısım insanlar kolayca gaza gelip öfkelenirken, hükümet de açıklama yapıp, "saray"ı çiftliğin kullanılmayan küçük bir köşesine yaptıklarını söyleyerek geniş çoğunluğun tepkilerini yatıştırabiliyor.

Oysa korunması gereken alanlarımızın ranta ve yapılaşmaya açılması diye konulursa sorun, hem daha doğru, hem de daha güçlü bir argüman olur.

Ama Özdil gibileri meselelere ideolojik kutuplaştırma çerçevesinden yaklaşmayı daha "işlevsel" buluyor.