Forum Gerçek

AnasayfaForumları Okundu Kabul Et Bugünkü Mesajlar
Geri git   Forum Gerçek > Teknoloji | Bilgisayar > Teknoloji Haberleri


Yeni Konu aç  Cevapla
 
Seçenekler
Eski 07.12.2012, 20:43   #1
Çevrimdışı
Dilaver
Müdavim

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart HAARP Radyo Dalgaları ile Deprem Yaratma




Bu gerçek mi değil mi?

İşte bu araştırmanın konusu, kısaca HAARP denilen projeye ait.

Konu gündemimize nasıl girdi, önce ufak geri dönüşler ile birkaç hatırlatma yapayım. 17 Ağustos 1999 depremi ülkemizin tarihinde bir daha silinmeyecek izler bıraktı. Milyarlarca USD kaybımızın yanında 17000 civarında vatandaşımızı kaybettik.



İyonosfer ve Gök Dalgası


HF dediğimiz High Frequency radyo dalgaları amatör telsizcilikte 1.8MHz ile 30MHz arasını kullanır. 1.8MHz de 30W, 3.5MHz de 150W, 14-30MHz de ise 400W maksimum çıkış gücüne izin verilir. Özel durumlarda ise yükselticilerle maksimum 1KW'a kadar çıkışlar yapılabilmektedir. Bu dalgaların özelliği gök dalgaları dediğimiz yayılımı kullanarak binlerce kilometre uzaklıktaki istasyonlar ile iletişim sağlayabilmesidir. Yeryüzünün 40-500Km arasında bulunan İyonosfer tabakası bir ayna görevi görerek HF dalgasının yayılımını sağlar. Yüksek yoğunlukta proton ve elektronlardan oluşan İyonosfer tabakası değişik katmanlardan oluşmaktadır. Bu katmanlar gece ve gündüz değişmektedir. Zira güneş ışınları bu katmanları doğrudan etkilemektedir. Hatta güneş fırtınalarında bu etkiyi en çok hisseden katman iyonosfer olduğundan HF iletişimini de doğrudan etkiler. Güneş patlamalarında auroral dediğimiz ışık oyunlarıda bu tabakada gerçekleşir. Katmanların yeryüzünden yüksekliği aşağıda açıklandığı şekildedir.


Gündüz: Gece:

40-80Km D Tabakası 40-150Km E Tabakası
80-150Km E Tabakası 150-500Km F Tabakası
150-500Km F1 ve F2 Tabakası

D tabakası sadece gündüz oluşur, yoğunluğu çok azdır. E tabakası ikinci tabakadır ve özellikle öğlen çok yoğundur. Son tabaka F tabakası gündüzleri F1 ve F2 olarak adlandırılır, geceleri birleşerek F tabakasını oluştururlar ve yoğunluğu en fazla olan tabakadır. Düşük frekanslı dalgaların sahip olduğu enerjinin neredeyse tamamı D tabakası tarafından emilir. Bunun sonucu esas dalganın kırılımını sağlayan E ve F tabakalarına erişemezler. Yüksek frekanslı dalgalar ise çok az emilirler ve D tabakasını geçtikten sonra E ve F tabakalarında iyonize tabakadan yansıyarak yeryüzüne geri dönerler. Gündüz saatlerinde D tabakası oluştuğundan düşük frekansta gök dalgaları ile haberleşme yapılmasına engel olur. Geceleri ise D tabakası kaybolduğundan düşük frekanslı dalgalar iyonosferde kırılır ve toprağa geri yansır. Hatta tekrar göğe çıkarak birkaç defa yansıma da yapabilirler. Burada kast ettiğimiz düşük frekanslar HF dediğimiz frekanslardır. Frekans yükseldikçe kırılma az olur ve dolayısıyla gök dalgası ile yayılımı da azalır.


HAARP Nedir?


HAARP, HF'da yüksek enerji çıkışları ile iyonosferin ısıtılması ve burada bir takım değişimler yapılarak etkilerinin incelenmesi için başlatılmış bir projedir. Kullanılan frekans aralığı 2.8-10MHz arasıdır, çıkış gücü ise resmi kaynaklarda 3.6 Gigawatt olarak belirtilmesine karşılık 10 Gigawatt'a çıkarılabileceği açıklanmaktadır. Bu enerji dünyadaki en büyük radyo vericisi ünvanını kazandırmaktadır. Merkezin 1 saat boyunca çalıştırılması durumunda Hiroşima atılan atom bombası kadar enerji ortaya çıkaracağı hesaplanmıştır. Fakat bu merkezin yılda 4-5 kere ve sürekli olmayıp vuruş modunda (seri ve güçlü atışlar üretme) ile çalışacağı bildirilmektedir.(Bahse konu enerjinin aslında ne kadar tehlikeli boyutlara ulaşabileceğini göstermek için bu örnek verilmiştir)


HAARP'ın Yeri ve Projeyi Gerçekleştirenler Kimler?


HAARP, çok ilginç bir yerde konuşlanmıştır, Alaska Gakona. Gakona'da askeri üstün yakınlarında ve kimsenin girmediği özel bir alanda tesis kurulmuştur. Niçin burası seçilmiştir? İki temel amacı vardır. Birincisi Alaska dünyadaki elektromanyetik kuşakların özel bir kesişim bölgesinde bulunmaktadır. Dünyanın elektromanyetik alanlarına müdahale edebilmek için en iyi yerdir. İkincisi ise insanlardan uzak, korunması kolay ve gözlerden mümkün olduğunca uzak bir yer olmasıdır.

Gakona daki bu merkezde 21m. yüksekliğinde 180 adet kule üzerinde cross dipol anten inşa edilmiştir.


HAARP'ın Amaçları


Bunu ikiye ayırmak durumundayız; birincisi ABD hükümeti tarafından yapılan resmi açıklamalar, diğeri ise bağımsız kaynakların, radyo amatörlerinin ve araştırmacıların yaptıkları.


HAARP'ın resmi kaynaklardaki amaçları
:

Atmosferdeki termonükleer araçları kontrol edecek elektromanyetik vuruşları gerçekleştirmek.

Denizaltılar ile haberleşmeyi kolaylaştırmak. Bu haberleşme ELF(Extremely Low Frequency) ve VLF(Very Low Frequency) dediğimiz 30Hz-30KHz civarında çalışmaktadır.

ELF'nin yan etkileri bilindiğinden mevcut ELF vericileri ile HAARP vericileri değiştirilmek istenmektedir.

Radar sistemlerini geliştirmek.

Çok geniş bir alanda ABD ordusunun haberleşmesini sağlamak.

Cray ve EMass süper bilgisayarlarının yardımı ile yer altının tomografik haritasını çıkarabilmek.

Petrol, doğalgaz ve mineral yataklarını tespit etmek.

Cruise füzesine benzer alçak irtifadan uçan füze ve hava araçlarını havada imha etmek.HAARP'ın sadece bu amaçları gerçekleştirmesi durumunda bile “Star Wars” projesine gerek kalmayacağını görüyor ve çekiniyoruz. Fakat bunlar işin görünen yanı, buz dağının altında çok daha vahim bir tablo ile karşılaşıyoruz. Bu tablo projenin karşısında olanlar tarafından dile getirilmektedir. Özellikle de 230 sayfalık “Angels Don't Play This HAARP-Melekler HAARP ile Oynamaz” adlı kitap bu görüşleri dile getiren en önemli kaynaktır.

HAARP karşıtı birçok görüş yayınlanmış ve bu görüşler inanılmaz baskılara uğramış, net deki sayfalar kapatılmıştır.(Umarım bu sayfa da kapatılmaz) Fakat ABD hükümeti bu karşıt görüşleri tam anlamıyla yalanlayacak bir döküman veya bilgiyi basına vermemiştir. Bu da karşıt görüş oluşturanların şüphelerinde haklı olma gerçeğini arttırmaktadır. Şimdi HAARP karşıtı açıklamalara bakalım ve teorileri destekleyen olayları inceleyelim.

  • İklimleri değiştirebilir.
  • Kutupları eritebilir veya yerinden oynatabilir.
  • Ozon tabakası ile oynayabilir.
  • Deprem yaratabilir.
  • Okyanus dalgalarını kontrol edebilir.
  • Dünyanın enerji kuşakları ile oynayarak insan biyolojisini ve beynini etkileyebilir.
  • Radyasyon yaymadan termonükleer patlama oluşturabilir.

Yukarıda yazanları tekrar okuyup son 10 yılda yaşanan olayları göz önünüze getirmenizi istiyorum.

Aklınıza gelen örneklerin sadece basit doğa olayları veya küresel ısınmayla açıklanamayacağını bir kez düşünün. Dünyamız yaşadığı sıkıntıları sadece doğal nedenlerle mi yaşıyor, yoksa insan parmağı işin içinde mi?


HAARP Çalışma Prensibi ve Gerçek Etkileri


Bu bölümde işin teknik yanına girip, HAARP'ın resmi kaynaklar dışında iddia edilen etkilere sahip olup olmadığı araştıracağız. Mantık olarak değerlendirdiğimizde de milyonlarca doları ve değerli bilim adamı kaynağını, üstelik arkasında ABD ordusunun çok önemli bir desteğini de alarak bu işe kanalize etmenin, gökteki ışık oyunlarını incelemek veya iyonosferi biraz ısıtıp neler olacağı görmekle açıklanabileceğini sanmıyorum. Haberleşmeyi daha iyi yapmak veya toprak altını incelemek gibi başka kaynaklarla da yapılabilecek işlerin ise bu işin asıl amaçlarını gizlemeye yönelik bir çalışma olduğunu düşündüren bulgular vardır. Proje, “Yıldız Savaşları” projesinden bile tehlikeli, çünkü çok az bir kaynakla, çok büyük etkiler yapabilmek mümkün. ABD'nin niçin “Yıldız Savaşları” projesini askıya aldığını şimdi daha iyi analiz edebiliyoruz.

Yaptığım incelemeler sonucunda HAARP'ın temel işlevi; iyonosferdeki bir alanı ısıtıp (Minimum 50Km çapında) burada lens-ayna işlevi görecek bir bölge yaratmak ve bu lensi kontrollü bir şekilde kullanarak ELF yayılımı ile doğal olmayan ve yukarıda 7 madde de açıklanan etkileri meydana getirmek. Bir diğer görüşte çok yüksek enerji ile dünyanın enerji kuşaklarına gönderilecek HF dalgalarının yan etki olarak doğal bir ELF oluşturabileceği ve bunun kontrol dışına çıkması ile yine yukarıda yazan olayların olabileceğidir. Kısaca bu cümleler ile açıklayabileceğimiz konuyu şimdi ayrıntı düzeyinde inceleyelim.

Öncelikle ELF konusunu incelemek gerekiyor. Çok düşük frekanstaki radyo dalgalarının(10-30Hz) canlıların sağlığına etkileri kanıtlanmıştır(Davranış bozuklukları, sinir ağı rahatsızlıkları, doku hasarları, doğum bozuklukları, katarakt, bağışıklık ve kan sisteminin bozulması, kanser, ani mutasyon değişiklikleri). Bu dalgaların yaydığı elektromanyetik radyasyon canlılarda beklenmedik sağlık sorunlarına neden olabildiği gibi, elektronik cihazların da çalışmasını etkilemektedir. Bunlar arasına kalp pillerinden tutun, uçaklara, TV alıcılarından haberleşme sistemlerine kadar birçok elektronik sistem girmektedir. ABD ordusunun denizaltılar ile haberleşmede bu sistemi kullandığını fakat sistemin yan etkileri nedeni ile sürekli eleştiri aldığı biliniyordu. Bu nedenle ELF programı zayıflatılıp yerine “zararsız” olduğu iddia edilen HF ile değiştirilmesi gündeme geldi. Acaba HF kullanan HAARP zararsız mıydı? HAARP HF enerji dalgalarını “vuruşlu” iletim haline çevirerek kullanıyor. Başka bir deyişle, HAARP aslında ELF sinyallerini belirli oranda (saniyede 30-3000 devir) açıp kapatarak, onun gücünü iki kat arttırıyor. Sonuçta, istenildiği takdirde ELF radyasyonu gezegenin yüzeyinde “belirli bir alana” yöneltilebilecekti.

10 Aralık 1976 tarihinde Birleşmiş Milletlerin aldığı bir karar son derece ilginçtir. “Askeri veya herhangi bir çevresel değişim tekniklerinin düşmana yönelik kullanımı yasaklanmıştır”. BM'in bu şekilde bir karar almaya iten neydi? Çevresel değişimleri yapacak bir teknoloji olmasaydı acaba böyle bir karar alınır mıydı?


HAARP ve Doğa Olayları İlişkisi


1981 yılında nükleer mühendis ve ABD nin önde gelen Tesla araştırmacılarından Albay Thomas Bearden, Amerikan Psikotronik Derneği'nde bir konferans verdi. Konuşmasının bir bölümünde 1978 yılında Specula dergisinde de tartışılan Tesla vericileri tarafından üretilen kalıcı dalgalardan bahsetti.

“Yaptığımız şey frekansı değiştirmektir. Eğer frekansı bir yönde değiştirirseniz, enerjiyi dünyanın diğer bölümünde hedeflediğiniz yerin ilerisindeki atmosfere boşaltırsınız. Havayı iyonize etmeye başladıkça, hava akışı seyrini, jet gidişlerini vb. şeyleri değiştirebilirsiniz. Bu mükemmel bir hava makinasıdır. Eğer ani bir şekilde boşaltırsanız, bunun gibi küçük iyonizasyon elde etmezsiniz. Bu kez kıvılcımlar ve ateş topları dünyanın yüzeyine boşalacaktır. Bu aletle ileri geri oynayarak, dünya çapında dev hava değişikliklerine yol açabilirsiniz.”

28.Temmuz.1976 yılında Çin, Tanghan'da yaşanan ve 650.000'in üzerinde kişinin ölümüyle ilgili New York Times'da bir yazı çıktı. Sarsıntıdan hemen önce gökyüzü aniden aydınlanmıştı. Beyaz ve kırmızı ışıklardan oluşan bu ateş topu 200 mil uzaktan bile görülmüş, birçok ağacın yaprakları yanmış ve sebzeler kavrulmuştu, tıpkı 17 Ağustos 1999 depreminde olduğu gibi.

1979 yılında 56 önemli deprem olmuş. 1981 yılında ise bu rakam 71'e yükselmiş. Bu tarihte hem ABD, hem de Rusya ELF ericilerini arttırmıştı. Burada kısa bir bilgi notu daha düşmek istiyorum. Dünyada büyüklüğü 7 ve üzerindeki depremlerin yıllara dağılımı: 70 li yıllarda 5, 80 li yıllarda 5 ve 90 lı yıllarda 9 dur. Bilim adamları ne kadar olayları doğal seyrinde giden bir durum gibi izah etmeye çalışsalar bile sismik hareketlerde gerek sayı gerekse büyüklük olarak bir artış vardır.

Volkanik hareketlerde, sel ve tayfunlardaki artışları da güncel haberleri takip edenler görmektedir. Dünyamız adeta bir kabuk değiştirmektedir. Bu olayların ortaya çıkmasında insanların ne kadar etkisi olmaktadır. Yer altında yapılan nükleer patlamaların, dünyanın çok farklı yerlerinde volkanik ve sismik hareketlere neden olduğunu artık biliyoruz. Zaten bu nedenle denemelere son verildi. Ama dünyamızın dengesini ve doğal gidişini değiştiren HAARP ve benzeri sistemler halen kullanılmaktadır. İşin tehlikeli bir yönü de yaratılmak istenen küçük ve kontrollü atmosferik ve sismik olayların kontrolden çıkacağıdır. Buna domino taşı etkisi de denmektedir. Örneğin Ankara'dan İstanbul'a uzanan bir domino taşı dizisi yapalım. Bir taşı devirdiğimizde sırayla İstanbul'a kadar uzanan taşlar devrilir. Fakat bu taşların gittikçe büyüdüğünü düşünelim ve İstanbul'daki son taş 1 ton ağırlığında olsun. Küçük bir domino taşını Ankara'dan devirdiğimizde 1 ton ağırlığındaki son taş yıkıldığında ortaya çıkan enerji ilk verdiğimiz enerjiden kat kat büyüktür ve bilim adamları özellikle sismik oluşumlarda bu tip küçük tetiklenmelerin büyük sarsıntılar meydana getirebileceğini kabul etmektedir.

Konumuza dönecek olursak anlattıklarımızın sadece varsayımlar olmadığını, bilimsel gerçeklere dayanarak bu olayların olabileceğini ve hatta olduğunu söylemektir. Yer altındaki fay hatlarının nereden geçtiğini ileri teknoloji sahibi ülkeler son derece hassas bir şekilde biliyorlar. Bu hatlara yapılacak küçük bir “tetiklemenin” nelere yol açabileceğini de sanırım test ettiler.

HAARP Karşıtı Hareketler:

Yazımızın başında HAARP karşıtı görüşlerin olduğunu söylemiştik. Özellikle radyo amatörlerinin ve bağımsız araştırmacıların bu konuda verdiği bazı bilgileri aktarmak istiyorum.

Clare Zickuhr, konuyla ilgilenen bir ARCO çalışanı ve aynı zamanda bir radyo amatörü. Gar Smith, bağımsız araştırmacı ve “Earth Island Journal” in editörü. Bu ikilinin konuyla ilgili görüşleri ise şu şekilde:

“Şu anda Alaska, Gakona yakınlarında izole edilmiş Hava Kuvvetleri faaliyet alanında yapılanma altında olan Pentagon'un sırlarla dolu HAARP projesi, dünyanın en güçlü iyonosferik ısıtıcını yaratmak için ilk adımı attı. Bilimadamları, çevreciler ve yerliler dünyanın iyonosferine 1 Gigawatt'tan fazla radyasyonlu güç verme kabiliyeti olan HAARP projesi için vericilerinin, insana vereceği zarar, doğal hayata karşı oluşturacak olan tehdit ve etkisi hemen ortaya çıkmayan çevresel etkileri daha da tırmandıracağı konusu ile ilgileniyorlar.

HAARP yetkilileri, Eastlund'un icadıyla herhangi bir ilişkiyi yalanlarken; Eastlund, Ulusal Halk Radyosu'na gizli ordunun 1980'lerin sonunda ortaya attığı kendi çalışmasını geliştirmeyi planladığını söyledi. Microwave News'in Mayıs 1994 sayısında Eastlund kendi patentlerinin gerçekleşmesi için HAARP projesinin açıkça ilk adım olarak gördüğünü söylemiştir. HAARP'ın orduyla olan ilişkisi; ARCO'nun APTI'yi ve E-Systems'e satmasıyla birlikte daha da belirginleşmiştir”

Princeton Üniversitesi'nden Dr. Richard Williams, “Üst amosferdeki kimyasal elementleri, ozon moleküllerinin oluşumunda esaslı bir etkiye sahip olabilir… İyonosferin ısısının değiştirilmesiyle ozon üreten kimyasal reaksiyonların etkileneceği bilinmektedir.”

Prof. Dick Williams, “Bugüne dek eşi görülmemiş miktardaki enerji, yine benzeri görülmemiş bir reaksiyon üretebilir. İyonosferle deney yapmak oldukça dikkat isteyen, hassas birşeydir. Belli bir yerde sınırlandırılmış olay, dünyaya oldukça hızlı bir şekilde yayılabilir.”

Alaska halkı bir avukat tutarak bu bölgede yapılmakta olan HAARP deneylerine bir son verilmesi için kongre üyelerine dilekçe göndermiştir. Başkan Clinton'un da konuya sıcak bakmadığını ve projeye destek vermediğini biliyoruz.

Internet üzerinde yaptığım araştırmalarda aşağı yukarı hep aynı şeylerden bahsediliyor. Aydoğan Vatandaş'ın “HAARP Kıyamet Teknolojisi” adlı kitabındaki herşeyi Internet'te bulmak mümkün.


Sonuç:


Bir radyo amatörü olarak doğrudan bizi ilgilendiren bir konu üzerinde yaptığım araştırmaları sizlerle paylaşmanın doğru olacağını düşündüm. Şahsi görüşüme gelince: Bugün dünyamızın dengesinde bir takım değişimler olduğunu biliyor ve görüyoruz. Bunun nedenini dünyamızın önümüzdeki 30 yıl içinde gireceği yeni Altın Çağı'na bağlayanlar ve üzerindeki insanların neden olduğu etkilere bağlayanlar var. Kimilerine göreyse tamamen rastlantısal olaylar. Kıyamet ve Altın Çağ ile ilgili bir yazımı da daha sonra sizlerle paylaşmayı düşünüyorum. Fakat üzerinde yaşadığımız dünyanın insanları tarafından yaratılan olumsuz durumların bugün yaşadığımız bir çok olaya etki ettiğini düşünüyorum. Açıkçası bilerek veya bilmeyerek yapılan yer altı nükleer denemelerinin ve HAARP projesinin sismik ve atmosferik hareketlere neden olduğunu söyleyebilirim. Ne yazık ki bazı ülkeler sadece kendi çıkarlarını düşünerek hareket ediyor ve bunun sonucunda oluşan olumsuz olaylardan hepimiz etkileniyor. Fakat onların da anlaması gereken çok önemli bir nokta var: Doğa ile oynanmaz!


Nikola Tesla

Nikola Tesla, 9 Temmuz 1856'da, Sirbistan'da doğdu. 1884'de ABD'ye göç etti. Tesla, tarih kitaplarından adi silinmiş önemli bir araştırmacı ve mucittir. Tesla 1800'lerin sonlarında, bugün tüm dünyada kullanılan "alternatif akım" (AC) sistemini buldu ve patentini aldı. Tesla'nın buluşları arasında "rotatif manyetik alan", dinamo, AC endüksiyon motoru, vs. vardır. Tesla ABD'ye gidisinden bir yıl sonra, 1885'de alternatif akim dinamo, transformör ve motor sisteminin patent haklarını, adi bugün Tesla'nınkinden çok daha popüler olan George Westinghouse'ye sattı. Tesla 1891'de ünlü bulusu olan "Tesla Bobini"ni (Tesla Coil) icat etti. Bu buluş, radyo teknolojisinde geniş olarak kullanılabilecek bir endüksiyon bobiniydi.

1900'ün başlarında Tesla, en büyük bulusu olarak gördüğü "karasal sabit dalgalar"! (terrestrial stationery waves) keşfetti. Bu bulusu ile yeryüzünün belirli frekanslardaki elektrik titreşimlerine duyarlı olduğunu ve bir iletken/iletici (conductor) olarak kullanılabileceğini kanıtladı. Tesla'nın bir diğer önemli projesi ise kablosuz elektrik transferiydi. 200 ampulü arada kablo olmadan, 25 mil uzaklıktan yakabildiği rivayet edilir. Tesla'nın en büyük amaçlarından biri İyonosfer'den bedava elektrik üretmekti. Kablosuz ve bedava elektrik projeleri gibi çalışmaları olan Tesla'nın, finansörü J. P. Morgan'a Long Island'da yapımına başlanan ancak tamamlanamayan, deneyler için kullanılacak laboratuar kulenin işlevinin, mesaj gibi elektrik iletmek olduğunu itiraf etmesi, onun inişinin de başlangıcı oldu. Tekeller oyların ona karşı kullandılar. Tesla, sistemin görmek istediklerinden daha fazlasını yapmıştı.

Konvansiyonel olmayan enerji teknolojileri alanında Tesla çok önemli bir isim olmasına karşın, tarih kitaplarında ona, sanki önemsiz tarihsel bir figürmüş gibi davranıldı. Tesla-Edison karsılaştırması bu açıdan ilginçtir. DC (doğrusal akım-direct current) sisteminin mucidi Edison'u herkes tanır. Ancak onun DC sisteminden çok daha kullanışlı olan ve bugün kullanılan AC sisteminin mucidi Tesla küçük bir çevre dışında tanınmaz. Edison'un DC sistemi, merkezden bir mil uzaklıktaki ampulü yakamıyordu. Tesla'nın AC sisteminde ise elektrik, yüksek voltajlarda yüzlerce mil yolculuk yapabilir.

20. yüzyıla girmeden hemen önce Tesla yeni tip elektrik dalgasını keşfetmiş ve kullanmıştı. Görünüşe göre keşfi o kadar esaslıydı ki, Tesla'nın arkasındaki finansal desteğin geri çekilmesinden, kasıtlı olarak izole edilmesinden ve adinin kitaplardan silinmesinden sorumluydu.

Tesla 1. Dünya Savaşı'ndan itibaren izole bir yasam sürdü. Ara sıra yeni, bedava enerji kaynağı keşfini, bütün düşman orduları ve yüzlerce mil öteden bütün uçakları yok edebilecek "ateş topu" silahları teorisini, akil almaz bir savunma hazırlayabilecek bir silah düşüncesini ve kablosuz, kayıpsız enerji transferinin mükemmelliğini açıklamak için yüzeye çıktı. Tesla 7 Ocak 1943'de yokluk içinde ölürken arkasında pek çok radikal icat ve fikir bırakmıştı. Öyle ki, kendisine "Elektriğin Tanrısı" dendi. Pek çok araştırmacıya göre HAARP 1 Projesi, ilk kez Nikola Tesla tarafından ileri sürülen konseptleri kendine temel aldı. Pentagon, HAARP Projesi ile "Tesla teknolojisini" yeniden yaratıp, bu teknolojiyi tehlikeli amaçlar için kullanmayı hedefliyor.

KAYNAK: genbilim.com
__________________

Tanrılar, erkeklerin ''balıkta'' geçirdiği zamanı ömründen saymaz. (Babil Atasözü)
  Alıntı ile Cevapla
13 Üyemiz Dilaver'in Mesajına Teşekkür Etti.
Eski 17.08.2014, 20:54   #2
Çevrimdışı
Sami
Düz Adam

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: HAARP Radyo Dalgaları ile Deprem Yaratma

17 Ağustos 1999' da, gece saat 03.00' de Gölcük' de denenen cihaz.

İsrail' in Gölcük donanma komutanlığı ile tatbikatı adı altında denediği cihaz sebebi ile arkadaşlarım, arkadaşlarımın bebekleri ezilerek öldüler o gün.

Ben kurtuldum o gün. Uyurken bütün bina çöktü, ezilmedim.

O nasıl bir ışıktı. O nasıl bir uğultuydu.

İnanılmazdı.

Bu kadar kötü sonuçlanacağını tahmin edememişler. Tahmin ettiklerinin on bin katı hasar ile sonuçlanmış .

O kadar çok tanıdığım öldü ki o gün. Hatırlarken o kadar acı veriyor ki hala.

Beyin de kendini kapatıyor demek ki, çok düşünmüyorsun bir süre sonra. Onbeş yıl geçmiş...


.
  Alıntı ile Cevapla
7 Üyemiz Sami'in Mesajına Teşekkür Etti.
Eski 18.08.2014, 00:12   #3
Çevrimdışı
ReaL
Deniz Sevengillerden

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: HAARP Radyo Dalgaları ile Deprem Yaratma

Pek inandırıcı gelmedi bana, fazla uçuk.

(Başın sağolsun Sami)
__________________



Tüm katılımcı arkadaşların okumasını rica ediyorum... Lütfen Tıklayınız..
* * *
  Alıntı ile Cevapla
7 Üyemiz ReaL'in Mesajına Teşekkür Etti.
Eski 18.08.2014, 01:16   #4
Çevrimdışı
Basakca
Müdavim

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: HAARP Radyo Dalgaları ile Deprem Yaratma

Bu konu deprem olduktan sonra çıkan haberlerdendi. Bunun gibi bir çok farklı konular üzerinde haberler çıktı.
Bu kadar güçlü olabilen bir şeyi yaşam yerlerinde denemelerine izin vereceklerini sanmıyorum. Konuda bahsedilen Alaska gibi yerlerin olması gerekir.

Askerimiz masum insanları göz göre katletmez. Kaldı ki kendi canları da depremin merkez üssünde idi.

Depremi yaşayanların hafızalarından silinmeyecek bir an olarak yerleşmiştir.

(Sami, başın sağolsun)



__________________
"Ey egosu boyundan büyük insan..
Bir gün ölüp toprak olacaksın. Bir tohum filizlenecek ot olacaksın, bir öküz seni yiyecek ve atık olacaksın.. Yani hep aynı kalacaksın."

  Alıntı ile Cevapla
6 Üyemiz Basakca'in Mesajına Teşekkür Etti.
Eski 18.08.2014, 10:02   #5
Çevrimdışı
Mislina
Süper Üye

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: HAARP Radyo Dalgaları ile Deprem Yaratma

Bu gibi olaylarda açık bir kapı bırakmak gerek her zaman.Projenin amaçları okunduğunda"Neden olmasın?"düşüncesine giriyor insan.Bazı projeler risk taşır ve ulaşmak için risk alınır.

Gölcük yakınlarında yaşadım depremi,o günü tam anlamı ile yaşayanlardan biri olarak "Unutmamak için çok sebebimiz var."İyi geceler diyerek ayrıldıklarına sabah ulaşmayı dilemek,cesetleri ile karşılaşmak,"Tanrım ne olur"diye dua etmek zordur.Hepsine Allah rahmet eylesin...
Sami;başın sağ olsun,başımız sağ olsun :/
__________________
"Ama gerçek, aziz dostum, can sıkıcıdır."

  Alıntı ile Cevapla
5 Üyemiz Mislina'in Mesajına Teşekkür Etti.
Eski 18.08.2014, 11:50   #6
Çevrimdışı
Mestra
Gerçek Üye

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: HAARP Radyo Dalgaları ile Deprem Yaratma

Aydoğan Vatandaş Bu olayı anlatan bir kitap yazmıştı ilgilenenlere.. HAARP/ Kıyamet Teknolojisi... Merak edenler okusun cidden gayet mantıklı açıklamalar yapmıştı.
__________________
"Düşünmeden okumak köreltir, okumadan düşünmek yanıltır. Düşünmeden öğrenmek faydasız, öğrenmeden düşünmek tehlikelidir."
Konfüçyüs
  Alıntı ile Cevapla
8 Üyemiz Mestra'in Mesajına Teşekkür Etti.
Eski 18.08.2014, 11:58   #7
Çevrimdışı
hancı-yolcu
Üye

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: HAARP Radyo Dalgaları ile Deprem Yaratma

Sanmıyorum
__________________
  Alıntı ile Cevapla
hancı-yolcu'in Mesajına Teşekkür Etti
Eski 18.08.2014, 12:34   #8
Çevrimdışı
Tanıdık
Uzman Üye

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: HAARP Radyo Dalgaları ile Deprem Yaratma

Alıntı:
Orjinal Mesaj Sahibi Mestra Mesajı göster
Aydoğan Vatandaş Bu olayı anlatan bir kitap yazmıştı ilgilenenlere.. HAARP/ Kıyamet Teknolojisi... Merak edenler okusun cidden gayet mantıklı açıklamalar yapmıştı.

Bu ve türevi 7-8 kitap okumuştum... Her ne kadar birileri komplo teorilerini abartmış, her ne kadarda birileri bunlara gülüp geçmişse de, bana olası gelen yanları daha fazla geliyor...


Hayatını kaybedenlere Allah rahmet eylesin...Hâlâ izlerini şöyle veya böyle taşıyanlar var o bölgelerimizde...
__________________
Bizde bilirdik kıkırdak fıkırdak olmasını...Ama kalbe en güzel hüzün yakışıyordu, bizde onu bastık sinemize...

Tanıdık
  Alıntı ile Cevapla
2 Üyemiz Tanıdık'in Mesajına Teşekkür Etti.
Eski 18.08.2014, 12:42   #9
Çevrimdışı
Sami
Düz Adam

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: HAARP Radyo Dalgaları ile Deprem Yaratma

Alıntı:
Orjinal Mesaj Sahibi hancı-yolcu Mesajı göster
Sanmıyorum
17 ağustos 1999 depremi sonrası, Başbakan Bülent Ecevit ile yapılan

röportajda, CNN muhabirinin “ Depremin ardında PKK olabilir mi ?” sorusuna,

rahmetli Ecevit' in verdiği cevap idi bu : " Sanmıyorum ".


.
  Alıntı ile Cevapla
4 Üyemiz Sami'in Mesajına Teşekkür Etti.
Eski 18.08.2014, 12:59   #10
Çevrimdışı
Mislina
Süper Üye

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: HAARP Radyo Dalgaları ile Deprem Yaratma

Videoda dikkat çekici ve sorgulanması gereken bir çok nokta olmasına rağmen,Türkiye'nin bir anda deprem bölgesi haline geldiği noktasına katılmıyorum.Türkiye deprem kuşağında yer alan bir bölge geçmişte de izleri silinmeyen felaketler yaşanmış.
Gökyüzündeki değişim konusunda söyleyebileceğim;bir anda etrafı aydınlatan bir ışık ve çığlıklar ve karanlık...

Mestra,kitabın ismini not aldım,umarım çok fazla teknik terim içermiyordur
__________________
"Ama gerçek, aziz dostum, can sıkıcıdır."

  Alıntı ile Cevapla
2 Üyemiz Mislina'in Mesajına Teşekkür Etti.
Cevapla

Bu Sayfayı Paylaşabilirsiniz

Etiketler
dalgaları, haarp


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı

Hızlı Erişim


WEZ Format +3. Şuan Saat: 17:16.


Powered by vBulletin® Version 3.8.8
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
Önemli Uyarı
www.forumgercek.com binlerce kişinin paylaşım ve yorum yaptığı bir forum sitesidir. Kullanıcıların paylaşımları ve yorumları onaydan geçmeden hemen yayınlanmaktadır. Paylaşım ve yorumlardan doğabilecek bütün sorumluluk kullanıcıya aittir. Forumumuzda T.C. yasalarına aykırı ve telif hakkı içeren bir paylaşımın yapıldığına rastladıysanız, lütfen bizi bu konuda bilgilendiriniz. Bildiriniz incelenerek, 48 saat içerisinde gereken yapılacaktır. Bildirinizi BURADAN yapabilirsiniz.