Forum Gerçek

AnasayfaForumları Okundu Kabul Et Bugünkü Mesajlar
Geri git   Forum Gerçek > Türkiye ve Dünyadan Haberler > Ülkemiz ve Dünya Gündemi > Serbest Kürsü

Serbest Kürsü Her konuda tartışma açılan konular burada


Yeni Konu aç  Cevapla
 
Seçenekler
Eski 15.08.2021, 20:58   #1
Çevrimdışı
Ben kimim
Yasaklı Üye

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Umut Türk gençliğinde


Umut Türk gençliğinde

Yazar: Özlem ÖZAY

Mustafa Kemal Atatürk, Türkiye Cumhuriyet’ini Türk gençlerine emanet etmiştir. Işığı gençlikte görmüş ve cehalete karşı yapılan çağdaşlık mücadelesini gençlikte aramıştır. Bu mücadele aslında Türk gençliğine güvenin, önemin bir göstergesidir. Ulu Önder yetişecek kuşakların eğitimde, sanatta, kültürde, sporda ve her türlü çağdaşlık yolunda kendilerini geliştireceğine ve tüm dünyaya örnek olacaklarına inanmıştır. "Gençliği yetiştiriniz. Onlara bilim ve kültürün olumlu fikirlerini veriniz. Geleceğin aydınlığına onlarla kavuşacaksınız. Özgür fikirler uygulamaya geçtiği zaman, Türk milleti yükselecektir.

”Atatürk için gençlik kavramı şöyledir:“Benim anladığım gençlik, bu inkılâbın fikirlerini ve ideolojisini benimseyip gelecek kuşaklara götürecek kimselerdir. Benim nazarımda yirmi yaşında bir yobaz ihtiyar, yetmiş yaşında bir idealist ise zinde bir gençliktir.” Onun gençlik arayışı bir fikir arayışıdır, ideal gençliktir. Atatürk yetişecek kuşakların, gelecekte Türkiye Cumhuriyet’ini daha ileriye götüreceğini, daha da geliştireceğini, Cumhuriyet’i ilelebet yaşatacağını anlamıştır. Bunun için Atatürk’ü anlamak zorundayız. Atatürk gibi düşünmeliyiz. Eğer Mustafa Kemal’in yolunda yürürsek o zaman en iyisini, en doğrusunu bulabiliriz.

“İki Mustafa Kemal vardır. Biri karşınızda oturan ben; et ve kemik, fani Mustafa Kemal... İkinci bir Mustafa Kemal daha var; onu ‘ben’ kelimesiyle ifade edemem. O, ben değil, bizdir. O, burada oturan sizler, memleketin her köşesinde yeni fikir, yeni hayat ve yeni ülkü için uğraşan aydın vemücahit bir zümredir. Ben, onların rüyasını temsil ediyorum. Benim teşebbüs ettiklerim, onların hasret duyduklarını tatmin içindir. O Mustafa Kemal bütün bir aydın ve mücahit zümrenin temsilcisidir. Fani olmayan, yaşaması ve muvaffak olması mukadder olan Mustafa Kemal odur.” Ve her birimiz bir Mustafa Kemaliz...

Gençlere düşen görev Atatürkçü düşünceye bağlanmak, Atatürk’ün ilke ve inkılâplarına sahip çıkmak, Atatürk'ü ve ilkelerini sonsuza kadar yaşatmaktır. Gazi çok güvendiği gençlere şöyle hitap eder:“Gençler! Cesaretimizi kuvvetlendiren ve devam ettiren sizsiniz. Siz almakta olduğunuz terbiye ve irfan ile insanlık meziyetinin, vatan sevgisinin, fikir hürriyetinin en kıymetli örneği olacaksınız. Ey yükselen yeni nesil! Gelecek sizindir. Cumhuriyet’i biz kurduk; onu yükseltecek ve devam ettirecek sizsiniz.”

Bu cümlelere bakıldığında Cumhuriyet’in boş bir hayal olmadığını ve bizlere boş bir amaç için emanet edilmediğini görmekteyiz. Bu emanete sahip çıkmak zorundayız. Çünkü bizler onun eserleriyiz.

Bağımsızlığımızdan, özgürlüğümüzden asla taviz vermemeliyiz. Cumhuriyet’i yaşatabilmek için eğitimli, donanımlı, şuurlu, kendine güvenen, özgür düşünen bireyler olmak zorundayız. Atatürk’ün gösterdiği çağdaşlık yolunda ilerleyerek, Türk Milleti’ni ileriye dahaileriye taşıyacağız. Çünkü bu Cumhuriyet bizlere yani Türk gençlerine emanettir. Bu ülkeyi ileri seviyeye taşıyacak olan Türk gençleridir.

Bu Vatan’a çok şey borçluyuz. Güzel yarınlar, güzel gelecekler için okumak zorundayız. Gençliğe düşen büyük görevler vardır. Atatürk iyi eğitimli, kendini iyi yetiştirmiş, milli bilinci yüksek gençler görmek ister. Gençlikten vatan sevgisi beklemekte ve Türkiye'yi çağdaşlık yolunda ileriye taşımasını beklemektedir.

İnsanlığın refahı için bizim fikirlerimiz, bizim güçlerimiz, bizim ideallerimiz çok önemlidir. Fikirlerimizle, heyecanımızla, umutlarımızla başka ülkelere “Türk Gençliği” olarak örnek olacağız. Fakat bunlar için gençlerin kendilerine elbette güvenmesi ve inanması gerekiyor.

“Daha iyisi ne olabilir?” diye düşünmeliyiz. Her şey parmak uçlarımızda. Kalem tutan ellerde ışık var, umut var. Silkinip üzerimizde ki yorgunluğu, bıkkınlığı, kırgınlığı atmak zorundayız. Bizim herkesten fazla çalışmamız lazım, herkesten fazla hırs yapmamız lazım. Herkesten daha fazla hedeflerimizin, hayallerimizin olması lazım. Her daim Paşa’mızın izinde yürüyeceğiz. Onun ilkelerinden vazgeçmeyeceğiz. Onun gösterdiği yolda güçlü gelecekler inşa edeceğiz. Tek umut Türk gençlerine inanmaktır.

Mustafa Kemal’i anlamış, şuurlu, bilinçli Türk gençleri sayesinde Türkiye Cumhuriyet’i Devleti ilelebet payidar kalacaktır. Buna inancımız tamdır. İnanıyoruz ve mutlaka başaracağız. İlkelerine bağlı, vatansever, üretken, çalışkan bir gençlik, Atatürk’ün hayalidir. “Gençler! Benim gelecekteki emellerimi gerçekleştirmeyi üstlenen gençler! Bir gün bu memleketi sizin gibi beni anlamış bir gençliğe bırakacağımdan dolayı çok memnun ve mesudum”


http://www.bagimsizozgurmedya.com/makale_5357_192.html
  Alıntı ile Cevapla
2 Üyemiz Ben kimim'in Mesajına Teşekkür Etti.
Eski 15.08.2021, 20:59   #2
Çevrimdışı
Ben kimim
Yasaklı Üye

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: Umut Türk gençliğinde

  Alıntı ile Cevapla
Ben kimim'in Mesajına Teşekkür Etti
Eski 18.08.2021, 14:38   #3
Çevrimdışı
Ben kimim
Yasaklı Üye

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: Umut Türk gençliğinde


Atatürk ve Türk Gençliği



"Zaten her şey unutulur. Fakat biz, her şeyi gençliğe bırakacağız. O gençlik ki, hiç bir şeyi unutmayacaktır, geleceğin ümidi, ışık saçan çiçekleri onlardır. Bütün ümidim gençliktedir." Mustafa Kemal Atatürk

ATATÜRK ve TÜRK GENÇLİĞİ

XIX. yüzyılda ve XX. yüzyılın başlarında Osmanlı İmparatorluğu büyük ölçüde zayıflamış, girdiği savaşların çoğunda mağlup olmuş, bunun neticesinde ülkenin bazı yerleri işgal edilmiş veya bazı bölgeleri ayrılmaya yüz tutmuştur. Devlet, iktisadî, malî ve siyasî bağımsızlığını büyük ölçüde kaybetmiş, adeta yarı sömürge haline gelmiştir.

İşte Mustafa Kemal Paşa bu ortamda yetişmiştir. Mustafa Kemal, ülkenin kötü kaderini değiştirmek için, tarihî sorumluluğunu çok genç yaşta iken idrak etmiştir. Manastır’da askerî lise öğrencisiyken ülkenin yönetimi ve siyasetindeki aksaklıkları arkadaşlarına da anlatmak, bu husustaki düşünce ve görüşlerini yaymak için gençler arasında okunmak üzere, el yazısı ile gizli bir okul gazetesi bile çıkarmıştır.

Harp Akademisi yıllarında iken, Osmanlı İmparatorluğumun kurtuluş umudunun olmadığını görmüştür. Bu nedenle Osmanlı ıslahatçıları gibi, imparatorluğu kurtarmak için yüzeysel işlerle uğraşmamıştır. Amacı, sarsılmaz ve sonsuz bir inancı olan Türk milletine dayanarak, bağımsız, güçlü, çağdaş, enerjik ve modern bir Türk devleti kurmaktır.

Bilindiği gibi Osmanlı Devleti, Türk milletinin kanı ve canı pahasına kazandığı Çanakkale Zaferi’ne veya Doğu Cephesi’ndeki başarılarına rağmen, Birinci Dünya Savaşı’ndan, müttefikleriyle birlikte yenik çıkmıştır. Osmanlı Hükümeti, 30 Ekim 1918 tarihinde imzaladığı Mondros Mütârekesi ile İtilâf Devletleri’ne “kayıtsız, şartsız” teslim olmuştur.

Büyük Harb’in uzun seneleri zarfında, milletimiz yorulmuş ve fakirleşmiştir. Devlet ve milletimizi savaşa sürükleyenler, kendi hayatlarının endişesine kapılarak ülkemizden firar etmişlerdir. İstanbul’daki Padişah ye Hükümet aciz bir hale düşerek galiplerin denetime girmişlerdir. Bunların varlıkları da sadece sözden ibaret kalmıştır.

Osmanlı Devleti, artık “devlet olma” özelliğini kaybetmiştir. İtilâf Devletleri, ordumuzun elinden silâh ve cephanesini almış, düşmanlar ülkemizi işgale koyulmuş, memleketimizdeki Hıristiyan unsurlar, kendi emellerine ulaşabilmek üzere, kilise ve diğer teşkilatlarıyla devletin bir an önce çökmesi için sürdürdükleri faaliyetlerini arttırmışlardır.2 Bundan dolayı 1918 yılı, karanlığın hakim olduğu ve umutların eridiği bir yıldır.

Bu karanlıklar ve umutsuzluklar ortamında, Mustafa Kemal Paşa için tükenmez inanç kaynağı, yüreğini kaplayan derin millet sevgisi ile Türk gençliğine duyduğu sonsuz güvendir. Birinci Dünya Savaşı’nın felâketli sonuçlar doğurduğu, en ateşli vatanseverlerin güçsüz kaldığı ve umutlarının söndüğü günlerde bile O, Türk Milleti’nin ve Türk gençliğinin başaracağına dair inancını kaybetmemiştir.

Atatürk’ün Türk gençliği ile ilgili görüşlerini açıklayan en eski belge, 1918 yılının Mayıs’ında, bir fotoğrafın üzerine kendi el yazısıyla yazdıklarıdır. Burada Atatürk, gençliğe olan inancını ve duygularını şu sözlerle ifade etmiştir:

“Her şeye rağmen muhakkak bir nura doğru yürümekteyiz. Bende bu imam yaşatan kuvvet, yalnız aziz memleket ve milletim hakkındaki payansız (sonsuz) muhabbetim değil; bu günün karanlıkları, ahlâksızlıkları, şarlatanlıkları içinde sırf vatan ve hakikat aşkıyla ziya (ışık) serpmeye ve aramağa çalışan bir gençlik gördüğümdendir.”


https://isteataturk.com/g/icerik/Ata...a8JrjXhoi//9k=
  Alıntı ile Cevapla
2 Üyemiz Ben kimim'in Mesajına Teşekkür Etti.
Cevapla

Bu Sayfayı Paylaşabilirsiniz

Etiketler
gençliğinde, türk, umut


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 
Seçenekler

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı

Hızlı Erişim


WEZ Format +3. Şuan Saat: 03:01.


Powered by vBulletin® Version 3.8.8
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
Önemli Uyarı
www.forumgercek.com binlerce kişinin paylaşım ve yorum yaptığı bir forum sitesidir. Kullanıcıların paylaşımları ve yorumları onaydan geçmeden hemen yayınlanmaktadır. Paylaşım ve yorumlardan doğabilecek bütün sorumluluk kullanıcıya aittir. Forumumuzda T.C. yasalarına aykırı ve telif hakkı içeren bir paylaşımın yapıldığına rastladıysanız, lütfen bizi bu konuda bilgilendiriniz. Bildiriniz incelenerek, 48 saat içerisinde gereken yapılacaktır. Bildirinizi BURADAN yapabilirsiniz.