Bakın Şu Seçim Skandallarına | Saygı Öztürk

[@Canan]

Bakın Şu Seçim Skandallarına



Seçimlerle ilgili ilginç gelişmeler oluyor. Hükümete yakınlığı ile bilinen gazetelerde, CHP ve İYİ Parti'den belediye başkan ya da belediye meclis üyeliğine aday yapılanların bölücü terör örgütüyle bağlantıları ortaya konulmaya çalışıyor. Anlaşılıyor ki, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'ya diğer partinin adaylarıyla ilgili sağlıklı bilgi verilmiyor. Böylece hem onlar, hem toplum yanıltılıyor.

Devletin hemen bütün birimleri seçim çalışmasında. Bürokratlar, görevli olmamalarına rağmen memleketlerine “seçim çalışması” için gönderilmiş. Onlar da alanlarıyla ilgili vaatlerde bulunuyor.

ADAY OLUNCA ORTAYA ÇIKTI

CHP'nin Adana-Yüreğir İlçe Belediye Meclis Üyesi adayı Fevzi Ala hakkında, hükümete yakınlığı ile bilinen gazetelerde fotoğraflı olarak şu bilgi yer aldı:
“PKK/KCK terör örgütü içerisinde faaliyet gösterirken İstanbul ilinde yakalanan Barış Işık'ın, ifadesinde kardeşi Haydar Ala'nın PKK/KCK terör örgütüne işbirlikçilik yaptığı gerekçesiyle 21 Haziran 1999 tarihinde Muş Jandarma Komutanlığı'nca gözaltına alındı.”

İyi de aday olan Fevzi Ala'nın ne suçu var? Ağabeyi Haydar Ala, köyünde muhtar olduğu dönemde yakalanan bir teröristin ifadesine dayanılarak 33 kişiyle birlikte gözaltına alınmış da sonra ne olmuş? Üç ay sonra hakkında beraat kararı verilmiş. Ama hakkında beraat kararı verilmiş olsa da tam 20 yıl önce gözaltı gerçekleşse de kardeşi CHP'den meclis üyeliğine aday olunca, karşısına çıkarıldı.

AKP ÜYESİ, SANDIK GÖREVLİSİ

Muş'un Varto İlçesi'ne bağlı Gölyayla Köyü'nde ikamet eden eski muhtar Haydar Ala'yı aradım. “Ne benim, ne de kardeşim Fevzi'nin PKK ile en ufak bir ilişkimiz yok. Muhtar olduğum dönemde bunları yakalattığımız zaman, mutlaka bizlere iftira atarlar, kendilerine yardımcı olduğumuzu söylerlerdi. Bu bir taktikti. 20 yıl önceki olayla kardeşimi de, beni de PKK'lı gösteriyorlar. Kardeşim bir karakol yüzü bile görmemiştir. Aday olunca bunların karşısına çıkarılması hiç yakışık almıyor. Üstelik o CHP'li, ben AKP'liyim” dedi.

Kardeşi Fevzi Ala, 2002 yılında CHP'ye üye olmuş. Gelelim Haydar Ala'ya. Haydar Ala, AKP'nin Muş-Varto ilçe başkanlığının kayıtlı üyesi. 31 Mart'ta yapılacak seçimde de AKP tarafından seçim kuruluna verilen listede Ala, Gölyayla Köyü Onpınar İlkokulu'nda AKP'nin sandık görevlisi olarak yer alıyor. Seçim Kurulu Başkanı Hakim Emel Dulkadir Çelebi'nin düzenlediği 5 Mart 2019 tarihli belgede de bu kişinin AKP tarafından görevlendirildiği yazılı.
Fazla söze ne gerek var? Şu anlaşılıyor ki Cumhurbaşkanı'na, İçişleri Bakanı'na bile yanlış bilgiler veriliyor. İçişleri Bakanı da, gerekli araştırmayı yapmadan bunları açıklıyor. Fevzi Ala'ya bir özür borcunuz yok mu?

Kahramankazan'a ağır fatura

Ankara'nın Kazan İlçesi, 15 Temmuz darbe girişiminin merkezi olan Akıncı Hava Üssü yakınındadır. O gece, Kazanlılar darbe girişimine karşı direndi, şehitler verdi ve ilçenin adı Kahramankazan yapıldı.
Türkiye Esnaf ve Sanatkarları Kredi ve Kefalet Kooperatifleri Merkez Birliği başkanlığını önceki dönem Yozgat AKP Milletvekili Abdülkadir Akgül yürütüyor. Milletvekilli döneminde de bu görevi bırakmamıştı. Aldığı maaşın 75 bin liranın üzerinde olduğu konuşuluyordu.
Geçen cumartesi günü İYİ Parti Kahramankazan Belediye Başkan adayı Fazıl Köremezli'ye destek açıklaması yapan Kahramankazan Kredi ve Kefalet Kooperatifi Başkanı Mehmet Gökdemir'e, Abdülkadir Akgül çok kızdı. O da AKP Belediye başkan adayına destek toplantısına katıldı ve orada, “Kahramankazan Kredi ve Kefalet Kooperatifinin faaliyetlerine son verdim” dedi.

“SİYASETİN İÇİNDE” DİYE

Abdülkadir Akgül, isim vermeden başkan Mehmet Gökdemir'i eleştiriyordu. Oraya geliş amacını da, “Tayyip Erdoğan'ın gönderdiği paraları dağıtıp, nankörlük yapan, siyasete karışan birine ders vermek” olarak açıkladı.
Kooperatifin kuruculuğunu ve 27 yıldır başkanlığını yürüten Mehmet Gökdemir'e sordum. Mansur Yavaş'ı ve İYİ Parti Kahramankazan Belediye Başkan adayı Fazıl Köremezli'ye destek verdiği için kooperatif faaliyetlerinin askıya alındığını belirtti, bu kararla Kahramankazan esnafının cezalandırıldığını anlattı.
Açıkçası, Mansur Yavaş'a destek olmanın faturası Kahramankazanlılara kesildi. Baskılara boyun eğmeyen, darbe girişimi gecesi de direnen Kahramankazanlıların seçim günü ne yapacağına bakalım…

O makam aracı kimin?

Mansur Yavaş, Mehmet Özhaseki'nin seçim çalışmalarında kullandığı KVL plakalı Audi A-8 makam otomobili ile plakaları 61 ve 62 ile biten koruma araçlarının Ankara Büyükşehir Belediyesi'ne ait olup olmadığını soruyor.
Özhaseki'nin koruma ordusunun, kamera ve fotoğraf ekibinin, kendisi aleyhine çirkin karikatürleri yayanların belediye personeli olduğu konusunda Yavaş'ta önemli bilgiler var. Zaten belediyeyi de Özhaseki'nin genel sekreterliğe atamasını yaptırdığı Refik Tuzcuoğlu yönetiyor.
Özhaseki'nin bu konuda açıklaması varsa buyursun.

[@Bursalı68]

Merhaba,

Bu iktidara kadar seçimlerde hile nedir bilmezdi bu toplum...Sonuçlar ne çıkarsa çıksın meşru idi...Ta ki bu iktidar ile seçimde hileyi öğrenene dek...Bu iktidar dönemindeki bir çok seçim şaibeli...Gayet doğaldır ki şaibeli olan seçimlerin de meşruiyeti sorgulanır...

Umarım bu sefer ( hiç tahmin etmiyorum ama) şaibesiz bir seçim olur...Ancak seçime kadarki süreçte iktidarın her türlü saldırıyı mübah saydığı bir ortamı gördükten sonra yine şaibeler olacak hatta meşruiyet tartışması daha da alevlenecek diye düşünüyorum...

Umarım yanılırım...

Sağlıcakla kalınız....

[@Mustafa Akten]

Orjinal Mesaj Sahibi Bursalı68

Merhaba,

Bu iktidara kadar seçimlerde hile nedir bilmezdi bu toplum...Sonuçlar ne çıkarsa çıksın meşru idi...Ta ki bu iktidar ile seçimde hileyi öğrenene dek...Bu iktidar dönemindeki bir çok seçim şaibeli...Gayet doğaldır ki şaibeli olan seçimlerin de meşruiyeti sorgulanır...

Umarım bu sefer ( hiç tahmin etmiyorum ama) şaibesiz bir seçim olur...Ancak seçime kadarki süreçte iktidarın her türlü saldırıyı mübah saydığı bir ortamı gördükten sonra yine şaibeler olacak hatta meşruiyet tartışması daha da alevlenecek diye düşünüyorum...

Umarım yanılırım...

Sağlıcakla kalınız....

Affınıza sığınarak, bir hususa burada vurgu yapmak isterim, 17 yıldır hazreti imam Tayyip efendi ve şürekasının devlet katmanlarındaki tüm uygulamaları şaibe ve meşruiyet açısından sorgulanması gerekir....

Seçim meşruiyeti ve şaibesi açısından son 17 yıl sorgulanması gerekir....

Efendim birde 1950-1960 dönemi seçimleri ile uygulamaları ile vatana ihanetvari yaptıkları ile, vatan cepheleri ile, ki; son 17 yıl vatan cepheleri ayrışmaları, ve bölünmüşlükleri adına ne kadar benzerlik arz ediyor değil mi?