Forum Gerçek

AnasayfaForumları Okundu Kabul Et Bugünkü Mesajlar
Geri git   Forum Gerçek > Eğitim | Öğretim > Terörle Mücadele

Terörle Mücadele SEN! Kendi geleceğin için ülkenin geleceğine sahip çık ve bu halinle yeryüzünde nefretin değil, sevginin temsilcisi ol!


Yeni Konu aç  Cevapla
 
Seçenekler
Eski 07.10.2009, 11:06   #1
Çevrimdışı
Abartmatozu
Kurucu

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Terörizm | Tanımı | Amacı


Terörizm kavramı, terör yöntemlerinin siyasi bir amaçla örgütlü,sistemli ve sürekli bir şekilde kullanılmasını benimseyen bir strateji olarak terör kavramından ayrılmaktadır. Terör terimi, dehşet ve korkuyu belirtirken terörizm, bu kavrama süreklilik ve siyasal içerik katmaktadır.
Buradan hareketle terörizm, "Savaş ve diplomasi ile kazanılmayan sonuçları elde etmek, korkutmak ve itaat ettirmek için bir teoriye , felsefeye ve ideolojiye dayanılarak siyasi maksatlarla, iradi olarak terör ve şiddetin sistemli ve hesaplı bir şekilde kullanılmasıdır" şeklinde tanımlanabilir.

Ansiklopedik tanımlarda ise terörizm;

  • International Encylopedia of Social Sciences'de; "önceden belirlenmiş hedefleri elde etmek için şiddet kullanan, şiddete başvuran bir grubun veya partinin kullandığı metod",
  • Meydan Larousse'da; "ihtilalci grupların giriştiği şiddet eylemlerinin tümü, tedhişçilik, bir hükümet tarafından uygulanan şiddet rejimi",
  • Ana Britannica'da; "siyasal bir hedefe ulaşmak amacıyla devlete, halka ya da bireylere karşı sistemli şiddet eylemlerine başvurma" şeklinde tanımlandığı görülmektedir.

Ceza Hukukçusu Ordinaryüs Prof. Dr. Sulhi DÖNMEZER ise "...şiddetin, sosyal, ulusal, ırki, dinsel, fesat çıkarıcı ve diğer maksatlarla ve sosyal sınıflar arasında çatışma ve savaşı tahrik etmek üzere planlı ve hukuk dışı olarak kullanılması..." şeklinde bir tanım vermiştir.



TERÖRİZMİN AMACI

Terörizmin temel amacı, bir davaya veya siyasal anlaşmazlığa dikkat çekilmesidir. Bu "dikkat çekme" şiddet eylemleri neticesinde toplumda oluşturulan korku ve dehşet havası ile sağlanmaktadır.
Kitle iletişim araçlarının sağladığı imkanlardan da yararlanan terörizm, yarattığı korku ve dehşet ile bir bakıma topluma; "Benden yana mısın, değil misin?", "benden değilsen düşmanımsın", "düşmanımsan hedefımsin", "senin yaşama hakkın yoktur." şeklinde belirtilebilecek "taraf olma" çağrısında bulunmaktadır. Terörizm, bu dramatik çağrılar ile insanlara tarafsız olma hakkını yasaklamakta, onların zihinsel ve duygusal masumiyetini yok etmekte, şiddet ortamına çekmekte ve toplumun şiddet yoluyla siyasallaşmasına, kutuplaşmasına yol açmaktadır. Toplumdaki kutuplaşmalar da zihinsel ve duygusal yönden bölünmüş "çatışan tarafları" ortaya çıkarmaktadır. Çatışan tarafların ise toplumun birlik ve bütünlüğünü bozacağı, dolayısıyla terörün amacına hizmet edeceği açıktır.
Terörizmin benimsediği bir diğer amaç, kargaşa yaratarak toplumun direnme gücünü kırmak, yerleşik sosyal ve siyasal düzenin arkasındaki halk desteğini şiddet yoluyla zayıflatmaktır.
Terörizmin bazı güçler tarafından birtakım siyasi ve ekonomik çıkarlar sağlamanın da aracı olarak kullanıldığı dikkate alındığında amaç oldukça farklılaşmaktadır. Bu gibi durumlarda terörizmin amacı, bir kazanım elde etmek maksadıyla hedef alınan ülke ve toplumda belirli ortamların oluşmasına aracılık etmektir.
Türkiye gibi stratejik öneme sahip ülkelerin terör ortamında tutulmasında, ülkemizi hedef olarak seçmiş devletler ve birtakım güçlerin çıkarları açısından zaruret bulunduğu, terörün amacının da sadece bu ortamın devamını sağlamak olduğu değerlendirilmektedir. Bu nedenle terörizm, bir siyasi mücadele aracı olmaktan çıkıp, bir ülkenin bir başka ülkeyi zayıflatmak ve istikrarsızlaştırmak için kullandığı bir araç haline gelmektedir.
Öte yandan terörizm kitlelere yönelik hedef gözetmeyen şiddet eylemleriyle, toplumun güven duygusunu ortadan kaldırarak, halkın can derdine düşmesini ve olaylara tepkisiz kalmasını amaçlar. Böylece kitleler terörizme karşı duyarlılıklarını yitirir, terörü kanıksar ve devletle toplum arasında güven açısından büyük bir uçurum oluşur.
Terörizmin bir başka amacı da; baş eğdirmek, itaat ettirmektir. Terörizmin bu türü, terörist örgütlerce kendi üyelerine ve etkilemek istedikleri halk kesitlerine uygulanabilmektedir. Terörist gruplarca amaçlanan; yandaşlar kadar "seyircilerin" de itirazsız baş eğmeleri, "hedef kitlenin" emredileni yapmasıdır. Etkilenmesi amaçlanan bireylere ikinci defa düşünecek zaman ve aksine davranabilecekleri alan bırakılmaz. Amaç, "hedef kitleyi" yıldırmak, yönlendirmek ve yönetmektir.




TERÖRİZMİN ÖZELLİKLERİ
  • Terörizmin özellikleri, dünyada faaliyet yürüten terör örgütleri ve onların eylem şekilleri çerçevesinde aşağıdaki gibi özetlenebilir:
  • Terörizm bir ideoloji, bir doktrin, hatta sistematik bir fikir değil, stratejidir.
  • Terörizm, terör eylemlerini meşrulaştıracak bir senaryo hazırlar.
  • Terörizm, yeni bir düzen ve gelecekte zafer vaat eder.
  • Terörizm, uluslararası siyasetin bir parçasıdır, dolayısıyla dış destek olmadan yaşatılamaz.
  • Terörizm, propaganda ile doğar, gelişir ve propaganda ile yaşar. Bizatihi kendisi bir
    propaganda aracıdır.
  • Terörizm, Devlet otoritesine alternatif getiren örgütlü bir harekettir.
    Mali destek terörün vazgeçilmez gereksinmesidir. Bu nedenle; soygun ile silâh ve
    uyuşturucu kaçakçılığı yapar.
  • Terör, bir hak arayışı, düzen önerisi ve bağımsız devlet kurma isteklerinden biri veya
    derece farklılığıyla her üçünün bir arada bulunduğu gerekçelerle ortaya çıkabilir.
  • Terör, bilinçli ve amaçlı eylemler olarak belirir.
  • Terör, şiddet uygulamayı giderek amaç konumuna taşır. Dehşet ve korku salarak yılgınlık yaratır. Zorba, acımasız, istismarcı ve kuralsızdır.
  • Terör, bazen başka güç veya güçlerin taşeronudur.
  • Terör kendi dilini yaratır ve kullanır.
  • Terörün genellikle siyasi bir amacı vardır.
  • Terör eylemleri, örgütlü bir çabayı gerektirir. Bütün bu eylemler, bireysel olmaktan çok, bir grubun katılımıyla gerçekleşmektedir.


kaynak : Ankara Emniyet Müdürlüğü

erişim tarihi : 07.10.2009
  Alıntı ile Cevapla
11 Üyemiz Abartmatozu'in Mesajına Teşekkür Etti.
Eski 23.06.2011, 15:35   #2
Çevrimdışı
Zemheri
Üye

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Thumbs up

TERÖR NEDİR ?


Terör ve terörizm konularında farklı yaklaşımlar sergilenmektedir. Bu nedenle, kavramları zihinlerde berraklaştırabilmek için yerli ve yabancı kaynaklarda yer alan tanımların birlikte incelenmesinde fayda vardır.
Kökünü Latince "terrere" sözcüğünden alan terör deyimi "korkudan sarsıntı geçirme" veya "korkudan dehşete düşmeye sebep olma" anlamlarına gelmekte olup, ilk defa Dictionnarire de I'Academie Française'nin 1789 yılında yayınlanan ekinde rastlanmaktadır. Nitekim, 1789 Fransız ihtilali sonrasının dönemi tarihçilerince "terör rejimi-rejime de la terreur" olarak anıldığı bilinmektedir.
Türkçedeki karşılığı "yıldırma, korkutma" olan terör kelimesi Fransızca Petit Robert sözlüğünde "bir toplumda bir grubun halkın direnişini kırmak için meydana getirdiği ortak korku" anlamında yer alırken, Siyasi Terimler ve Örgütler sözlüğünde "kamu otoritesini veya toplum yapısını yıkmak için girişilen korku ve yılgınlık saçan şiddet hareketleri" olarak belirtilmektedir.

3713 sayılı Terörle Mücadele Kanununun 1.maddesinde « Terör » aşağıdaki şekliyle tanımlanmıştır.

Terör tanımı (Değişik Başlık:18.07.2006/26232-5532/1 md.)
Madde 1- (Değişik Birinci Fıkra:19.07.2003/25173-4928/20 md.) Terör; cebir ve şiddet kullanarak; baskı, korkutma, yıldırma, sindirme veya tehdit yöntemlerinden biriyle, Anayasada belirtilen Cumhuriyetin niteliklerini, siyasî, hukukî, sosyal, laik, ekonomik düzeni değiştirmek, Devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğünü bozmak, Türk Devletinin ve Cumhuriyetin varlığını tehlikeye düşürmek, Devlet otoritesini zaafa uğratmak veya yıkmak veya ele geçirmek, temel hak ve hürriyetleri yok etmek, Devletin iç ve dış güvenliğini, kamu düzenini veya genel sağlığı bozmak amacıyla bir örgüte mensup kişi veya kişiler tarafından girişilecek her türlü suç teşkil eden eylemlerdir.
(Mülga İkinci Fıkra:18.07.2006/26232-5532/17 md.)
(Mülga Üçüncü Fıkra:18.07.2006/26232-5532/17 md.)


TERÖRÜN UNSURLARI

İdeolojik Unsur
Terörün öncelikle bir ideolojik alt yapısının olması gerekmektedir. İdeolojik unsur, örgütün hareket noktasını oluşturmaktadır. Örgüt, benimsediği ideoloji doğrultusunda hareket etmekte, stratejisini buna göre belirlemektedir.Terör örgütlerinin siyasi eğitim adını verdikleri faaliyetlerin amacı, örgütün dayandığı temel ideolojiyi örgüt mensuplarına benimsetmek ve örgütün hedefleri doğrultusunda bilinçlendirmektir. İdeolojik eğitim de diyebileceğimiz bu süreçle örgüt mensuplarının örgüte bağlılıkları sağlanır.
Günümüzde terör örgütlerinin dayandığı başlıca ideolojiler arasında, Marksist-Leninist-Maoist ideoloji (Komünizm), Milliyet (etnik) kaynaklı ideoloji (Faşizm, Kürtçülük, Ermeni Milliyetçiliği gibi), dini kaynaklı ideoloji gibi farklı kaynakları temel alan, ancak hedef olarak rejim değişikliğini veya bölünen topraklar üzerinde yeni bir devlet kurmayı amaçlayan ideolojiler yer almaktadır.

Örgüt Unsuru

3713 sayılı Kanunun 1. maddesinin 1. fıkrasında “Terör” tanımı yer almakta, “terör” tanımı incelendiğinde ise, terör suçunun örgütle işlenebileceği, 7. fıkrasında ise Cebir ve şiddet kullanılarak; baskı, korkutma, yıldırma, sindirme veya tehdit yöntemleriyle, 1 inci maddede belirtilen amaçlara yönelik olarak suç işlemek üzere, terör örgütü kuranlar, yönetenler ile bu örgüte üye olanların Türk Ceza Kanununun 314 üncü maddesi hükümlerine göre cezalandırılacağı ifade edilmektedir.
Örgüt; organize bir yapı içerisinde, aynı ideolojiyi benimseyen ve aynı hedefe yönelmiş kişilerden oluşur. Günümüzde terör örgütleri, çoğunlukla örgüt lideri ile ona bağlı üst düzey sorumlular ve daha alt düzeydeki bölge, il ve birim sorumlularından oluşmaktadır.
Örgütsel yapılanmada illegal teşkilatlanma ve gizlilik esastır. Bu aynı zamanda örgütün temel güvenlik ihtiyaçlarına yönelik bir yapılanmadır. İllegal faaliyet, legal alanda öne çıkan sempatizanların illegal alana kaydırılmaları ile beslenir. Böylece, operasyonlarla ortaya çıkan kadro kayıpları, yeni ve deşifre olmamış örgüt mensuplarının illegal kadrolara aktarılmasıyla giderilmeye çalışılır.

Şiddet Unsuru

Terörün en önemli unsuru, şiddet unsurudur. Terör örgütleri şiddeti, ideolojileri doğrultusunda belirledikleri hedeflere ulaşmada önemli bir araç olarak görmekte, "silahlı propaganda" adı da verilen terör eylemlerini, mevcut anayasal düzeni değiştirmek için kaçınılmaz bir yöntem olarak benimsemektedirler. Terör örgütleri, gerçekleştirdikleri şiddet eylemleri ile topluma korku salarak, halkta bıkkınlık ve yılgınlık duygusu oluşturup, vatandaşın devlete olan güvenini sarsmayı ve kaos ortamı yaratmayı hedeflemektedirler.

Terör Suçları nelerdir ?

Terör suçları; 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanununun 3. Maddesinde, 26/9/2004 tarihli ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 302, 307, 309, 311, 312, 313, 314, 315 ve 320 nci maddeleri ile 310 uncu maddesinin birinci fıkrasında yazılı bulunan suçlardır. Ayrıca, aşağıdaki suçlar 3713 sayılı Kanununun 1 inci maddesinde belirtilen amaçlar doğrultusunda suç işlemek üzere kurulmuş bir terör örgütünün faaliyeti çerçevesinde işlendiği takdirde, terör suçu sayılır:

a) Türk Ceza Kanununun 79, 80, 81, 82, 84, 86, 87, 96, 106, 107, 108, 109, 112, 113, 114, 115, 116, 117, 118, 142, 148, 149, 151, 152, 170, 172, 173, 174, 185, 188, 199, 200, 202, 204, 210, 213, 214, 215, 223, 224, 243, 244, 265, 294, 300, 316, 317, 318 ve 319 uncu maddeleri ile 310 uncu maddesinin ikinci fıkrasında yer alan suçlar.
b) 10/7/1953 tarihli ve 6136 sayılı Ateşli Silahlar ve Bıçaklar ile Diğer Aletler Hakkında Kanunda tanımlanan suçlar.
c) 31/8/1956 tarihli ve 6831 sayılı Orman Kanununun 110 uncu maddesinin dördüncü ve beşinci fıkralarında tanımlanan kasten orman yakma suçları.
ç) 10/7/2003 tarihli ve 4926 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanununda tanımlanan ve hapis cezasını gerektiren suçlar.
d) Anayasanın 120 nci maddesi gereğince olağanüstü hal ilan edilen bölgelerde, olağanüstü halin ilanına neden olan olaylara ilişkin suçlar.
e) 21/7/1983 tarihli ve 2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanununun 68 inci maddesinde tanımlanan suç.
__________________
  Alıntı ile Cevapla
10 Üyemiz Zemheri'in Mesajına Teşekkür Etti.
Eski 24.05.2012, 14:32   #3
Çevrimdışı
ahmet irfan
Yeni Üye
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: Terörizm | Tanımı | Amacı

Öncelikle teşekkür etmek isterim, yazınız anlaşılır ,abartısız ve asıl konunun realitesi bozulmadan yazılmış.Bu konu ile ilgili başka bilgilerinizide paylaşmak isterim. Saygılarımla.
__________________
Forum Gerçek Türkiyeli'nin Resmi Forumu
  Alıntı ile Cevapla
6 Üyemiz ahmet irfan'in Mesajına Teşekkür Etti.
Eski 04.06.2012, 22:17   #4
Çevrimdışı
Abartmatozu
Kurucu

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart

Rica ederim. Yogun tempom var. Firsatini bulursam. Kck hakkinda ayri bir konu yapacagim.
  Alıntı ile Cevapla
3 Üyemiz Abartmatozu'in Mesajına Teşekkür Etti.
Eski 25.03.2016, 09:54   #5
Çevrimdışı
Fuzuli
Üye

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: Terörizm | Tanımı | Amacı

Konu için çok teşekkür ederim , şüphesiz çok faydalı olduğunu/olacağını düşünüyorum.Terörizmin ve terör örgütlerinin temel amaçları ; insanları yıldırmak , korkutmak ve yıpratmaktır. Ki bu unsurları da Ankara'da sivil ve emniyet-askeri personele yapılan terör faaliyetlinde ve sonrasında görmekteyiz.

3713 sayılı kanuna göre;
Madde 1- (Değişik Birinci Fıkra:19.07.2003/25173-4928/20 md.) Terör; cebir ve şiddet kullanarak; baskı, korkutma, yıldırma, sindirme veya tehdit yöntemlerinden biriyle, Anayasada belirtilen Cumhuriyetin niteliklerini, siyasî, hukukî, sosyal, laik, ekonomik düzeni değiştirmek, Devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğünü bozmak, Türk Devletinin ve Cumhuriyetin varlığını tehlikeye düşürmek, Devlet otoritesini zaafa uğratmak veya yıkmak veya ele geçirmek, temel hak ve hürriyetleri yok etmek, Devletin iç ve dış güvenliğini, kamu düzenini veya genel sağlığı bozmak amacıyla bir örgüte mensup kişi veya kişiler tarafından girişilecek her türlü suç teşkil eden eylemlerdir.

3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunun'da terörizmin tanımı yapılmıştır fakat bu tanım sadece bizim ülkemiz için geçerlidir . Ünlü sosyolog Anthony Giddens'a\e göre Terörizm'in dünya üzerinde tüm devletler tarafından kabul edilmiş bir tanımı yoktur . Çünkü terör kavramı Netenyahu'ya göre başka , Recep Tayyip Erdoğan'a göre başka , Obama'ya göre ise bambaşkadır . Bunun en temel nedenlerinden bir tanenesi ise , militan olarak gördüğümüz kimselerin bir devlete veya bir terör örgütüne göre '' bir özgürlük savaşçısı olması , bir kahraman olması ve bir islam savaşcısı olmasıdır '' . Bu konunun varyasyonlarını dünya üzerinde birçok ülkede görmemiz mevcuttur. Örneğin : Pkk , İşid vb.

Lütfen aşağıda paylaşacağım bir alıntıyı'da mutlaka okuyunuz ;

Türkiye canlı bombaların hain saldırıları sonucu onlarca sivil kayıp verdikten sonra sosyal medyada başlatılan "Sivillerin öldürülmesine karşıyız" sloganına emekli albaydan müthiş bir cevap geldi.
Sosyal medyada hızla yayılan "Sivillerin öldürülmesine karşıyız" sloganına emekli albaydan müthiş bir cevap geldi. Asker ve polislerin de terör saldırılarında hayatlarını kaybettiğine dikkat çeken albay, zorlu hayat şartlarına dikkat çekerek hümanistce gözüken bu sloganın aslında teröristlerin işine yaradığını söyleyek şunları yazdı...
İşte eskisozluk.com'da paylaşılan o yazı:
"Sivillerin öldürülmesine karşıyız!
Sokaktaki insanından başbakanına, cahilinden aydınına, Türkünden Kürdüne kadar her kesimin kullandığı hatta kızımın dahi paylaştığı moda deyim: "Sivillerin öldürülmesine karşıyız"
Azıcık Türkçe biliyorsanız bunun anlamı çok nettir; "Asker, polis öldürülmesine karşı değiliz"
Tabii bu askerler, baba değildir, yaşama hakları yoktur, sırf üniforma giydiği için insan bile değildir aslında. 14 yaşında evinden annesinin kucağından ayrılıp askeri okula gitmiş olmanın bir cezası olmalıdır elbet.
14 yaş… Daha siz elinizi sıcak sudan soğuk suya değdirmezken yatılı okul hayatının, içtimaların, sabahın 06.00'sından sonra hafta sonu bile uyuyamamanın, derdinizde başınızı yaslayacağınız hiç kimse olmayışının, siz üniversiteye gitme yaşındayken hatta giderken bile yatak yapmaz iken hergün 15 dk. yatak düzeltmenin, dolapta ayakkabı boyası yanlış yerde diye ceza almanın, mayo ile sürünmenin, siz hergün dışarda cebinizde para Starbucks'da kahve içerken haftada birgün okul dışına çıkabilmenin, 15 defa evinizi taşımanın, çocuğunuzdan uzak kalıp ilgilenememenizin, sevginizi gösterememenizin, sizin adını dahi duymadığınız yerlerde görev yapmanın, annenizi ölmeden önce son bir kez görememiş olmanızın bir karşılığı olmalıdır elbet.
Evet, buldum; "Sivillerin öldürülmesine karşıyız". Yani demem o ki; "Asker öldürülebilir!"
-35 derecede dağda yatan, günlerce aylarca evine gidemeyen, köydeki şehirdeki vatandaşı ailesi huzur içinde otursun diye elinde silah görev yapan, yeni doğan çocuğunu aylar sonra görebilen, ıslanan, donan, yaralanan, ölen, yanında en yakın arkadaşı veya askerinin ayağının kolunun koptuğunu gören, devletin ulaşamadığı en ücra yerdeki okulu onaran, yemeğini veren, öğretmenini koruyan, yılan sokan köylü çocuğu devletin helikopteri ile hastaneye nakleden, köyü terörist basmasın diye arazide sabaha kadar bekleyen, yakalanan teröriste dahi elindeki yemeğini, montunu veren asker, son çare olarak silahını kullanmak için eğitilmiştir. Ne Kürt diye, ne de başka bir sebeple öldürmeye programlanmamıştır. Terörist veya düşman bile olsa karşısındaki öncelikli görevi öldürmek değildir. O da bir insandır sizin gibi. Robot değil, duygusuz, ruhsuz değil. ya kendini, ya vatandaşı, ya da Anayasa başta olmak üzere kanunun verdiği yetkiyi kullanmak için öldürebilir elbette. Savaş sanatını ülkesini, devletini korumak için öğrenen askerin, bunu ama ideal haline getirip ama sadece ailesinin geçimini sağlamak için yapıyor olması da çok fark etmez aslında.
Bu söylemi savunan PKK'lıları, teröristleri ve destekçilerini anlamak mümkündür. Asıl sorun terörü desteklemeyen hatta terörle mücadele görevi olanların, insan hakları savunucularının dahi bu fikri ifade etmeleridir. Hayvanın, bitkinin, teröristin dahi yaşama hakkı var iken, subay, astsubayın, polisin yaşama hakkını tartışan bu kesimin cahilliği, dar bakış açısını anlamak ise mümkün değildir.
Bazı sözde hümanist, olaya sadece insan hakları, demokrasi, devlete karşı çıkma mantığıyla bakan okumuş yazmış kitle ise tam bir ikilem içindedir.
Hergün devletin imkanlarını, yolunu, elektriğini, otobüsünü, doğalgazını, metrosunu kullanıp, devletten maaş alan babasının parasını yiyip, o parayla eylem yerine giden, devletin hastanesinde muayene olan, devletin okulunda okuyan, sonra da devlete terörist diyen, devletin üniformalı memuruna ölümü hak görenler keşke devletin hatalarını askerin ölmesine üzülmeyecek noktaya getirmeden düşünebilselerdi; Olayın basit bir terör meselesi olmadığını, sadece Türk-Kürt meselesi ile sınırlı olmadığını, Kürt devleti kurulsa bile bu sorunun bitmeyeceğini, keşke içlerindeki o insancıl duyguyu daha güzel ifade edip, benim ölen terörist de olsa üzüldüğüm kadar üzülebilseydiniz ölen askere, polise. Keşke benim de sivillerin öldürülmesine karşı olduğum kadar siz de askerin/polisin öldürülmesine karşı olabilseydiniz…"

Saygı ve sevgilerimle ...
__________________

Söylesem tesiri yok, sussam gönül râzı değil. Fuzuli
  Alıntı ile Cevapla
2 Üyemiz Fuzuli'in Mesajına Teşekkür Etti.
Eski 05.08.2016, 14:39   #6
Çevrimdışı
rumeysaguler
Yeni Üye
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: Terörizm | Tanımı | Amacı

Terör Fobisi

  • 12 Nisan 2016
Psikiyatri Uzmanı Prof. Dr. Ayhan Kalyoncu
20.03.2016 tarihli Milliyet Gazetesinde yayınlanan “Günlük hayata dönmezsek fobik bir toplum olacağız” başlıklı röportaj
– Terör eylemlerine gönüllü olarak katılan insanların psikolojisi nedir?

Artık dünya öyle bir hale geldi ki mağdur olduğunu düşünen bazı gruplar kendilerine mücadele alanı olarak terörü seçiyorlar. Çünkü başka bir alanda mücadele ederek kendileri için bir şey yapmaları mümkün değil. Bu mücadelelerinde kendilerinde haklı gördükleri bir platform oluşturuyorlar. Teorik, duygusal ve yaşanmışlıklar olarak kendilerini hak içinde hissediyorlar. Bu haklarını elde etmek için de genellikle bir ya da birkaç liderin etrafında toplanarak eylem planlıyorlar. Bunlar çok fazla destekçisi olmayan, daha küçük topluluklar oluyor. Dolayısıyla yandaş toplayamadıkları durumda eylem alanı terör oluyor. Terör saysesinde kendilerini duyurup içinde bulundukları topluma varlıklarını gösteriyorlar.
– Bunu yaparken de insanların ölmesine sebep oluyorlar.

Evet. Çünkü karşısındakinin insan olduğu düşüncesine sahip değiller. Onlar sadece nefretin karşısındaki objeye yani düşmanlarına karşı eylem yaptıklarını düşünüyorlar. İnsanlara zarar vermek için gidiyoruz diye bir düşünceleri yok, düşmanı yok etmeye gidiyorlar. İnsana zarar vermeye gitmekle düşmana gitmek farklı şeylerdir. Liderleri, bu insanları düşman terminolojisi üstünden yönlendiriyor. Onlara göre ne kadar çok düşman ölürse kendi içlerinde o kadar yücelmiş oluyorlar.
“Kendisini şehit olan biriyle eş tutuyor”
Sonunda kendileri de ölüyor.
Kendilerini fark ettirmek için bir şekilde toplumu rahatsız edip, huzurunu kaçırıp tedirginlik yaratıyorlar. Ve evet, kendi de ölüyor ama kendi bakış açısında yüceleştirilmiş oluyor. Kendini vatanı için savaşırken ölen ve şehitlik mertebesine erişen biri olarak görüyor. Zaten bu eylemleri gerçekleştiren insanların asıl problemleri bu. Psikolojileri incelendiğinde geçmişte örselenmiş insanlar olduklarını görüyoruz. Çoğunun çocukluk travmaları mevcut. Çok kötü ekonomik şartlar içinde yaşamış, dayak yemiş ya da cinsel anlamda kötüye kullanılmış insanlar. Kendilerini çocukluktan itibaren rahatça ifade edemeyen insanlar. İçlerinde ciddi bir şekilde öfke biriktiriyorlar. Bu biriken öfkeler herhangi bir terör grubuyla tanıştıkları anda kaynaşmalarına sebep oluyor. Terör grupları nefretin birbirine yakınlaştırdığı insanlardan oluşan küçük gruplardır. Nefret duygusu çok fazla insanı bir araya getiremez. Nefret olumsuz bir duygu ve insanların çoğunluğu bu duyguyla yaşamaktan memnun olmaz. Dolayısıyla nefret duygusuyla birleşen insanlar kendi varlıklarını belli etmek için de nefreti eyleme dökerler ve ortaya terörist eylemler çıkar. Bazen dini bazen siyasi düşüncenin etrafında toplanırlar ama bunlar kabul gören yaygın görüşler değildir. Kıyıda köşede kalan, daha az taraftarının olduğu görüşlerdir.
– Toplumda yarattıkları huzursuzluk hepimizin dengesini bozdu, aslında ne hissediyoruz?

İnsanlar normal yaşantılarında hep bir güvenlik arayışı içindedirler. İnsanlığın ilk gününden beri nerede daha güvenli olacağımızı aramışız. Önce mağaraya girmişiz, sonra direklerin üzerinde evler yapılmış, daha sonra kaleler içinde yaşanmış çünkü insan öleceğini bilerek yaşayan tek canlı. Diğer hiçbir canlı bunun farkında değil. Bizi tehdit eden bir olgunun farkındayız. Ölüm kaygısı insanların en önemli kaygısı. Biz artık toplum olarak bu ülkede yaşarken kendimizi güvende hissetmiyoruz. Sokağa çıkarken, metroya bindiğimizde, sinemaya, tiyatroya, kalabalık bir aktiviteye gittiğimiz zaman buralarda kendimizi daha da tedirgin hissediyoruz.
– Üst üste yaşanan terör saldırıları endişeyi katlıyor öyle değil mi?

Tabii, üst üste gelmeye başladıkça gerginlik ve huzursuzluk arttı insanlarda. Önce kendimiz sonra çocuklarımız, anne-babamız ve yakınlarımız için tedirgin oluyoruz, endişe duyuyoruz. Toplum yaşam alanı anlamında rahat ve huzurlu olma durumundan çıktı. Güvensizlik başladı. Bu güvensizlik aslında teröristlerin tam da istediği şey. Huzursuzluk oluşturup kendilerinin farkında olunmasını sağlamak… Böylece de terör amacına ulaşmış oluyor.
– İnsanlardaki güvende hissetmeme, sokağa çıkmama, güzergah değiştirme ve sürekli endişe hali toplumu yalnızlaştırmaz mı?

Aslında tam tersi. Gerginlik, huzursuzluk ve stres düzeyini artırıyor ama insanlar güvensiz hissetikleri için hemen kendini güvende hissedeceği insanları aramaya başlıyor. Herkes arkadaşlarını kontrol ediyor, uzun süredir aramadığı kişileri arıyor. Olumlu ya da olumsuz olmasını değerlendirmek çok anlamlı değil ama toplumu birbirine yakınlaştırmaya teşvik ediyor. Bir yandan da günlük hayatımızı aksatıyor. İnsan çocukken korktuğunda gider hemen annesinin eteğinin altına girer. Bizde bir nevi geri dönüşe neden oluyor. Herkes birbirine yakınlaşmak istiyor. Fakat sağlıklı bir yakınlaşma değil bu. Gerginlik seviyesi yükseldikçe vücuttaki kortizon seviyesi de artıyor. Bu stresin de muhakkak ikincil olarak birtakım komplikasyonları orataya çıkacak.
“Psikosomatik hastalıklar için uygun bir zemin”
– Nedir onlar?

Başta psikosomatik hastalıklar. Toplumun içinde bulunuduğu durum, depresyon, kaygı bozuklukları, tansiyon, şeker, bağırsak bozuklukları, ülserden astıma kadar birçok hastalık için uygun bir zemin.
– Terörün insanlarda yarattığı korkunun bir süre sonra o insanları saldırgan hale getirdiğini okumuştum, doğru mu? Saldırganlaşacak mıyız?

Kesinlikle doğru. Şiddet şiddeti doğurur. Bu savaş psikolojisinde de böyledir. Bir asker elinde tüfekle savaşa gönderildiği zaman önce çok fazla korkmaya başlar. Bir müddet sonra üzerinizden mermiler atılırken o korkuyla yaşamak çok daha zor olur. Filmlerden de hatırlarsınız, cephede bir anda en çok korkak olan adam silahını alıp saldırmaya başlar ve kahramanlık öyküleri böyle çıkar. Çünkü korkuyla yaşamak çok zordur. Doğada da bu böyledir. Kediyle köpeği karşı karşıya getirdiğinizde kedi önce kaçar ama köşeye sıkıştığı anda saldırmaya başlar. Bu durum terör için de geçerli. İnsanlar terörle ilişkilendirdikleri her şeye saldırmaya başlayacaklar.
– Evet, bu saldırı henüz fiziksel olmasa da sosyal medyada başladı bile.

Sosyal medyada çok yakın zamana kadar ölüm cezalarına karşı olduğunu bildiğim insanlar, teröristlere ölüm cezası uygulanması istediklerini ifade etmeye başladılar. Maçlarda bile bağırmaya başladı insanlar, “Bunun karşılığını vereceğiz” diye. Toplumdaki şiddet düzeyi terörle artıyor. Aslında terör de bunu istiyor. Herkes silahını alıp sokaklarda gezmeye başlarsa ülke vahşi bir hale dönecek.
“Her Suriyeli mülteci değil, stresten kaçıyorlar”
– Bir de anlattığınız tüm bu kaygı durumları insanları il ya da ülke dışına taşınmaya sevk ediyor…

Stres, kaygı ve endişe düzeyi arttıkça insanlar daha güvende hissettiği yerlere yönelmek istiyor. Kendini ve aliesini toplumdan uzağa çekmeye çalışıyor. bugün Türkiye’deki Suriyeli mülteciler gibi bir durum yaşanıyor. Suriye’den gelen herkes mülteci değil aslında, oradaki gerginliğe dayanamadığı için kaçıp kendilerini daha huzurlu hissedecekleri ülkelere doğru yöneliyorlar. Bizde de şu an imkanı olan insanlar başka ülke alternatifleri aramaya başladı. Ne iş yapabileceklerine, nerede huzurlu yaşayabileceklerine karar vermeye çalışıyorlar. Uygun şartları sağlayanlar gitti bile. Ya da ülke içinde daha sakin, terörden uzak olduğunu düşündükleri yerleri tercih ediyorlar. –
“Travmanın etkisini azaltmak için…”
– Sosyal medyada, teröre karşı olan insanların da kendi içinde bölündüğünü görüyoruz. Yaşadığımız agresyon bizleri birbirimize kırdırıyor. Psikolojimiz bozulmaya başladı diyebilir miyiz?

Kesinlikle. Genel bir değerlendirme yapınca psikolojimiz olumsuza doğru gidiyor. Stres, kaygı ve endişe düzeyi artıyor. Gerginlik ve stres insanlarda farklı reaksiyonlara sebep oluyor. İnsanlar medenileştikçe ilişkilerinde yumuşak iletişim yolları kullanırlar. Geriye gittikçe ise bu iletişim yolları sertleşir. Toplumda da cepheleşme başladı. Herkes kendini güvende hisedebileceği bir yere yönelmek istiyor.
– Toplum olarak ne yapmamız gerekiyor? Psikolojimizi nasıl koruyacağız?

Bunun yolu günlük hayatın normal akışına bir an önce geri dönmektir. Ne kadar çabuk geri dönerse travmanın etkisi o kadar azalır. İnsanların hiçbir şey olmamış gibi hayatını sürdürmesi lazım yoksa toplumsal yaşam da zedelenecek. Bunun için de yönetici konumunda olan insanların topluma bilgi aktarımında bulunması ve kendilerini güvende hissettirmeleri lazım. Kişisel olarak insanlara önerim, terörü hakim ve galip kılmamak için yaşantılarını olduğu gibi devam ettirmeleri. Yaşam alanlarını kısıtladıkça terör arkası giderek büyüyen bir sorun haline gelecektir. Bu durum da kayıgılı, endişeli ve fobik bir topluma dönüştürür bizi.


kaynak
__________________
  Alıntı ile Cevapla
rumeysaguler'in Mesajına Teşekkür Etti
Eski 05.08.2016, 18:45   #7
Çevrimdışı
Mustafa Akten
Abdülmelik Hankendi

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: Terörizm | Tanımı | Amacı

En doğru ve üzerinde en ittifak edilen terörizm kavramı, aşağıya aldığım ve bu yazı başlangıcında belirtilen tanımdır. Terörzm ve terör, içinde bulunulan koşullara, idari yapıların tutum ve davranışlarına, toplumun sosyo ekonomik sosyo kültürel değişkenlikleri, kökten dinci gurupların tetikleyebileceği, çok farklı ilke amaç ve kazanım için toplu ve bireysel olarak yıldırma, çökertme, susturma, kazanma biçimleri olarak dünyanın bir çok yerinde farklı olarak görülebilmektedir.

Paylaşım için teşekkürler efendim..


Terörizm kavramı, terör yöntemlerinin siyasi bir amaçla örgütlü,sistemli ve sürekli bir şekilde kullanılmasını benimseyen bir strateji olarak terör kavramından ayrılmaktadır. Terör terimi, dehşet ve korkuyu belirtirken terörizm, bu kavrama süreklilik ve siyasal içerik katmaktadır.
Buradan hareketle terörizm, "Savaş ve diplomasi ile kazanılmayan sonuçları elde etmek, korkutmak ve itaat ettirmek için bir teoriye , felsefeye ve ideolojiye dayanılarak siyasi maksatlarla, iradi olarak terör ve şiddetin sistemli ve hesaplı bir şekilde kullanılmasıdır" şeklinde tanımlanabilir.
__________________
  Alıntı ile Cevapla
Cevapla

Bu Sayfayı Paylaşabilirsiniz

Etiketler
amacı, anayasada, nedir, suçları, terör, terörizm, terörün


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı

Hızlı Erişim


WEZ Format +3. Şuan Saat: 20:23.


Powered by vBulletin® Version 3.8.8
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
Önemli Uyarı
www.forumgercek.com binlerce kişinin paylaşım ve yorum yaptığı bir forum sitesidir. Kullanıcıların paylaşımları ve yorumları onaydan geçmeden hemen yayınlanmaktadır. Paylaşım ve yorumlardan doğabilecek bütün sorumluluk kullanıcıya aittir. Forumumuzda T.C. yasalarına aykırı ve telif hakkı içeren bir paylaşımın yapıldığına rastladıysanız, lütfen bizi bu konuda bilgilendiriniz. Bildiriniz incelenerek, 48 saat içerisinde gereken yapılacaktır. Bildirinizi BURADAN yapabilirsiniz.