Kısmet bekleyen “anneci kızlar” için ihtar yazısı

[@ReaL]

Kısmet bekleyen “anneci kızlar” için ihtar yazısı

Türkçeyi bu kadar çabuk nasıl öğrendiğini merak ediyorum.. Dedesi Sivas’tan göçme.. 1915 tehcirinden.. Zorla hicret edilenlerden..

Dedesi yıllarca Arjantin vatandaşlığına geçmeyi kendisine yedirememiş.. Aile uzun süre “mülteci statüsünde..” geçici ikâmetle yaşamış..

Babası altmış kiloda eşi benzeri olmayan bir Greko Romen güreşçisiymiş..

Arjantin vatandaşı olup da milli formayı giyse belki de olimpiyat şampiyonluğunu kazanacakmış.. Olmamış işte..

Evlerinde Türkçe de konuşulduğundan Oscar da derdini anlatacak kadar, hatta iyice anlatacak kadar konuşuyor.. Belli ki hayatı, kurallara bağlı yaşamayı sevmeyen bir heyecan, bir macera adamı..

Böylelerine evlilik yaramaz..

Oscar da denemiş evliliği.. Buenos Aires’te çok zengin bir ailenin güzel ve ağırbaşlı bir kızıyla mantık evliliği yapmış..

Gerçi kızın evliliğe bakışı “aşk” üzerine ama Oscar kendi açısından “mantık evliliği” demekte ısrarlı..

Âşık değil ama kızı beğeniyor.. Niye?

Çünkü hem çok güzel hem eğitimli hem de Oscar’ın deyişiyle çok namuslu..

Sözlenmeden önce bir sürü erkekle gezip tozmamış.. Gelinliğini bakire olarak giymiş..

Oscar on beş günlük karısını “Bütün Arjantin’i tarasan böyle bir kız ya üç tane çıkar ya dört..” diye anlatıyor..

Evet yanlış okumadınız.. Evliliği on beş gün sürmüş.. On beş günün on dördü de balayında..

Düğünden bir gün sonra iki haftalığına Bali’ye gitmişler..

Film de orada kopmuş zaten..

Oscar’ın evliliğinin bundan sonrası evlerinde kısmet bekleyen, gelen kısmeti de “armudun sapı üzümün çöpü..” bahaneleriyle geri çeviren “anneci kızlarımızı” ilgilendirir..


***

Bu “anneci kızlar” özel bir türdür.. Annelerinin dizinin dibinden ayrılmaz, evlenecekleri adamı da böyle isterler..

Yani gözleri daima evliliktedir ancak eve getirdikleri adama eziyet ederler..

Kendileri analarının dizi dibinde oturuyor ya! Adamın da öbür dizin dibinde oturacağını sanırlar.. Evdeki hesap asla çarşıya uymaz..

İçgüvey olmaya ikna olan damat üç ay, bilemedin beş altı ay dayanır.. Eninde sonunda kaçar..

Konu komşu, akrabayı taallukat da annenin güçlü propagandası yüzünden kızı değil de kaçan damadı suçlar..


Alın Kızınızı...

Oscar’ın çiçeği burnunda karısı tam altmış bin dolar harcanan düğün gecesi yapacağını yapmış..

Oteldeki süitlerine çekileli on beş dakika olmuş ki kız “Sevgilim, yarın yola çıkıyoruz.. Ben bu geceyi annemle geçirsem acaba?” demiş..

Hoppala Hasan Dayı.. Edep yerim seyirdi..

Oscar ne desin? Kendi kendine “Belli ki heyecan yapıyor, namuslu kızlar demek böyle..” deyip katlanmış..

Ama teşhisi ertesi gün Bali’deki otele indiklerinde koymuş.. Kız odaya girer girmez telefona sarılıp anası ile konuşmaya başlamış..

Oscar “tam dört saat konuştu..” diyor..

Bu “anneci kızların” ek yeri de burasıdır.. Anaları ile bir konuşmaya başladılar mı duramazlar..

Anaları da kara delik gibidir.. Kızlarından çıkan her türlü sesi, isterse saatlerce isterse günlerce sürsün, manyetik bir güçle emerler..

Bir nevi bağımlılık hali ki Oscar’ın delifişek günlerinin kokain bağımlılığından beter..

On dört günlük balayı telefon başında geçmiş.. Oscar otelden check out yapıp ayrılırken eline tutuşturulan faturaya bakmış..

Ekstra olarak sadece telefon konuşması iki bin altı yüz dolar.. Nasıl bir belâya çattığını o zaman anlamış..


***

Buenos Aires’e indiklerinde kız kendi evleri yerine annesinin evine koşmuş.. Oscar da peşinden.. Ana kız bir kenara çekilip konuşmaya başlamışlar..

Kayınpederi de Oscar’la ilgilenmek zorunda kalmış..

Tarihi eylem o sırada gerçekleşmiş.. Oscar kalkmış ayağa.. Kayınpederine “Kızınız emanetinizdi, geri veriyorum..” deyip evden çıkmış..

Bu bir film sahnesi olsaydı kamera Oscar’ı evi terk ederken görürken, biz fonda film müziği yerine kız evinden yükselen feryatları duyardık..

İki aile bir de Buenos Aires bir olmuşlar, Oscar’ı geri döndürememişler.. Şimdi bir ayağı Ankara’da..

Ankara’yı çok seviyor ama kalbi boş.. Sebebini sorduğumda “Bir tane bile güzel kız görmedim burada!” diyor..

Haydaaaa!!

__________
-Selahattin Duman-

[@LoDoS]

Oscar en iyisini yapmış helal olsun Oscar
paylaşım için teşekkürler

[@Minerva]

Oscar en iyisini yapmışta kıza sonra ne olmuş merak ettim

[@Basakca]

Vahim olayın tam tersi durumları çokca yaşanmakta bu yaşlı yerkürenin bilinen veya bilinmeyen her karesinde...

anneci erkekler ve anneci kızlar...

Oscar kardeş klasik düşünerek yol seçmiş "açık olan yola girmeyi değil de kapalı olana girmeyi...açılış kurdelasını şahsiyet kendisi kesme gibi bir ego tatmini " ve kurdela travması yaşamış hala da bu travmanın etkisinden kurtulamayıp “Bir tane bile güzel kız görmedim burada!” gibi bir söylemde bulunuyor

Tabiki bu travmalar çokca yaşanacaktır.Kişiler basitleşmiş klişelerden kendilerini kurtarmadığı ,her bireyin kendine has yaşantısı olması gerektiğini kavramadığı müddetçe...
Bunun yolu da bireyleri yetiştiren anne ve babalara da çok iş düşüyor.

Daha nice Oscar filimleri gösterime girmesin diye


Teşekkürler sevgili ReaL

[@LaLe]

Metin Akpınar'ın Aşkolsun Kabaresindeki Balayı bölümünü çağrıştırdı

[@Feriha9]

Annenden ayrılamıyorsan ne diye evlenirsin.
Birey olmayı öğrenemiyor bazıları.