03.08.2020, 13:47
|
#1
|
|
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
|
“Bari Sibirya’ya sürselerdi bizi!” | Rahmi Turan
“Bari Sibirya’ya sürselerdi bizi!”
Bugün mübarek Kurban Bayramı bitiyor.
Bayram mutluluk demektir ama sanırım en tatsız, en zevksiz kurban bayramını yaşadık.
Salgın tehlikesine rağmen eller öpüldü, bol bol kucaklaşıldı.
Koronavirüse aldırış eden yok gibi… Herkes kanıksamış durumda!
Sadece 65 yaş üstü yurttaşların çok dikkatli oldukları ve kuralları titizlikle uyguladıkları görüldü.
Buna rağmen, onlar yasaklı! Bir suçlu gibi cezalandırılıyorlar!
Sağlık Bakanı'nın ve Bilim Kurulu'nun “İleri yaştakilere bir garezi mı var?” diye düşünenler çoğunlukta…
★★★
Bayramda, bana gelen tebrik mesajlarında 65 yaş üstü vatandaşlar “Nedir bize uygulanan bu zulüm? Bir yerden bir yere özgürce gidemiyoruz. Bayramda çocuklarımızı ve torunlarımızı alıp, bir lokantaya giderek bir akşam yemeği bile yiyemedik. Çünkü saat 20.00'den sonra dışarı çıkmak bize yasak! Bari Sibirya'ya sürselerdi bizi…” şeklinde içlerini döktüler.
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, bayram öncesi yaptığı açıklamada “Bayramdan sonra 65 yaş üstü vatandaşlar için iyileştirme düşünüyoruz” diye açıklama yapmıştı… “Dişinizi sıkın. Bayramda biraz daha eziyet çekin, sonrasına Allah kerim” demek istemişti…
Yapacakları iyileştirme nedir, bilmiyoruz. Herhalde işkencenin dozunu azaltacaklar.
Türkiye'de yaşlılara yapılan “kısmi esaret işkencesinin” Rusya ve Çin dahil, dünyada benzeri yok. Çünkü insanlık dışı!
Bu günah, Sağlık Bakanı Koca ile Bilim Kurulu'nun olduğu kadar, AKP ve MHP ortaklığının da günahıdır.
İleri yaştaki 8 milyon yurttaşın, AKP ile onun küçük desteği MHP'ye bu günlerin cevabını sanırım sandıkta verecektir.
★★★
Koronavirüs tehlikesi geçmedi, tam tersine salgının arttığına ilişkin bilgiler geliyor.
Millet kanıksadı. Tedbirleri uygulayan sadece ileri yaştaki yurttaşlar… Çünkü onlar tecrübeli ve bilinçli… Buna rağmen onlar yasaklı!
Bayramda açıkça gördük…
Güvenli mesafe filan kalmadı.
Koruyucu önlemler göz ardı edildi.
Sağlıksız koşullarda tatsız bir bayram geçirdik.
Şimdi Sağlık Bakanı Fahrettin Bey'in yapacağı açıklamaları bekliyoruz! Bakalım hikâye mi anlatacak, yoksa gerçekçi mi davranacak?
Ekonomimiz adım adım büyüyormuş… Bu çok sevindiriciymiş…
Ülke ekonomisini yönetenler söylüyor bunu…
İnanalım mı?
Gazete haberlerinde okuyorsunuz:
– Altın fiyatları tavan yapıp zirveye çıktı!
– Döviz coştu, dolar ve Euro tırmanıyor!
Bu haberleri görünce, ekonomimizin iyileştiğine inanır mısınız?
İyi bir ekonomide altın ve döviz fiyatları coşar mı? Neden böyle oluyor?
Merkez Bankası, siyasi baskılar sonucu faizleri yükseltemez hale gelince, Türk liraları altın ve dövize yöneldi. Birikimlerinin durduk yerde erdiğini gören tasarruf sahipleri sığınacak liman arıyor!
★★★
Dünyaca ünlü Amerikan gazetesi Wall Street Journal, Türkiye'de artan döviz kurunun kontrol altına alınması için faizlerin yükseltilemediğini dile getirerek:
“Artık tabancada kurşun kalmadı. Siyasi baskı yüzünden Merkez Bankası, elindeki tek çare olan faiz seçeneğini kullanamaz hale geldiği için elindeki yabancı para rezervlerini eritti, Türk Lirası'nın değer kaybını önlemek çok zorlaştı” diye yorum yaptı.
Sözde özerk olan Türkiye Merkez Bankası, siyasetin emrinde kaldıkça gerekli önlemleri alamaz ve Türk Lirası değer kaybetmeye devam eder!
|
|
|
|
Kötülüğün galip gelmesi için iyi insanların bir şey yapmaması kafidir...
