Avrupa Birliği'ndeki En Büyük Ülke | Tarihi Dokusuyla Fransa

[@Efruz]

Fransa’nın en güzel limanlarından biri olan La Rochelle, her zaman yenilikçi olmuştur ve günümüzde güzel ve asi olarak tanımlanır.

Demokrasiyi deneyen ilk kentlerden biridir; ilk valisini 1199’da seçmiştir ve Katolik bir ülkede uzun yıllar Protestanların kalesi olmuştur. Daha yakın zamanlarda ise, sessiz cazibesini korumaya özen göstererek şehir planlamacılığına öncülük etmiş, yaya bölgesi oluşturan ilk şehirlerden bir olmuştur.

Liman girişi, 14. Yüzyıldan kalma iki kuleyle korunmaktadır. Soldaki Tour Saint-Nicholas kale ve hapishane olarak hizmet vermiştir. Barut deposu olan Tour de la Chaîne’in dibinde ise gece geçişlerini engellemek üzere karşıdaki Saint Nicholas’ya asılan büyük zincir durur.

Bordeaux, 2007'den beridir "tarihî bir liman şehri" olması dolayısıyla Fransa için UNESCO Dünya Mirasları listesinde bulunmaktadır.

Şehir görünüm olarak yarım ay biçimindedir. Bulunduğu nokta Garonne'un Atlas Okyanusu'na döküldüğü noktadan 98 km. uzaklıkta olup şarap üretimi ile meşhur olan Bordelais bölgesinin içerisindedir. Bölge üzüm yetiştirilmesine çok elverişlidir. Meşhur beyaz ve kırmızı bordo şarapları burada yapılır.

Slogan: Lilia sola regunt lunam undas castra leonem
Ayın, dalgaların, kalenin ve aslanın üstünde yalnızca fleur-de-lis hüküm sürer

Burası eczacılık fakültesiymiş

Büyük Saat Kulesi

Ayrıca Samsun ilimizle Kardeş Şehir anlaşması vardır.

Dordogne Vadisi’nin batı ucundaki bu köy, sakin Place du Marché’nin etrafında yer alan, Ortaçağ’dan kalma altın renkli taş evleriyle, Bordeaux’nun sevimli şarap köyleri içinde kuşkusuz en güzelidir.

Kasaba, adını diğer bir şarap bölgesine verir. İngilizler tarafından “Şarapların Kralı” olarak onurlandırılan kalitesi, 8 yüzyıl boyunca, kasabanın birçok Gotik arkadlı avlusundan birindeki yeminli kırmızı urbalılar tarafından garanti altına alınmıştır.

1.000 yıllık eski bir kilise Eglise Monolithe, köyün de üzerine kurulduğu yekpare kaya oyularak yapılmıştır ve bu tekniğin Avrupa’daki tek örneğidir.

[@Efruz]

Nostalji sevenler, bir zamanlar sahillerinde Kraliçe Victoria’nın yürüdüğü ve Bismarck’ın bir Rus elçisinin karısına delicesine âşık olduğu bu şık sahil kasabasının solmuş ihtişamından hoşlanırlar.

“Sahillerin Kraliçesi ve Kralların Sahili” olarak bilinen şehre, İmparator III. Napoléon ve İmparatoriçe Eugénie ün kazandırdılar.

Pau, Pireneler’in manzarasıyla ve IV. Henri’nin doğum yeri olmasıyla ünlüdür. 19. Yüzyılda ise bir İngiliz kolonisinden farksızdır; İngilizler buraya iki vali atamış ve at yarışı, tilki avı ve ülkenin ilk golf kulübü gibi izler bırakmışlardır.

Geç dönemlerde bir akarsu geçidini denetlemek için kurulmuş olan Pau, 1950'ye kadar küçük bir kent olarak kaldı. Bu tarihten sonra Lacq maden yatağının gelişmesine bağlı olarak büyük ölçüde genişledi.

Günümüzde, kaleden çok Rönesans sarayına benzeyen ve 19. Yüzyılda restore edilmiş Château de Pau, Gobelins goblenleri ile ülkenin en popüler kralının çocuklarına ait hatıraların yer aldığı ilginç bir müzedir.

Carcassonne, peri masalarındaki şatoları seven herkesin keyif alacağı bir yerdir.

Rivayete göre, Şarlman bu şehri kuşattığında Müslüman şehrinin yöneticisi Bayan Carcas liderliğinde direnişle karşılanmış ve şehri fethetmekten vazgeçerek geri dönmüş. Bu zafer üzerine Bayan Carcas trampet çalmış (Fransızcada çalmak sonner demektir). Ondan sonra şehrin adı Carcassonne (Carcas + Sonner) olmuş.

[@Efruz]

Fransa kültürü, ülkenin bulunduğu coğrafi konum, komşu uluslarla geliştirilen yoğun ilişkiler ve tarihin çeşitli dönemlerinde yaşanan göç dalgalarıyla şekillenmiştir. Özellikle başkent Paris, ülkenin kültür ve sanat merkezi olma görevini üstlenmiş ve gerek Avrupa'nın gerekse dünyanın en önde gelen kültür merkezlerinden biri olmuştur.

Paris'in Ünlü Müzeleri

Fransız sanatçılar, edebiyatçılar, modacılar günümüzde pek çok alanda önemli yapıtlar vermektedirler.

Fransa'nın dışarıdan aldığı yoğun göç ve göçmenlerin ülkelerinden taşıdığı kültür ile Fransa'da günlük yaşamda önemli değişiklikler göze çarpmaktadır.

Mutfak ve edebiyat alanlarında öne çıkan bu değişikliklerle Fransa her geçen gün daha çeşitli gelenekler doğmaktadır.

Teknik olarak Fransız mimarisi olarak adlandırılabilecek özgün bir mimari türü bulunmasa da tam olarak doğru değildir. Gotik mimari ilk ortaya çıktığında bu şekilde adlandırılmış ancak Gotik teriminin ortaya atılmasıyla bu kullanım daha yaygın olarak kullanılmaya başlanmıştır.

Eyfel Kulesi, Louvre Müzesi, Notre Dame Katedrali, Chartres Katedrali, Sacré-Cœur Bazilikası, Zafer Takı, Panthéon, Versay Sarayı gibi binalar Fransa'nın en tanınmış mimari yapıtlarıdır.

Eyfel Kulesi ( La Tour Eiffel ) - Paris | Fransa

Fransız edebiyatı, dünyanın en zengin ve en etkileyici edebiyatlarından biridir. Fransız yazarlar başta epik şiir, lirik şiir, drama ve kurgu olmak üzere yazın türlerinin tümüne katkıda bulunmuşlardır.

Fransız edebiyatı birçok ülkedeki yazarların çalışmalarını derinden etkilemiştir. 1600´lerde, Klasisizm denilen Fransız kültürel hareketi tüm Avrupa edebiyatından önemli etki bırakmıştır. 1700´lerin Fransız yazarları Avrupa edebiyatını kontrol altına almışlardı. 1800´ler boyunca, Gerçekçilik (Realizm) ve Sembolizm, birçok dilde yazan yazarların çalışmalarını şekillendirmesine yardımcı olmuştur. 1900´lerde ise, Gerçeküstücülük (Sürrealizm) ve Egzistansiyalizm (Varoluşçuluk) Fransa sınırlarının dışına çıkarak diğer yazarlar, sanatçılar ve düşünürlerin çalışmalarını geniş ölçüde etkilemiştir.

Fransız edebiyatının önde gelen isimleri arasında François Rabelais, Michel de Montaigne, Pierre Corneille, Molière, Jean de La Fontaine, René Descartes, Voltaire, Victor Hugo, Honoré de Balzac, Gustave Flaubert, Guy de Maupassant, Émile Zola, Charles Baudelaire, Louis Aragon, Jean-Paul Sartre yer alır.

Fransa'da spor ilgi odağındadır. Özellikle futbol, ülkede en çok tercih edilen spor dalıdır. FIFA yüzyılın oyuncuları listesinde, Fransa, ülke olarak Brezilya'nın hemen ardında, ikinci sırada yer almaktadır.

Ülke bu sporun dışında hemen hemen her türlü sporda gelişmiştir. Örneğin ragbi, özellikle Paris ve Fransa'nın güneyinde futbolunkine yakın bir popülerliğe sahiptir. Millî ragbi takımı her Ragbi Dünya Kupası'na katılmış ve Altı Ulus Şampiyonası'na katılmaktadır. Fransa millî takımı on altı kez Altı Ulus Şampiyonası'nı kazanmış ve Ragbi Dünya Kupası'nda bir kez finale ulaşmıştır. Ekim 2007'de 2007 Ragbi Dünya Kupası Paris'te sunulmuştur.

Fransa'da düzenlenen ve dünyanın en önemli bisiklet yarışlarından biri olan Tour de France (Fransa Bisiklet Turu) da ülkenin en çok izlenen spor olaylarından biridir.

Fransız mutfağının kökeni Orta Çağlara uzanır.

Fransa mutfağı Fransız Devrimi sonrasında Kolonileşme döneminde dünya sahnesindeki kazandığı gücüyle orantılı olarak gelişmiştir. Napolyon Bonapart döneminde ün kazanmış Marie-Antoine Carême gibi aşçılar haute cuisine (yüksek aşçılık sanatı) denilen özenli bir yemek tarzını geliştirerek Fransız mutfağına büyük katkılarda bulunmuşlardır.

Fransız mutfağının ünlü salyangoz (escargot) yemeği

Croissant

Foie gras (kaz ciğeri ve armut turşusu)

Fransız mutfağının öne çıkan ögeleri şarap ve peynirdir. Fransa her yıl dünyaca ünlü şaraplarını ihraç ederek ekonomisine katkıda bulunduğu gibi tescillenmiş 1000'i aşkın peynir türüyle de dünyanın en önde gelen peynir üreticilerindendir. Fransa'nın en ünlü peynirleriyse Brie, Camembert ve Rokfor'dur.

Fransız şarabı

Fransız peynirleri

[@LaLe]

Efruzcuğum; bu nasıl sabır, nasıl bir emektir böyle? Bunlara karşı diyeceğim eminim ki çok sönük kalacaktır.

Onun için de sadece ellerine, emeğine ve sabrına sağlık diyorum.


Teşekkürler

[@ReaL]

Bir ara konunun hiç bitmeyeceğini yarım kalacağını sanmaya başladım..

Bazı tercümeler de Efruz'a ait sanırım..

Konu için yorum yapmaya gerek yok. Bundan böyle Fransa Efruz'dan sorulur..

Ellerine sağlık, teşekkürler Efruz, mükemmel bir konu çıkarttın..

[@Banemin]

Salyangozları gözüme sokmayaydın iyiydi.

Gerçekten tüm detayları ile hazırlanmış harika bir konu olmuş.

Ellerine, emeğine ve sabrına teşekkürler...

[@Dilaver]

Sevgili Efruz, eline sağlık pek bi detaylı konu olmuş. Güzel iş çıkarmışsın

Senin anlatımınla Eyfel Kulesi ve Louvre Müzesini yakından göreydik pek bi iyi olacaktı ama...

Eleştiri getireceğim tek nokta; şu dünyaca ünlü Fransız kızlarından bir kaç kare göreydik ilaç için ya hu.. Hani bu konu için büyük bir eksiklik derim ben

Eline sağlık, teşekkürler..

[@Efruz]

Orjinal Mesaj Sahibi Dilaver

Senin anlatımınla Eyfel Kulesi ve Louvre Müzesini yakından göreydik pek bi iyi olacaktı ama...

Onları Lale, Paris konusunda anlatmış. O yüzden ben de pas geçtim.

Versay Sarayı için de çok heyecanlanmıştım mesela o da varmış

[@Dilaver]

Hadi onları LaLe anlatmış ya Fransız kızları ??

İş başa düştü yine, tamam tamaaamm ben anlatırım onları

[@Basakca]

Geleneksel mimari ile modern mimari iç içe gördüğüm kadarı ile. Öyle ki modern mimaride bile eskiyi görmemek neredeyse imkansız.

"Bu yıkılıyor restore etmek lazım. Yasağğğ hemşerümmm yasaağğğ... "replikleriyle karşılaşmadan bir çivi bile çakmak için yıllar sürecek restore izni almak o taraflarda çocuk oyuncağı herhalde.

Bir çok eski yapı bu gün bile gıcır gıcır ayakta ve insanların ilgisini çekiyor. İlgiyi çeken başka bir detay ise tarihi her daim hatırlatan heykelleri...

Ucube diyerek yıktırılmamış en az yapıları kadar odak noktası.

Her ne kadar da soğuk olarak görünse bile dünya gözüyle gidip bir görsem denilebilen ülkelerden.


Teşekkürler Efruz.