Holokost’u Dünyaya Anlatan Filmler

[@Basakca]

Yakın tarihin en büyük katliamı Holokost, ya da felaket manasına gelen İbranice adı ile Şoa.

II. Dünya Savaşı’nda Avrupa Yahudilerinin Alman savaş makinesi tarafından kitlesel olarak imha edilmesi...

6 milyon insanın sırf Yahudi oldukları için gaz odalarında katledildikleri 20. yüzyılın bu en büyük trajedisi onlarca filme konu oldu.

Kimi yönetmen belgelemek, kimisi ortaya çıkarmak, kimisi ise kafasındaki sorulara yanıt alabilmek için yaptı filmlerini.

Yönetmenlerinin çoğunu filmini çekerken bile etkileyen Holokost ve sonrasını anlatan bu hikayeler beyazperdeye yansıtıldıkları ilk günden yıllar geçse bile unutulmayacaklar.

İşte çoğunluğu yakın geçmişte yapılmış Holokost’la ilgili en çarpıcı filmler.

Kaynak

Roberto Benigni’nin imzasını taşıyan film Holokost trajedisini komedi unsurları ile işleyerek beyaz perdeye yansıtıyor.

Hayat Güzeldir (İtalyanca: La vita è bella), İtalyan yönetmen Roberto Benigni'in yönettiği 1997 yapımı İtalyan drama filmidir.

II. Dünya Savaşı zamanında karısı ve oğlu ile birlikte Yahudi kamplarına götürülen Yahudi bir babanın ve peşinden giden İtalyan bir annenin, çocuğunu korumak için yaptığı sayısız özveriyi anlatıyor. Film 1998 Cannes Film Festivali'nde Büyük Ödül'ü kazandı. 1999'da 7 dalda Oscar'a aday olan film, en iyi yabancı film, en iyi erkek oyuncu ve en iyi müzik dallarında bu ödülü kazandı.

[@Basakca]

1989 yapımı film, Isaac Bashevis Singer’in aynı adlı romanından uyarlanmış. Paul Mazursky yönettiği bir holokost filmi, dört Polonyalı Holokost kurtulanının 1949 yılında New York’ta tekrardan hayatlarını kurmalarını anlatıyor. Aynı anda, komik, seksi, düşündürücü ve trajik.

Olaylar 1949 da geçer. Herman, Yahudi katliamından kaçıp ABD ye gelmiştir. Hayaletlerle ilgili öyküler yazarak hayatını kazanmaktadır, ama kendisinin dışında gelişen olaylar, yazarı yine zor durumda bırakacaktır. Çünkü kendisini üç kadınla yürüttüğü ilişkiler yumağının içinde bulur; kandınlardan biri şimdiki eşi, diğeri tutkulu bir ilişki yaşadığı evli bir kadın ve üçüncüsü de savaş sırasında öldüğünü düşündüğü ve uzun zamandır kayıp olan ve aniden ortaya çıkan eski eşidir.

2007 yılı yapımı film, savaş yıllarında öksüz kalan Jakob Beer adlı çocuğun Nazilerden kaçışının hikayesi konu ediliyor.

Anne Michaels’ın ödüllü romanından aynı adla uyarlanan filmi, Jeremy Podeswa yönetiliyor. Polonya’da savaştan sağ olarak kurtulup, askerler tarafından Yunanistan’a götürülen bir çocuğu (Jakob Beer), orada yaşamakta olan bir profesörün (Athos Roussos) yanına alması sonucunda, ikisinin arasında gelişen ilişkiler anlatılıyor.

2002 yapım yılı olan, Costa-Gavras’ın yazıp, yönettiği filmde bir SS subayı olan Gerstein sözde fabrika atıklarının arıtımı için orduya temin ettiği Zyklon B gazının Doğu Avrupa sınırındaki kamplarda toplu katliamlar için kullanıldığını öğrenir. Koyu Hıristiyan yanı onu harekete geçirir, ama içinde olduğu belli bir kafa yapısını temsil eden üniforma, Gerstein’in önünü tıkar. Gavras’ın filme kattığı karakter papaz Riccardo ona yardım etmeye çalıştığında kendi üstündeki üniformanın da başka açmazlar getirdiğini fark edecektir.

[@Basakca]

2012 yılında, Dana Doron’un yönetiminde çekilen belgesel film, Auschwitz Kampı’nda bir hayvan gibi kollarından damgalanan Holokost kurtulanlarının kollarındaki izin bugünkü hayatlarına etkisini anlatıyor.

Auschwitz ve alt kamplarda seri numaraları ile dövme yapılan ve bir kısmı halen hayatta olan 400.000 kişinin kendileri, aileleri ve toplum için bu numaraların anlamını araştıran belgeseli Dana Doron ve Uriel Sinai birlikte yönetiyor.

1964 yapım yılı olan film, Holokost’tan kurtulduktan sonra New York şehrindeki Harlem’e yerleşen bir Yahudi’nin hikayesini anlatan film Sidney Lumet’in imzasını taşıyor.

2002 yılında, Aviva Slesin tarafından yapılan belgesel film savaş yıllarında hayatlarını kurtarmak için Hıristiyan ailelere bırakılan Yahudi çocukların hikayesini anlatıyor.

[@Basakca]

1999 yapım yılı olan film, holokost hikayelerini dinlemekten sıkılan Amerikalı genç bir kızın dedelerinin yaşadığı Holokost tarihi ile yüzleşmesi.

Jane Yolen’in romanından uyarlanan, Donna Deitch’in yönettiği dram türündeki filmin hikayesi şöyle; Yahudi geleneklerini gönülsüz bir şekilde benimseyen Hannah (Kirsten Dunst), Yahudi bayramını kutlamak üzere annesi ve babasıyla birlikte Eva teyzeyi ziyarete gider.

Teyzesinden, amcasıyla ilgili soykırım hikayeleri dinleyen ve bundan pek de hoşnut olmayan Hannah, evin kapısını açtığında neye uğradığını şaşırır. Kendini bir anda 1940’lı yıllarda bulur. Nazi Almanyası’nda, ölüm kamplarından birinde mahkûmdur artık.

2009 yılında, Quentin Tarantino‘nun kendi üslubu ile yaptığı kanlı bir intikam hikayesi.

Quentin Tarantino’nun yönettiği II. Dünya Savaşı sırasında geçen filmde Avrupa’nın bir köşesinde Teğmen Aldo Raine (Brad Pitt), Yahudi askerler tarafından kurulan bir grubu düşmana karşı misilleme yapma amacıyla organize etmektedir. Raine’ın grubu, Nazi Almanyasının önde gidenlerine zarar verme misyonunu üstlenmiştir.

[@Zeynep]

Der letzte Zug (son tren) ve Sarah'ın Anahtarı filmleri de olmalıydı.

[@Basakca]

Liste neye hangi katogoriye göre hazırlanmış bilmiyorum ama eksikleri çok.

Listede, 1993 yılı yapımı Steven Spielberg yönettiği ve 7 dalda oskar kazanan "Schindler’s List/Schindler’in Listesi" ile Norman Jewison'ım yönettiği 1971 yılı yapımı olan "Fiddler on the Roof/Damdaki Kemancı"nın yer alması gerekirdi.

[@Canan]

Sinema sever ama, evde az film izleyen biri olarak, listeden sadece, bölük pörçük yaşamlar ve Hayat güzeldir filmlerini izledim.

Başakça Teşekkürler...

[@ReaL]

Güzel filmler var arasında.. Hiç birini izlememişim..

Film izleme damarım tuttuğunda buradan esinlerim artık.


Ellerine sağlık, teşekkürler Başakça.

* * *

Gözden kaçıranlar olabilir tekrar edeyim.

Dip not: "Holokost - Yahudi Soykırımı" konusu burada..

[@Türkü]

Yaşanmışlıkların sadece bir kısmının beyaz perdeye aktarılması belki empati olanağı sağlar.

İzlemediklerim var, not alıyorum hemen.

Teşekkürler Başakça.

[@Basakca]

İnsanlığın en vahşet anlarını karelere döklerek günümüze yansıltılması, dünden bugüne bir ders alma niteliğinde olmasına rağmen görünen o ki, insanlık hiç ders almamış.

"Hayat Güzeldir" Filmini defalarca izlemişimdir. Her izleyişimde insanlık adına bir kez daha utanmışımdır.