Forum Gerçek

AnasayfaForumları Okundu Kabul Et Bugünkü Mesajlar
Geri git   Forum Gerçek > Türkiye ve Dünyadan Haberler > Ülkemiz ve Dünya Gündemi > Diğer Köşe Yazıları

Diğer Köşe Yazıları Ülkemiz Yazarlarının Ulusal Basında Yazdıkları Köşe Yazıları ve Bizlerin Yorumları


Yeni Konu aç  Cevapla
 
Seçenekler
Eski 28.04.2023, 21:41   #1
Çevrimiçi
Canan
Çiçekci kız

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart 14 Mayıs Seçimleri Son Değil Başlangıç Olacak | Oya Baydar

14 Mayıs Seçimleri Son Değil Başlangıç Olacak


Şu veya bu şekilde iktidara gelen muhalefet güçlerinin önünde cennet bahçeleri değil sırat köprüsü bulunacak; ülkeyi ve halkı o sırat köprüsünden sağ salim geçirmekle yükümlü olacaklar

Çoğunlukla espri sanılan ve kötümserlik göstergesi kabul edilen Murphy yasaları, aslında Edward A. Murphy tarafından olasılık ve hata kaynaklarının karmaşık sistemlerde incelenmesi sonucunda varılmış çıkarımlardır. Gerçek sonuçların olası sonuçlara oranının hesaplanmasına dayanırlar ve beklentileri gerçekçi temellere oturtmaya yardımcı olurlar.

En bilinenleri: "Bir şeyin ters gitme olasılığı varsa ters gider" ve "Bir şeyin olma olasılığı, arzu etme yoğunluğuyla ters orantılıdır" önermeleridir.
Ads by Kiosked

Murphy yasaları; umutsuzluk ve kötümserlik olarak değil, olaylara ve gelişmelere objektif bakış açısıyla yaklaşmak, hesaba dayalı gerçekçilik ve tedbirlilik olarak okunduğunda, işler kötüye gittiğinde hayal kırıklığına uğrayıp çökme, umutsuzluğa düşme riski azalır.

Bu satırları, 14 Mayıs seçimlerine doğru giderken muhalefetin bazı kesimlerinde gözlemlediğim coşkulu iyimser ruh halinden duyduğum kaygıyla yazıyorum. Maksadım umutsuzluk yaratmak değil tam tersine, sonuçlar ne olursa olsun umudu ve mücadeleyi bırakmamak gerektiğini vurgulamak.

Seçimleri çantada keklik görmeyelim


Kamuoyu yoklamaları ve kendi çevre gözlemlerimiz 14 Mayıs seçimlerinde iktidarın gerileyeceği, Tekadam'ın yenilgiye uğrayacağı, Millet İttifakı ve diğer muhalefet ittifakları ve partilerinin milletvekilliği seçimlerini önde götüreceği izlenimi veriyor. Hava değişti, yel faşizan cepheden yana değil demokratik muhalefetten yana esiyor, ana muhalefet baharı müjdeliyor, umut yükseliyor.

Toplum olarak, kişiler olarak bu rejim altında öylesine ezildik, bunaldık ki çökmemek, dik durmak, geleceğe güvenle bakmak için iktidarın ve havanın değişeceği umuduna ihtiyacımız var. Bu umut aynı zamanda seçimleri kazanma azmini de körüklüyor, bütün güçlüklere rağmen pes etmememizi sağlıyor, mücadele gücümüzü yükseltiyor. Bu yüzden seçimleri kazanma ve geleceği kurma umudunu aşındıracak, motivasyonu azaltacak her davranıştan, her söylemden kaçınmamız gerek.

Ancak, bu noktada Murphy'i de unutmamakta yarar var. Neden?

Seçim demokratik meşruiyetini yitirirken…


14 Mayıs seçimleri ne yazık ki eşitlikçi, demokratik bir ortamda yapılmayacak. Maddî manevi bütün devlet ve iktidar olanaklarını pervasızca kullanan, yargıyı ve seçim güvenliğini sağlayacak bütün kurumları aşındırmış olan iktidar seçimlerin meşruiyetini zedeliyor. Emniyet teşkilatı ve jandarma ile birlikte 500 bini aşkın devlet görevlisine, valilere, kaymakamlara, mülkî erkâna hükmeden İçişleri Bakanı'nın, bakanlıktan istifa etmeye bile gerek duymadan AKP'den milletvekili adayı yapılması, ardından gelen siyasî operasyonlar (Diyarbakır merkezli gözaltılar tek örnek değil), yasaklar, baskılar seçimlerin meşruiyetinin tartışılmasına yol açabilecek örneklerden sadece biri.

Cumhurbaşkanı adayı Kılıçdaroğlu'nun da değerlendirmesiyle; yapacakları hak hukuk ihlallerinin, seçim hilelerinin, siyaset etiğini yerle bir eden belden aşağı hamlelerin haddi hesabı yok. Önümüzdeki günlerde Erdoğan'ın şapkasındaki tavşanların tükendiği ve boş vaadlerin seçmeni kandıramadığı görüldüğünde, aklımıza hayalimize gelmeyen oyunlarla karşılaşabiliriz.

Böyle bir seçim ortamında muhalefetin alacağı her oyun 2 ile, 3 ile çarpılması gerekir.
Başka bir ifadeyle, kazanıp da kazanmamış sayılmak, bütün olumlu sinyallere rağmen çoğunluğu elde edememek mümkündür. Hele de Cumhurbaşkanlığı seçimi ikinci tura kalacak olursa -ki kalmaması için ne gerekiyorsa yapılmalıdır- tehlike daha da artacaktır.

Beklenti ve umutların çok yüksek tutulması böyle bir durumda çöküş psikolojisi ve mücadeleden çekilme eğilimi yaratır. Oysa aslında mücadele yeni/yeniden başlamakta, bir an bile geri durmadan yola daha büyük güçle devam etmek gerekmektedir. Meselâ, durumun vahametine dikkat çekmek için kullandığımız "Bu seçim son seçim olabilir" sözü otokratik rejimin faşizme evrilmesine işaret ediyor ama Türkiye demokrasi güçlerinin mücadelesini küçümsüyor. Mesela, "Erdoğan kazanırsa ülkeden çekip giderim" duygusu yılgınlığın ifadesi oluyor. Oysa şu günlerde yılgınlığa, umutsuzluğa mahal yok.

Sonuç ne olursa olsun mücadele yeni başlıyor


15 Mayıs sabahına zafer havasıyla da uyansak yenilgiyle de karşılaşsak bilmemiz gereken, mücadelenin yeni başladığıdır. Brezilya'da iktidara gelen Lula'nın dediği gibi, seçimleri muhalefetin kazanması önümüzde cennetin kapılarının açıldığı anlamına gelmeyecek, olsa olsa cehennemin kapıları zar zor kapanmış olacak. Ama kötülükler ve zebaniler hâlâ çevrede dolaşacaklar. Soyut ifadelerden kaçınacak olursam, şu veya bu şekilde iktidara gelen muhalefet güçlerinin önünde cennet bahçeleri değil sırat köprüsü bulunacak; ülkeyi ve halkı o sırat köprüsünden sağ salim geçirmekle yükümlü olacaklar. Hiçbir şey bir anda düzelmeyecek, hiçbir sorun o gün hallolmayacak, olsa olsa büyük bir ferahlama hissedilecek ve bu ferahlama sorunların çözümü için adımlar atılmasını kolaylaştıracak.

Seçimler ister zafer ister yenilgiyle sonuçlansın, 15 Mayıs sabahında demokratik muhalefet için güç ve kararlılık isteyen bir süreç başlayacak, buna hazır olmak için umut sarhoşluğu değil Murphy gerçekçiliği gerekiyor.

Benim tahminimi sorarsanız…


Bu yazdıklarımdan Tekadam rejiminin kazanacağını düşündüğüm çıkarılmasın. Aksine; Kemal Kılıçdaroğlu'nun birinci turda olmasa da, bütün engellere rağmen, ikinci turda kazanacağını düşünüyorum. Tabii hiç umulmadık olumsuz gelişmeler, çılgın müdahaleler olmazsa… Milletvekili seçimlerinde ise Millet İttifakı ve Emek ve Özgürlük İttifakı'nın, Anayasa değişikliği için gerekli 400 milletvekiline ulaşamasa bile çoğunluğu sağlayacağını hesaplıyorum. Yani hiç de kötümser değilim.

Bu sonuca varmamda seçmenin ferasetinin yaratacağı dip dalgaya güvenmemin, ilk turu zorlayacak baloncuklara rağmen seçmenin duygularından çok aklını kullanarak stratejik oy kullanacağını düşünmemin payı var.

Dikkat çekmek istediğim; çok yüksekten uçmanın yere çakılma riskini artırma ihtimali ve her ne olursa olsun ülkenin ve hepimizin aydınlık geleceği için rehavete kapılmadan mücadeleye devam etme gücünü yitirmemek.

kaynak
__________________
  Alıntı ile Cevapla
Cevapla

Bu Sayfayı Paylaşabilirsiniz

Etiketler
baydar, başlangıç, değil, mayıs, olacak, seçimleri


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı

Hızlı Erişim


WEZ Format +3. Şuan Saat: 01:34.


Powered by vBulletin® Version 3.8.8
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
Önemli Uyarı
www.forumgercek.com binlerce kişinin paylaşım ve yorum yaptığı bir forum sitesidir. Kullanıcıların paylaşımları ve yorumları onaydan geçmeden hemen yayınlanmaktadır. Paylaşım ve yorumlardan doğabilecek bütün sorumluluk kullanıcıya aittir. Forumumuzda T.C. yasalarına aykırı ve telif hakkı içeren bir paylaşımın yapıldığına rastladıysanız, lütfen bizi bu konuda bilgilendiriniz. Bildiriniz incelenerek, 48 saat içerisinde gereken yapılacaktır. Bildirinizi BURADAN yapabilirsiniz.