Forum Gerçek

AnasayfaForumları Okundu Kabul Et Bugünkü Mesajlar
Geri git   Forum Gerçek > Türkiye ve Dünyadan Haberler > Ülkemiz ve Dünya Gündemi > Diğer Köşe Yazıları

Diğer Köşe Yazıları Ülkemiz Yazarlarının Ulusal Basında Yazdıkları Köşe Yazıları ve Bizlerin Yorumları


Yeni Konu aç  Cevapla
 
Seçenekler
Eski 19.10.2016, 00:16   #1
Çevrimdışı
Rosebud
Müdavim

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Musul Israrının Ardındaki Hesap!

Günün Analizi

Musul operasyonundan Türkiye’nin dışlanmasının tek nedeni var; Tayyip Erdoğan ve AKP iktidarının izlediği mezhepçi dış politika ve küresel dışlanmışlık...

AKP dış politikası iflas etmiş, Erdoğan’ı iktidara getiren uluslararası koşullar, Batı’nın verdiği destek ve bölge jeopolitiğinde köklü bir değişiklik gerçekleşmiştir. AKP yönetimi yaklaşık 3 yıldır oluşan bu değişimi görememiş, dar siyasal İslamcı politikalarda ısrar etmiş ve esas olarak Cumhuriyeti yıkarak dinci bir rejim kurmaya odaklanmıştır. Öyle ki, 7 Haziran 2015 seçimlerini kaybettiği halde iktidarı terk etmediği için demokratik olmayan yolların önünü açtığını ve ülkeyi darbelere açık hale gatirdiğini bile görememiştir.

Nitekim 15 Temmuz darbesi kralın çıplak olduğunu ortaya koymuş, Erdoğan-AKP iktidarının tarihinin en zayıf döneminden geçtiğini, Batı’nın verdiği desteği geri çektiğini ve bölgede yalnızlaştığını dramatik şekilde açığa çıkarmıştır.

Ancak, 15 Temmuz darbesinin yarattığı siyasal krizi bir fırsata çevirerek cumhuriyeti bütünüyle boğazlamaya çalışan siyasal AKP iktidarı, bu hedefine ulaşabilmek için bir başarı hikayesine, Kurtuluş Savaşı ile karşılaştırmasını sağlayacak bir "zafere" ihtiyaç duymaktadır. Ancak, ABD öncülüğündeki koalisyon güçlerinin himayesi ve gölgesinde Musul'a girilmesi hiçbir zaman böyle bir anlam taşımayacaktır. AKP yönetiminin Suriye’de mezhepçi iç savaşı kışkırtmasının nedenlerinden biri de budur.

Bugün yeniden dolaşıma sokulan, Lozan’ın bir “zafer değil hezimet” olduğu şeklindeki tarih ve akıl dışı iddia ile desteklenmeye çalışılan Musul politikasının, derin bir cehalet ve dinci ideolojik ön yargının ürünü olmasının yanı sıra, yukarıda ifade ettiğimiz “başarı hikayesi” ihtiyacının bir sonucu olduğunu da görmek gerekiyor. Çünkü Lozan’ı aşmak, Cumhuriyeti de aşmak demektir. Lozan’ı aşmak için de bu anlaşmayla bırakıldığı ileri sürülen topraklara girmek ya da ele geçirmek gerekiyor.

Dolayısıyla Erdoğan-AKP iktidarının izlediği Musul politikası, Türkiye’yi sonu belirsiz kanlı bir boğazlaşmaya itecek mezhepçi hesapların yanı sıra, Cumhuriyeti geri dönüşü olmayacak şekilde tasfiye etme hedefinin de bir parçasıdır. Yani iktidarın Musul politikası, daha çok iç politika ihtiyaçlarından kaynaklanmaktadır.

AKP, 15 Temmuz darbesiyle ağır yara alan iktidarını yeniden inşa etmek için böyle bir dış macera ve zafer arayışına yöneliyor. Musul’da elde edeceği ya da medya aracılığıyla şişireceği görece başarılı bir sonuç ile başkanlık rejiminin önünü açmayı, milliyetçi oyları yanına almayı ve böylece rejim değişikliği projesini tamamlamayı hesap ettiği anlaşılıyor. Suriye’de yenilen Erdoğan-AKP iktidarı bu kez şansını Irak’ta denemeyi planlıyor.

Gel gelelim daha yolun başında Erdoğan-AKP iktidarı, hem Batı hem de Rusya-İran-Irak ekseni (bu bloka Suriye yönetimi de dahil edilebilir) tarafından Musul harekâtında doğrudan rol almaktan men edildi. AKP iktidarının hesabı daha ilk adımda çöktü.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Musul konusunda, “Biz operasyonda da, masada da olacağız” diyor. Oysa bunun önkoşulu Bağdat hükümetiyle birlikte çalışmaktı. Ancak, Erdoğan-AKP yönetimi bırakın birlikte çalışmayı, Bağdat hükümetine –Şii diye- hakaret etmeyi marifet sandı. Mezhepçi bir dar kafalılıkla yerel Sünni unsurlarla ve Kürdistan Bölgesel Hükümeti’yle ortak hareket etmenin yollarını aradı. Ama olmadı. Uluslararası koalisyonun Bağdat’taki merkezi hükümeti tanıdığını ve Irak’ın toprak bütünlüğünü desteklediğini unutan AKP iktidarının bir duvara çarpacağı açıktı. Nitekim öyle de oldu.

***

Erdoğan-AKP iktidarı için “ölümcül” bir süreç başladı. İslamcı iktidar ya dönüşü olmayacak şekilde yıkılıp gidecek ve ağır bir hesap sorma sürecinin nesnesi olacak ya da siyasal ömrünü uzatarak bu kötü sondan kurtulacak... İkilem budur. Dolayısıyla AKP iktidarının geleceğini garanti etmek ihtiyacı, her şeyin önüne geçerek yaşamsal hale geldi. Bu nedenle Erdoğan-AKP iktidarının Musul macerasından kolaylıkla vazgeçmeyeceğini öngörebiliriz.

Durum böyle olunca, AKP iktidarı bir yolunu bulup fiili bir durum yaratmaya ve Irak’a girmeye çalışacaktır. Nitekim bunun hazırlığının yapıldığı anlaşılmaktadır. Irak sınırına askeri yığınak yapılması, bu yöndeki kuşkuları artırmaktadır.

Diğer taraftan, aynı başarı ihtiyacı Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) komuta kademesi için de geçerlidir. Komutası altındaki askerlerinin bir kısmının dinci bir darbe yapacağını göremeyen, mensupları gerici kalabalıklar tarafından yerlerde sürüklenen, boğazları kesilerek öldürülen, linç edilen, subayları polislerce dövülen, aşağılanan TSK’nın itibarı yerle bir olmuş durumda. Dolayısıyla TSK’nın da kimliğini onarmak için yeni bir başarı hikayesine ihtiyacı var.

Çünkü Kurtuluş Savaşı’nı yapan, çağ dışına düşen ve çürüyen Osmanlı saltanatını yıkan, Hilafeti tasfiye eden bir tarihsel sürecin ürünü olan TSK, tarihinin bu en onur kırıcı durumundan kurtulmadan toparlanamaz. İşte bu nedenle TSK komuta kademesi yine yanlış bir kararla AKP iktidarının Musul macerasına destek veriyor.

***

Sonuç olarak; artık ihtiyaç kalmayan, dahası Batı uygarlığını Ortaçağ değerlerinden beslenen ilkel bir anlayışla tehdit eden IŞİD’i doğduğu topraklarda yok etmeye yönelik küresel koalisyonun Musul operasyonun hedefi ile AKP’nin amaçları arasında hiçbir ortaklık bulunmuyor. Aynı şekilde, AKP’nin Musul ısrarının arkasında, geçen yüz yılın başında Misak-ı Mili sınırları içinde olduğu ilan edilen toprakları kurtarmak gibi “milli” bir niyet de yok. Türkiye’de rejimi değiştirmek için uygun bir ortam yaratmak gibi akıl dışı bir hesap var.

***

Son bir not: AKP Hükümeti, siyasal islamcı ve mezhepçi önyargıları nedeniyle terör örgütü IŞİD ile gerçek anlamda mücadele edemez. Çünkü AKP’yi de yöneten düşünce ile IŞİD’e yön veren İslam yorumu arasında sanılandan da büyük bir ortaklık bulunmaktadır. AKP bu nedenle aralarında IŞİD’in de bulunduğu Suriye’de dinci terör örgütlerini destekledi.

Keskin Kalem

Kaynak: ABC Gazetesi
__________________

TEARS AND SOUVENIRS

  Alıntı ile Cevapla
5 Üyemiz Rosebud'in Mesajına Teşekkür Etti.
Eski 19.10.2016, 00:56   #2
Çevrimdışı
ReaL
Deniz Sevengillerden

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: Musul Israrının Ardındaki Hesap!

Alıntı:
Erdoğan-AKP iktidarı için “ölümcül” bir süreç başladı. İslamcı iktidar ya dönüşü olmayacak şekilde yıkılıp gidecek ve ağır bir hesap sorma sürecinin nesnesi olacak...
akp olmaz bkp olur ne farkeder?

Bu partiye oy veren insanlar yine olacak, yine olacak ve dini kullanan başka bir sağ partiye gidecek...

Önemli olan bu zihniyetteki insaların ıslahıdır.
__________________



Tüm katılımcı arkadaşların okumasını rica ediyorum... Lütfen Tıklayınız..
* * *
  Alıntı ile Cevapla
6 Üyemiz ReaL'in Mesajına Teşekkür Etti.
Eski 19.10.2016, 05:45   #3
Çevrimdışı
nurideniz34
Uzman Üye

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: Musul Israrının Ardındaki Hesap!

Ah Musul ah...Sen neymişsin be Petrol...
__________________
....................................
  Alıntı ile Cevapla
4 Üyemiz nurideniz34'in Mesajına Teşekkür Etti.
Eski 19.10.2016, 15:10   #4
Çevrimdışı
Mustafa Akten
Abdülmelik Hankendi

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: Musul Israrının Ardındaki Hesap!

Yukarıdaki yazı baştan sona bilinen olası gelişmeleri analiz eden bir yazı. Musul'da sahada ve masada olacağız Israrlarının altında yatanların aslında milliyetçi anlayışla yapılmadığını, siyasi çıkarlar uğruna göle maya çalar misali ya tutarsa hesabı ile efelenmeleri sürdüren, başkanlıkta başkanlık deyip, fiili durum yaratan siyasi, idari diplomasi fukarası bir zatın seviyesiz manevralarına çanak tutanların, fiili durumu yasal çerçeveye oturtmaya çalışan aklı evvellerin hülyaları dır.

Varsayalım sahada oldunuz Türkiye'ye ödenmeyen petrol gelirlerinden payı mı alacaklar?, Musul'da yaşayanlar Sünni diye orayı ülke topraklarına mı katacaklar, yoksa Musul'da üretilen petrolden ilanihaye pay mı alacaklar? Bunların hiç birinin olmasına uluslar arası güç olan deniz aşırı gelerek orta doğu coğrafyasını yangın yerine çeviren güç size bu hakkı tanır mı?

Havanda su dövmeyi bırakın! Dünya ve orta doğu sizi lider olarak kaale almıyor... Tıpkı Türkiye'deki büyük çoğunluğun sizleri meşru hükumet, meşru Cumhurbaşkanı görmediği gibi. Anlamadıkları bu husustur.
__________________
  Alıntı ile Cevapla
4 Üyemiz Mustafa Akten'in Mesajına Teşekkür Etti.
Cevapla

Bu Sayfayı Paylaşabilirsiniz

Etiketler
ardındaki, hesap, musul, ısrarının


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı

Hızlı Erişim


WEZ Format +3. Şuan Saat: 06:41.


Powered by vBulletin® Version 3.8.8
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
Önemli Uyarı
www.forumgercek.com binlerce kişinin paylaşım ve yorum yaptığı bir forum sitesidir. Kullanıcıların paylaşımları ve yorumları onaydan geçmeden hemen yayınlanmaktadır. Paylaşım ve yorumlardan doğabilecek bütün sorumluluk kullanıcıya aittir. Forumumuzda T.C. yasalarına aykırı ve telif hakkı içeren bir paylaşımın yapıldığına rastladıysanız, lütfen bizi bu konuda bilgilendiriniz. Bildiriniz incelenerek, 48 saat içerisinde gereken yapılacaktır. Bildirinizi BURADAN yapabilirsiniz.