Forum Gerçek

AnasayfaForumları Okundu Kabul Et Bugünkü Mesajlar
Geri git   Forum Gerçek > Türkiye ve Dünyadan Haberler > Ülkemiz ve Dünya Gündemi > Serbest Kürsü

Serbest Kürsü Her konuda tartışma açılan konular burada


Yeni Konu aç  Cevapla
 
Seçenekler
Eski 17.03.2021, 02:06   #1
yıldırımtürk12
Ziyaretçi
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Yolsuzlukları yüzünden ülkeyi terk etti



Yolsuzlukları yüzünden ülkeyi terk etti


24.03.2014 14:17

“Ne kadar para harcamayı düşünüyorsun bu seyahatte,” diye sordu Ferdinand Marcos karısı Imelda’ya.

“Üç beş dolar, bana yeter.”

“Yani ne kadar?”

“5 milyon filan...”

Filipinler eski Devlet Başkanı Ferdinand Marcos doğduktan bir ay sonra Rusya’da Bolşevikler Büyük Ekim Devrimi’ni gerçekleştirdi. Marcos öldükten bir ay sonra da Berlin Duvarı yıkıldı.

21 yıl Filipinler’de tam bir diktatörlük uygulayan Ferdinand Marcos, hukuk mezunuydu. Başkent Manila’da kısa süre avukatlık yapmasının dışında hukukla uğraşmadı. Babasına rakip olacağını düşündüğü bir siyasetçiyi öldürdüğü iddiasıyla bir süre hapis yattı, ama karar Yüksek Mahkeme tarafından bozulunca serbest kaldı. Hapiste bir yıl tutulmuş olmasını ise hayatı boyunca bir mağduriyet olarak ortaya sürdü, kendisini mahkûm edenlerin burnundan fitil fitil getirdi. Japonlara esir düşüp de Bataan’dan Luzon’a kadar süren ünlü ölüm yürüyüşünden sağ kurtulmayı başardı, bunu da mağduriyet olarak öne sürmeye çalıştıysa da kısa sürede yalan söylediği ortaya çıktı.

Büyük yolsuzluklar ve diktatörlük çağı olarak anılan Filipinler Devlet Başkanlığı yönetimi sırasında karısı “Çelik Kelebek” diye anılan İmelda Marcos, dünyada kendi adıyla anılan “Imelda Marcos Sendromu”nu yarattı. Bu sendrom Imelda Marcos’un ayakkabı düşkünlüğünden kaynaklanıyordu. Rivayete göre 3 bin çift ayakkabısı vardı. Bugün bu ayakkabılardan 2 bin 700 çift Filipinler’in Marikina kentinde açılan bir ayakkabı müzesinde sergileniyor.

Halkı yoksulluk içindeyken Ferdinand Marcos, müthiş yolsuzluklara imza atarak dev bir servet edindi. Neredeyse ülkenin tek sahibi durumundaydı ve lüks yaşamından asla ödün vermedi. Karısı Çelik Kelebek Imelda’nın istekleri ise dipsiz bir kuyu gibiydi. 1986 yılının başlarında Filipinler’i terk edip, Hawaii’ye yerleşinceye kadar adı her türlü rüşvet ve yolsuzluğa bulaşmıştı.

Imelda kocasından geri kalmıyordu. 1972 yılında sudan sebeplerle Ferdinand Marcos’un ilan ettiği sıkıyönetimden sonra Imelda da yönetime girdi. Manila valiliği, çevre bakanlığı görevlerinde bulundu, bu süre içinde de tüm kilit noktalara kendine yakın insanları, akrabalarını yerleştirdi.

Elbette, devlete vantuz gibi yerleşen yönetimi söküp atmak çok zordu. Hemen her kademedeki yetkili kişiler ya Imelda’nın ya da Ferdinand’ın akrabası veya yakınıydı. Tüm yolsuzluklardan onlar da paylarını alıyor, böylelikle de yoksul halkın sesinin onlara kadar ulaşması bir şekilde engelleniyordu.

Halkın bu zengin hayata karşı tepkisi çok cılız kalıyordu, zira Marcos yönetimi en ufak bir gösteri veya protestoyu anında ve şiddetle bastırıyordu. İnsanların bir araya gelmesinden giderek rahatsız olan ve bunu kendisine yönelmiş bir “karşı devrim” olarak gören Ferdinand Marcos, 1972 yılının Eylül ayında “komünizm ve ülke yönetiminin içine sinmiş ‘paralel’ güçleri” bahane ederek sıkıyönetim ilan etti. Bunun ardından müthiş bir gözaltı ve tutuklama eylemi başlatıldı. Marcos, çok kısa süre içinde tüm muhalifleri bir torbanın içine doldurup, hapse atmış, ülkedeki tüm medyayı baskıyla ele geçirmiş ve yetkilerini daha da artırarak, “müstebit” bir diktatör olmuştu. Filipin ordusu emrindeydi, zira üst kademe subayların hepsini kendi atamıştı. Üniversiteler suskundu, rektör atamaları bizzat Marcoslar tarafından gerçekleştiriliyordu. Ama buna rağmen halkta hoşnutsuzluklar, itirazlar ve kalkışmalar artıyordu.

İşin en ilginç yanı ve bizleri yerimizden hoplatacak uygulaması ise yargı konusunda oldu. Bir mahkeme ya da yargıç tarafından çıkarılan ve kişi veya kurumu sorgulama yetkisini elinde bulunduran yargı emrini ortadan kaldıran anayasa değişikliğine gitti. Böylelikle yargıçlar ve savcılar adli kolluk kullanamaz ve dolayısıyla da tutuklama emri çıkartamaz oldular. Her şey Ferdinand Marcos’un iki dudağı arasına indirgenmişti. Yolsuzluk, rüşvet ya da yüz kızartıcı suçlara bulaşmış olan bir kişi hakkında yargıçlar harekete geçemiyor, mutlaka Ferdinand Marcos’un veya onun yetkili kıldığı kişilerin izni gerekiyordu.

Demir bir yumrukla idare etmeye başladığı sıkıyönetim altındaki ülkesinde Marcos, bir süre sonra uyduruk bir parlamenter sistem oluşturdu ve devlet başkanı olarak da en başa oturdu. Ardından sıkıyönetim uygulamasını kaldırdı, ama ülkede yaşayanlar sıkıyönetim günlerini bile arar duruma geldiler.

MUHALEFET LİDERİ SUİKASTE KURBAN GİTTİ

Şimdi sıkı durun! Ferdinand Marcos, iktidarını koruyabilmek için elinden gelen her şeyi yapıyordu. 1983 yılına gelindiğinde sağlığı da oldukça bozulmuştu. Muhalefet ise tüm gücüyle çalışıyor ve Marcos’un yalanlarını, yolsuzluklarını ortaya çıkarmak için elinden geleni yapıyordu. Ancak, 21 Ağustos 1983’te ülkeye dönen muhalefet lideri Benigno Aquino Jr. uçaktan indiği sırada bir suikaste kurban gitti. Yeniden yönetimi eline geçiren Marcos, 1986 yılında genel seçimlerin yapılacağını açıkladı. Seçimden hemen sonra yeniden devlet başkanlığını ilan etti, ancak bu kez seçimlere hile karıştırdığı bariz biçimde ortaya çıkmıştı.

ABD, yirmi yıla yakın desteklediği sadık müttefikinden kurtulmanın zamanı geldiğini ilan ediyordu: “Seçimler hileli, ülkede yolsuzluk diz boyu, rüşvet olağan hale geldi...”

Ordu ikiye bölündü, ama Benigno Aquino’nun dul karısı Corazon Aquino, muhalefetin başkan adayı olarak olayları kontrolüne aldı.

Imelda ve Ferdinand Marcos Havaii’ye kaçarak muhtemel bir “linçten” kurtuldular.

Bir süre sonra geçmiş yönetimle ilgili derin bir araştırmaya giren yeni yönetim, Marcos ve ailesinin, yakınlarının Filipin ekonomisine ve halkına milyarlarca dolar zarar verdikleri, yolsuzluklarının inanılmaz boyutlara ulaştığını tüm kanıtlarıyla ortaya koydular.

Beş milyon “dolarcık”, Marcos diktatörlüğünü yerle bir etmişti.

Mümtaz İdil

Odatv.com


https://odatv4.com/yolsuzluklari-yuz...403141200.html
  Alıntı ile Cevapla
'in Mesajına Teşekkür Etti
Eski 17.03.2021, 21:36   #2
yıldırımtürk12
Ziyaretçi
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: Yolsuzlukları yüzünden ülkeyi terk etti

Emine Erdoğan'ın antikalarını kim taşıdı

CHP Bursa Milletvekili Erkan Aydın, Emine Erdoğan’ın Polonya’da yaptığı 147 bin liralık antika alışverişini Meclis gündemine taşıdı.

CHP Bursa Milletvekili Erkan Aydın, Emine Erdoğan’ın Polonya’da yaptığı 147 bin liralık antika alışverişini Meclis gündemine taşıdı. Aydın, Başbakan Binali Yıldırım’a, “Emine Erdoğan yaptığı bu harcamayı şahsi bütçesinden mi, yoksa devlet kasasından mı karşılaşmıştır?” diye sordu. CHP'li Aydın ayrıca, "Şahsi eşyaların resmi korumalar tarafından taşınması devlet geleneğine uygun mudur? Yine şahsi eşyaların Cumhurbaşkanlığı’na ait resmi uçakla taşınması protokol kuralları içerisinde yer almakta mıdır?" sorularını yöneltti.

Aydın, Başkakan Binali Yıldırım’a şu soruları yöneltti:

“Cumhurbaşkanı’nın eşi Emine Erdoğan, asgari ücretin yüz katından fazla yaptığı harcamayı şahsi bütçesinden mi, yoksa devlet kasasından mı karşılaşmıştır? Şahsi eşyaların resmi korumalar tarafından taşınması devlet geleneğine uygun mudur? Yine şahsi eşyaların Cumhurbaşkanlığı’na ait resmi uçakla taşınması protokol kuralları içerisinde yer almakta mıdır? Hükümetiniz cumhurbaşkanı eşinin resmi ziyaretlerde Türkiye’deki alım gücünün çok üstünde alış-veriş yapmasını nasıl değerlendirmektedir?”

Odatv.com


https://odatv4.com/emine-erdoganin-a...407161200.html
  Alıntı ile Cevapla
'in Mesajına Teşekkür Etti
Eski 17.03.2021, 21:37   #3
yıldırımtürk12
Ziyaretçi
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: Yolsuzlukları yüzünden ülkeyi terk etti

https://ilerihaber.org/images/userfiles/sarayin-luks-harcamalir-suruyor.jpg

Saray'ın lüks bağımlılığı: Emine Erdoğan'ın çantası 35 bin lira!

Vatandaşa tasarruf çağrıları yapan Saray'ın neredeyse her gün başka bir lüks harcaması ortaya çıkıyor.

Vatandaş ekonomik krizin darboğazını iliklerine kadar hissederken, Saray’ın lüks harcamaları da sürüyor.

AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, çeşitli ziyaretler için Macaristan’a giderken, kendisine refakat eden eşi Emine Erdoğan’ın kolundaki çanta dikkat çekti.

BU DEFA 35 BİN LİRALIK ÇANTA

Daha önce 50 bin dolarlık (308 bin TL) Hermes çantasıyla gündem olan Emine Erdoğan, bu sefer 35 bin liralık Chanel marka çantasıyla Macaristan'a gitti.


EJDER SUYU, VIP UÇAK.

Saray'da, 30 Ağustos resepsiyonunda verilen ejder suyu, starex meyvesi eşliğinde aloevera, zencefilli somonlu suşi menüsü tepki çekmişti.

Ayrıca Erdoğan’a Katar’dan alınan 400 milyonluk VIP uçak, bir süre sonra “hediye” söylemiyle de inkar edilmişti


https://ilerihaber.org/icerik/sarayi...ira-90496.html
  Alıntı ile Cevapla
'in Mesajına Teşekkür Etti
Cevapla

Bu Sayfayı Paylaşabilirsiniz

Etiketler
etti, terk, ülkeyi, yolsuzlukları, yüzünden


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı

Hızlı Erişim


WEZ Format +3. Şuan Saat: 14:47.


Powered by vBulletin® Version 3.8.8
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
Önemli Uyarı
www.forumgercek.com binlerce kişinin paylaşım ve yorum yaptığı bir forum sitesidir. Kullanıcıların paylaşımları ve yorumları onaydan geçmeden hemen yayınlanmaktadır. Paylaşım ve yorumlardan doğabilecek bütün sorumluluk kullanıcıya aittir. Forumumuzda T.C. yasalarına aykırı ve telif hakkı içeren bir paylaşımın yapıldığına rastladıysanız, lütfen bizi bu konuda bilgilendiriniz. Bildiriniz incelenerek, 48 saat içerisinde gereken yapılacaktır. Bildirinizi BURADAN yapabilirsiniz.