Forum Gerçek

AnasayfaForumları Okundu Kabul Et Bugünkü Mesajlar
Geri git   Forum Gerçek > Türk ve Dünya Tarihi > Tarihteki Soykırımlar | Tarihsel Katliamlar


Yeni Konu aç  Cevapla
 
Seçenekler
Eski 09.02.2012, 16:26   #1
Çevrimdışı
LaLe
Ne Mutlu Türküm Diyene

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Osmanlı Devleti Dağılma Dönemi'nde Müslüman ve Türk Katliamları

Osmanlı Devleti Dağılma Dönemi'nde
Müslüman ve Türk katliamları



Müslüman-Türk katliamları, diğer bilinen adlarıyla Türk Katliamları ,Türklere yapılan katliamlar veya Türk Kırımı, Osmanlı Devleti dağılma döneminde Müslüman ve Türk tebaalarına yönelik katliamlardır. Bu dönemde sürgünler de yaşanmıştır. Bazı kaynaklarda etnik temizlik olarak da nitelenmektedir. Justin McCarthy, olaylardan etkilenenlerin çoğunun Türkçe konuştuğunu belirtmiştir.

Justin McCarthy, 1821 - 1922 yılları arasında yaklaşık beş buçuk milyon müslümanın Avrupa'dan sürüldüğünü ve beş milyondan fazlasının öldürüldüğü ya da kaçarken hastalık veya açlık sonucu öldüğünü tahmin etmektedir. Etnik temizlik, 1820'li - 1830'lu yıllarda Sırp ve Yunanlıların bağımsızlığı kazanmalarının, 1877 - 1878 yıllarında 93 Harbi'nin, 1912 - 1913 yıllarında Balkan savaşları'nın, I. Dünya Savaşı ve sonrası sırasında Ermeni isyanları ve çeteleri ile Türk Kurtuluş Savaşı sırasında Anadolu'nun Yunanistan tarafından işgali sonucunda meydana geldi. Michael Mann, 1914 Carnegie Endowment raporunda bu eylemlerin Avrupa'da daha önce görülmemiş muazzam ölçüde cani etnik temizlik olarak tanımlandığını aktarmaktadır. 20. yüzyıla girerken Balkanların Osmanlı kontorlündeki bölgelerde 4,4 milyon müslümanın yaşamakta olduğu tahmin edilmektedir. Maria Todorova'ya göre, 19. yüzyılın son 30 yılında bir milyondan fazla müslüman Balkanlar'ı terketti. 1912 - 1926 yılları arasında 2,9 milyona yakın Müslüman ya öldürüldü ya da Türkiye'ye göçe zorlandı. I. Dünya Savaşı ve Türk Kurtuluş Savaşı sırasında Anadolu'da 2.5 milyon Müslümanın öldüğüne ilişkin tahminler vardır.



Justin McCarthy, Louisville Üniversitesi'nde ABD'li tarih profesörüdür. Uzmanlık alanları arasında Osmanlı İmparatorluğu, Balkanlar ve Orta Doğu tarihi bulunmaktadır


19. yüzyıl sonu ve 20. yüzyıl başında Ermeniler tarafından Kafkasya'da yapılan katliamlar da vardır. Bu dönemdeki kayıplar hakkında değişik kaynaklardan çeşitli bilgiler bulunur. 93 Harbi sırasında Justin Mc Carthy 260 bin kişinin kaybolduğunu belirtirken, Kemal Karpat 300 bin kişinin öldürüldüğünü savunmaktadır. 20. yüzyılın başı ve I. Dünya Savaşı döneminde de bölgedeki Müslüman - Türk karşıtı Ermeni hareketleri devam etmiş, köylere karşı saldırılar yapılmıştır. Onur Hüdavendigar'a göre bu dönemde 2.5 milyondan fazla Müslüman öldürülmüştür.






Yunan bağımsızlık hareketleri

Yunan Bağımsızlık Savaşı sırasında Yunan askerler tarafından bölgedeki Türkler ve Arnavutlara karşı katliamlar yapıldı, bu savaş sırıasında her iki taraf da birbirini katletmiştir. Yunanistan'ın ilan edildiği bölgenin her yanında Türkler katledildi. Yunanlılar denizlerde Türklerin gemilerine saldırıp içinde bulunanları katletti, Ağustos 1821 itibarı ile William Ogden Niles 3000 kişinin bu şekilde öldürüldüğünü belirtmektedir.





Mora

Mora'da oturan Türk ve Arnavut nüfusu, özellikle Yunan askerlerin egemen olduğu bölgelerde katliamlara uğradı. Mora'daki Türk ve Arnavut toplulukları yok oldu. Tarihçiler, bu süreçte yarımadada genellikle bölgedeki papazların tavsiyesiyle toplamda 20 binden fazla Müslümanın öldürüldüğünü belirtmektedir; bazı tarihçiler ise bu sayıyı 15 bin olarak tahmin etmektedir; fakat sadece Tripoliçe Katliamı'nda 35 bin kişinin öldürüldüğüne ilişkin tahminler vardır. Rus askerleri ve Yunanlar, 1770'de Mistras kentinde 400 Türk'ü öldürmüştür. Türk çocuklar, minarelere çıkarılıp oradan aşağıya atılmışlardır. William Ogden Niles'ın bu isyanlar sırasında tuttuğu kayıtlara göre Patras kentinin Türk halkı da küçük bir azınlık dışında tamamen öldürüldü. Ağustos 1821'de Monemvasia kasabasının Türk sakinleri uzun süren kuşatma sonucu açlıkla karşı karşıya kaldı ve cesetleri yemeyi denediler, bu sırada Yunanlılar kasabanın surlarının dışında denizde ele geçirilmiş olan altmış erkek ve kadını öldürdü. Daha sonra Yunanlılar Türkleri Anadolu'ya götüreceklerini söyledi ve kapılar açıldı; fakat Yunanlılar kasabayı yağmaladı ve pek çok Türkü öldürdü. Daha sonra kasabadan beş yüz kadar Türkü bir gemiye bindirip Anadolu açıklarında ıssız bir adaya bıraktılar, burada da açlıkla karşı karşıya kalan Türklerden hayatta kalanlar bir Fransız tüccar tarafından kurtarıldı.
William St. Clair'e göre, "Mora'daki soykırım ancak öldürecek başka Türk kalmadığında sona erdi.''

Navarin Katliamı

Yunanlılar tarafından kuşatılan Navarin kentinin Türk halkı açlık çekiyordu. Sonunda, Türklerin güvenli bir şekilde Mısır'a gönderilmelerine karar verildi. 19 Ağustos 1821 günü kentin kapıları açılınca, Yunanlılar Türklerin üzerine hücum etti ve kaçabilen 160 kişi dışında kentin yaklaşık 3000 kişilik tüm halkı öldürüldü.


Navarin Katliamı | Katledilen Türkler







Tripoliçe Katliamı

Tripoliçe Katliamı, Mora İsyanı sırasında bölgede Türklere karşı yapılan katliamların en büyüğüydü. Şehrin Yunanların eline geçmesinden birkaç gün sonra şehre gelen Britanyalı Thomas Gordon, 8000 kişinin öldürüldüğünü tahmin etti. Katliamdan sadece köle olarak alınan bazı kadınlar ve fidye için tutulan bazı tanınmış Türkler kurtulabildi. Justin McCarthy ise katliamda ölenlerin sayısının 35,000 olduğunu belirtir. Theodoros Kolokotronis, katliamdan şu şekilde bahsetti:


« Cuma gününden pazara kadar Yunan askerleri kadın, çocuk ve erkekleri katletti. Tripoliçe ve çevresinde toplam 32 bin kişi öldürüldü. [...] En sonunda, bir ulak geldi ve katliam durdu. »

Tripoliçe Katliamı







Orta Yunanistan

Atina'da sadece 190'ı askerlik yapmaya uygun olan 1190 Türk güvende olacaklarına ilişkin verilen sözler nedeniyle teslim oldu. W. Alison Phillips'e göre, bunu bu korkunç savaşta pek çok benzeri olan korkunç bir sahne izledi. Agrinio kasabasında 500 Müslüman aile ve 200 Yahudi yaşamaktaydı. Şehrin önce Yahudi, sonra da Müslüman sakinleri katledildi.



Ege adaları


Yunanistan'ın bağımsızlığını kazandığı dönemde Ege Adaları'nda da Türkler öldürüldü. 1821 yılının mart ayında, Yunanlılar tarafından Sakız Adası'na bir saldırı düzenlendi ve Türkler katledildi. Ege Adaları'nda Osmanlı'ya karşı isyan eden Yunanlılar, bölgeden geçen Türk ticaret gemilerine ve Hac'dan gelen ve Hacce gitmekte olan gemilere saldırıp mürettebat ile yolcuları öldürdü. Theodoros Kolokotronis, Hydra adasında doksandan fazla Müslüman öldürüldüğünü belirtmektedir. Hydra'da adanın Müslüman sakinlerine yapılan katliamın dışında bir gemideki tüm Müslümanlar da öldürüldü.


  Alıntı ile Cevapla
6 Üyemiz LaLe'in Mesajına Teşekkür Etti.
Eski 09.02.2012, 16:27   #2
Çevrimdışı
LaLe
Ne Mutlu Türküm Diyene

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: Osmanlı Devleti Dağılma Dönemi'nde Müslüman ve Türk katliamları

Bulgarların Yaptığı Katliamlar






Nisan İsyanı

Nisan 1876'da patlak veren Bulgar İsyanının başlangıcında yüzlerce Türk öldürüldü. Bazı kaynaklar ölen Müslüman sayısını 1000 olarak tahmin etmektedir. Stanford J. Shaw, Bulgaristan'da 4000 Hıristiyan sivilin öldüğünü, ölen Müslüman sayısının ise bundan daha fazla olduğunu yazmış, Müslüman ve Hıristiyan köyleri arasında karşılıklı katliamlar olduğunu belirtmiştir. Lord Kinross'a göre, "Onlar vahşice Müslüman Türklerine saldırdı ve katletmeye başladılar." Dennis P. Hupchick'e göre, "Kötü silahlandırılan dağınık isyancılar, yeni yazılan yurtsever şarkılarını söylemekten ve çoğunluğu barışçı olan Müslüman komşularını kesmekten başka fazla birşey yapmadılar." Stanford J. Shaw'a göre "İsyanlar yayıldı, yüzlerce Müslümana yönelik katliam başladı ve Balkan limanlarının yakınlarındaki Osmanlı'nın başlıca kalelerini ele geçirdiler."



-Birinci Balkan Savaşı sırasında Balkanlardan
göçen muhacirler (İstanbul, 1912)-







Bulgarların yaptığı diğer katliamlar

93 Harbi sırasında da Bulgarların yaptığı katliamlar yaşandı (bkz. aşağıdaki başlığa). Osmanlı arşivlerine göre 1908 yılında Bulgar çeteler, Balkanlar'daki köyleri basıp bölgedeki Müslümanları katlediyorlardı. Kasım 1912'de günümüzde Makedonya'da bulunan Strumica kentinde Bulgarlar otuz kadar Müslümanı öldürdü. Yine 1912 yılının sonlarında Bulgarlar Makedonya'da Müslümanlara karşı bir ay süren bir katliam yaptı ve üç ila dört bin kişiyi öldürdü.



93 Harbi

93 Harbi sırasındaki kayıplar hakkında farklı tahminler bulunmaktadır. Richard J. Crampton, 130.000-150.000 kişilik toplu göçünün yaşandığını ve bunun yaklaşık yarısının Berlin Kongresi ile cesaret alıp ara döneminde geri döndüğünü ifade etmektedir. Dennis Hupchik ve Justin McCarthy ise 260.000 kişinin kaybolduğu ve 500.000 kişinin mülteci olduğuna işaret etmektedir. Kemal Karpat ise 300.000 kişinin öldürüldüğü ve 1 - 1.5 milyon kişinin göçe zorlandığını ileri sürmektedir. Nedim İpek de buna konuda Karpat ile aynı rakamları vermektedir. Bir başka ABD kaynağı, savaş sırasında 400,000 Türkün katledildiği ve bir milyon Türkün göç etmek zorunda kaldığını belirtmektedir. Fransız komutan Romieu, Fransa Savaş Bakanlığı'na gönderdiği raporda, 1878 ve ilerleyen yıllarda, Ermeni çetelerinin Türklere karşı terörist faaliyetlerde bulunduklarını ve nefret beslediklerini belirtmiştir.
Ocak 1878'de Rus kuvvetleri ve Bulgar gönüllüleri güneye indikçe, oradaki halka karşı zulümler yapmaya başladılar.

Dönemin Britanya raporları katliamlara ilişkin bilgi içermektedir. Bu raporlara göre Issova Bala (Yukarı İssova) köyündeki 170 evden 96'sı ve okul yakılmıştır. Yukarı Sofular köyü halkının katledildiği, bundan önce ise köydeki 120 evden 13'ünün, okulun ve caminin yakıldığı belirtilmektedir. Kozluca köyünde on sekiz Türk öldürülmüş ve cesetleri yakılmıştır. Kızanlık kasabasında da Müslümanlar öldürülmüştür. İngiliz raporlarına göre Kızanlık yakınlarındaki Muflis köyünde, Rus ve Bulgarlardan oluşan bir grup tarafından 127 kişi öldürülmek üzere kaçırıldı. 20'den fazla kişi kaçsa da kalanlar öldürüldü. Osmanlı kaynakları ise öldürülenlerin sayısını yaklaşık 400 olarak vermektedir. Şipka yakınlarındaki Keçidere köyünde de 11 kişi öldürüldü.

1878-1881 döneminde Osmanlıların Kafkaslarda kaybettiği topraklardan Rus kaynaklarına göre toplam 82 bin Müslüman Kars bölgesine göç etti.







-Balkanlar'da Sırplar tarafından Arnavutlara yapılan
katliamlara ilişkin The New York Times'ın haberi
(31 Aralık 1912)
-





Balkan Savaşları ve I. Dünya Savaşı'nda
Balkanlar


Bulgarlar, Yunanlılar ve Ermenilerin Türklere ve Müslümanlara karşı yaptıkları katliamlar, 1912 Carnegie Endowment raporunda ayrıntılı olarak anlatılmaktadır. Dennis Hupchick, Balkan savaşlarının sonucu yaklaşık 1,5 milyon müslüman öldüğünü ve 400.000'nin mülteci olduğunu tahmin etmektedir.

Uluslararası raporlarına göre, Balkan savaşları sırasında Sırbistan ve Karadağ Ordusu tarafından Arnavutlara karşı katliamlar işlendi. Birinci Balkan Savaşı sırasında 1912 - 13 yıllarında Sırbistan ve Karadağ, Osmanlı kuvvetlerinin bugünkü Arnavutluk ve Kosova'dan kovulmasından sonra Arnavut nüfusune karşı çok sayıda savaş suçu işlediler. Bunlar Avrupa, Amerika ve Sırp muharefet basınlarınca aktarıldı. Bu suçlar incelemek amacıyla Carnegie Uluslararası Barış Vakfı özel bir encümeni kurdu ve 1913 yılında Balkanlara gönderdi. Sırp kontrollü Kosova Vilayeti'ndeki kurban sayısının ilk bir kaç ayda 25.000 kişi olduğu tahmin edildi.

Jusuf Hamza'ya göre Balkan Savaşları sırasında Makedonya ve Yunanistan Makedonyası'nda 300 binden fazla Türk öldürüldü. Bazı Türkler zorla Hıristiyan yapıldı. Poroi'de 200 bin, Serez'de 10 bin ve Edirne'de 5000 Türk öldürüldü. Carnegie Endownment raporu, Serez'in Bulgarlar tarafından ele geçirilmesinde kısa süre sonra Türk sakinlerinin öldürüldüğünü belirtmektedir. Justin McCarthy, Drama'ya Bulgarların girmesinin ardından yüzlerce Müslümanın öldürüldüğünü yazmıştır. Dedeağaç Bulgarların "Makedon Gönüllüleri" tarafından 12 Kasım 1912'de alındığında şehrin Müslüman semtleri yağmalandı, yüzden fazla Müslüman öldürüldü.

Danimarka'nın Riget gazetesi için haberler yazmakta olan Fritz Magnussen, Kumanovo - Üsküp bölgesinde 3000 Arnavutun Sırplar tarafından öldürüldüğünü, Arnavut köylerinin yakılıp evlerin sakinlerinin kovalanıp "fareler gibi" vurulduğunu bildirmekte, ve Sırp askerlerinin bundan gurur duyduklarını belirtmektedir.


-Sırplarca kendi memleketinden kovulan Arnavut muhacirleri-


Priştine'de şehrin Müslüman (çoğunluğu Arnavut) nüfusu şehrin kalesine beyaz bayrak çekip Sırpları kandırmak suretiyle pek çok Sırbı öldümüştü. Bunun üzerine Sırp ordusu şehre girer girmez intikam almak amacıyla halka saldırdı ve Müslüman nüfusu avlamaya başladı. Şehirde Sırp hakimiyetinin ilk günlerinde öldürülen Arnavut sayısı 5000 olarak tahmin edilmektedir.

Ferizovik'te Arnavutların kesin direnişine karşın Sırplar şehri ele geçirdi. Sırpların şehri ele geçirmesinin ardından Sırp ordusunun komutanı halka evlerine gitmelerini ve silahlarını teslim etmelerini söyledi. Direnişten sonra hayatta kalanlar geri döndüğünde 300 ila 400 kişi katledildi. Bunu Ferizovik çevresindeki Müslüman köylerinin yıkımı takip etti.


I. Dünya Savaşı sırasında, Ekim 1914'te Doxato'daki Yunanlılar bölgedeki Türklere karşı katliamlar yaptı, mallarını yağmaladı ve sahibi oldukları arazileri Yunanlılara bıraktıklarına dair belgeler imzalattı. Vodina ve bölgesinde demir sopalarla 300 Türk öldürüldü. Yunan hakimiyetine giren Dedeağaç'ta Rumlar "mezalim ve katliâm" yapmışlardır.

1912 ile 1922 yılları arasında, bölgedeki katliamlar yoğun bir şekilde devam etti. Carnegie Endowment raporuna göre, Türkler bölgedeki Hıristiyanlar, yani Sırplar, Yunanlılar ve Bulgarlar tarafından, Arnavutlar ise Sırplar tarafından öldürüldü. Kosova'da bölgedeki Müslümanların sayısını azaltarak bölgeyi Sırplaştırma hareketleri vardı. Arnavutlara uygulanan katliamlar, 1941'e kadar devam etti.
  Alıntı ile Cevapla
6 Üyemiz LaLe'in Mesajına Teşekkür Etti.
Eski 09.02.2012, 16:32   #3
Çevrimdışı
LaLe
Ne Mutlu Türküm Diyene

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: Osmanlı Devleti Dağılma Dönemi'nde Müslüman ve Türk katliamları

1905-1920 yılları arasında
Ermenilerin yaptığı katliamlar



-1918'de, Erzurum'da Ermenilerin içine doldurduğu
Türklerle birlikte yaktığı konak-


Kafkasya'da Ermeniler tarafından Türkler ve Kürtlere katliamlar yapılmıştır. Justin McCarthy, bunun sebebinin Ermenilerin bir Ermenistan devleti sınırları içine dahil etmek istedikleri Vilâyat-ı Sitte'de nüfuslarının %19 (Ermeni kaynaklarına göre %39) gibi küçük bir oranda olması ve bu nüfusun oranını arttırmanın yolunun bölgedeki Müslüman sayısını azaltmaktan geçmesidir.

Ovanes Kaçaznuni, 1905 ve 1906 yıllarında Müslümanlar ile Ermeniler arasında kanlı olayların yaşandığını belirtmektedir. 1914 yılında ise, Ermeni birliklerinin Türklere karşı faaliyetlerini başlattıklarını söylemektedir. 1915 yılında Van'ın Ermeni valisi olan Aram'a Rus bir komutan bölgedeki Kürtlerin öldürülmesini emreden bir emir gönderildi; fakat Aram emrin uygulanmayacağını belirtti.


Osmanlı arşivleri 1910-1922 yılları arasında 523,000 Türkün Ermeniler tarafından öldürüldüğünü belirtmektedir. Onur Hüdavendigar'a göre, 1914-1918 yııları arasındaki olaylarda, Ermeniler sebebiyle sayısı 2.5 ile 3 milyon arasında değişen Müslüman nüfus hayatını kaybetmiştir. Fransa Dışişleri Bakanlığı'ndan Rusya'nın Paris büyükelçiliğine gönderilen 14 Mayıs 1915 tarihli bir yazıda, Van İsyanı sırasında bölgede yaklaşık 6000 Müslümanın öldürüldüğü belirtilmektedir. Rus bir general, Ermeniler tarafından Müslümanlara karşı tecavüzlerin de gerçekleştirildiğini söylemiştir. 19 Ağustos 1915'te dönemin Avusturya büyükelçisi "Ermeniler tarafından Türklere karşı yapılan büyük ölçekte katliamlar"dan bahsetti; ama hem Türkler hem de Ermenilerin katliam yaptığını ve olayların kimin tarafından başlatılığının belli olmadığını belirtti.

1916 yılında bölgeye işgal etmekte olan Rus orduları, 16 Şubat günü Erzurum ve 11 Temmuz günü Erzincan'ı ele geçirdi. Türkler ise Erzincan'ı 13 Şubat 1918, Erzurum'u 12 Mart 1918 tarihinde geri aldı.



-Hasankale'deki çatışmada yaralanan Türk mülteciler-


Rus Yarbay Tverdohlebof, 1917 yılı ilkbaharında Ermenilerin halkın elindeki silahları toplamak amacıyla halka zulmettiğini ve işkence yaptığını belirtmiştir. Daha sonra, Rus ordusu çekildikçe katliamlar artmaya başladı. 1918'de Erzincan'da Ermeniler 800 Türk sivili öldürdü. Ermeniler Erzurum'a çekilirken yoldaki Türk köylerindeki halkı öldürdüler. Ilıca'da Ermenilerden kaçamayan Türkler öldürüldü. Tepeköy'ün tüm Müslümanları 17 Şubat 1918 tarihinde öldürüldü. Tepeköy'de öldürülen Türklerin cesetleri 2010'da Atatürk Üniversitesi'nin yaptığı kazılarda bulundu ve sayıları 150 olarak tespit edildi. 26 Şubat 1918 günü Tekederesi'nden çekilen Ermeniler yolları üzerine çıkan Müslümanları oldürdü, önlerine çıkan köylerdeki halkın hayvanlarını çaldı. 27 Şubat 1918 günü Ermeniler Erzurum'un Alaca köyünde Türkleri öldürdü. Erzurum'da Türk çarşıları Ermeniler tarafından yakılmaya başlandı. 26-27 Şubat 1918 gecesi Ermeniler Erzurum'da 3000 ila 8000 Müslümanı öldürdü. Rus Yarbay Tverdohlebof, Şubat 1918 sonlarında Erzurum'a yakın köylerdeki Türklerin "ortadan kaybolduklarını" bildirmektedir. Aralık 1918'de Uluhanlı, Kamerli ve Dereleyez halkı Ermenilerin zulmüne uğradı. Mayıs 1918'de bölgeyi ele geçiren Osmanlı ordusu Ermenilerin 250 Müslüman köyünü yaktıklarını bildirdi.

1919 yılının temmuz ayında, İngiliz Yarbay Albert Rawlinson, İstanbul'daki İngiliz Genel Karargahı'na gönderdiği telgrafta, Ermenilerin Oltu'dan Bayezid hududuna kadar katliam yaptıklarını belirtmiştir. 16 Temmuz 1919 tarihli bir Osmanlı belgesi, Ermenilerin Şarur ve Nahçıvan bölgesinde Müslümanlara saldırıp öldürdüklerini, Şarur halkını Aras nehrine döktüklerini ve kırk beş köye saldırdıklarını bildirmektedir. Bu katliamlara karşılık 11. Kafkas Tümeni bölgeye sevk edilip 600 kişiden oluşan Ermeni çeteleri Osmanlılar tarafından mağlup edilmiştir. Ermeni Yarbay Melik Şahnazarov'un bir Ermeni tümeninde raporunda, 30 kadar Türk köyünü ele geçirip sakinlerini öldürdüğünü ve köyleri yağmaladığını, 29 diğer Türk köyüne de saldırmak için izin istediğini belirtmektedir. 1920 yılında, bir Ermeni subayı, yazdığı raporda Basar-Geçar'daki Türk nüfusunu ayırt etmeden öldürdüğünü bildirmektedir. 1920 yılının içerisinde, Kars'taki köylerde Türk ve Kürt nüfusu öldürülmüş, köyler yağmalanmıştır. 4 Aralık 1920 tarihli bir Osmanlı belgesi, Ermenilerin Sarıkamış'a bağlı on üç köyde katliam yaptıklarını, bu kapsamda 1975 kişiyi öldürüp 276 hanenin tahrip edildiğini belirtmektedir. Esat Uras, Ermenilerin "erkek, kadın ve çocuk ayrımı yapmadan yaptıkları" katliamların Rus kayıtlarında yer aldığını belritmektedir.Amerika Birleşik Devletleri'ndeki Ermeni nüfusu da bu katliam faaliyetlerini desteklemekteydi.



-Mart Olayları sonrası Bakü'den bir görünüm-


Bu dönemde Ermenilerin Türklere ait camileri ve diğer kamusal binalara zarar verdiğini belirten pek çok rapor da vardır.

Daha sonra, 1920 yılında imzalanan Gümrü Antlaşması ile Müslümanlara can ve mal güvenceleri verilmiştir.

30 Mart-3 Nisan 1918 tarihleri arasında yaşanan Mart Olayları veya Mart Katliamı'nda 3000 ila 12,000 Azeri ve diğer Müslüman etnik gruplara mensup kişi öldürüldü. Olaylarda Azerilerin evleri yakıldı, sokaklarda Azeri olduğu düşünülenler öldürüldü.

Mart 1920'de Azerbaycan Demokratik Cumhuriyeti Ermenilerin kontrolü altındaki bölgelerde 300 kadar Müslüman köyünün yakılıp sakinlerinin öldürüldüğünü tahmin edip olayları kınadı.


Ermeniler Tarafından Katledilen
Şehit Türkler Anıt ve Müzesi | Iğdır



  Alıntı ile Cevapla
6 Üyemiz LaLe'in Mesajına Teşekkür Etti.
Eski 09.02.2012, 16:36   #4
Çevrimdışı
LaLe
Ne Mutlu Türküm Diyene

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: Osmanlı Devleti Dağılma Dönemi'nde Müslüman ve Türk katliamları

Türk Kurtuluş Savaşı

14/15 Mayıs 1919 günü İzmir'in işgal edilmesinden sonra Yunan birlikleri şehrin Türk nüfusunun bir kısmını katletti. Bu katliam sırasında Rum çeteleri sokaklarda geziyorlardı. İtilaf Devletleri'nin kaynaklarına göre 15 Mayıs 1919 günü 300 ila 400 Türk öldürüldü. Yunan ordusu Anadolu içlerine doğru ilerledikçe bölgede yaşayan Türkler katliamlar, tecavüzler ve yıkımla karşı karşıya kaldı. Bir Britanyalı askeri yetkili olan Harold Armstrong Yunan ordusunun İzmir'den Anadolu içlerine doğru ilerlerken sivilleri katlederek, yakarak, yağmalayarak ve tecavüz ederek gittiğini bildirdi. Britanyalı tarihçi Arnold J. Toynbee, 15 Mayıs 1919 günü İzmir'in Yunanlılar tarafından işgalinden sonra organize bir şekilde "vahşet"lerin yürütüldüğünü yazdı. Toynbee, Yunanlıların İzmit, Yalova ve Gemlik bölgelerinde yürüttüğü zulme tanıklık ettiğini ve söz konusun bölgelerde evlerin yağmalandığını ve yakıldığını belirtti.M Marjorie Housepian, Yunan igali altındaki İzmir'de 4000 Müslümanın öldürüldüğünü yazmıştır.



-İzmir'de Yunan birlikleri-


Manisa'dan verilen haberlere göre Yunan ordusu sivilleri vurmuş ve öldürmüştür. Çatalca ve Hadımköy'de Yunan birlikleri Müslümanlara zulmetmiştir. 16-17 Haziran 1919'da Menemen'de Yunan askerleri bir katliam yapmış, katliamda Avrupa kaynaklarna göre en az 200 Türk ölmüş ve 200'den fazlası yaralanmıştır, bazı Türk kaynakları ise ölü sayısının 1000 civarında olduğunu tahmin etmiştir. İtilaf Devletleri'nden Komutan Hadkinson, Turgutlu, İzmir ve Nazilli'de Yunanlıların Türklere zulmettiğini belirtmiştir.


Tetkik Heyeti Raporu'na göre Mondros Ateşkes Antlaşması'ndan sonra Ayvalık çevresinde Rum çeteleri pek çok Türkü öldürdü ve soydu.Ayvalık'ın işgalinin ilk birkaç gününde Yunan ordusu bazı askerleri ve çetecileri iki köyü yakmaktan mahkum etti.

Osmanlı kaynakları, Yunanlıların Akhisar ve Gördes'te Türkleri öldürüp kasabaları yaktıklarını bildirmiştir. Henry Ford, İzmir'den Konya'ya kadar olan bölgede Yunan askerlerinin Türk kadınlarına çok sık bir şekilde tecavüz ettiğini belirtmektedir. Eskişehir ve Afyonkarahisar'da Yunan askerleri Türk halka şiddet uygulamıştır. Johannes Kolmodin, Yunanlı birliklerin çekilirken 250 köyü yaktıklarını ve 1922 İzmir Yangını'na yol açtıklarını belirtmektedir. Kolmodin, bazı yerlerde köylülerin camilere doldurulup yakıldığını bildirmektedir. 14 Şubat 1922 günü o dönem İzmir'e bağlı olan Karatepe ile yakınlardaki iki köyün halkını köylerdeki camilere doldurdu, daha sonra petrol kullanarak camileri yaktı ve kadın, çocuk ve erkeklerden oluşan sivilleri öldürdü. Yunan ordusu Batı Anadolu'dan geri çekilirken yakıp yıkma taktiği uyguladı. Orta Doğu tarihçisi Nettleton Fisher konu hakkında, "Geri çekilen Yunan ordusu bir yakıp yıkma politikası benimsedi ve önüne gelen bütün savunmasız Türklere karşı vahşilikler uyguladı." yazdı. İskoçyalı tarihçi Kinross Yunan geri çekilişini, " Zaten onun (Yunan ordusu) önünde bulunan çoğu kasaba harap içindeydi. Tarihi kutsal şehir Manisa'da 18 bin binadan sadece 500'ü ayakta kalabilmişti." sözleriyle tasvir etmiştir.

1929'da George Seldes, Yunanlıların Anadolu'da Türklere yaptığı katliamların Türklerin Yunanlılara yaptığından çok daha büyük olduğunu belirtmiştir.

Güneydoğu Anadolu bölgesinde Ermeni - Fransız işbirlikçileri Türklere yönelik öldürme, yaralama, gasp vb. olaylarında bulunmuştur. Ege Bölgesi ve İç Anadolu Bölgesi'nde de Yunan işgalini destekleyenler, öldürme, yaralama, tecavüz, gasp vb. gerçekleştirmiş ve yer yer katliamlar görülmüştür. Rum çeteleri, İstanbul'da da bazı zorlamalarda bulunmuştur.


İtalyanların ise zorlamalarda vb. bulunduğuna dair güvenilir kaynak bulunamamıştır. Türklere yapılan zorlamalar bazen sistematik bir şekilde devam etmiştir.

Kurtuluş Savaşı'nın son aşamasında, bilirkişilerin oluşturduğu Tetkik Heyeti, Aydın ve çevresinde incelemelerde bulunmuş ve rapor vermiştir. Bu rapor, "Tetkik Heyeti Raporu" olarak bilinmektedir.


Madde 32: Alevler içinde kalan mahalleden kaçmaya çalışan kadın erkek, çocuk, Türklerin büyük bir kısmı mahalleyi şehrin kuzey kısmına bağlayan bütün yolları tutan Yunan askerleri tarafından sebepsiz olarak öldürmüşlerdir.
Madde 40: Aydın Vilayeti’nin Yunan kuvvetleri tarafından işgali, mahsul ve mülk bakımından büyük maddi hasarlar yaratmıştır.


Dumlupınar Meydan Muharebesi neticesinde gerilemekte olan Yunan ordusu, 29 Ağustos'u 30'a bağlayan gece birçok cinayet işlenmiştir ve yağmalama olayı had safhaya çıkmıştır. Mali olarak büyük zarara uğrayan Aydın'ın incir, pancar ve fasulye stokları yağmalanmıştır. Çıkan neticede, yaklaşık 1.2 milyon sterlinlik zarara uğranmıştır. Rum çeteleri, Ege Bölgesi'ndeki halktan yüzlerce sığır da çalmıştır. Yunan ordusu geri çekilirken Türklerin kullanabileceği hiçbir şey bırakmamak için özen göstermiştir. Demiryollarını ve köprüleri havaya uçurmuştur ve birçok köyü yakmıştır. Geri çekilirken Türk sivil halkına karşı yaptığı tecavüzler, kundaklamalar ve yağmacılık sonucunda bir milyon üzerinde sivil Türk evsiz ve barksız kalmıştır.
  Alıntı ile Cevapla
6 Üyemiz LaLe'in Mesajına Teşekkür Etti.
Eski 09.02.2012, 19:58   #5
Çevrimdışı
LaLe
Ne Mutlu Türküm Diyene

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: Osmanlı Devleti Dağılma Dönemi'nde Müslüman ve Türk katliamları

Tepkiler, Akademik Araştırmalar ve Anma


-Carnegie Uluslararası Barış Vakfı'nın Balkanlara
gönderdiği encümen
-


Müslüman - Türk katliamları (veya belli dönemleri) hakkında Türkiye'de yazılmış olan makeleler ve kitaplar bulunmaktadır. Bunların içinde, arşiv belgelerini kullanarak katliamları aktaranlar vardır. Türkiye Cumhuriyeti Başbakanlık Devlet Arşivleri, "Ermeni Meselesi" adlı bir arşiv belgesi koleksiyonu yayımlamıştır, bunların içinde katliamlarla ilgili olan belgeler de vardır. İşgal kuvvetleri de bazı belgelerde katliamlara yer vermiştir. Bunlar dışında, Justin McCarthy Ölüm ve Sürgün(orijinal adıyla Death and Exile: The Ethnic Cleansing of Ottoman Muslims, 1821-1922) kitabında katliamları konu almıştır. Katliamlar, bunun dışında bazı Türk olmayan kaynaklar tarafından işlenmektedir. Ermeni Devrimci Federasyonu'nun başkanlığını yapmış olan Ovanes Kaçaznuni Taşnak Partisi'nin Yapacağı Bir Şey Yok adlı raporunda, Rus general L.H. Bolhovitinov ise 11 Aralık 1915 Tarihli Resmi Ermeni Raporu'nda olaylardan bahsetmektedir. Türk Kurtuluş Savaşı'nın sonlarında Aydın ve çevresinde inceleme yapan bilirkişilerden oluşan bir heyetin yazdığı Tetkik Heyeti Raporu, katliamlar ve mezalime ilişkin bilgiler içermektedir.Yine Türk Kurtuluş Savaşı dönemindeki olaylar Osmanlı belgelerinde yer bulmuş ve bu olaylar İtilâf Devletleri'nin temsilcilerine Osmanlılar tarafından bildirilmeye çalışılmıştır. Bazı Türk ve Osmanlı kaynakları katliamları "soykırım" olarak tanımlamaktadır. William St. Clair de, Mora Yarımadası'nda Yunanistan'ın bağımsızlığını kazanması sırasında gerçekleşen katliamlardan "soykırım" olarak bahseder.

Mark Levene, 1870'li yıllarda Victoria dönemi kamuoyunun, Hıristiyanlara yönelik katliam ve sürgünlerine daha çok dikkat edip Müslümanlara yönelik katliam ve sürgünlerine, eğer daha büyük ölçüde olsa bile fazla dikkat etmediğini ve hatta bazı çevrelerce tutulduğunu ileri sürmektedir. Levene, egemen güçlerin Berlin Kongresi'nde ulus-devletçilik desteklemekle Balkanlardaki ulus oluşturmanın birincil aracı olarak etnik temizliğini meşrulaştırdığını savunmaktadır.

Carnegie Uluslararası Barış Vakfı, 1912 ve 1914 yılı raporlarında Balkanlar'daki katliamlardan ayrıntılı olarak bahsetmiştir. Mark Mazower, Sırpların yaptığı katliamların "soykırım değil de intikam amacıyla" yapıldığını söylemiştir. Norveçli bir askeri yetkili olan Henrik August Angel ise Sırpların batı dünyasında "şeytan" olarak tanıtılmasının "utanç verici bir adaletsizlik" olduğunu savunmuştur. Dimitrije Tucović, katliamlar üzerine şu şekilde yorum yapmıştır:


Biz [Sırplar] tüm bir ulusu kasıtlı bir şekilde öldürmeye çalıştık. O suç sırasında suçüstü yakalandık ve engellendik. Şimdi cezamızı çekmek zorundayız... Balkan Savaşları'nda Sırbistan topraklarının yanı sıra dış düşmanlarını da iki katına çıkardı.

—Dimitrije Tucović

Osmanlı döneminde büyük Müslüman kentlerinde katliamlara karşı kalabalık gösteriler düzenlenmekteydi. Dönemin Osmanlı halkı Yunanlıların Anadolu'yu işgal ederken yaptığı katliamları Müslüman nüfusunu yok etmeye yönelik bir girişim olarak görüyordu. İzmir'deki Osmanlıların Haklarının Korunması Komisyonu, 1919'da katliamları "bölgedeki büyük Müslüman çoğunluğu ani bir şekilde yok etmeye yönelik bir Yunan girişimi" olarak niteledi.

Katliamlar dönemin batı medyasında da yer aldı.

Türkiye, Ermeni Kırımı'nın bir soykırım olmadığına ilişkin bir tez olarak Müslüman - Türk katliamlarını öne sürmektedir. Barack Obama'nın Ermeni Kırımı'na ilişkin 24 Nisan 2011 tarihli konuşmasının ardından Amerika Türk Birliği Obama'nın Türklerin maruz kaldığı katliamlar ve etnik temizliği yoksaydığını iddia etti.

Iğdır'da katliamlarla ilgili olarak Ermeniler Tarafından Katledilen Şehit Türkler Anıt ve Müzesi adlı bir yapı bulunmaktadır ve her ay yapıyı yaklaşık dört bin kişi gezmektedir. Anıt 43.5 metre yüksekliğinde olup içerisinde olaylarla ilgili kaynaklar bulunmaktadır.

Kaynak


[MEDIA]http://storagestart.divshare.com/launch.php?f=16672599&s=575[/MEDIA]
  Alıntı ile Cevapla
7 Üyemiz LaLe'in Mesajına Teşekkür Etti.
Eski 09.02.2012, 23:39   #6
Çevrimdışı
ReaL
Deniz Sevengillerden

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: Osmanlı Devleti Dağılma Dönemi'nde Müslüman ve Türk katliamları

Tarihimizde günyüzüne çıkmayan, bilmediğim neler varmış...

Sanırım devlet büyükleri de bazı bilgilerden yoksun...

Müziği ile detay konu linkleri ile güzel bir konu olmuş, ellerine sağlık, teşekkürler LaLe..
__________________



Tüm katılımcı arkadaşların okumasını rica ediyorum... Lütfen Tıklayınız..
* * *
  Alıntı ile Cevapla
5 Üyemiz ReaL'in Mesajına Teşekkür Etti.
Eski 09.02.2012, 23:39   #7
Çevrimiçi
Banemin
» » » Çapulcu « « «

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: Osmanlı Devleti Dağılma Dönemi'nde Müslüman ve Türk katliamları

Arşivlerimiz var, Tarihçilerimiz de var. Üstüne üstlük bir de gerçekçi yabancı Tarihçilerin araştırmaları, yabancı devlet arşivleri ve tonla belge var...


Keşke ilgili makamlarımız da Lale gibi çalışacak bir de yetkili olsaydı...


Teşekkürler Lale...
__________________
Ben hiç insan kaybetmedim...
Sadece zamanı geldiğinde, vazgeçmeyi bildim...

  Alıntı ile Cevapla
4 Üyemiz Banemin'in Mesajına Teşekkür Etti.
Eski 10.02.2012, 14:09   #8
Çevrimdışı
Türkü
...> Ata'm İzindeyiz <...

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: Osmanlı Devleti Dağılma Dönemi'nde Müslüman ve Türk Katliamları

Bilmediğim,öğretilmeyen ne kadar çok bilgi mevcut konu içinde.

Uzunluğuna aldanılmayıp okunulması bizlerin yararına.

Teşekkürler Lale,özverili ve emekle hazırlanmış dolu dolu bir paylaşım sunmuşsun.
__________________
  Alıntı ile Cevapla
Türkü'in Mesajına Teşekkür Etti
Cevapla

Bu Sayfayı Paylaşabilirsiniz

Etiketler
adası, arnavut, avrupa, bulgar, etnik, kasaba, mora, navarin, tripoliçe, yakıldı, yunanistan


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı

Hızlı Erişim


WEZ Format +3. Şuan Saat: 00:32.


Powered by vBulletin® Version 3.8.8
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
Önemli Uyarı
www.forumgercek.com binlerce kişinin paylaşım ve yorum yaptığı bir forum sitesidir. Kullanıcıların paylaşımları ve yorumları onaydan geçmeden hemen yayınlanmaktadır. Paylaşım ve yorumlardan doğabilecek bütün sorumluluk kullanıcıya aittir. Forumumuzda T.C. yasalarına aykırı ve telif hakkı içeren bir paylaşımın yapıldığına rastladıysanız, lütfen bizi bu konuda bilgilendiriniz. Bildiriniz incelenerek, 48 saat içerisinde gereken yapılacaktır. Bildirinizi BURADAN yapabilirsiniz.