Sosyal Statü Türkiye, Bazı Ülkeler

[@Mustafa Akten]

SOSYAL STATÜ TÜRKİYE, BAZI ÜLKELER

Gerek ekonomik açıdan gerek sosyal açıdan gelişmişlik ve eğitim düzeyi açısından, demokrasi ve değerleri açısından dünyanın önde gelen kurumları bazen sıralamalar yapar, sıralamalar içinde hemen gözlerimiz Türkiye’yi arar.

Sonra görürürüz ki, demokrasi ve kazanımları açısından henüz daha yol alınamamış, tüm söylemlere, muhalefet ve iktidar sözcülerinin demokrasi havarisi kesildiği nutuklarda kimse seçim sisteminin adaletsizliğinden kolay söz etmez, halkın oylarının parlamento ya tam olarak yansımasını engelleyen barajların kaldırılması için kimse çaba sarf etmez, hatırlatıldığında ise konu ile alakalı olmayan havadan sudan yavan espiriler ile geçiştirilir.

Seçim sath-ı mailine girdiğimiz şu günlerde çarpık seçim sisteminin Türkiye ve özlemini çektiği tam demokrasiye ne katkısı olacaktır? Barajlar ile hedeflenen siyasi istikrar, adaletsiz oy dağılımı, ülkenin kaderine hükmedecek içten pazarlıklı olanların ekmeğine yağ sürmeyecek mi? Siyaseten istikrardan söz edenlerin varlığı ülke içinde her halleri ile, yolsuzlukları, vurgunları, talanları, rüşvet olayları haksız kazanç ve servetleri ile ülke için istikrarsızlık nedeni değilmidir?

Gönlümüz çok istemesine rağmen Türkiye henüz daha Atatürk’ün öngördüğü muasır medeniyet seviyesinde değildir.

Eğitimde değildir, sağlık da değildir, savunma da değildir, ekonomi de değildir, sosyal yaşam da değildir, idare de değildir, hukuk üstünlüğünde değildir, üstünlük sadece kendisine devlet büyüğü şanını uygun görenlerin korunması için çıkarılan kanunlar da ve üstünler hukukundadır.

Alt yapı dizayn edilmeden görüntüyü güzelleştiren suni çalışmalar, kâğıt üzerinde dünya sırlamasında 17. ci ekonomi.
Kişi başına düştüğü söylenen 10 bin dolar! Eğer gerçek ise sosyal yaşamda emarelerini gören var mı? Ev araba, mobilya, yaşam gereçlerinin gıda dâhil tümü taksitli krediler ile alınıyorsa kağıt üzerinde iyileşme hali olarak görülen bu gelişme reel gelişmenin ölçüleri ile mütenasip bir durum mu?

Bizler bazen ağlanacak durumumuzu kara mizaha dönüştürmede gülmece ustasıyız. Mizahı yapar güler geçeriz ama ağlanacak halimize bizim adımıza başkalarının ağlamasını yeğleriz. Acaba biz bu davranış bozukluğumuz ile cehaletimiz ile hangi ülke insanları ile eşitlenmiş durumdayız?

Afrika ülkelerinin bazıları, Arjantin, Brezilya, Meksika, Uruguay, Peruguay, Mısır, Fas, Cezayir, Libya, Suriye, Suudların malı Arabistan, Yemen, Gana, Ürdün, Filistin, Pakistan, Afganistan, Hindistan gibi ülkelerin hangileri ile eşitleniriz? Onların bize benzer yanları bizim onlara benzer yanlarımız var mı? Bu ülkeler ve biz Atatürk’ün hedeflediği muasır medeniyet seviyesinin neresindeyiz? Bakalım ekonomik sosyal siyasal, idari açıdan ne kadar benzeştiklerimiz, idarecilerimiz olanların öykündükleri imrendikleri hangileri?

Amaç Türkiye değil Türk değil diğer millet fertlerini ve devletleri hafifseme değildir. Hümanist duygular ile baktığımızda tüm insanların bizden ala ve yüce olduğunu vurgular ve takdir ederiz. Keşke eleştiri getirmeye çalıştığımız gelişmişlik seviyesi eğitim seviyesi, fert başına düşen milli gelir, idari ve sosyal yapı olarak hepsi ve Türkiye muasır medeniyet seviyesine gelmiş olsaydı!

Cehaletlerinden dolayı insanlarımızı aşağılamak değil eleştiri getirmek. Acaba bize hedef gösterilen muasır medeniyet seviyesini Türkiye olarak ne zaman yakalarız?

Üretim ve tüketim dengesi na tamam! Milli gelirden adil bölüşüm na tamam! İthalat ve ihracat da denge na ataman! 60 milyar dolar cari açık, işsizliğin açlığın yokluğun asıl nedenlerinden biri, içimizden birileri hala büyüklere masallar anlatıyor bazıları ise Türkiye seninle gurur duyuyor diyerek bu payeyi hak etmeyenleri yevmiye 35 TL ye meydanlarda toplanarak alkışlıyor!

Ne dersiniz? Bizim kimi alkışlamamız gerekiyor?

01.01.2014
Mustafa AKTEN