19.01.2013, 12:11
|
#1
|
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
|
Üç Noktasın...
Hani demiştim ya sana gidersen ölürüm diye. Her gülüş(ün) baharı yaşatırdı bana. Umudu aşılardı her bir sözün. Umut ikliminde yavan dudaklarıma bir harfti bana. Belki de kocaman bir yüreği olan sessiz harfli alfabeydi.
Kurşunkalem gibiydik seninle. Hatalarımızı düzeltelim derken hep kendi kendimizi yedik. Acılarımızı bizim kalemtraşımızdı. Ne kadar zorluk yaşarsak o kadar çok biçimlendirmeye çalıştık. Ama bilemedik ki eksilen hep bizdik.
Terk etmişti beni yüreğin bunu fark ediyordum....Sen dokunmadan da hissediyordum...Seninle konuşmadan da anlayabiliyordum...İllaki senin bana sözlerle anlatman gerekmiyordu bunu.. Bunu sen söylemeden de biliyordum...
Biliyor musun ki insanlar yaşadıklarıyla anılırmış. Anılarla yaşadıkça ise insan daha çok acı çekiyormuş. Ben acıya boyun eğmedim eğmem de bunu sakın unutma. Ne sen ne bir başkası buna sebep olabilir. Ağırlaşan yosun kokusuna rağmen ben hala odamdaki perdeyi açmadım. Dün gece bi an aklıma geldin öyle bir andı ki yaprak düştü ağaç üşüdü. Toprak yaprağa kucağını açtı ama ağacın bağrından söküp aldı onu. Unutma artık sen benim ne yaprağımsın ne ağacım.
Alıştım sensizliğe, yok ilk gün ki acım, tatlı bir kaşıntı var yaramın üstünde. Bir tek o zaman geliyorsun aklıma. Özlemekten yorgun düştüğüm gecelerin sonunda, seninle yürüdüğümüz yolların başında ve seninle benim tam ortasındayım...Şuursuzca özlüyorum seni. İstediğim için değil belki sana olan sevgimi biraz daha hak edebilmek için bu özlem... Tekrar diyorum, yazma sebebim oldun yine. Belki seni değil, seni yazmayı seviyorum. Seni yaşamak çok zor çünkü, bana ait değilsin. Ama yazması çok kolay, çünkü yazılarımda sadece bana aitsin, sadece benim kelimelerime mahkumsun. Bazen noktayla
bitiyorsun, bazen üç noktayla. Bu aralar yine Üç Noktasın . . .
İçerisinde alıntı cümlelerinde bulunduğu bir deneme.
|
|
|