Forum Gerçek

AnasayfaForumları Okundu Kabul Et Bugünkü Mesajlar
Geri git   Forum Gerçek > Gezelim & Görelim > Buram Buram Türkiye'm > İç Anadolu


Yeni Konu aç  Cevapla
 
Seçenekler
Eski 21.03.2020, 06:40   #1
Çevrimdışı
Ben kimim
Yasaklı Üye

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Seydişehir

Seydişehir





Göller Yöresi'nde bulunan Konya'nın Seydişehir ilçesi, Ankara-Konya-Antalya karayolu üzerindedir,sık kullanılan bir yol üzerinde bulunması nedeniyle gelişmiş bir ilçedir. Seydişehir'deki en dikkat çekici yerler; Tınaztepe mağarası, termal özellik taşıyan Ilıca, Pınarbaşı ve Kuğulu'da bulunan su kaynakları, Sakaltıtan Mağarası, Seyyid Harun Camii ve Susuz Güvercinlik Mağarasıdır.

Her mahallesinde günün 24 saatinde akan çeşmeleri,bağları ve bahçeleri,Konya'nın Abant'ı olmaya aday Kuğulupark piknik yeri ile bilhassa emekliler için iyi bir yaşam alanı ve turistik bir ilçe olma yolundadır.





İhalesi yapılan Konya-Antalya Hızlı tren yolu Seydişehirden geçmektedir.

Antalya,Alanya ve Manavgat'ın yerlileri bunun farkına varmış olup,Seydişehir'den yazlık ev almakta,yazlarını burada geçirmektedirler.

Küpe Dağı'nın eteklerinde bulunan Seydişehir'in deniz seviyesinden yüksekliği, 1123 metredir.







İlçedeki ekonomik faaliyetler, alüminyuma dayalıdır. İlçe merkezinde başta ETİ Alüminyum Tesisleri olmak üzere başka endüstriyel işletmeler de bulunmaktadır. Tarımda ise hububat ve nohut üretimi görülmektedir.







İlçenin 1 kilometre kadar kuzeyinde Seydişehir Kaplıcası vardır. Yüksek bir yamaçta, farklı noktalarda kaynayan bu kaplıca suyunun geçmişinin, tarih öncesi döneme kadar uzandığı tahmin edilmektedir. Ilıca suyunun sıcaklığı, ortalama 43 C'dir.Bölgenin suyu; hidrokarbonat, kalsiyum ve bromür içermektedir. Kaplıca suyunun cilt hastalıklarına, kadın hastalıklarına ve kemik tedavisine iyi geldiği belirtilmektedir. Bölgede 1 açık, 3 kapalı havuz bulunmaktadır.

Seydişehir, Akdeniz turistinin termal rotası olmayı hedefliyor
Konya'nın Seydişehir ilçesinde Belediye tarafından kurulan termal tesiste, Antalya'ya yakınlığının da avantajıyla yerli ve yabancı turistlerin ağırlanması hedefleniyor.







Seydi Şifa Termal Tesisi, yüzme havuzları, sauna, hamam, buhar odası, fitness, kür odaları, seyir terası ve kafeteryasıyla beş yıldızlı otellerin konforunu aratmıyor.

İç Anadolu'yu Akdeniz'e bağlayan kara yolu kenarında yer alan ve Antalya'ya 2 saatlik mesafedeki tesislerin termal turizmde iddialı olması planlanıyor.







Cilt ve romatizmal hastalıklara iyi geliyor

İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi laboratuvarında analizi yaptırılan 43 santigrat derece sıcaklığındaki termal su, şifa kaynağı özellikleriyle ön plana çıkıyor.

Fiziko-kimyasal ve bakteriyolojik su analiz raporunda, suyun, sıcaklık ve litrede 4345 miligram mineralizasyonuyla eşik değerin üzerinde olduğu tespitine yer verildi.

Aynı zamanda kalsiyum ve sodyum bikarbonatlı miks özelliğe sahip suyun, insan sağlığı üzerinde olumlu ve tedavi edici etkileri belirlendi.

Bölgede termal tesisin yakınına özel sektör tarafından inşa edilen tatil sitelerinin faaliyete geçmesiyle çevreden büyük bir talebin olacağı öngörülüyor.







Seydişehir Ilıca Su Analizi: Renksiz, kokusuz, belirli bir tadı yok, debi 1.42 l/sn, sıcaklık 32 oC’dir. Toplam sertlik 24.41 odH (Alman Sertliği).

Seydişehir halkı, özellikle hafta sonlarında ilçenin en huzurlu yerlerinden olan Kuğulu Park'a gitmektedir.




Bir mesire yeri olan Kuğulu Park; yeşilliklerle kaplıdır ve bir adet yapay gölet bulunmaktadır. Göl çevresine kurulan tesiste, yiyecek-içecek hizmeti de sunulmaktadır. Kahvaltı için bu tesisi tercih etmenin yanı sıra mangal yapmak için de parktaki alanlardan yararlanabilirsiniz.






Seydişehir ilçe merkezine 26 kilometre uzaklıkta bulunan Tınaztepe Mağarası, ilçenin turistik yeridir.





Konya’nın Seydişehir İlçesi’ndeki Tınaztepe Mağarası, tanıtım eksikliği nedeniyle bölgeye turist çekemiyor. Türkiye’nin en büyük mağarası olma özelliğine sahip olan Tınaztepe, kaptan Cousteau’nun “dünya harikaları” listesinde de yer alıyor.

Mağara, gerekli çalışmalar yapılamadığı için 2003 yılına kadar turizme açılamadı. 2003 yılının Ocak ayında Çelmeli Turizm Ltd. Şti’yekir alanan mağara, yapılan çalışmaların ardından aynı yılın Temmuz ayında turizme kazandırıldı.







Tınaztepe mağaraları 1968 yılında Fransız bilim adamı Michel Bakalowichz tarafından; ilk olarak bulunup, mağaraların krokisi çıkarılmıştır.(aşağıda görüldüğü gibi)Bu kroki de dünya ya Bilgi Dergisi tarafından yayınlanmıştır. Ayrıca Dr. Michel Bakalowichz mağaraların tıbbi araştırmasını yapmış; astım hastalığı için doğal bir tedavi ortamı olduğunu belirtmiştir.


1970 yılında başka bir araştırma grubu; Kaptan Jacgues Cousteau’nun ekibi alman Reinhold Messner ve arkadaşları Suğla Gölü ve onu besleyen su altı kaynaklarını araştırmak için bölgeye gelmişlerdir. Fası boğazı ve Tınaztepe mağaralarının irtibatlarını keşfetmişler ve buranın yer altı göllerinin 22 km uzunluğunun olduğunu tespit etmişlerdir. Aynı ekip mağaraları o zaman ki imkanlarıyla fotoğraflandırmışlar, jeolojik yapısını ve jeolojik dökümanını(aşağıda belirtildiği gibi), yaşadıkları macerayı Almanya da "Dünya Harikaları" adlı bir kitapta yayınlamışlardır.







Mağaranın toplam uzunluğu 1580 metredir. Mağara, sonundaki 30 metrelik iniş dışında tamamen yatay özellikte bir mağaradır. Bölgede Akdeniz iklimi ile karasal iklim arası geçiş arz eden bir iklim hüküm sürer. En yüksek sıcaklık 36,5 °C en düşük sıcaklık –18,4 °C olarak ölçülmüştür.


Tınaztepe Mağarası ve çevresi karışık jeolojik ve jeomorfolojik bir değişim geçirmiştir. Oligosen ve Miyosen dönemine ait alpin dağ oluşumlarıyla bugün kü tektonik konumlarına ulaşan bölgede genç ve yaşlı birimlerin içiçe olduğu görülmektedir. Giden gelmez dağlarının kuzeyinde bulunan Tınaz dağı, komprehensif serinin en üs katını oluşturan Eosen Yaşlı Nümmülitli kireç taşlarından meydana gelmiştir. Tınaztepe Mağarasının bulunduğu bölgede üst seviyelerde kiltaşı- kumtaşı- marn ve konglomera ardalanmasından oluşan fliş ile birlikte ofiyolitik karakterli kayaçlarda yer almaktadır.







Tınaztepe Mağarasının gelişmesinde eğim atımlı normal faylar etkili olmuştur.Bu iki eğim atımlı normal fayların arasında kalan alan graben durumundadır. Mağaralar oldukça çok saf üst kretase kireç taşları içerisinde yer alıp, kapalı havza durumundaki boşalım sahasının geçirdiği morfolojik dönem sayısı, mağaranın altında ve üstünde yer alan basamak şeklindeki düzlükler ve buralardaki fosil mağaralardan çıkarılabilir. Mağara içerisinde eski taban seviyesi izleri taraça şeklindedir. Bu taraçalar ile bugünkü taban arasında 5-7 metre seviye farkı tespit edilmiştir. Eski tabanın çökemediği yerlerde doğal köprüler oluşmuştur.



Seydişehir tarihçesi:


Seydişehir’in tarihi M.Ö. 5500 yıllarına kadar uzanır.Prehistorik Çağ’da (Tarih Öncesi), Psidia (Göller Yöresi) sınırları içindeki Seydişehir çok eski bir yerleşim yeridir. Beyşehir Gölü (Karalis Lacos) ile Suğla Gölü (Trogitis Lacos) arasındaki sulak vadide bu yerleşmenin izlerine rastlamak mümkündür. Bu vadide bulunan höyüklerde yapılan araştırmalar neticesinde Seydişehir’in 10 km güneydoğusundaki Suberde (Gölyüzü Köyü) höyüğünde yapılan kazılarda M.Ö. 5500-5000 yıllarına ait Neolitik (Cilalıtaş) Çağ yerleşmesinin varlığı ortaya çıkarılmıştır. Bu kazılarda elde edilen pek çok buluntu halen Konya Arkeoloji Müzesi’nde sergilenmektedir. M.Ö. 2000-700 yılları arasında Anadolu’daki pek çok bölgede hüküm süren Hititler’in Seydişehir-Beyşehir arasında varlıklarını gösteren anıtlar ve yerleşme yerlerine rastlamak mümkündür.



Seydişehir ve Beyşehir'in Hitit devrine ait kaya kabartmaları ile höyük buluntuları, Hititlerin Beyşehir -Seydişehir arasında uygun yerleşme birimleri kurduklarını ortaya koymaktadır. Seydişehir-Konya karayolu üzerine bulunan Karabulak, Bostandere, Dikilitaş ve Akçalar köylerindeki höyükler, Hitit ve Frig yerleşmelerinin bulunduğu alanlar olarak dikkati çeker. Anadolu’da Eski Yunan, Roma ve Bizans medeniyetlerinin hüküm sürdüğü Klasik Çağ’da, Seydişehir ilçesi sınırlarında Amblada, Vasada, Arvana, Elita, Dalisandus gibi klasik döneme ait şehirlerin varlığı tespit edilmiştir. Vasada Antik Şehri, Seydişehir'in kuzeydoğusunda bulunan Kestel Dağı'nın eteğindeki vadide, bugünkü Bostandere köyünün Aktepe mevkiinde yer almaktadır. Bu ünlü Roma şehri, Kavak ve Kızılca köyleri arasındaki Amblada şehrine, ayrıca Beyşehir Fasıllar köyündeki Mistya'ya (Asartepe) ana yol ile bağlanmıştır.



1969 yılında Bostandere Köyüne su getirmek üzere Aktepe'de su yolu açılırken bir tiyatro kalıntısının varlığı anlaşılmış, yapılan kazılarda Roma devrine ait bir amfitiyatro kalıntıları ortaya çıkarılmıştır. Vasada şehrinin harabelerine ait kitabe ve mimari parçalara Bostandere köyündeki evlerin duvarlarında halen rastlanır. 1952 yılında Bostandere köyünden Konya Arkeoloji Müzesi'ne bir Zeus kabartması, 1957 yılında da bir yüzünde bir kadın öteki yüzünde bereket boynuzu kabartması bulunan kalker bir Sunak getirilmiştir. Yine Bostandere buluntuları arasında Vasada'da basılmış bir Augustus parası mevcuttur.



Konya Arkeoloji Müzesi'nde Seydişehir'in Dikilitaş köyünden getirilmiş bir Roma kandili, Akçalar köyünden bir heykelcik, Çalmanda hüyüğünde bulunmuş bir toprak vazo, Seydişehir'in hemen yanıbaşında bulunan Elita (Vervelit) harabelerinde bulunmuş Roma devri bir Mezar Steli bulunmaktadır. Ayrıca Seydişehir'e 13 km uzaklıktaki Yeniceköy’ün kuzeyinde Hisartepe olarak bilinen yerde amfitiyatronun olduğu bir Roma harabesi vardır. Bu harabelerde bulunan Roma devri aslan heykelleri, Seydişehir'e getirilmiş ve halen Belediye bahçesinde sergilenmektedir.

M.S. 767-1217 yılları arasında bir Türkmen kabilesinin elinde bulunan Seydişehir’in Selçuklular zamanındaki durumu ile ilgili bilgiler net değildir. Anadolu Selçuklu Beylikleri devrinde Eşrefoğulları Beyliği elinde kalan Seydişehir bu isimle ilk defa bu beylik zamanında kurulmuştur. Rivayete göre, Horasan emiri olan ve annesi tarafından soyu Veysel Karani ve Peygamber’e uzanan bir velî ve seyyid olan Seyyid Harun Veli Hazretleri, 1301 yılında ilahi bir emirle, kardeşi Seyyid Bedreddin ve ahalisi ile birlikte yola çıkar. Bugün Hatunsaray denilen yerde kerdeşi hastalanarak vefat eder ve buraya defnederek bir türbe yaptırır. Yoluna devam eden Seyyid Harun Veli, şimdiki Seydişehir’in olduğu yere gelince yolu boyunca kendisine rehberlik eden bulut Küpe Dağı’nın ardında kaybolur ve kendisine işaret edilen yerin orası olduğunu anlar. İlk iş olarak oraya bir cami yaptırır.



O zamanki adı "Trogitis" olan Seydişehir’in imarında Eşrefoğlu Mehmed Bey kendisine malzeme yardımında bulunur. Bu yardımlaşma neticesinde aralarında büyük bir dostluk oluşur. O zamanki adı “Süleymanşehir” olan Beyşehir’e ilk defa “Beyşehir” diyen Seyyid Harun Veli’dir. Eşrefoğlu Mehmed Bey de Seyyid Harun’un kurduğu yeni şehre “Seyyid Şehri” Osmanlılar zamanında Medine-i Sani (ilahi emirle kurulan ikinci şehir) (sonradan Seydişehir) adını verir. Seydişehir, Eşrefoğulları Beyliği’nin İlhanlı Hükümdarı Timurtaş tarafından 1326 yılında sona erdirilmesinden sonra, 1328 yılında Hamitoğulları Beyliği egemeliğine girmiştir. 1381 yılında Sultan I.Murat (Hüdavendigâr) tarafından 80.000 altın karşılığında Hamitoğlu Hüseyin Bey’den Akşehir, Beyşehir, Yalvaç, Şarkikaraağaç ve Isparta ile birlikte satın alınarak Osmanlı egemenliğine giren Seydişehir, Cumhuriyete kadar Osmanlı idaresinde kalmıştır. Konya Sancağına bağlı bir kaza olan Seydişehir 1871 yılında belediye, 1915 yılıda da ilçe olmuştur.


Cumhuriyet kurulduktan sonra 1928 yılında tekrar ilçelik ünvanına kavuşur.İkinci kalkınma planı yılları 1939-1944 döneminde boksit kaynağı bulunmuştur.Yani alüminyumun hammaddesidir.1967 yapımına başlanılan alüminyum fabrikası 1974 yılında açılmıştır.

https://abdakd1975.blogspot.com/
  Alıntı ile Cevapla
6 Üyemiz Ben kimim'in Mesajına Teşekkür Etti.
Eski 21.03.2020, 12:48   #2
Çevrimdışı
Tntcool
Kelebek gibi uçar, arı gibi *******...

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: Seydişehir

Memleketime her gidiş gelişte geçtiğim yerdir, leblebisini de çok severim.

CEPTEN GÖNDERİLDİ
__________________
Ey, iki adımlık yerküre
Senin bütün arka bahçelerini gördüm ben!

Nilgün MARMARA
  Alıntı ile Cevapla
4 Üyemiz Tntcool'in Mesajına Teşekkür Etti.
Eski 21.03.2020, 15:51   #3
Çevrimiçi
Canan
Çiçekci kız

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: Seydişehir

Çok güzel bir konu oluşturmuşsun @Kim bilir.

Tınaztepe Mağarasına, seneler önce gitmiştim. O zamanlar, ışıklandırma ve bakımı yok idi. Şimdi resimlerde çok güzel görünüyor.

Teşekkürler..

__________________
  Alıntı ile Cevapla
3 Üyemiz Canan'in Mesajına Teşekkür Etti.
Eski 21.03.2020, 17:37   #4
Çevrimdışı
Ben kimim
Yasaklı Üye

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: Seydişehir

Alıntı:
Orjinal Mesaj Sahibi Tntcool Mesajı göster
Memleketime her gidiş gelişte geçtiğim yerdir, leblebisini de çok severim.

CEPTEN GÖNDERİLDİ

**


Seydişehir’de leblebiciliğin 713 yıl önce ilçenin kurucusu Seyyid Harun Veli ile başladığı söyleniyor.







Acılı, tuzlu, kırık, şekerli ve sakızlı olmak üzere çeşitlendirilen Seydişehir leblebisi Asırlardır Türkiye’nin birçok yerine gönderilirken, Alüminyum fabrikasının 1970 yılında kurulmasıyla leblebi ustaları tezgahlarını kapatıp fabrikada işçi oldu.







Bugün önlük takıp kalbur sallayan ne çırak kaldı ne de kalfa. Bir zamanlar 365 esnaf varken leblebiciler çarşısında şimdi bu işi devam ettiren 3 kişi kaldı.

  Alıntı ile Cevapla
3 Üyemiz Ben kimim'in Mesajına Teşekkür Etti.
Eski 21.03.2020, 18:06   #5
Çevrimdışı
Livan
Gerçek Üye

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: Seydişehir

[QUOTE=Ben kimim;963344]




Emeğin emek sahibine verdiği masumiyet, maharet ve güven hissi verir bu yüzler bana. Normal insan dediğim böyle insanlardır.
__________________
  Alıntı ile Cevapla
2 Üyemiz Livan'in Mesajına Teşekkür Etti.
Cevapla

Bu Sayfayı Paylaşabilirsiniz

Etiketler
seydişehir


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı

Hızlı Erişim


WEZ Format +3. Şuan Saat: 00:05.


Powered by vBulletin® Version 3.8.8
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
Önemli Uyarı
www.forumgercek.com binlerce kişinin paylaşım ve yorum yaptığı bir forum sitesidir. Kullanıcıların paylaşımları ve yorumları onaydan geçmeden hemen yayınlanmaktadır. Paylaşım ve yorumlardan doğabilecek bütün sorumluluk kullanıcıya aittir. Forumumuzda T.C. yasalarına aykırı ve telif hakkı içeren bir paylaşımın yapıldığına rastladıysanız, lütfen bizi bu konuda bilgilendiriniz. Bildiriniz incelenerek, 48 saat içerisinde gereken yapılacaktır. Bildirinizi BURADAN yapabilirsiniz.