30.01.2019, 01:52 | #1 |
Çevrimdışı
|
Şairlerimizin Ellere Yazdıkları Şiirler
Şairlerimizin Ellere Yazdıkları Şiirler Eller İlahisi,Gülten Akın Ellerini görsem oğlumun Uzun esmer parmaklı ellerini Onları özlüyorum Üç yaşına yağan karda Kızarmış, ısıttım öpe hohlaya Ozanca el-ücra çağrışımı yapan Alucra kışları Bir elim elinde sabaha dek Öteki yorganının üstünde Üşümezdi artık örttüm sardım ya Görsem ellerini oğlumun Ardında bağlı durmasa Kalmasa Alucra sisler içinde Gevaş’a kurtlar inmese Cano kızak yap oğluma Uçar gider göle doğru Çığ düşer, Artos’a salma Ellerini görsem oğlumun Dizgini tutarken atının üztünde Sağrısı yelesi al ürpermede Ferhan usul usul titrese Ellerini görsem oğlumun Yeşil söğüt dalını incelikle Kuş sesleriyle değiştiğinde Beş yaşında çalışkan ellerini Uçtu gitti kitapların ardında Uçtu gitti kalemlerin ardında William-Adolphe Bouguereau, The Shepherdess, 1873 Bu Eller miydi?, Fazıl Hüsnü Dağlarca Bu eller miydi masallar arasından Rüyalara uzattığım bu eller miydi. Arzu dolu, yaşamak dolu, Bu eller miydi resimleri tutarken uyuyan. Bilyaların aydınlık dünyacıkları Bu eller miydi hayatı o dünyaların. Altın bir oyun gibi eserdi Altın tüylerinden mevsimin rüzgarı. Topraktan evler yapan bu eller miydi Ki şimdi değmekte toprak olan evlere. El işi vazifelerin önünde Tırnaklarını yiyerek düşünmek ne iyiydi. Kaybolmuş o çizgilerden Falcının saadet dedikleri. O köylü çakısının kestiği yer Söğüt dallarından düdük yaparken… Bu eller miydi kesen mavi serçeyi Birkaç damla kan ki zafer ve kahramanlık. Yorganın altına saklanarak Bu eller miydi sevmeyen geceyi. Ayrılmış sevgili oyuncaklardan Kırmış küçücük şişelerini. Ve her şeyden ve her şeyden sonra Bu eller miydi Allaha açılan! Émile Munier, Girl Holding A Dove, 1886 El Tutuşa Tutuşa, Can Yücel Ne kadar çok elimiz varmış meğer İlkin, senin elinle tutuşan benimki Sonra çocuklarınki Gençlerinki Tekel işçilerininki Sonra, ellerin elleri… Ne kadar çok elimiz oldu, baksana Tutuşa tutuşa Bir orman yangını gibi Nicolas de Largillière, Études de mains Kaybola, Edip Cansever Bilmem mi ellerin vardır, umuttan yuvarlar çizerler Bakılan bir şeydir el, boşluğu dengede tutan Bir uzantıdır işte umutla insan arası Bir yönüdür ne belli, görmekle anlaşılan Geceden gün yapılan o sevişme yakınlığında Eugene de Blaas, The Italian Seamstress Elleriniz ve Yalana Dair, Nazım Hikmet Bütün taşlar gibi vekarlı, hapiste söylenen bütün türküler gibi kederli, bütün yük hayvanları gibi battal, ağır ve aç çocukların dargın yüzlerine benzeyen elleriniz. Arılar gibi hünerli, hafif, sütlü memeler gibi yüklü, tabiat gibi cesur ve dost yumuşaklıklarını haşin derilerinin altında gizleyen elleriniz. Bu dünya öküzün boynuzunda değil, bu dünya ellerinizin üstünde duruyor. Ve insanlar, ah, benim insanlarım, yalanla besliyorlar sizi, halbuki açsınız, etle, ekmekle beslenmeye muhtaçsınız. Ve beyaz sofrada bir kere bile yemek yemeden doyasıya, göçüp gidersiniz bu her dalı yemiş dolu dünyadan. insanlar, ah, benim insanlarım, hele Asyadakiler, Afrikadakiler, Yakın Doğu, Orta Doğu, Pasifik adaları ve benim memleketlilerim, yani bütün insanların yüzde yetmişinden çoğu, elleriniz gibi ihtiyar ve dalgınsınız, elleriniz gibi meraklı, hayran ve gençsiniz. İnsanlarım, ah, benim insanlarım, Avrupalım, Amerikalım benim, uyanık, atak ve unutkansın ellerin gibi, ellerin gibi tez kandırılır, kolay atlatılırsın… İnsanlarım, ah, benim insanlarım, antenler yalan söylüyorsa, yalan söylüyorsa rotatifler, kitaplar yalan söylüyorsa, beyaz perdede yalan söylüyorsa çıplak baldırları kızların, dua yalan söylüyorsa, ninni yalan söylüyorsa, rüya yalan söylüyorsa, meyhanede keman çalan yalan söylüyorsa, yalan söylüyorsa umutsuz günlerin gecelerinde ayışığı, söz yalan söylüyorsa, ses yalan söylüyorsa, ellerinizden geçinen ve ellerinizden başka her şey herkes yalan söylüyorsa, elleriniz balçık gibi itaatli, elleriniz karanlık gibi kör, elleriniz çoban köpekleri gibi aptal olsun, elleriniz isyan etmesin diyedir. Ve zaten bu kadar az misafir kaldığımız bu ölümlü, bu yaşanası dünyada bu bezirgan saltanatı, bu zulüm bitmesin diyedir. Quentin Metsys, The Lender and His Wife, 1514 Gül, Cemal Süreya Ellerini alıyorum sabaha kadar seviyorum Ellerin beyaz tekrar beyaz tekrar beyaz Ellerinin bu kadar beyaz olmasından korkuyorum İstasyonda tren oluyor biraz Ben bazan istasyonu bulamayan bir adamım Adolphe Etienne Piot, Jeune Femme Ellerin Vitrinin Dışında Nasıl da Sıcak, Cezmi Ersöz Ellerinden utanıyorsun, benim mutlu olmaktan utandığım gibi… Gösterişli bir vitrin gibisin, ağladığını bir tek sen biliyorsun. Ağladıkça daha da ışıldıyor sahipsiz güzelliğin. Bense hep yoldayım. Evim hiç olmadı. Kaçıyorum… Sahipsiz güzelliğinin verdiği acıdan kaçıyorum. Kaçmaktan kaçıyorum. Hiçbir şey istemiyorum, belki utandığın ellerini sadece… Ellerin vitrinin dışında, nasıl da masum, sıcak. Alışmamışım mutlu olmaya ben, ellerini vitrine koyup, kendimden kaçıyorum… Eglon Hendrik van der Neer, Judith, 1678 Önce Ellerin, Ümit Yaşar Oğuzcan Önce ellerini gördüm; nasıl aydınlıktı öyle Yıllardan bir yıl, vakitlerden bir akşam Kovdu çevremden bütün kötülükleri Önce ellerin Önce ellerini gördüm, tuttum, bırakmam Bilmezdim eskiden ben bu şafakları Öğrendim nasıl da güzelmiş yeryüzü Bir mutluluk yayılır avuçlarından Önce ellerin Benim dinlediğim ellerinin türküsü. Yağmur mu yağan öyleyse dinle Islandım, üşüdüm senden uzakta, beni bırakma Tut ki sensizlik bir ölüm başka türlü Önce ellerin Önce ellerin geliyor aklıma. Bir büyük resim çiziyorum gökyüzüne, seyret Şu bulut ellerin işte, mutlu, serin, beyaz Ne güç bu rengi bulmak, bu rengi vermek sana Önce ellerin Ellerin bir duygudur anlatılmaz. Gün olur hüzünlü bir musikidir duyduğum Ellerinde keman telleri, piyano tuşları Öyle bir yaşamaksın ki hiç yaşamamak Önce ellerin Önce ellerin sonra bu gözyaşları. Dupduru yeraltı nehirleri gibi Öyle aydınlık gülüşün kadar Her şey bir gün çekilir, biter ve ölür Önce ellerin Ve yokluğumuzda sonra ellerin yaşar Ellerin anlatır sabahın olduğunu Ellerin yoksa bil ki gece ve karanlık Mevsimler onlarla değişiyor görüyor musun? Önce ellerin Anlasana ellerindeyim artık. Edouard Louis Dubufe, Portrait of Comtesse de Beaussier, 1850 Hikaye, Cahit Külebi Senin dudakların pembe Ellerin beyaz, Al tut ellerimi bebek Tut biraz! Louise Élisabeth Vigée Le Brun, Marie Antoinette With The Rose, 1783 Mona Rosa (Aşk ve Çileler), Sezai Karakoç Ellerin, ellerin ve parmakların Bir nar çiçeğini eziyor gibi… Ellerinden belli olur bir kadın. Denizin dibinde geziyor gibi Ellerin, ellerin ve parmakların. Jean Auguste Dominique Ingres, Princesse de Broglie, 1853 Bakır Tenli Yapraklar, İsmet Özel yine bir güz büyümekte kanında gölgelerin o üzünç orduları tarlalar çiğnemekte bak, ölüm güzü kıskanıyor mevsimi aşka çağıran kuşların nerde senin güze el değdirmeyen ellerin nerde? Émile Jean-Horace Vernet, Portrait of Louise Vernet, 1830 Yokuş Yol’a, Turgut Uyar sen bir yaz güzelisin, yaprakların ekşi, suda yıkanırsan portakal incinir, tütün utanır, incirler kanar bir yolda el ele gideriz, o yolda bir gün usanırsan padişahlar ve muşlar kanar, darülbedayiler kanar muş – tatvan yolunda bir gün senin akşamın ne ki orada her zaman otlar otlar ergenlikler kanar el ele gittiğimiz bir yolda sen git gide büyürsen benim içimde çok beklemiş, çok eski bir yer kanar John William Godward, Violets, Sweets Violets, 1906 Aşkla Ölüm, İlhan Berk aşk ki küçük dağ köyleridir diyordum, yüzünle çıktığım. uzat ellerini, küçük sürgünüm uzat bana el eledir çünkü aşkla ölüm. John William Waterhouse, Miranda, 1875 Bence Malumdur, Attila İlhan dikenin kalbime battığı bir sonbahar günüdür sen elini bulutların içinde gezdirirsin bulutlar senin gözlerinin üstünde yürürler içini kurtlar kemirir bence malumdur buğulanmış camların arkasında masmavi yüzün senin ateşler içinde olduğun bence malumdur ellerin muhakkak çocuk elleridir Ellen Montalba, Dreams Bir Soyguncunun Yüzü, Ülkü Tamer Elinin perdeleri iniktir bu akşam, İki martı kuşunun yerleştirdiği Senin sigarayı ürkekçe tutan, Gittikçe titremeye alışan, Üstünde dövmeler belirmeye başlayan Ellerine, iki kuşun yerleştirdiği Akla gelen her çeşit perdeler İniktir, solmaktadır bu akşam. Rembrandt van Rijn, Portrait of Marten Looten, 1632 Eller, Ziya Osman Saba Eller, eteklerde, baygın düşmüş bir ara. Eller, sarılmış demir parmaklıklara. Bir elim kalem tutmuş, yazı yazar. İki elinde kazma, toprağı kazar. El var titrer durur, el var yumuk yumuk. El var pençe olmuş, el var yumruk. Alexander Roslin, Marie Emilie Boucher, 1779 Ellere Gazel, Ataol Behramoğlu Sevdiğim eller bir kadının elleridir Sımsıcak dokunuşlarının elleridir Düşlerimi tüy gibi hafifleten Annemin ya da kızımın elleridir Erkek yazgımızın hüzünlerini Paylaştığım babamın elleridir Bir ömrü birlikte dokuduğumuz Arkadaşlarımın elleridir Nice yalnız gecede tutunduğum Yalnızlığımın ellleridir Bakışlarımızın ayrılmaz yoldaşı Ayrılmaların, kavuşmaların elleridir Sözcüklere kanatlar takıp Uçuran ozanların elleridir Ölüme karşı el ele yürüdüğüm Ölümsüz aşkın elleridir Kaynak: Leblebitozu |
30.01.2019, 15:15 | #2 |
Çevrimdışı
|
Cevap: Şairlerimizin Ellere Yazdıkları Şiirler
Tanınmış ressamların resimleri ile detaylandırılmış, ''eller'' ile ilgili güzel bir şiir derlemesi olmuş. |
30.01.2019, 19:18 | #3 |
Çevrimdışı
|
Cevap: Şairlerimizin Ellere Yazdıkları Şiirler
__________________
Tanrılar, erkeklerin ''balıkta'' geçirdiği zamanı ömründen saymaz. (Babil Atasözü) |
30.01.2019, 22:23 | #4 | |
Çevrimdışı
|
Cevap: Şairlerimizin Ellere Yazdıkları Şiirler
|
|
4 Üyemiz Gülümsün'in Mesajına Teşekkür Etti. |
30.01.2019, 22:36 | #5 | ||
Çevrimdışı
|
Cevap: Şairlerimizin Ellere Yazdıkları Şiirler
Alıntı:
Alıntı:
Beşiktaş, evet Ya ya ya, şa şa şa Beşiktaş Beşiktaş çok yaşa. Çok teşekkür ederim Gülümsün. Her zamanki gibi çok naziksiniz. |
||
5 Üyemiz Rapİ'in Mesajına Teşekkür Etti. |
30.01.2019, 23:13 | #6 |
Çevrimdışı
|
Cevap: Şairlerimizin Ellere Yazdıkları Şiirler
''Eller'' i dar anlamıyla bir insan uzviyeti çerçevesinden alarak yüreklere dokunan vechesiyle bizi tanıştıran şâirlerin güzel şiirlerinden sunduğunuz örnekler için teşekkür ederim.
|
30.01.2019, 23:20 | #7 | |
Çevrimdışı
|
Cevap: Şairlerimizin Ellere Yazdıkları Şiirler
Alıntı:
Eller ki insanın bazen bahtı bazen bahtsızlığının da dışavurumu, adeta yaşam tarzının bir aynası. |
|
3 Üyemiz Rapİ'in Mesajına Teşekkür Etti. |
30.01.2019, 23:59 | #8 |
Çevrimdışı
|
Cevap: Şairlerimizin Ellere Yazdıkları Şiirler
Elinize emeğinize sağlık duygulu,renkli, detaylı güzel bir çalışma olmuş.@Rapİ
Forumda yaptığınız bu hareketlilik içinde ayrıca teşekkür ederim. |
4 Üyemiz NaNaNe'in Mesajına Teşekkür Etti. |
31.01.2019, 00:09 | #9 |
Çevrimdışı
|
Cevap: Şairlerimizin Ellere Yazdıkları Şiirler
Rapi çok güzel bir paylaşım olmuş, ellerine sağlık. Forumda edebiyatla haşır neşir olanların sayısının artması mutluluk verici.
Teşekkür ederim. Ben de konuna mini bir dörtlüğümle katkıda bulunayım. Gül pembeydi Elimde soldu Pembe yalandı Gül yüzüm soldu CEPTEN GÖNDERİLDİ
__________________
Ey, iki adımlık yerküre Senin bütün arka bahçelerini gördüm ben! Nilgün MARMARA |
2 Üyemiz Tntcool'in Mesajına Teşekkür Etti. |
31.01.2019, 00:28 | #10 | ||
Çevrimdışı
|
Cevap: Şairlerimizin Ellere Yazdıkları Şiirler
Alıntı:
Alıntı:
|
||
3 Üyemiz Rapİ'in Mesajına Teşekkür Etti. |
Bu Sayfayı Paylaşabilirsiniz |
Etiketler |
ellere, yazdıkları, Şairlerimizin, şiirler |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
|
|
Önemli Uyarı | |
www.forumgercek.com binlerce kişinin paylaşım ve yorum yaptığı bir forum sitesidir. Kullanıcıların paylaşımları ve yorumları onaydan geçmeden hemen yayınlanmaktadır. Paylaşım ve yorumlardan doğabilecek bütün sorumluluk kullanıcıya aittir. Forumumuzda T.C. yasalarına aykırı ve telif hakkı içeren bir paylaşımın yapıldığına rastladıysanız, lütfen bizi bu konuda bilgilendiriniz. Bildiriniz incelenerek, 48 saat içerisinde gereken yapılacaktır. Bildirinizi BURADAN yapabilirsiniz. |