10.07.2016, 22:03 | #1 |
Çevrimdışı
|
BTK, Yerel İnternet Sağlayıcı Firmaların Lisanslarını İptal Etmek İstiyor.
BTK bugünlerde 300-350 kadar küçük internet erişim sağlayıcı firmayı kapatmaya hazırlanıyor. Süreç, şubat ayında BTK'nın bu firmalara gönderdiği ve 15 mayısa kadar ESB’ye üye olmazlarsa lisanslarının iptal edileceği şeklinde bir duyuru ile başlamıştı. Gerçekten de 15 mayısta 134 firmanın lisansları bir kerede iptal edildi [4]. Arkasından gelen baskılar üzerine, bu iptaller durduruldu ve BTK firmalara yeniden 15 temmuza kadar süre tanıdı [5].
350 kadar firmaya bu ek süre ;
için verildi. İyi, güzel de, bu firmalar önceki yıllarda kendilerinden istenenleri yerine getirerek zaten 25 yıllığına lisans almışlardı. Şimdi "ticaret özgürlüğü" içinde ne oldu da lisans için ek kurallar isteniyor?
Erişim Servis Sağlayıcılar; Bizim Ödediğimiz Katkı Payı ile Maaş Alan Kişiler Bize Neden Böyle Davranıyor? Bu erişim sağlayıcılığı konusu 2014 başında 5651 sayılı kanuna yapılan eklerden bu yana bir tuhaf hal aldı. Konuyu 12 farklı küçük servis sağlayıcı ile konuştuk. Her birinin farklı ve ilginç iddiaları var. BTK’nın aralarına “truva atı” sokmaya çalıştığından başlayıp, doğrudan tehdit ettiğine kadar uzanan çeşitli iddialar ve sorunlar anlatıyorlar. 4 nisan 2014’de yapılan toplantıda BTK yöneticisinin kendileri için “3-5 kuruşluk adamlarla muhatap oluyoruz” tabiri kullandığına kızmışlar; “bizim yaptığımız sektör katkıları ile maaşını alan bir kişi bunu söyleyemez” diyorlar. Bir servis sağlayıcı yöneticisi “Eski başkan olgun zannetmiştik ama bize hakaret etti. Oysa biz bu ülkeye istihdam ve vergi sağlıyoruz. Yeni başkan ise çok genç, şirketler nasıl kuruluyor, ne zorluklarla çalışılıyor bilmiyor anlaşılan. Dolayısıyla düşünmeden hareket ediyorlar gibi gözüküyor” diyor. Aynı toplantıda, “aidat bile almayacağız”, “sizi zorlamayacağız”, “yaptırımlar olmayacak” türü ifadelerin kendilerinin kandırılması ve imzalarının alınılması için kullanıldığını iddia ediyorlar. BTK hukuk müşaviri “siz çok yoğunsunuz, sizi yormayalım, tüzüğü biz yazıp, size göndereceğiz” demiş. Bu grup uzak durmuş. "Bizi kandıramayınca, yok etmeye mi?" çalışıyorlar diyorlar. Bu sene şubat ayında gönderilen BTK açıklamasını ise “ticaret erbabına açık tehdit” olarak yorumluyorlar. BTK’nın “15 mayısa kadar ESB’ye üye olmazsanız, yetki belgelerinizi iptal edeceğiz. Eğer iptal edersek de, bu ağır kusur atfedilecek. Ağır kusurlu haller yönetmeliğe dayanarak, daha sonra bir başka şirketin % 5 ortağı olmuş olsanız bile o şirketi yetkilendirmeyeceğiz. --3-5 yıl geçti 1 milyon buldum, ESB’ye de üye oldum—deseniz bile ağır kusurlu hallerden ötürü sizi bir daha bu sektöre almayacağız” dediği iddia ediliyor. Erişim Servis Sağlayıcılar; 25 Yıllığına aldığımız Lisansı İptal ederken, Zararlarımızı Ödeyecekler mi? Ya Müşterilerin Mağduriyetini ? Konuştuğumuz bir servis sağlayıcı; “Biz lisans alırken bizden istenen tüm şartlar yerine getirildi. 25 yıllık lisans aldık. Ona göre yatırım yaptık. Ona göre borca girdik. Eğer 25 yıllık lisansı yarı yolda iptal edecekler ise, bu zararları ve yatırımları bize ödemeleri lazım” diyor. Başka bir tanesi; “Bu nasıl bir hukuktur ki, yarı yolda kurallar yerine getiremeyeceğimiz şekle bürünüyor. Biz 25 yıllığına yetki aldık. Oyun oynanırken, oyunun kuralları değiştirilir mi?” diye isyan ediyor. BTK’nın 2 hafta önceki açıklamasına işaret eden bir servis sağlayıcı; “BTK açıkça belirtmiş, adresinde bulunamayan, şartları yerine getiremeyen diye, biz bu şartları da yerine getirdik –ki öyle lisans aldık—adresimizde de bulunuyoruz. BTK yaptırım uygulayacaksa, bunları yapmayanlara uygulasın” diyor. Bir başkası “adam mı öldürdük, terör mü yaptık, neden bizi kapatıyorlar? Benim işim bu, tırnağımla kazıyarak bu noktaya geldim, bunu kapatırsam oluşacak borcu nasıl öderim, bu kadar yatırım yaptım, bunu bana kim geri öder, başka ne iş yapabilirim ki” diye soruyor ve devam ediyor; “bizim herşeyimiz kayıtlı. Müşterilerimiz memnun çünkü çok daha hızlı manevra kabiliyetimiz var”. “Biz büyük firmaların hitap ettiği bölüme değil, gelir düzeyi daha düşük kesime hitap ediyoruz. Bu gelişme ile sadece biz değil, müşterilerimiz de mağdur olacak. Bunu düşünen var mı?” diye soran var. Bir diğeri, “Sermaye şartı sadece ihalelerde uygulanır. Burada ihale olmadığına göre, uygulanan sermaye şartının anlamı nedir?” diye soruyor. Bir diğeri “Yönetmelikte, arttırılması istenen sermaye için --makul bir rakam-- isteneceği belirtiliyordu ve rakam telafuz edilmiyordu. Sonra BTK bu rakamı 1 milyon olarak belirledi. Türkiye’de kaç firmanın sermayesi, hem de ödenmiş olarak 1 milyon TL ki? Bu açıkça bize –çıkın, gidin—demek değil mi?" diye soruyor. Anayasa’ya atıfta bulunan var; diyor ki “Anayasa’ya göre TC bir hukuk devletidir ve insan haklarına saygılıdır. Yasa koyucu burada der ki, --kurala uygun elde edilmiş tüm varlıklar korunur--. Burada yapılan Anayasaya aykırı değil mi? Bir diğeri ise; "Yönetmelikte --makul bir rakam-- dedikten sonra, BTK’nın 1 milyon TL gibi makul olmayan bir rakam istemesi tuhaf. Eğer bunu yerine getirirsek, yarın da --ödenmiş sermaye 5 milyon TL olacak-- demeyeceğinin garantisi nedir? Burada tüketici iyiliği filan değil, tam tersine tüketici aleyhine küçük operatörlerin yok edilmesi söz konusu" diyor. Erişim Servis Sağlayıcılar; Büyük Telekom Firmaları Bizim Küçücük Pazar Payımızı Göz mü Dikti? Konuştuğumuz erişim sağlayıcılardan biri ; “Büyük telekom firmaları bizim yaptığımız hizmeti veremiyor. Son derece hantal kalıyorlar. Biz az müşterimizle içiçeyiz. Onların isteklerine hızlı bir şekilde cevap veriyoruz. Bu nedenle de Türk Telekom’un ADSL abonesi 6.5 milyonda takılı kalırken, bizim gibi firmaların pazar payı artıyor. İşte bu nedenle üzerimize geliyorlar. Pazar payı büyüdükçe, toplamın içinde küçük bile olsa, gözlerine buraya diktiler. Bu pazar payını da büyüklere aktaracaklar” iddiasında bulunuyor. Bir diğeri "BTK tüketici lehine çalışan ve tüketici iyi fiyat, iyi hizmet alsın diye pazarı düzenleyen bir kurum değil midir? Ama bizim hitap ettiğimiz kesim daha dar gelirli olan kesim. Bizi yok ederek aslında tüketiciye değil, büyük telekom firmalarına hizmet ediyor olmuyorlar mı?" diye soruyor. Bir de olayın diğer yönüne değinen var; “ESB biliyorsunuz erişim engelleme için geldi. Bize gelen engelleme kararlarının % 90’ı siyasi ve AKP ile ilgili. Bunların üzerinde daha fazla kontrol istiyorlar. Büyük operatörler, mahkeme kararına bile bakmadan bunları kapatıyor. Bizimle uğraşmak istemiyorlar. İnternet erişimi konusunu daha fazla kontrol etmek derdindeler”. Sorular ve iddialar böyle... Yusuf Alkaner : Kısacası cebinizde "BİR MİLYON TL" Yok ise Kapatın Dükkanı Diyorlar Dediğimiz gibi bunlar 12 farklı işletmecinin söyledikleri. Erişim sağlayıcılar da aynen büyük operatörler gibi, BTK aleyhine şikayetlerini anlatırken isim vermekten çekiniyorlar. İçlerinden sadece 2 tanesi adını vererek anlattı. İzmar Bilişim Hizmetlerinden Yusuf Kürşat Alkaner şöyle konuşuyor;
Konuyu mahkemeye taşıyan diğer bir erişim sağlayıcı yani DATABİRNET Genel Müdürü HALİL ONUK’ ise olayı şöyle özetledi:
Özetle olaya bakıldığında görülen şey şu; BTK Avrupa Birliği çerçevesinde telekom sektörüne girişi kolaylaştırmıştı. Şimdi tam tersini yapıyor. Avrupa Birliği uyum çalışmalarında bunun etkisi ne olacak bir soru işareti ama asıl soru işareti şu; artık sadece büyük firmalar mı kalacak ve dolayısıyla da kurumsal müşteriler ya da tüketiciler bu firmalara mı mahkum olacak? Sonuç olarak soru şu; BTK’nın görevi bu muydu? Yani tüketicinin menfaatini mi, yoksa büyük telekom firmalarının menfaatini mi gözetecekti? Bunu hep birlikte düşünelim !!! Bir Garip Kuruluş ; ESB 2014 başında AKP hükümetinin bir torba kanunla önümüze koyduğu, 5651 sayılı internet kanununa yapılan eklemelerden bir tanesi de “Erişim Sağlayıcılar Birliği (ESB)” konusuydu[1]. ESB, kanunda “sivil bir meslek kuruluşu” olarak tanımlanmaktaydı ama gereklilikler bölümüne bakıldığında öyle olmadığı görülüyordu. Bunu o dönem yazılarımızda veya çıktığımız TV programlarında anlattık. ESB, görüldüğü kadarıyla AKP’nin yurtdışından aldığı “internete sansür” eleştirilerine karşı bir kalkan olarak kullanılacaktı. Sanırız “internet erişim sağlayıcılar kapattı, biz kapatmadık” diyeceklerdi. Ama herkesin aklı çalışıyor. Yani neyin ne olduğu ortada. Meslek kuruluşları, sektörün rekabetinde centilmenlik, etik kuralların ortaya konulması ve sorunların birlikte giderilmesi amacı ile kurulur. O günlerde alt servis sağlayıcıların yaptığı açıklamaya atfen belirtelim, devletin ya da BTK’nın jandarması olmak için değil[9]. Sonuçta BTK önce bütün erişim sağlayıcıları –ki o günlerde 350 civarıydı-- Ankara ve İstanbul’da topladı. O toplantıyla ilgili olarak ağır ifadeler kullanılıyor. Benim yorumum şu; BTK o toplantıda yukarıdan bakmış. Yani “sizler küçüksünüz, biz sizinle mi uğraşacağız” demeye getirmişler. Sonuç; firmalar tepki duyup, "bir oyuna mı düşürülüyoruz?" korkusuyla BTK tüzüğüne uzak kalmışlar. BTK kendi tüzüğünü imzalatamayacağını anlayınca, 350 firmalık listeyi “abonesi olanlar” diye zorlama bir yorum altında kanuna aykırı olarak 45’e indirdi ve bunun dörtte biri olan 12 firmadan tüzüğe imza alarak ESB’yi kurdu [10]. CHP 5651 sayılı kanuna eklenen değişiklikler için Anayasa Mahkemesine yaptığı iptal başvurusunda temelde 2 konuya odaklandı. Bunlardan birisi ESB iptaliydi[1]. Telkoder ise ESB'ye meslek kuruluşu olarak bakıyordu ve Danıştay’da açtığı dava ile ESB’nin kendi hazırladıkları ve 116 imza aldıkları tüzük ile çalışmasını istedi[2]. Yukarıda bahsettiğimiz üzere, Anayasa Mahkemesi ESB için meslek kuruluşu değil ama "kendine özgü bir kuruluş" olarak sınıflıyor. Sınırsız erişim engelleme yetkisini hukuksuz olarak değerlendiriyor ve kanunun yeniden düzenlenmesi gerektiğine işaret ediyor[7]. Buna karşılık Danıştay da mevcut ESB tüzüğüne durdurma verdi[6]. Ama ESB bu 2 karara rağmen aynen devam ettiriliyor. Tüzüğündeki sorun yeni bir torba kanunla, --hukukta görülmedik şekilde-- geçmişe yönelik düzenlendi. O zamandan bu yana ESB çalışıyor. Ne yapıyor diye soruyorsanız; kuryelik yapıyor. Eline gelen kapatma-engelleme belgelerini firmalara iletiyor. Başka bir fonksiyonu yok. ESB Yönetim kurulunda büyük firmaları temsilen 9 üye ve küçük firmaları temsilen 2 üye bulunuyor. İlk halinde ilaveten 1 tane de BTK tarafından atanan denetleyici üye olması öngörülüyordu. Sonradan tepkiler üzerine bunu geri çektiler. BTK Bu Kuruluşları Yönlendirmek İçin Birini mi Kullanıyor? Bir de ilginç başka bir ayrıntı var. Konuştuğumuz servis sağlayıcılar bize kendilerini tek tek telefonla arayan Adem Öcal'dan bahsettiler. Kendisini NetGSM firmasının sahibi olarak ve ilginç açıklamaları ile tanıyoruz. Örneğin 4.5G ihalesine girdi. O ihale haberi için yazdığımız “bu parayı nereden buluyor acaba?” sorusuna karşı, mail atıp “bana sorsaydınız” demesine karşın sorduğumuzda “Türk Telekom nerden buluyorsa ordan” gibi ilginç bir cevap verdi[11]. Son günlerde de kendisini MVNO işi için açıklama yaparken gördük. Gerçi basın bunu yeni GSM firması filan diye duyurdu ama işin aslı MVNO (yani bir GSM firmasının networkü üzerinden hizmet veren alt firma) konusundaydı. Açıklamalarından MVNO konusunda yükümlü olan Turkcell’i zorlayacağı anlaşılıyordu [12]. Servis sağlayıcılar Adem Bey’in Türk Telekom ya da BTK ile yakın olduğunu iddia ediyorlar. Çünkü kendisi bu 350 küçük erişim sağlayıcıların temsilcisi olarak 9 kişilik ESB yönetim kurulunda yer alıyormuş ama küçük erişim sağlayıcılar kendisini temsilci olarak görmediklerini belirtiyorlar. Adem Bey 2014 yılında da aynı firmaları “Alternatif Telekom Derneğinden arıyorum” diyerek aramış ve bir araya getirmek istemiş ama firmalar “ne olduğunu anlamadık” diyerek uzak durmuşlar. O günlerde Adem Bey'in bu grubun içinden bazılarını “Senin değerli olduğunu biliyoruz. Potansiyelinin farkındayız. Birlikte bir otele kapanalım, şu tüzüğü yazalım. Ortalığı velveleye vermeyelim” diyerek kendi yanına çekmeye çalıştığı da iddia ediliyor. Aynı Adem Bey şimdi bu küçük firmalara “ kablosuz servis sağlayıcı sektörünün gücünün farkındayız” diyerek yaklaşıyor ve “birleşelim, büyük firma kuralım” teklifi yapıyormuş. Ama firmalar hala kendisinin gizli ajandası olabileceğinden şüphe duyuyorlar. Biz 350 firma konusunu takip ediyoruz. Haber yapmaya devam edeceğiz. [1] CHP'nin İnternet Kanunu için Anayasa Mahkemesi Başvurusu 'Site Engelleme' ile 'Erişim Sağlayıcılar Birliği'ne Odaklandı [2] ESB için Danıştay’dan İktidara Çok Sert Uyarı; Geçmişe Etkili Olacak Kanun Değişikliği Anayasa Mahkemesine Gitti [3] Erişim Sağlayıcılar Birliği Genel Kurulu Yapıldı [4] Onlarca Servis Sağlayıcının Lisansı İptal Edildi! [5] BTK 134 Firmanın Lisans İptali Kararını Geri Aldı ve ESB Üyelik Başvuru Süresini Uzattı [6] Danıştay BTK'nın Erişim Sağlayıcılar Birliği (ESB) Tüzüğüne Durdurma Verdi [7] Anayasa Mahkemesi 5651 Sayılı Kanuna CHP İtirazı ile İlgili Kararının Gerekçesini Açıkladı [8] Yine, Yine, Yeniden ; İnternet Kanunu için Yeni Torba Kanun TBMM'den Geçti [9] İnternet Erişim Sağlayıcıları Deklarasyon Yayınladı : BTK ve TİB'in Jandarması Değiliz [10] BTK İnternet Erişim Birliğini 13 Firma ile mi Kuruyor? [11] 4cü Operatör mü? NetGSM Firması 4G İhalesine Katılacağını Açıkladı [12] NetGSM Firması Türkiye'de Bir Türlü Başlatılamayan MVNO (SMŞH) Hizmetlerini Başlatacağını Açıkladı Turk-İnternet.com
__________________
Never fade away... |
Bu Sayfayı Paylaşabilirsiniz |
Etiketler |
etmek, firmaların, internet, iptal, istiyor, lisanslarını, sağlayıcı, yerel, İnternet, İptal, İstiyor |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
Seçenekler | |
|
|
Önemli Uyarı | |
www.forumgercek.com binlerce kişinin paylaşım ve yorum yaptığı bir forum sitesidir. Kullanıcıların paylaşımları ve yorumları onaydan geçmeden hemen yayınlanmaktadır. Paylaşım ve yorumlardan doğabilecek bütün sorumluluk kullanıcıya aittir. Forumumuzda T.C. yasalarına aykırı ve telif hakkı içeren bir paylaşımın yapıldığına rastladıysanız, lütfen bizi bu konuda bilgilendiriniz. Bildiriniz incelenerek, 48 saat içerisinde gereken yapılacaktır. Bildirinizi BURADAN yapabilirsiniz. |