Forum Gerçek

AnasayfaForumları Okundu Kabul Et Bugünkü Mesajlar
Geri git   Forum Gerçek > Görsel ve İşitsel Sanat Yapıtları > Sinema Haberleri

Sinema Haberleri Repliğinden tiradına, rolünden oscarına, sanatçılardan haberlere


Yeni Konu aç  Cevapla
 
Seçenekler
Eski 23.10.2009, 14:16   #1
Çevrimdışı
CadII
Hotantu Kabilesinden

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Altı Haftada Altı Dans Dersi



Gencay Gürün’ün Genel Sanat Yönetmenliğini yaptığı Tiyatro İstanbul’un yeni oyunu ‘ Altı Haftada Altı Dans Dersi’ Cihan Ünal’ın rejisi ile perdesini açtı. Dünyanın pek çok ülkesinde sahnelenen Richard Alfieri’nin yazdığı Yücel Erten’in Türkçe’ye kazandırdığı, güldürse de içinde büyük bir hüzün barındıran oyunun başrollerinde Nevra Serezli ve Cihan Ünal var. İkisi de dans ediyor, ikisi de başarılı oyunculukları ile alkışı hak ediyor.

Dans öğretmeni ve yaşamındaki boşluğu ‘Dans’ la doldurmak isteyen öğrencisinin yaptıkları dansa göre altı tabloya ayrılan ve her bölümde karakterler hakkında yeni şeyler öğrendiğimiz ‘Altı Haftada Altı Dans Dersi’ni ben de bu dans bölümlerine göre yazmak istedim. Nasıl her dansın ayrı bir öyküsü varsa, kadınla adamın buluştukları her dans dersinde birbirlerine anlatacakları ayrı hikayeleri, kişiliklerini ele veren ayrı özellikleri, ayrı yalanları, ayrı itirafları, ayrı acıları var…

1.Ders: Swing

Florida’da, körfeze bakan, aydınlık, zevkli döşenmiş bir apartman dairesi. Orta yaşın üzerindeki Bayan Lilly’nin ilk dans günü. Kapı çalar, ‘Altı Haftada Altı Dans Dersi’ adlı şirketten kendisine ders verecek öğretmen gelir. Giyimi, hali tavrı, aşırı rahatlığı, özellikle bol küfürlü konuşması ile sıra dışı bir adam olduğu hemen anlaşılmamaktadır. Aynı zamanda paragöz biri gibidir. 68 yaşında olduğunu söyleyen ve 30 yıllık öğretmen olan Bayan Lilly biraz tedirgin gibidir. Çabuk parlar. Dans öğretmeninin daha ilk dakikalarda saygı kurallarını aşan küstahlığı sonucunda dersten vazgeçmez ister. İşte o zaman dans öğretmeni, veteriner olan karısının çok hasta olduğu için çalışamadığını ve sadece kendi maaşına kaldıklarını söyler. Yani bu işe çok ihtiyacı vardır. Sert bir izlenim veren Bayan Lilly’nin merhamet duyguları uyanır ve ders dersi gergin bir atmosfer içinde başlar. Adam, her danstan önce, yapacakları dansın sosyolojik yapısını anlatacağını söyler. Swing 2. Dünya Savaşı’nda bir tepki olarak doğmuştur. Dansta ruhun önemli olduğunu ve adımların sadece birer taşıyıcı olduğunu anlatır. Lilly dansa gayet güzel ayak uydurunca adam şaşırır. Yanıt çok sevimlidir ‘Ben bu dansı yarım yüzyıldır yapıyorum…’ Lilly’nin alt kat komşusu olan, kulakları ağır işiten Aida ise, gürültü yaptıkları gerekçesiyle telefonla ikaz eder. Bu telefonlar bundan sonraki derslerde de hep gelecektir.Ta ki…

2. Ders: Tango

Dans hocası kapıdan içeri Zoro gibi girer! Onun neşesine ve güler yüzüne karşın kadın çok sinirlidir. Adamın yalanı ortaya çıkmıştır. Eşi veteriner falan değildir zaten eşi de yoktur. O zaman adam mecburen itiraf etmek zorunda kalır. Evet yalan söylemiştir, çünkü bu işe çok ihtiyacı vardır. O bir İtalyan’dır ve küfürbaz olması da ondandır. Adı Michael Minetti’dir ve bekar bir gay’dir. Zaten oyunun başında adamın cinsel tercihinden şüphelenen seyirci için artık taşlar yerine oturmuştur. Kısa da olsa sohbet ederler. Kadının kocasının bir papaz olduğunu öğreniriz. O günkü dans tangodur. Sığır çobanları tarafından ortaya çıkartılan tango, tüm danslar içinde en şehvetli ve en romantik olanıdır. Bütün dansların kökeninde seks vardır ama tango hepsinden çok başkadır. Bir müzikal ön sevişmeye benzetir bunu hoca. Tango yaparken sanki aralarındaki buzlar eriyor gibidir…

3. Ders: Vals

Kadın, şık bir tuvaletle karşılar dans öğretmenini. Aslında tatlı sert bir kadındır o. Sırtı açık tuvaleti için kendisine iltifat eden partönerine ‘bayatlamış çörek gibi ’ diye espri yapar. Dansın adı Vals olunca, doğduğu yer olan Viyana’dan Nazilere ve ‘Öteki’ olana saldırıya kadar gider konu. Bir gay olarak her zaman sistem dışına itilmiş olan Michael, Güney Carolina gibi Amerika’nın en dindar bölgesinde yaşam savaşı vermektedir. Birlikte çay içerler ama tam yine de öğretmen ve öğrencisi arasında tam bir uyum söz konusu değildir. ‘Küstah, çatlak, serseri’ gibi kırıcı sözcükler havada uçuşur. Bu kez de adam kadının yalanını yakalamıştır. Lilly’nin sürekli sözünü ettiği ama evde hiç bulunmayan papaz kocası aslında 6 yıl önce ölmüştür. Yani Lilly onca yıl hayali bir kocanın varlığına inanmış, başkalarını da inandırmak istemiştir. Kocasının ona sağladığı koruyucu pelerini çıkarmak istememiştir. Yaşlandıkça zaten kaybolmaya başlayan Lilly bir de kocası olmayan yaşlı bir kadın olmanın ağırlığını kaldıramaz. Şimdi gel de üzülme bu kadına! Bir kavalyeye ihtiyacı olduğunu itiraf eder. Artık bu yalnız ve yaşlı kadının neden dans dersi almak istediği iyice belli olmuştur. İkili arasında artık sadece dans figürleri değil duygular da paylaşılmaya başlanmıştır.

4. Ders: Foxtrot

Kadın, kapıyı açtığında giyinmemiştir, soluk görünür. Hasta olduğunu, ders yapamayacağını ve iptal etmek için şirketi aradığını söyler. Haberi olmadığını söyleyen adam ona kremalı patates çorbası getirmiştir. İlerleyen dakikalarda öğreniriz ki, şirketten Lilly’nin hasta olduğunu öğrenen Michael onu merak etmiş ve çorba getirmiştir. Artık dans öğretmeni- öğrenci durumu aşılmış, birbirlerinin varlığından, sohbetinden hoşlanan iki dost konumuna gelmişlerdir. Dans süreleri azalırken paylaştıkları özel dakikalar çoğalmıştır. Michael sohbet sırasında, kadının merakını giderir. Broadway’da çalışmıştır ama dansçı olarak değil, koroda görev yapmıştır! Alzheimer olan annesiyle ilgilenmek için dönmüştür New York’tan. Ölümüne kadar da şefkatle bakmıştır. Şimdi gel de sevme bu adamı! Bu duygu yoğunluğu içinde bir itiraf da kadından gelir. 68 değil 72 yaşındadır. Dans öğretmeninin ısrarı ile içeri gider ve şık bir siyah tuvaletle salona döner. Kasıklarda hissedilen dans olan foxtrot’a hazırdır artık. Dans dersleri artık ikisi için de birlikte zaman geçirmek için bir bahaneye dönüşmüştür.

5. Ders: Ça Ça

Her zamanki gün ışığının ve deniz manzarasının yerini gece ve ay ışığı almıştır. Michael ve Lilly birlikte danstan dönerler. Yalnızlıklarını paylaşan iki çok iyi arkadaştırlar artık. Lilly yaşamındaki en büyük acıyı açıklar arkadaşına. Papaz karısı olarak tüm yaşamı boyunca duygularını nasıl bastırmak zorunda kaldığını anlatırken, otuz yıl önce, 20 yaşındaki kızını kaybettiğini söyler. Biricik kızının, ortalıkta görmeye dayanamadığı için bir kutuda sakladığı fotoğrafını gösterir. Bu kadın hiç mutlu olmamıştır. Hayata dokunamadan yaşarken, akıl sağlığını koruyabilmek için öğretmenliğe sığınmıştır. Aşk hakkındaki fikirlerini paylaşırlar. Adam için aşk, ‘Yetişkinler için bir Noel Baba’ dan başka bir şey değildir. O da çok sevdiği insanı kaybetmiştir. Kadın ‘Ben yaşlı bir kadınım’ derken adam, ‘ Sen de benim kadar yalnız ve asosyalsin’ der. Müziksiz, sessiz, birbirlerini anlayarak ça ça yaparlar. Ve telefon çalar. Yine meraklı yaşlı komşudur derken, arayan onun oğlu Robert’dir. Annesinin ölüm haberini verir. Sessizlik daha da derinleşir.

6. Ders: Çağdaş Danslar

Michael elinde bir Beach Boys CD’si ile gelir. Lilly 50 dolar dans ücreti verip, kendini iyi hissetmediğini, o gün dans edemeyeceğini söyler. Michael, ilk ve en sevgili öğrencisine çağdaş danslardaki yerleşik düzene başkaldırma özgürlüğünü anlatırken, Lilly, kızının hamile olduğunu ve kocasının tutuculuğu yüzünden onu kaybettiklerini söyler. O günden sonra kocasıyla ayrı odalarda yas tutmuşlardır. Michael samimi olarak üzülür. Hayatta çok özel birini bulmaktan söz açıldığında ise adam ona sevgilisini kaybettikten sonra yaşadığı acıyı ve dışlanmışlığı anlatır. Ancak onun için yeniden mutlu olma ışığı yanmıştır. Robert ilgilenmiştir kendisiyle. Ne kadar dost olsalar da ‘Öteki’ne karşı oluşan ön yargı kolay silinemez. Lilly Michael’ın sevdiği erkeğin Aids’ten öldüğünü düşünerek ‘Sen Aids’ misin diye sorabilir. O da kadına, eşcinsellerin de başka hastalıklardan ölebileceğini söyler. Lilly’nin ise sevgili öğretmeninden sakladığı büyük sırrı sonunda ortaya çıkacaktır. Oyunu seyredecekler için en iyisi bunun yine bir sır olarak kalması…

Altı Haftada Altı Dans Dersi, çok sıcak, samimi, dans figürlerinin arasında, ilk kez duymadığımız ama yaşama dair önemli şeyler söyleyen, seyrederken insanı mutlu eden bir oyun. Gülerken, gülmenizin donup kaldığı oyunlar vardır ya işte onlardan. Yalnızlığın, yalnız bırakılmışlığın buluşturduğu iki çok farklı insanın, birbirinden vazgeçememe noktasına kadar varan sıra dışı dostluğu. Broadway’de ve Avrupa başkentlerinde sahnelenen ‘Altı Haftada Altı Dans Dersi’nin çok iyi iki oyuncusu var. Bayan Lilly olarak birkaç yıldır uzak kaldığı tiyatro sahnesine dönen Nevra Serezli, zaten romantik komediler, müzikli oyunlar için yaratılmış bir sanatçı. Oyunculuğuna söyleyecek hiç bir şey yok. Dans performansı da, bu iş bu kadar olur dedirtiyor. Belli ki büyük bir azimle çalışmış, zaten provalar sırasında bacak kası yırtıldığı için oyunu ertelemek zorunda kalmışlar. Beni asıl şaşırtan Cihan Ünal oldu. Ağır rollerde ve klasiklerde seyretmeye alıştığımız, ekranda IV Murat olarak ünlenen sanatçı, tiyatroda canlandırdığı durmuş oturmuş karakterlerden çok farklı bir tiple çıkıyor karşımıza. Dans öğretmeni, üstüne üstlük bir de gay. Yıllardır kendisiyle özdeşleşen sakalını kesmiş. Kilo vermiş. Saçlar uzamış, at kuyruğu. Bu rol için daha genç görünmek istemiş ki haklı. Çünkü Lilly tekste sürekli ‘Sen benden çok gençsin…’ diyor. Aslında iki oyuncunun arasında iki üç yaştan fazla yok. Yani demem o ki, her oyuncu bir kez kalıpları yıkmayı denemeli. Tamam, Cihan Ünal, bu tarz rollerin adamı değil, küfür bile ağzında iğreti duruyor ama çok çalışarak ve isteyerek üstesinden gelmiş. Hem de işi iki kere zor. Aynı zamanda oyunun yönetmeni olarak da büyük sorumluluk üstlenmiş. Her iki görevinin de hakkını vermiş. Koreograf Mikel N. Vidhi de dans yeteneği olan, öğrenmeye çok açık olan iki öğrencisine büyük emek harcamış. Nevra Serezli ve Cihan Ünal’ı bu oyunla dünyanın herhangi bir yerine götürün, meslektaşlarından hiç de aşağı kalmayacaklarını ve çoğu kez onları gölgede bırakacaklarına inanıyorum.

Nilgün Gürkan, en büyük özelliği panaromik deniz ve ufuk manzarası olan, yansıtma makinesi ile hareketli kılınmış görüntüsü ile ferah, aydınlık, insanın içini açan bir salon dekoru yapmış. Hiçbir masraftan kaçınılmadığı belli oluyor. Cihan Ünal’ın, her dans bölümü için ayrı hazırlanan kostümleri Faruk Saraç imzasını taşıyor. Hepsini beğendiğimi söyleyemeyeceğim. Nevra Serezli’yi kimin giydirdiği ise nedense oyun broşüründe belirtilmemiş. Her dans dersi arasındaki karartma insanın içini biraz karartsa da o kadar kusur da olur artık. Oyunun başarısında önemli katkıları olan, akıcı çevirisi ile Yücel Erten’in, görüntü tasarımında Fırat Giraygil’in, projeksiyon’da Aytekin Saday’in, ışık tasarımında Yakup Çartık’ın, efekt’te Cafer Hekim’in adlarını saymazsak olmaz.

Tiyatro İstanbul, çağdaş yeni oyunları keşfetmek ve onları ülkemizde ilk kez sahnelemek konusunda bugüne dek başarılı örnekler verdi. Altı Haftada Altı Dans Dersi de onlardan biri. İnsanların bunaldıkları bir dönemde böyle oyunlara ihtiyaçları var. Altı Haftada Altı Dans Dersi’ni seyrettikten birkaç gün sonra gazetelerde iki haber gözüme ilişti. Biri ‘Kriz ortamı dans kurslarına ilgiyi arttırdı’ şeklindeydi diğerinde ise kez Alzheimer hastalığına karşı ‘Dans edin’ deniyordu. Hadi bakalım gel de bir dans kursuna yazılma şimdi… Zaten benden söylemesi, oyun insanda böyle bir duygu uyandırıyor. Altı Haftada Altı Dans Dersi’ni seveceksiniz ve duygulanacaksınız…

Rengin Uz .tiyatro dunyası
__________________
Bu güzel ülkede elbette özgürlük türküleri söylenecektir. Ve yine kardeşçe paylaşım olacaktır. Görsek de, görmesek de...

H.
  Alıntı ile Cevapla
2 Üyemiz CadII'in Mesajına Teşekkür Etti.
Eski 11.11.2009, 22:25   #2
Çevrimdışı
Jazz
Uzman Üye

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Altı Haftada Altı Dans Dersi

Lilly Miami'de tek başına ve münzevi bir hayat yaşayan, altı sene önce rahip olan eşini kaybetmiş, 72 yaşında, ununu elemiş ama eleğini duvara asmaya pek de niyetli olmayan bir kadındır. Michael ise İtalyan asıllı, orta yaşlarda, bekar ve eşcinsel bir dans öğretmenidir...

Bu iki insan, ilk dersin swingle başladığı, daha sonra da sırasıyla tango, vals, foxtrot, ça ça ve çağdaş danslardan oluşan altı hafta sürecek bir dans dersi için biraraya gelirler...

İlk başlarda Lilly kocasının ölmüş olduğunu gizler; Michael'in her gelişinde kocası hep dışarıda ve neredeyse gelmek üzeredir. Michael'da cinsel tercihini gizler ve evli olduğunu söyler. Zaman içinde her iki tarafın birbirlerine söyledikleri bu yalanlar açığa çıkınca, konuşacak paylaşacak daha çok şeyleri olduğunu farkederler...

İki usta tiyatro oyuncusu Nevra Serezli ve Cihan Ünal, biri toplumdan kendini dışlamış diğeri de toplum tarafından dışlanmış iki insanın sıradışı ve bir o kadar da sıcacık dostluğunu anlatan bu oyun için bir araya gelmişler. Güçlü oyunculuklarıyla olduğu kadar ustaca kullandıkları -ki böyle bir oyun için gerekli- beden dilleriyle de göz dolduruyorlar. Oyunun bitişinde her iki oyuncunun dakikalarca ayakta alkışlandığını sanırım söylememe gerek yok...

Richard Alfieri'nin yazdığı ve Yücel Erten'in Türkçeleştirdiği oyunun yönetmeni de Cihan Ünal aynı zamanda. Oyunu geçtiğimiz pazar Tiyatro İstanbul bünyesinde izledim. Evet sinemayı çok seviyorum ama tiyatro da bambaşka...

Oyunda Michael karakteri tarafından söylenen tango dansıyla ilgili şu yorum kaldı aklımda: “Tango, sulandırılmamış müzikal bir ön sevişmedir.”
__________________
Küçük hırsızlar el feneri kullanır, büyük hırsızlar deniz feneri...

  Alıntı ile Cevapla
2 Üyemiz Jazz'in Mesajına Teşekkür Etti.
Eski 11.11.2009, 22:37   #3
Çevrimdışı
Smyrna
Okunuşu: Simirna

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: Altı Haftada Altı Dans Dersi

Tiyatro bambaşka birşey...

İstanbulda yaşayanlar bu konu da daha şanslı...

Duygularını paylaştığın için teşekkürler...
__________________
  Alıntı ile Cevapla
Smyrna'in Mesajına Teşekkür Etti
Cevapla

Bu Sayfayı Paylaşabilirsiniz

Etiketler
altı, dans, dersi, haftada


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 
Seçenekler

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı

Hızlı Erişim


WEZ Format +3. Şuan Saat: 11:13.


Powered by vBulletin® Version 3.8.8
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
Önemli Uyarı
www.forumgercek.com binlerce kişinin paylaşım ve yorum yaptığı bir forum sitesidir. Kullanıcıların paylaşımları ve yorumları onaydan geçmeden hemen yayınlanmaktadır. Paylaşım ve yorumlardan doğabilecek bütün sorumluluk kullanıcıya aittir. Forumumuzda T.C. yasalarına aykırı ve telif hakkı içeren bir paylaşımın yapıldığına rastladıysanız, lütfen bizi bu konuda bilgilendiriniz. Bildiriniz incelenerek, 48 saat içerisinde gereken yapılacaktır. Bildirinizi BURADAN yapabilirsiniz.