Hakan Şükür: Ben Bir Arnavut'um. Aslında Bu Açıdan Bakarsanız Türk Değilim

[@Emilio Santos]

Hangi masallar mesela, Zeynep? Türk yazı sistemine Anadolu'da, 3000 yıllık taşlarda rastlanması mı masal. Veya kudretli ordumuzun Çanakkale Destanı mı? Yoksa Çin Seddi'ni turistler için mi yapmışlar? Çok eşliliği getiren İslam'dır. Harem olayı halifelikle başlamış Arap kültürüdür. Sen asıl o masalları geç.

[@Ekin]

Şaklabanının teki.Gereksiz ve boş boş konuşuyor.
Bu siyasettin S sinden anlıyorsa bende Futbolun F sinden anlıyorumdur.

Aslında bu açıdan bakarsanız Türk değilim. Ama bu topraklarda ekmek yedim. Bu topraklarda yaşıyorum. Geçmiş dönemde kalıplara bölünmüşlük nasıl varsa, etnik kökenlere bölünmüşlükte maalesef oldu. Bunları yönetmek çok zor. Herkes bir hak arayışı içinde oldu. Bunları devlet olarak vermek ve kafa yormak, bunlarla ilgili çalışma yapmak zorundasınız. Bugünün iktidarı olarak bizde bunu yapıyoruz."

Halkı birbirine düşüren zaten sizin gibi siyasetçi kimliği altında ortamı kızıştıranlar değil mi ?

Herşeyin hem sebebi olup hemde şikayet etmek nasıl birşey acaba ?

[@M.Özen]

Hakan Şükür, sanki adamsın da Türklüğünü tartışalım...

[@Cumhur Tonba]

Ben de bir yorum yazmak istemiştim.

Fakat Sayın Canan 5 nci mesajda o kadar güzel yazmış ki, yazacak başka bir şey bulamadım.

[@Zeynep Sappho]

Orjinal Mesaj Sahibi Emilio Santos

Hangi masallar mesela, Zeynep? Türk yazı sistemine Anadolu'da, 3000 yıllık taşlarda rastlanması mı masal. Veya kudretli ordumuzun Çanakkale Destanı mı? Yoksa Çin Seddi'ni turistler için mi yapmışlar? Çok eşliliği getiren İslam'dır. Harem olayı halifelikle başlamış Arap kültürüdür. Sen asıl o masalları geç.

Masal? ben masal diye bir şey yazmadım. Üstelik Mete Han Çin'i vergiye bağladıktan sonra Çin prensesleri ile evlenmeyin dediği halde ölümünün ardından Çin prensesleri ile evlilikler başlamış ve Çin özgürlüğün ele almıştır. Osmanlıya ecdat diyorsanız padişahların anneleri yabancı kadınlardır. Üstelik sarayda farsça ve Arapça karışımı bir dil kullanarak halktan soyutlanmışlardır. Şimdi buna Osmanlıca diyorlar. Türkçe konuşan halk ise ikinci sınıf muamelesi görmüştür yıllarca. En son Araplarda kendilerine devlet kurmak için ayrıldıklarında Türkçülük söylevleri başlamış ve Turancılık ortaya çıkmıştır. Tabii ki de Şanlı Türk milletini bir araya toplamak değildir hedef, hasta adamın (Osmanlı devleti) kan kaybını durdurmaktır.
*Çanakkale deyince bende de akan sular durur...

Türk'üm gurur duymam gereken değerlerime hep sahip çıktım çıkacağımda

Lakin Mustafa Kemal'in Cumhuriyeti şimdi nerede? Gençliği nerede? Bayramlar bile yasaklanmakta. Hani neredeyiz? Bu milletin övünülecek neyi kaldı? Bizim sadece çok iyi liderlerimiz oldu ve halkımız her şeyi çok güzel mahvetti, mahvetmekte ve mahvetmeye devam edecek taa ki.... Çünkü hiç kimse yarını düşünmedi ve düşünmüyor da herkes yok etmenin tüketmenin peşinde. En iyi tüketen ilk üç ülkenin içindeyiz şimdi.

Yoktan var olan bir toplum olarak böyle düşününce utanıyorum öncelikle kendimden, ki ben Cengiz Hanın torunuyum...

[@Şahinoğlu]

Açıkçası bu topa girmek istemiyorum. Zira hiçbir şeyden korkmadım yanlış anlaşılmaktan korktuğum kadar. Ne var ki söz açılmışken bir iki kelam etmeden de olmaz.

İş kafatasçılık 'boyutsuzluğuna' indirilirse şayet, ben de bir Adige'yim (sizin bildiğiniz anlamda Çerkes).

Yazımı tam da yukarıdaki şekilde noktalarsam konu bambaşka bir yere gider. Hadi buyur burdan yak! Ayıkla pirincin taşını ondan kelli. Bence devamını dinleyin:

Bu bir edinilmiş statü; kazanılmış değil. Bireyin doğarken onayına sunulagelen bir şey değil yani. Kendimi bildim bileli Çerkes olmamın üstünlük getirdiğini ne gördüm, ne de inandım (kaynak: "Çerkesler çok asildir"). Keza hiçbir ırkın birbirinden üstün olduğuna inanmadığım gibi. Hatasıyla, sevabıyla önce insanım. İnsan olamadıktan sonra nereye ait olduğunun bir önem taşımadığına inananlardanım. Kafatasçılığı da külliyen lanetliyor ve reddediyorum.

Konu Ulus-Millet kavramına gelirse şayet... Buna inanıyorum. Büyüklerimizin de bizlere her zaman telkin ettiği gibi, "Çerkesler vatansızlığı iyi bilirler. Bu yüzden de ait oldukları vatana sahip çıkarlar." Nihayetinde soykırıma tabii olmuş ve vatanlarından zorla koparılmış bir millet. Genel olarak Atatürk'e de müthiş derecede bağlıdırlar. Dedemin isminin Mustafa Kemâl olması, benim de naçizane göbek ismimin Kemâl olması tesadüf değil. Ancak tabiidir ki bütün herkesi aynı kefeye koymak olmaz. Bunun tam tersi görüşte olan, aşırı milliyetçi, hatta daha da açık söyliyeyim ayrılıkçı tipler de yok değil (daha nereye ayrılacaksa artık). Genel gözlemim yaygın bir şekilde Atatürk ve Devrimlerine bağlılığın olduğu yönünde. Neyse. Herkes kendinden mesul sonuçta. Ben kendimi önce insan, sonra çok lazım olursa (ki olmaması tercihimdir) Çerkes kökenli bir Türk olarak görüyorum. Niyet önemli. Niyet iyi olduktan sonra üst kimlik-alt kimlik sadece teferruattan ibaret kalıyor. En önemlisi de aynı çatı altında yaşayan bireylere, kimlik farklılıklarını gözetmeksizin, insan aklına ve onuruna yakışır rasyonellikte, eşit ve adil bir yönetim anlayışına sahip olmak. Döverek, sindirerek, yasaklayarak değil; o çatıda kim varsa kucaklayarak, onları kazanarak, gerçekten severek, herkesin eşit olduğunu 'somut' olarak hissettirerek... Hayal ettiğim ülke tanımı da ahan da bu.

Not: Yukarıdaki paragrafın ilk kısmında yazdıklarım kesinlikle kimseye şirin gözükme çabası vs. değil. En nefret ettiğim şeydir. Fıttırırım hatta. Sadece gerçekler ve gözleme dayalı tespitler.

Ezcümle, Hakan efendinin söyledikleri bir bütün olarak okuduğunduğu vakit, öyle abartıldığı kadar da kötü şeyler olmadığını düşünüyorum. En azından kendisine yüklenilecekse bile doğru nokta burası değil. Diğer abukluklarını tartışırız.