Forum Gerçek

AnasayfaForumları Okundu Kabul Et Bugünkü Mesajlar
Geri git   Forum Gerçek > Bir Yudum İnsan > Sosyal Bilimler

Sosyal Bilimler Sosyoloji, felsefe, hukuk


Yeni Konu aç  Cevapla
 
Seçenekler
Eski 12.02.2009, 19:54   #1
oneyouu
Ziyaretçi
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Karı Koca İlişkisi ve Çocuk Yetiştirmek

Karı Koca İlişkisi Ve Çocuk Yetiştirmek

Çocuğun içinde yetiştiği ortamda en önemli etken anne ve babanın birbirleriyle ilişkisidir. Karı koca ilişkisinin sağlıklı olduğu ortamda çocuk sağlıklı yetişir, karı koca ilişkisinin sağlıksız olduğu ortamda çocuk sağlıksız yetişir. Anababa farkında olmadan çocuğa yaşamın her yönünde model olmaktadır.

Karı Koca İlişkisinde Neler Var, Neler Yok?

Duyguların ifadesi: Karı koca ilişkilerinde duygularını ifade ediyorlar mı? Duyguların farkına varmak ve onları anlaşılacak bir biçimde ifade etmek, insan ilişkilerinin en önemli boyutlarından birini oluşturmaktadır. Duyguların farkına varmak ve onları uygun biçimde ifade etmek başarılı ilişkinin temelidir. Karı koca ilişkilerinde duygularını rahatlıkla ifade edebiliyorlarsa, çocuk farkına varmadan bunu öğrenecek ve ilişkilerinde başarılı bir insan olacaktır.

Farklılıkların konuşulması: Karı koca farklı oldukları yönlerin farklı olduğunu kabul edip, gerçekçi bir biçimde bu farklılıklar üzerinde konuşabiliyorlar mı? İnsanların birbirlerinden farklı olması yaşamın kaçınılmaz bir gerçeğidir.

Bu konuda genellikle şu dört tavırdan biri sergilenir:

1- Farklılıkları görmezden gelip, yokmuş gibi davranmak;
2- Kocanın egemenliği altında aile yaşamını düzenleyerek kadının gerçeğini yok saymak;
3- Kadının egemenliği altında yaşamı düzenleyerek erkeğin gerçeğini yok saymak;
4- Farklılıkları algılayıp uygun bir dil ve anlayışla bu farklılıkları konuşarak aile yaşamını her iki insanın gerçeğine uygun kılmak.

Anne ve baba aralarındaki farkı konuşabilen ve çözüm bularak kendi gerçeklerini yaşayabilen bir ilişki kurmuşlarsa, çocuk farkına varmadan bu yetkinliği kazanır. Bu yetkinlik kazanılması zor olan bir yetkinliktir, çünkü karmaşık ve egonun işin içinde olduğu güçlü bağımlılıkları içerir. Ama, çocuk bu yetkinliği ailede görür ve yaşarsa, farkına varmadan kolayca kazanır. Kişiler arasındaki farklılıklar üzerinde rahatça konuşabilme yetkinliği çocuğun ilerde aile yaşamında, iş yaşamında başarılı ve mutlu olmasının temellerinden birini oluşturur.

Verilen sözün tutulması: Karı koca verdikleri sözü tutuyorlar mı? Verdiği sözü tutmak kişinin yaşamında çok önemli bir gelişimin ifadesidir.

Verdiği sözü tutan insan, söz vermeden önce düşünmüştür ve verdiği sözün ne anlama geldiğinin bilincindedir.

Verdiği sözü tutan kendi sözüne, kendi kişiliğine saygılı insandır; kendine olan saygısını kaybetmemek için verdiği sözü tutması gerektiğini bilir.

Verdiği sözü tutan insan söz verdiği kişiye saygılı biridir. O kişinin gözünde değerini kaybetmemek için verdiği sözü tutar.

Anne babanın birbirlerine verdikleri sözü tutmaları çocuğun sağlıklı kişilik geliştirmesine olanak sağlar. Böyle bir ortamda yetişen çocuk insanlara güvenir ve hem kendine hem de karşıdakine saygılı olmayı doğal olarak öğrenir.

Müzik dinlemek ve kitap okumak: Anne ve babanın müzik dinleyip dinlememesi, hangi tür müzik dinlediği, kitap okuyup okumaması, hangi tür kitap okuduğu, bunların hepsi, çocuğun gelişiminde rol oynar.

Bana Sorulan Sorular

Verdiğim seminerlerde bana sorulan sorular genellikle, nasıl bir anababa olayım ki çocuğum sağlıklı büyüsün, türündendir. Bu yazımda belirttiğim gibi, çocuğun yetişmesinde en önemli etken karı koca arasındaki ilişkinin niteliğidir. O nedenle, sorulacak gerçek soru, “Eşimle nasıl bir ilişki kurmalıyım ki ailem sağlıklı bir aile olsun,” sorusudur.

Tanıdığım birçok anne ve baba, çocuklarına gösterdikleri ilgi ve yakınlığı eşlerine göstermeyi pek düşünmüyorlar; eşlerine gösterecekleri ilginin ve sevginin ailenin temeli olduğu söylendiğinde, sanki hayal kırıklığına uğramış gibi, yüzüme bakıyorlar. Yüz ifadeleri, şimdi bu herife/kadına mı ilgi ve sevgi göstermemi istiyorsun, onun sevilecek yanı mı var, diyor.

Gerçekten çocukları, özellikle bebekleri sevmek ne kadar kolay. Bir annenin kendini bebeğine adaması ve tüm yaşamını onun isteklerini yerine getirmeye hasretmesi ne kadar kolay ve ilk başta ne kadar sıcak ve sevimli gözüküyor. Bu tür davranışlar toplum tarafından onaylanan bir tavrı sergiliyor. Kocasını ihmal eden kadın pek dikkati çekmez, ama çocuğunu ihmal eden anne hemen dikkati kendi üzerine çeker.

Bir babanın bütün zamanını ve ilgisini işine vermesi ne kadar kolay ve toplum bunu ne kadar destekleyip teşvik eder. Erkeğin iş sahibi olup, kendini ekmek parası kazanmaya vermesinde doğal ne olabilir?

Anne çocuğuna, erkek işine ilgi göstermesin mi, diyorum şimdi ben? Hayır, öyle demiyorum. Benim demek istediğim şu: Anne çocuğuna gösterdiği ilgi kadar kocasına da ilgi gösterme bilincini devam ettirebilmeli. Bir kadının kocasına çocuğu kadar ilgi gösterebilmesi bayağı duygusal olgunluk, yaşam deneyimi ve bilinçlenme gerektirir. Sıradan kadın, içgüdüsel olarak, çocuğuna ilgi duyar, sever ve onun üzerine odaklanır. Sıradan kadın, erkeğine ilgi ve sevgisini sürdürme işini kolay kolay yapamaz; o yönde kadının bilinçlenmesi ve donanması gerekir.

Erkek için de söylemek istediğim şu: Bir erkek işine ilgi gösterdiği kadar karısına da ilgi gösterme bilincini devam ettirebilmeli. Sıradan erkek kendiliğinden karsına ilgi ve sevgiyi canlı ve sıcak tutamaz; sıradan erkeğin bilinci bunun önemini ve anlamını anlayacak olgunluğa erişmemiştir. Belirli bir duygusal olgunluğa erişen erkek karısıyla ilişkisinin onun yaşamının en önemli ilişkilerinden biri olduğunu bilir.

Kadın ve erkek belirli bir duygusal olgunluğa erişince ilişkileri kendiliğinden sıradanlıktan kurtulur ve kendilerine özgü candan bir ilişkiye dönüşür.

Ne Demek İstiyorum?

Demek istediğim şu: Sağlıklı çocuk yetiştirmenin yolu, sağlıklı karı koca ilişkisinden geçer. Karı koca ilişkisinin sağlıksız olduğu bir aile ortamında sağlıklı çocuk yetiştirmek hemen hemen olanaksızdır.

Çocuğunuzun kendi gelişimine önem veren bir insan olmasını mı istiyorsanız, kendi gelişimine önem veren anababa olunuz.

Çocuğunuzun umut dolu, girişken, neşeli, olayların iyi yönlerini gören biri olmasını mı istiyorsunuz, anababa olarak önce siz de bu özellikleri yaşamınıza taşıyın.

Çocuğunuzun dürüst biri olmasını mı istiyorsunuz, önce siz hem kendinize hem de çevrenizdekilere dürüst olun.

Çocuk yetiştirmek bu kadar zahmete değer mi?

Bu sorunun yanıtını her bir anababa vicdanında vermek durumundadır.

Benim düşüncem şu: yaşam bize verilmiş olan en kutsal hediye. Her şey anlamlı, coşkulu ve güçlü bir yaşam için seferber olmalı.

Zamanla bende şöyle bir kanı oluştu: Anlamlı, coşkulu ve güçlü bir yaşam için niyetin saflığı içinde dürüstçe verilen çaba kutsaldır.

Doğan Cüceloğlu
  Alıntı ile Cevapla
Eski 31.10.2014, 19:41   #2
Çevrimdışı
Sami
Düz Adam

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: Karı Koca İlişkisi Ve Çocuk Yetiştirmek

Eşleşme hakkında çarpıcı sonuçlar veren bir çalışmada, kadın ve erkek işbirlikçiler karşı cinsten yabancılara yaklaşmışlar, kısa bir başlangıç konuşmasının ardından onlara şu soruları sormuşlardır: “Bu gece benimle dışarı çıkar mısın?”, “Bu gece benim evime gelir misin?”, “Bu gece benimle yatar mısın?”.

Verilen yanıtlar içerisinde kadın ve erkekler arasındaki farklılığın en göze çarpıcı olduğu soru üçüncü sorudur. Kadınların hiçbiri bu soruya evet demezken, erkeklerin %75’i evet cevabını vermiştir. (Clark ve Hatfield, 1989; Akt. Gaulin ve McBurney, 2001).

Böyle büyük bir farkın sebebi nedir? Sorunun yanıtı insan fizyolojisinin yapısında gizlidir.


Bir kadın –çoklu doğumlar sayılmazsa– senede en fazla bir çocuk dünyaya getirebilir. Gebelik dönemini kapsayan bu bir yıla, yeni doğan çocuğun bakım ve emzirme süresi de eklendiğinde, bir kadının doğum yaptıktan sonra hamileliğe tekrar hazır olması yaklaşık dört yılı gerektirir. Buna karşılık bir erkeğin fizyolojik yapısı, yeterince eş bulduğunda bir kadından çok daha fazla sayıda çocuk sahibi olmaya imkân vermektedir. Öyle ki, sağlıklı bir erkeğin vücudu bir saatte milyonlarca sperm üretebilir.

Yukarıda bahsedilen araştırmada kadınların ve erkeklerin tanımadıkları biriyle yatmayı onaylama oranları arasındaki fark ne derece çarpıcıysa, üreme oranları arasındaki fark da o derece çarpıcıdır. Kadın için ayda yalnız bir tane üretebildiği yumurta çok kıymetliyken, erkek için sahip olduğu milyonlarca spermin kıymeti pek fazla değildir. Bu yüzden erkekler için yabancı bir kadınla tek seferlik cinsel ilişkinin bedeli o kadar yüksek değilken, kadınlar için aynı durumun bedeli oldukça yüksektir.

Bir kadının üreme hızı fizyolojik kapasitesiyle sınırlıyken, bir erkeğin üreme hızı doğurgan kadınlarla eşleşebilme başarısıyla sınırlıdır (Gaulin ve McBurney, 2001).

Kadınlarla erkeklerin eşleşme stratejilerinin birbirinden farklı olmasının altında temelde işte bu ilke yatmaktadır.

Kadınlar cinsel ilişki için eş seçiminde erkeklerden çok daha titiz ve seçicidirler. Bunun sebebi, daha önce de belirtildiği gibi, kadınlar için gebelik ve bebek büyütme süreçlerinin zahmetli olması, erkeklerinse bu süreçlerde fizyolojik bakımdan herhangi bir yükümlülüğünün bulunmamasıdır. Seçicilik konusundaki cinsiyet farklılıklarıyla ilgili yapılan çalışmalar bu olgunun doğruluğunu kanıtlamıştır. Örneğin Buss ve Schmitt’in (1993) bir araştırmasında katılımcılara cazip gördükleri bir kişiyle, bir saatten beş yıla kadar uzanan bir periyotta belirtilen tanışma sürelerine göre cinsel birliktelik yaşamaya ne ölçüde razı olacakları sorulmuştur. Bulgular, erkeklerin istikrarlı biçimde kadınlardan daha büyük bir isteklilik belirttiğini göstermiştir. Sözgelimi 1 aylık tanışma süresinde kadınların çoğunluğu cinsel ilişkiye rıza göstermezken, erkeklerin çoğunluğu bunu arzulamaktadır.

Kadınların eşleşme konusunda neden daha seçici davrandıklarının sebepleri birçok ayrıntıya sahiptir. Bu sebepleri izah eden görüşler arasında en önemlilerinden biri olan ebeveyn yatırımı teorisi detaylı olarak incelenmeyi hak etmektedir.

Trivers’ın (1972) ortaya attığı bu teori (parental investment theory) cinsel yolla üreyen türler olarak erkeklerin ve kadınların, seks ve eşleşmeye ilişkin bir takım farklı psikolojik adaptasyonlara sahip olduğunu iddia etmektedir. Ebeveyn yatırımı, bebeği yetiştirme ve koruma süreçlerindeki yatırımı ifade etmektedir (Akt. Pillsworth ve Haselton, 2007).

Diğer birçok memeli türünün aksine insan yavrusu doğduğu andan itibaren yoğun bir ilgi ve itinaya ihtiyaç duymaktadır. Yaşamının ilk yıllarında fiziksel gelişimi büyük oranda anne sütüne dayanmaktadır. Tüm bu bakım işlemlerinin hemen hemen tamamı kadının sorumluluğu altındadır ve yaklaşık dört beş yıl boyunca bu sorumluluk devam eder. Öte yandan babanın sorumluluğu anne gibi fizyolojik değil ekonomik bir sorumluluktur. Çocuğun doğal tehditlerden korunmasını, anne ve çocuk için hayati gerekliliği olan besinlerin sağlanmasını ve rakip pozisyonunda bulunan diğer erkeklerden gelebilecek tehlikeleri engellemeyi kapsar. İnsan yavrusunun ilk yıllarında hayatını sürdürebilmesi için annenin varlığı olmazsa olmazken, babanın varlığı aynı ölçüde gerekli değildir.

Cinsel seçilimin arkasında bulunan itici güçlerden biri, cinsiyetlerin ebeveyn yatırımları arasındaki bu farklılıktır:

Tipik olarak kadınlardan daha az yatırım yapan erkekler cinsel birliktelik fırsatlarını azamiye çıkaran bir üreme stratejisi benimserken *, bunun aksine kadınlar daha çok yatırım yapan cinsiyet olarak, seçim hakkını, bulabileceği en iyi erkekle karşılaşıncaya kadar * elde tutan bir üreme stratejisi benimsemiştir. Çünkü kötü bir eş tercihi üreme başarısı açısından, kadınlara erkeklerden çok daha pahalıya mal olmaktadır. (Buss, 1988).

Kadın atalar, geçmişte eşleşmelerinde erkekte nitelik farkı gözetmeyen bir tutum sergilediklerinde, bunun ortaya çıkardığı sonuçlar yüzünden zarar görmüşlerdir. Seçici davranmayan kadınlar üreme konusunda, seçici davranan kadınlara göre çok daha düşük başarı sağlamışlar ve bunların çocuklarının üreme çağına kadar hayatta kalabilme oranları da düşmüştür; çünkü bu çocuklar baba yatırımından * yoksun halde çevresel tehlikelere mani olamamışlardır.

Erkek sadece birkaç dakikasını feda ederek gerçekleştirebileceği gündelik çiftleşmeler peşinde daha hızlı koşabilmiştir. Evrimsel geçmişteki bir kadın ise hamile kalma konusunda riskli davranışlar benimsediğinde, bu kararının bedellerine yıllarca katlanmak zorunda kalmıştır (Buss, 1999).

Tüm bu sebeplerden dolayı, eş tercihleri kadın ve erkek için farklı ölçütlere göre şekillenmiştir.

( Kaynak >> Evrimsel psikoloji )





.
  Alıntı ile Cevapla
Cevapla

Bu Sayfayı Paylaşabilirsiniz

Etiketler
çocuk, ilişkisi, karı, yetiştirmek


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı

Hızlı Erişim


WEZ Format +3. Şuan Saat: 10:58.


Powered by vBulletin® Version 3.8.8
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
Önemli Uyarı
www.forumgercek.com binlerce kişinin paylaşım ve yorum yaptığı bir forum sitesidir. Kullanıcıların paylaşımları ve yorumları onaydan geçmeden hemen yayınlanmaktadır. Paylaşım ve yorumlardan doğabilecek bütün sorumluluk kullanıcıya aittir. Forumumuzda T.C. yasalarına aykırı ve telif hakkı içeren bir paylaşımın yapıldığına rastladıysanız, lütfen bizi bu konuda bilgilendiriniz. Bildiriniz incelenerek, 48 saat içerisinde gereken yapılacaktır. Bildirinizi BURADAN yapabilirsiniz.