Bebeği Sakinleştiren Davranışlar

[@bymega]

Annenin bebek ile arasındaki canlı etkileşimin bebeğinizin toplumsal ve duygusal gelişimi bakımından oldukça mühim bir konu olduğu birçok hekim tarafından konuşulmaktadır.

Annelerin sürekli huzursuz olan bebekleri o anda sakinleştirmeleri bebeklerinin gelecekte kendi duygularını iyi kontrol edebilen bir insan olması bakımından oldukça mühim bir konudur.

Duygu düzenlemeleri bebeklerin erken dönemlerinde başlayan bir aşamadır. Bu aşama dışardan ve bebeğin içinden gelen etkenlere bağlıdır ve bireyin kendi duygusal hislerini denetleme, analiz etme ve değiştirebilmesi diye izah edilir. Yenidoğan bebeklerde bu becerinin gelişmemiş, saf ve doğal olarak dünyaya geldiği, büyüdükçe bebeğin huyu ve yaşadığı hayat biçimiyle geliştiği kanısına varılır.

Bebeklerin kendi kontrollerini sağlayamadıkları zaman olan yeni dünyaya geldikleri vakit, annelerin sakinleştirme konusunda becerileri oldukça önemlidir.

Önceki yapılan araştırmalarda bebeklerin sakinleşmesi için kucakta sallama davranışının etkili olduğu görülmüş. Farklı bir araştırmadaysa bebeği kucağa almanın sakinleşmesine neden olduğunu anlaşılmıştır. Bebeği sallamanın sakinleştirici etkisinin olmasının nedeni ritmik ve yinelenen hareketlerin olması ve sık sık uyaran sağlamasından dolayı olduğunu söylenmişler. Bu durumda bebeklerin kendi kendini sakinleşmeleri mümkün değil, dışarıdan bir uyarana ihtiyaçları vardır gibi bir sonuç ortaya çıkar.

Ağlayan bebeğe emzik vermek onu sakinleştiriyor

Bebeğe acı veren tıbbı bir müdahale sırasında ağzına verilen emziğin bebeğin ağlamasını ve kalp atışlarını yavaşlattığı araştırmalar sonucunda ortaya çıkmıştır. Ayrıca yapılan başka bir araştırma konusunda, bebekler beslenme sırasında veya kucakta sallama sırasında ağrılı bir uyaran olduğunda ağlamalarının daha az olduğu görülmüştür. Bu sakinliğin sebebi 2 biçimde açıklanıyor. Birincisi emme duygusunun algı olarak öne geçmesi ve acıyı unutturması. İkinci neden ise emme olayının sakinleşme bağlantılarını harekete geçirerek acıyı unutturmasıdır.

Ağlayan bebeği kucağa alıp sallayın

Kucağa alıp sallama ve çeşitli sesler çıkararak dikkatlerini dağıtmanın bebeklerin yoğun ağlamalarını sakinleştirdiği, emzirme ve besleme gibi hareketlerin ise orta düzeyde ağlamaları sakinleştirdiği ortaya çıkmıştır.

Tüm bu araştırmalar sonucunda bebeğin sakinleşmesi için annenin bebek ile birebir temasını gerektiren kucağa alıp sallama, dikkatini dağıtacak sesler çıkarma ve besleme davranışları bebeğin en fazla sakinleşmesini sağlayan davranışlardır. Bu şekilde sakinleşmeyi başaran çocuklar ilerde kendilerini sakinleştirmeyi daha kolay öğreneceklerdir. Bizim yapmamız gereken ağlayan bir bebek karşısında sakin olmamız ve dikkatimizi sadece onu sakinleştirmeye vermemiz gerekir.

Kaynak

[@Canan]

Bu nasıl bir bilgidir....

Ağlayan çocuğa meme vermemeye, kucağa alıp sallamamaya çalışılması önerilir benim bildiğim. Emziğe ne zamanlar olursa olsun alışan çocuk, emziği ağzından düştükçe ağlar, uyurken de uyanır ağlar. İleriki yaşlarda, onun müptelası olur, damak yapısı bozulur. Konuşması geriler, o ağzıdayken de konuşmaz...

Kucağa alınıp susturulmaya çalışan çocuk, yine aynısı hep sallanmak ister yahu...

Kaynağa baktım fakat yazan belli değil.

[@Tntcool]

Bizimkini ya mamayla ya memeyle sakinleştirebiliyoruz...

[@ReaL]

Orjinal Mesaj Sahibi Canan

Bu nasıl bir bilgidir....

Ağlayan çocuğa meme vermemeye, kucağa alıp sallamamaya çalışılması önerilir benim bildiğim. Emziğe ne zamanlar olursa olsun alışan çocuk, emziği ağzından düştükçe ağlar, uyurken de uyanır ağlar. İleriki yaşlarda, onun müptelası olur, damak yapısı bozulur. Konuşması geriler, o ağzıdayken de konuşmaz...

Kucağa alınıp susturulmaya çalışan çocuk, yine aynısı hep sallanmak ister yahu...

Kaynağa baktım fakat yazan belli değil.

O doktorlar sana yanlış söylemiş Canan...

Herşey kararında olmalı... Çene yapısı bozulması izin 7/24 emzik ağızda olmalı..

* * *

Yazdıklarına baktım da hep olumsuz. Robot mu çocuk.. Senin çocuğun olmak istemezdim valla..

[@Larasu]

Valla bebek aglamaya basladi mi okudugunuz herseyi unutup anneden görme seyleri tek tek uygulamaya baslıyorsunuz

Ben de cok okumustum ama zor bir durumda bildigimden sasmadim.

[@Canan]

Ben çocuğumu, ağladığı zaman, kucağıma almadım, bir hafta ağlattım, içim elvermedi ama ağlattım. Bir haftanın sonunda da deliksiz uyudu geceleri hiç ağlamadan. Çocuğumu kucağıma aldım, anne sıcaklığını hissettirdim, şefkatini hep verdim; ama, ağlayınca değil, ağlamadan aldım. O minicik şeyler, ağlayınca kucağa alınacaklarını öyle bir biliyorlar ki, o zaman da sürekli mızlanan bir çocuk olup çıkıveriyorlar ReaL.

Emzik olayında da, müptelası olanlarda diyorum, sürekli ağzında olunca, konuşmaya üşeniyorlar. Fazlası, damağında, oyuk bile meydana getiriyor. Ezbere konuşmuyorum, gördüm ben bunu

[@ReaL]

Ben ezbere mi konuşuyorum? Bak sen de kucağa almışsın..

Avrupalı gibi değildir Türkler. 18 yaşına gelince ne halin var demezler. Evlenip çoluk çocuğa karışsa bile yine onların çocuğudur..

Bir hafta ağlattım diyorsun.. Normal mi bu peki? Ağlamaktan çocuğun göbeği dışarı çıkar yahu...

Bak ben de ezbere konuşmuyorum bilesin. 6 çocuk büyüttüm.. Yeğenlerim ben de büyüdü sayılır..

Meme vermek sürekli tabi ki iyi değil. Yazıda sürekli meme verilmeli gerektiği şekilde yazıldığını okumadım ben.. Dediğim gibi herşey kararında olmalı..

[@Canan]

Bir hafta ağlattım dediysem, aralıksız değil tabi. Karnı tok, altı temiz, ağrısı sızızı yoksa neden ağlasın?.. Onunla ilgilenilsin, gece yatağından alınsın diye ağlarsa, az sabredip, ağlamasına zor da olsa dayanırsan, ümidi keser ve ağlamaz olur; sonra da hem o, hem de anne baba rahat eder.

Çocuk kucağa alınmaz mı? Onun anne baba şefkat ve sıcaklığına ihtiyacı var. Ağladığı zaman değil, ağlamadan aldım ReaL. Her şeyin kararında olması gerektiğine katılıyorum tabi. Ama, bebekte, alışkanlık yaptığı zaman, kararnı aşar, çünkü, ona kavuşabilmek için hep ağlar.

Almanların çocuklarına karşı tutumları bizde yanlış bilinir. Kurallı yetiştirirler, doya doya sevgilerini de verirler. Bizim gibi, her işini yapıvermez, yaptırırlar. Böylece ayaklarının üzerine sağlam basabilen, tek başına yaşayabilen çocuklar olurlar. Büyüdükleri zaman, evlerini ayırmaları, illaki de değil, çocuk isterse. Ve de, hayata ebeveynsiz tutunabilen bireyler olabildikleri için ben kötü bulmuyorum. Ama ben istemem, dayanamam o başka

[@ReaL]

Almanları çocuk yetiştirmelerini ben beğenmiyorum...

Yakınımda var, akrabam.. Detaylara girmeyim şimdi..

* * *

Çocuk durduğu yerde ağlamaz.. Rahatsızlığı olmadıktan sonra küçücük çocuk niye ağlasın? Ya uykusu gelmiştir, ya karnı ağrıyordur, ya gazı vardır..

Komşum bir hafta çocuk ağlatsın biri kapısına dayanırım.. Ben çocuk ağlatmam, çocuk ağlama sesini de kimse sevmez zaten.. Yarım dakikada en yaramaz çocuğu mum gibi yaparım ben..

Fazla kuralcı olmak da iyi değildir.. Çocuklar hep çocuk kalacak değil ya, büyüyüp laf anlayıncaya kadar biraz özveri gösterilmesinde hiçbir sakınca yok..

[@Hasat]

İki kız büyüttüm hem öyle anne bakıcı destekli falan değil.El kadar bişeyle başbaşa kalıyorsunuz.En büyük sorun doyurdum temizledim uykusu yok bu çocuk niye ağlıyor.

İlk kızın 7/24 mızladı ne yaparsan yap farketmiyordu.Kitapta yazanlar filan hikayedir o anda ayağındada sallarsın battaniyeye koyupta sallarsın hani suscağını bilsem gökyüzünden bulut indircem .24 saat uyumadan işe giderdim.Doktorlara götürdüm olmadı kocakarı tavsiyeleri desen olmadı olmadı olmadı.
2 sene sonra doktor bana gülümseyerek hamilesin müjde deyince ağlamaya başladım ne bilsin adam benim evde minik bir canavar olduğunu.

2.kızımsa o kadar usluyduki karnı toksa altı temizse ya kendi kendine oynar yada uyur kalırdı.

İkisinide ben büyüttüm ha şu anda büyük kızım 17 yaşında hala mızlıyor küçük kızım 15 yaşında hala sakin .