Forum Gerçek

AnasayfaForumları Okundu Kabul Et Bugünkü Mesajlar
Geri git   Forum Gerçek > Kültür | Sanat | Edebiyat > Türk Edebiyatı > Türk Edebiyatı Ustaları


Yeni Konu aç  Cevapla
 
Seçenekler
Eski 07.07.2012, 12:17   #1
Çevrimdışı
LaLe
Ne Mutlu Türküm Diyene

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart O Sadece Hababam Sınıfı Değil | Rıfat Ilgaz | Şiir, Roman ve Öykü Yazarı











YÜZYIL'ımı dörde böldüm…

Her bölümü bir mevsim,
Biri kaldı, üçü gitti…
YAZ'ı gitti, GÜZ'ü gitti,
Karlı, tipili KIŞ'ı gitti,
Yemyeşil bir bahar kaldı!


Mehmet Rıfat Ilgaz (d. 1911 - ö. 1993), Kastamonu - ö. 7 Temmuz 1993, İstanbul), Türk şiir, roman ve öykü yazarı. Özellikle Hababam Sınıfı romanıyla tanındı. Hem yazılarında hem de kişisel hayatında toplumcu bir çizgi devam ettirdi. Türkiye'nin en çalkantılı siyasi dönemlerinde devam ettiği dergiciliği, aynı dönemdeki birçok yazar gibi, onun da adliye koridorlarında ve hapishanede zaman geçirmesine neden oldu. Oldukça üretken olan yazın hayatına şiirden mizah öykülerine, romandan çocuk kitaplarına birçok farklı alanda eser sığdırdı. Bir zamanlar toplatılan Karartma Geceleri eseri 2004 yılında 100 Temel Eser listesine girdi. Yazarın eserleri günümüzde, oğlu Aydın Ilgaz ile birlikte kurduğu, Çınar Yayınları'ndan çıkmaktadır.






1911 yılında Kastamonu'nun Cide ilçesinde doğdu. Yedi kardeşin sonuncusu olan Ilgaz'ın doğum tarihi kesin olarak belli değildi. Nüfusa göre 7 Mayıs 1911 olan doğum tarihi, annesinin söylemesiyle "derin kar"dadır. Bu da, Ilgaz'ın demesiyle, 1910'un Şubat'ına rastlamaktadır. Ortaokuldayken liseye devam edip üniversite okumak istemesine ve öğretmenlerinin bu konuda onu desteklemesine rağmen babasının vefatı nedeniyle Kastamonu Muallim Mektebi'ne (öğretmen okulu) girdi. Mezun olduktan sonra Gerede ve Akçakoca'da ilkokul öğretmenliği yaptı. Bolu'daki öğretmenliği sırasında ilk eşi Nuriye Hanım'la tanışıp evlendi (1931). 1932'de kızı Gönül doğdu. Daha sonra Gümüşova'ya başöğretmen olarak atandı. 1933 yılında askere alındıktan sonra ilk eşinden boşandı. 1936'da Ankara Gazi Eğitim Enstitüsü Edebiyat bölümüne girdi ve 1938'de mezun oldu. İkinci eşi Rikkat Hanımla enstitüde tanıştı ve 1939'da evlendi. Bu evlilikten oğlu Aydın ve kızı Yıldız doğdu. Mezuniyetinden sonra Adapazarı'na atanan Ilgaz, vereme yakalandığı için öğretmenlik yapamadan buradan ayrıldı ve İstanbul Yakacık Sanatoryumuna yattı.



Kendi tayininden bir süre sonra eşi de İstanbul'a atandı. İstanbul'dayken hem KaragümrükOrtaokulu'nda Türkçe öğretmenliği yapıyor hem de fakülte de felsefe okuyordu. II. Dünya Savaşı'na denk gelen bu dönemler daha sonra edebiyatında da oldukça etkili oldu. Örneğin savaş Karartma Geceleri romanının arka planında yoğun olarak hissedilmektedir. 1943 yılında Karagümrük Ortaokulunda bir öğretmenle kavga ettiği için Nişantaşı'na sürüldü. Aynı yıl ağabeyinin de bulunduğu Tosya'da deprem olunca oraya gitti ve daha sonra izlenimlerini gazete de yazdı. Ayrıca bir de bu deneyimi yansıtan Tosya Zelzelesi şiirini yazdı.




1944'ün Ocak ayında yayınladığı Sınıf kitabıyla adliyeler ve hapishaneyle tanışmış oldu. Bir süre saklanan Ilgaz, 24 Mayıs 1944'te Birinci Şubeye teslim oldu. 6 aya çarptırılan yazar, hapishaneden çıktığında hem öğrenciliğini hem de öğretmenliğini kaybetmişti. Sağlığı da oldukça bozulan Ilgaz, Heybeliada Sanatoryumuna yattı. 1946 yılında öğretmenliğe kısa bir süreliğine dönse de, sonunda 1947'de temelli olarak bu şansı kaybetti. Bununla birlikte sanatoryuma yatabilme hakkını da kaybetmiş oluyordu. Eşi Rikkat Hanım'dan 1949 yılında ayrıldı. Bu ayrılığı yazar şu şekilde açıklıyordu:


...Rikkat Hanım'dan 1949 yılında ayrıldım. Benim yüzümden işinden olmaması ve çocuklarımızın zarar görmemesi için anlaşarak ayrıldık. Öğretmenlikten çıkarılmıştım, iki de bir kovuşturmaya uğruyordum. Adım komüniste çıkmıştı. İzleniyordum. Yerim yurdum, ne olacağım belli değildi. Üstelik, verem gibi bulaşıcı bir hastalığım vardı. Bütün bunların eşime de zarar vereceğini, bir gün onun da işinden atılabileceğini düşünüyor, çocuklarım için de kaygılanıyordum. Ayrılmamız bundan oldu.

Bu yanıt bir bakıma dönemin hayat şartlarının yıpratıcılığının da altını çizmektedir. Bu süreçte hayatı dergi ve gazetecilik ile şiir yazarak geçiyordu. 1953 yılında Devam kitabı da toplatıldı ve yazar hakkında soruşturma açıldı. 27 Mayıs'tan hemen önce gönderilmesi planlanan sürgünden 27 Mayıs 1960 askeri müdahelesiyle kurtuldu. 1966'da Ilgaz'ın oyunlaştırdığı Hababam Sınıfı romanı Ulvi Uraz Tiyatro Topluluğu tarafından sahnelendi. Aynı oyun 1969 yılında İstanbul Tiyatrosu'nda sahneye kondu. Aynı yıl Çatal Matal oyunu da Ankara Sanat Tiyatrosu'nda sahnelendi.



1970 yılında yazar Afet Hanım'la evlendi ve 1971'de kızları Defne doğdu. Aynı yıl Basın Şeref Kartı aldı. Bu yıl ayrıca Sınıf Yayınları'nı kuran yazar kendi kitaplarını yayınlamaya başladı. İlk denendiğinde sansüre takılan Hababam Sınıfı, Umur Bugay'ın senaryosuyla sansürden geçti ve Ertem Eğilmez'in yönetmenliğinde çekildi. Fakat yazar bu durumdan hoşnut değildi, çünkü sansürden geçmeyi başaran senaryo eserin bütün toplumsal eleştirilerinden arıtılmış ve sadece eğlencelik bir komedi haline getirilmişti.

Onlar, Hababam Sınıfı'nın özüne saygı gösterilerek çevrilmiş filmler değildi. İçeriği bakımından, tezi bakımından aykırı. Ben eğitimi eleştiririm. Kopyacılığı, ezberciliği... Senaryoyu yazanlar öğrenci velilerine başlıyorlar çıkışmaya. [...] Hemen dava açtım.

Filmin başarısından sonra 6 film daha yapıldı. 1974'te emekli olan Ilgaz, Cide'ye yerleşti. Zaten bir süredir eşinden ayrı yaşamaktaydı.12 Eylül (1980) döneminde Cide'de bulunan Rıfat Ilgaz sürekli tehdit ya da rahatsız ediliyordu. Örneğin, bir gün oturduğu evin karşısındaki binaya Rıfat Ilgaz evden atılmadığı takdirde evin taranacağına dair not asılır.








28 Mayıs 1981 gecesi Rıfat Ilgaz Yıldız Karayel romanını yazmaktayken gözaltına alındı. Gözleri bağlanarak ve zincirlenerek merkeze kadar yürütülen yazar, Kastamonu, Et Balık Kurumu mezbahasından bozma hapishaneye kondu. Doktor muayenesi isteyerek hastalığını kanıtlayınca jandarma tarafından Ballıdağ Sanatoryumuna yatırıldı. Gözaltına alınmasının belirli bir nedeni zaten bulunmamaktaydı ve genel sorgudan sonra serbest bırakıldı. Oğlu Aydın Ilgaz ile yaşamak üzere İstanbul'a döndü.


Öncelikli olarak şiir ve öykü olmak üzere yazmaya devam etti. Adına etkinlikler ve festivaller düzenlendi. Fikri Sağlar'ın Kültür Bakanlığı döneminde devlet tarafından bir çeşit itibar iadesi olacak şekilde Kültür Bakanlığı plaketi verildi.

2 Temmuz Sivas Madımak Olayı'nda başta yakın dostu Asım Bezirci olmak üzere birçok kişinin katledildiği haberine oldukça üzülen Ilgaz, bundan 5 gün sonra, 7 Temmuz 1993'te evinde vefat etti ve Zincirlikuyu Mezarlığı'na, Asım Bezirci'nin yanına defnedildi.







  Alıntı ile Cevapla
12 Üyemiz LaLe'in Mesajına Teşekkür Etti.
Eski 07.07.2012, 12:35   #2
Çevrimdışı
LaLe
Ne Mutlu Türküm Diyene

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: Mehmet Rıfat Ilgaz




Rıfat Ilgaz, edebiyat hayatına 1926 yılında Kastamonu Nazikter gazetesinde yayınlanan "Sevgilimin Mezarında" şiiriyle başladı. Bu şiiri yazdığında henüz on beş yaşında olan şair, o dönemlerde Mehmet Rıfat imzası ile yazıyordu. Hatta Kastamonu'dan geçmekte olan Faruk Nafiz'in ilgisini çekmeyi başardı. Bir süre tarz olarak kişisel şiirler yazsa da, ki bunlar Varlık, Oluş gibi dergilerde yayınlandı, daha sonra hiçbirini kitaplarına almadı. Ona göre bu şiirler gözü kapalı yaşadığı yılların ifadesiydi. Bir süre şiir tekniğine yeni bir soluk getirdiğine inandığı Nazım Hikmet ile çalıştı. Onun Bursa Hapishanesinden gönderdiği şiirleri İbrahim Sabri mahlasıyla yayınlıyordu. Nazım da Ilgaz'dan umutla söz ediyordu:
Gençlerin içinde çok beğendiğim şairler var, hepsinin ismini aklımda tutamıyorum, isimleri henüz yer etmedi, ama şiirlerini pek beğeniyorum. Şöyle aklımda kalanları, sıra tefriki yapmadan sayayım: Dinamo, Suat Taşer, Rıfat Ilgaz, A. Kadir, Orhan Kemal, Saffet Irgat vesaire...

Ayrıca Nazım, başka bir zamanda "kendi sesini bulması" için Orhan Kemal'e Ilgaz'ı örnek göstermiştir. Rıfat Ilgaz, II. Dünya Savaşı döneminde öğretmenlik yaparken hayatında ve çevresinde gördükleriyle toplumcu bir anlayışa yöneldi. Halktan biri olması ve halkın çektiklerini kendisinin de çekiyor olması bunu ifade etme isteği ve ihtiyacı yarattı. Bu amaçla çıkardığı ilk şiir kitabı Yarenlik'te (1943) çevresindeki insan hayatını anlattı. Mesela bu eserindeki "Alişim" şiirinde onun edebiyatta durduğu noktanın izleri oldukça güçlüdür.

Kasnağından fırlayan kayışa
kaptırdın mı kolunu Alişim!

...

Gidenler gitti Alişim,

Boş kaldı ceketin sağ kolu...

...

Varsın duvarda asılı kalsın bağlaman

beklesin mızrabını.



Bu şiirde toplumu birçok açıdan anlatmaktadır şair. Köyden kente göçten, işçinin durumuna kadar toplumsal gerçekleri irdelerken bir yandan da bu toplumsal gerçeklik içinde sıkışıp kalan bireyin durumunu da verir. Ne de olsa, Kızlar da emektar saz gibi iki kol ister saracak! Şiirin de kullandığı dil ise anlattığı konuların tarzına uygun bir şekilde sadedir.

Benzer bir anlayışla yazdığı ve şiirlerin bir kısmı okuldaki öğrencileriyle ilgili olan ikinci kitabı Sınıf (1944) toplatıldı ve Ilgaz hakkında soruşturma başlatıldı. O dönemde sağlık nedeniyle okuldan izinli olan şair bir süre saklandıktan sonra teslim oldu ve 6 ay hapiste yattı. Bu dönemde yaşadıklarını bir çeşit anı-roman olan Karartma Geceleri'nde, karakteri Mustafa Ural aracılığıyla anlattı.

Ilgaz, 1940'lı ve 50'li yıllarda yoğun bir şekilde dergicilikle uğraştı. Zaten zamanın ekonomik -ve biraz da siyasi- şartları daha hacimli eserlere (kitaplara) pek izin vermiyordu. Bu dönemde hükümete ve İran Şah'ına hakaretten tekrar hapise girdi. 1950 Af Kanunuyla çıktı. Daha sonradan Fedailer Mangası adını alacak bir grup aydın, bir çıkan bir kapanan dergilerde yazmaya devam etmeye çalışıyorlardı. Özellikle Rıfat Ilgaz'ın takdir ettiği Nazım Hikmet'in anahatlarını ortaya koyduğu toplumcu bir edebiyat anlayışı gelişmişti. Sabahattin Ali, Aziz Nesin, Ömer Faruk Toprak, Hasan İzzettin Dinamo gibi yazarların başı çektiği bir akımdı bu.


Bu dönemde özellikle Sabahattin Ali ve Aziz Nesin'le birlikte çıkardıkları Markopaşa, Türk siyasi edebiyat tarihinde çok önemli bir yere sahiptir. Mizah yoluyla ülkedeki gidişatı eleştiren yazılara yer veren yayın kısa sürede büyük ilgi topladı ve iyi bir satış seviyesine ulaştı. Kapatıldıkça Hür MarkoPaşa, Yedi-Sekiz Paşa gibi başka isimlerle tekrar çıkan derginin benzer isimlerle sahteleri dahi türedi. Bu dönem Türk yazınında dergicilik dönemiydi ve benzer kadrolar sürekli olarak farklı dergilerde yazıyorlardı.


1956 yılında İlhan Selçuk'un çıkardığı Dolmuş dergisinde bir hikâye serisi yayınlamaya başladı. Daha sonra bu yazılar Hababam Sınıfı romanı oldu. Çizimlerini Turhan Selçuk'un yaptığı bu dizi çok tuttu. Yazar Stepne takma adıyla yazdığı için bu hikâyelerin kime ait olduğu da ilginç tartışmalar yaratıyordu. Bir süre sonra kendi adıyla bu yazıları topladığında birçok insan ona inanmadı. Daha sonra Ilgaz, diğer Hababam Sınıfı oyunlarını da yayınladı.


Rıfat Ilgaz romanlarının çoğunu 1970'li yıllarda yazdı. Zaten bu yıllar Türk romanında, özellikle politik içerikli eserlerde, oldukça üretken bir dönemdi. Sevgi Soysal ve Adalet Ağaoğlu gibi yazarlar 12 Mart romanı diye tabir edilen türde eserler yazarken Ilgaz daha önceki dönemleri de kapsayan eserlere imza attı. Özellikle Kastamonu hayatını kaleme aldığı romanlarında "yerel" edebiyata eğilim gösteriyor gibi görünse de, bu eserlerinde anlattığı hayatlarla halkın tarihsel süreç içerisindeki durumunu işlediği için halkçı edebiyat çizgisini sürdürdüğünü söylemek mümkündür. Tarz olarak da yine bu dönemde, Adalet Ağaoğlu, Füruzan ve Oğuz Atay gibi yazarlarda görüldüğü üzere, modernist edebiyatın ortaya çıkmaya başlamasına rağmen, o Toplumcu Gerçekçi anlayışını devam ettirdi.


Yazarın öykücülüğü özellikle mizah alanında gelişti. Öyküleri Markopaşa dönemlerine gitmektedir. İlk öykü kitapları olan Radarın Anahtarı ve Don Kişot İstanbul'da 1957 yılında yayınlanmışlardır. Toplumsal değişimleri ve çarpıklıkları hicveden bu mizah öykülerine örnek olarak Sosyal Kadınlar Partisi'ndeki kentleşme ve toplumda kadının yeri üzerine eleştiriler verilebilir. Biraz da bu nedenle Ilgaz, Hababam Sınıfı eserlerinin film uyarlamalarından çok da memnun olmadı. Bu uyarlamalar eserlerinin toplumsal hiciv kısımlarını eleyip yerine basit bir gülmece anlayışı getirdiler.
Yaşamını son dönemlerinde yazar özellikle anı ile çocuk edebiyatı türüne ağırlık verdi. Öğretmenlik yıllarından kalma bir idealizmle özellikle yeni nesile yönelik çalışmaları tercih etti. Anıları uzun bir tarihsel geçmişe ışık tutarken (1910'lardan bu yana yazar Türkiye'nin tarihsel geçmişini bizzat yaşamıştır) çocuk romanları yeni bir süreç için hazırlık görevi görüyordu. Zaten Okutmak Üzerine şiirinde şöyle der:
Sınıfın ozanıyım mimli
Hababam Sınıfı'nın yazarıyım ünlü

Kim ne derse desin, çocuklar için yazdım hep.

...

İki iş tuttum ömür boyu köklü.

Çocukları okutmaktı ilk işim.

İkincisi,

Yazdıklarımı çocuklara okutmak


1980'li yıllarının çoğunu panellerde ve imza günlerinde geçiren Ilgaz için 1990'li yıllarda "plaketler" dönemi oldu. Son şiirini 19 Kasım 1991'de yazdı:


Son Şiirim
Elim eline değsin

Isıtayım üşüdüyse

Boşa gitmesin son sıcaklığım


Uğur Mumcu'nun öldürülmesini takiben Sivas Madımak Olayı'nın olması yazarı duygusal açıdan oldukça yordu. Özellikle bu son dönemlerini Mehmet Saydur oldukça detaylı anlatmaktadır. Bu olaylardan kısa bir süre sonra da Ilgaz vefat etti, 7 Temmuz 1993.



Cidedeki Evi


Kastamonu ve Rıfat Ilgaz
Doğduğu ve yetiştiği kent olan Kastamonu'ya bağlılığını her fırsatta dile getirmiş olan Ilgaz, zaten soyadı devrimiyle kendine bu kentin en büyük simgesi olan Ilgaz Dağlarının ismini soyadı olarak seçti (1934). Özellikle doğduğu Cide ve kültürüne ve insanına yapıtlarında yer verdi. Sarı Yazma, Yıldız Karayel, Halime Kaptan ve Karadenizin Kıyıcığında gibi romanlarında bu yöreyi tema olarak aldı. Kastamonu ve Cide'de adına etkinlikler düzenlenmektedir.

Rıfat Ilgaz'ın Kastamonu ile ilgili yönlerini en iyi veren kaynaklardan biri, onunla tanışıp birlikte çalışmalar yapmış olan Mehmet Saydur'dur. Ilgaz üzerine birçok araştırması olan yazar, onunla anılarını Rıfat Ilgaz'lı Yıllar adlı eserinde yazmıştır.

Her yıl memleketi olan Cide ilçesinde 7-8-9 Temmuz tarihleri arasında Cide Rıfat Ilgaz Sarı Yazma ve Kültür Sanat Festivali yapılır. Sanatçı her yıl orada konserler, paneller, dinletiler eşliğinde anılır.

  Alıntı ile Cevapla
11 Üyemiz LaLe'in Mesajına Teşekkür Etti.
Eski 07.07.2012, 12:36   #3
Çevrimdışı
LaLe
Ne Mutlu Türküm Diyene

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: Mehmet Rıfat Ilgaz

Yapıtları

Şiir kitapları
  • Yarenlik (1943): 1946'da ikinci basımı yapıldı.
  • Sınıf (1944): Kovuşturmaya uğradı. 6 ay hapis yattı.
  • Yaşadıkça (1947): Toplatıldı.
  • Devam (1953): Toplatıldı.
  • Üsküdarda Sabah Oldu (1954)
  • Soluk Soluğa (1962): Yeni şiir çok azdır, genellikle derleme.
  • Karakılçık (1969)
  • Uzak Değil (1971)
  • Güvercinim Uyur mu (1974)
  • Kulağımız Kirişte (1983)
  • Ocak Katırı Alagöz (1987)
  • Çocuk Bahçesi (1995): Çocuklar için şiirler
  • Bütün Şiirleri (1983): 9 cilt olarak
  • Bütün Şiirleri: 1927-1991 (2004)

Romanları


  • Hababam Sınıfı (1957): Önce dizi hikâye olarak Dolmuş dergisinde yayınlandı. Sonradan roman olarak toplandı. Film uyarlamalarına esin kaynağı oldu. Ayrıca tiyatroda da sahnelendi.
  • Pijamalılar (Bizim Koğuş) (1959): Önce Bizim Koğuş adıyla yayınlandı. Daha sonra 1973'te Pijamalılar olarak çıktı.
  • Karadenizin Kıyıcığında (1969)
  • Halime Kaptan (1972)
  • Meşrutiyet Kırathanesi(1974)
  • Karartma Geceleri (1974): Yusuf Kurçenli tarafından filmi çekildi. Başrolünü Tarık Akan oynadı.
  • Sarı Yazma (1976)
  • Yıldız Karayel (1981)
  • Apartıman Çocukları (1984)
  • Hoca Nasrettin ve Çömezleri (1984)
  • Hababam Sınıfı İcraatın İçinde (1987)

Anı kitapları

  • Yokuş Yukarı (1982)
  • Kırk Yıl Önce Kırk Yıl Sonra (1986)
  • Dördüncü Bölük (1992): Damian Croft tarafından İngilizce'ye çevrildi, Milet Publishing tarafından yayınlandı.

Köşe Yazarlığı


  • Nerde Kalmıştık
  • Cart Curt

Öykü kitapları


  • Radarın Anahtarı (1957)
  • Don Kişot İstanbul'da (1957)
  • Kesmeli Bunları (1962)
  • Nerde O Eski Usturalar (1962)
  • Saksağanın Kuyruğu (1962)
  • Şevket Ustanın Kedisi (1965)
  • Garibin Horozu (1969)
  • Altın Ekicisi (1972)
  • Palavra (1972): Önceden Don Kişot İstanbul'da adıyla yayınlandı.
  • Tuh Sana (1972)
  • Çatal Matal Kaç Çatal (1972)
  • Bunadı Bu Adam (1972)
  • Keş (1972)
  • Al Atını (1972)
  • Hababam Sınıfı Uyanıyor (1972)
  • Hababam Sınıfı Baskında (1972)
  • Hababam Sınıfı Sınıfta Kaldı (1972)
  • Rüşvetin Alamancası (1982)
  • Sosyal Kadınlar Partisi (1983)
  • Çalış Osman Çiftlik Senin (1983)
  • Şeker Kutusu (1990)
Çocuk edebiyatı
  • Bacaksız Kamyon Sürücüsü
  • Bacaksız Okulda
  • Bacaksız Paralı Atlet
  • Bacaksız Tatil Köyünde
  • Bacaksız Sigara Kaçakcısı
  • Öksüz Civciv
  • Küçük Cekmece Okyanusu
  • Cankurtaran Yılmaz
  • Kumdan Betona
  • Çocuk Bahçesi(Şiir)

Almanca sözlu Kitap


  • Der Dreikäsehoch und die Riesenmelone. Edition Orient, Berlin 2006; ISBN 978-3-922825-68-5
  • Der Dreikäsehoch auf der Polizeiwache. Edition Orient, Berlin 2007; ISBN 978-3-922825-70-8
  • Der Dreikäsehoch in der Schule. Edition Orient, Berlin 2008; ISBN 978-3-922825-72-2

Tiyatro Oyunları

  • Hababam Sınıfı Ulvi Uraz Tiyatrosu tarafından sahnelendi1965
  • Hababam Sınıfı Uyanıyor: Filme çekildi.
  • Hababam Sınıfı Baskında
  • Hababam Sınıfı Sınıfta kaldı: Filme çekildi.
  • Türk Çocukları Türk Çocukları: Çatalzeytin Festivalinde öğrenciler tarafıdan sahnelen
  • Çatal Matal Kaç Çatal (1972): Daha sonra Uzun Eşek Oyunu olarak yeniden yazıldı. Çatal Matal 1972'de Ordu Belediyesi Karadeniz Tiyatrosu tarafından, Uzun Eşek ise Cide'de sahnelendi.
  • Abbas Yola Giden: 1993'de Kartal Rıfat Ilgaz Sahnesi Oyuncuları tarafından sahnelendi.

Ödülleri


  • 1982 Yıldız Karayel ile Madaralı Roman Ödülü
  • 1982 Yıldız Karayel ile Orhan Kemal Roman Armağanı
  • 1987 Ocak Katırı Alagöz ile Ömer Faruk Toprak Şiir Ödülü
  • 1993 Edebiyatçılar Derneği Onur Ödülü.


Türkiye'de Rıfat Ilgaz


  • Her yıl vefat ettiği gün olan 7 Temmuz'da, Cide, Kastamonu'da adına Sarı Yazma Festivali düzenlenmektedir.
  • Adına şiir ödülü verilmektedir.
  • 6 Aralık 1982'de İstanbul Şan Müzikholü'nde 55. sanat ve 70. yaş günü kutlandı.
  • 1984'te Cide Postası gazetesi ve Çınar Yayınları tarafından ortak olarak, Rıfat Ilgaz-Cide Edebiyat ödülü verildi. Kazanan "Sekizinci Renk" şiiriyle, Seval Esaslı'dır.
  • 1986'da aynı ödül mizah hikâyesi dalında Muzeffer Abayhan'a verildi.
  • 28 Nisan 1986'da Harbiye Konak Sineması'nda 75. yaş günü kutlandı.
  • 12 Mart 1990'da Türkiye Yazarlar Sendikası, İstanbul Karaca Tiyatro'da Ilgaz'ın da katıldığı Ustalarla Birlikte gecesi düzenledi.
  • Karartma Geceleri romanı Yusuf Kurçenli tarafından filme çekildi. Mustafa Ural rolünü, Tarık Akan oynadı. Film birçok ödül aldı.
  • Kastamonu'da, 2 Mayıs 1991'de eskiden oturduğu sokağa adı verildi. Ayrıca adına bir süre oturduğu (Ataköy, İstanbul)'da bir bulvar ve İncirli Bakırköy'de bir kütüphane bulunmaktadır. Cide'deki bir cadde Rıfat Ilgaz caddesi, belediye parkı da Hababam Sınıfı Parkı yapıldı.
  • 11-19 Aralık 1991 tarihleri arasında Türk Yazarlar Sendikası ve PEN Yazarlar Derneği tarafından İstanbul, İzmir, Ankara ve Kastamonu'da 80. yaş günü etkinlikleri düzenlendi.
  • Bakırköy Belediyesi'nce adı verilen kültür merkezi, Bahçelievler Belediyesi'nin ayrılmasıyla başına geçen Refah Partisi tarafından Necip Fazıl Kısakürek olarak yeniden adlandırıldı. Siyasi olduğu açık olan bu eylem basında tepki topladı.
  • 10-12 Mayıs 2006'da Ankara Üniversitesi, Kastamonu Meslek Yüksek Okulu'nda Rıfat Ilgaz Sempozyumu düzenlendi.
  • 12.Cide Rıfat Ilgaz Sarıyazma Kültür ve Sanat Festivalin'de doğduğu ev Rıfat Ilgaz Kültür ve Sanatevi olarak açıdı (6 Temmuz 2007)
  • T.C.Kastamonu Üniversitesi Cide Rıfat Ilgaz Meslek Yüksekokulu açıldı.(21 Ekim 2008)



Dünya'da Rıfat Ilgaz


  • Yakın zamanda Bacaksız serisi Almanya'da çevrilip yayınlanmaya başlandı.
  • Dördüncü Bölük kitabı Damian Croft tarafından İngilizce'ye çevrildi ve Milet Publishing tarafından Fourth Company başlığıyla yayımlandı (ISBN 978-1-84059-298-6).
  • Şiirleri birçok akademik dergide çeviri olarak yayınlandı.
  • Bazı eserleri bölümler halinde yurtdışında hazırlanan Türk edebiyatı antolojilerinde ve araştırmalarında yer aldı.
  Alıntı ile Cevapla
13 Üyemiz LaLe'in Mesajına Teşekkür Etti.
Eski 10.07.2012, 08:48   #4
Çevrimdışı
Türkü
...> Ata'm İzindeyiz <...

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: O Sadece Hababam Sınıfı Değil | Rıfat Ilgaz | Şiir, Roman ve Öykü Ya

Edebiyat'ın temel taşlarından birisi olan Rıfat Ilgaz'ı yad ediyorum.

Tam bir halk adamı,hayatın içinden öyküler yazarak hem gerçekçi hem mizahi akıcı uslubu ile hayran kaldıklarımdan.
__________________
  Alıntı ile Cevapla
9 Üyemiz Türkü'in Mesajına Teşekkür Etti.
Eski 10.07.2012, 08:58   #5
Çevrimdışı
Ilgın
Gerçek Üye

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: O Sadece Hababam Sınıfı Değil | Rıfat Ilgaz | Şiir, Roman ve Öykü Ya

Eserleri ile yarım yüzyıldan beridir Türk Halkını eğlendiren düşündüren Üstad'ın aziz hatırasını yad ettik, emeği geçenlere teşekkürler. Her komik anın içine düşünsel ögeler

de katan Ilgaz, Tüekiye'nin kısa bir özeti gibidir. Naif, terbiyeli, kanaatkar ama zorlukları aşarken acılarını sanatala gizleyen kan kusan ancak kızılcık şerbeti içtim

diyenlerdendir. Ruhu Şad olsun
__________________
Kader, çadırındaki kilim gibidir. İpliğini Tanrı verir sen dokursun
  Alıntı ile Cevapla
9 Üyemiz Ilgın'in Mesajına Teşekkür Etti.
Eski 10.07.2012, 10:57   #6
Çevrimdışı
Heliosaga
Cehennem Yolcusu

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: O Sadece Hababam Sınıfı Değil | Rıfat Ilgaz | Şiir, Roman ve Öykü Ya

Alıntı:
tüketme nefesimi,maviş kızım
bildiğin türkçe kıt gelir masallarıma
sözden sazdan anlamazsın
kuştan yapraktan haberin yok
biz yaşlılar neler de bilmeyiz
hele sen belle dilimizi
biliriz de güzel güzel laf etmesini
çekiniriz konuşmaktan
yazmasını bilir,yazamayız
üzme beni,yum gözlerini
uyutacak ninnilerim yok
türküler mi istersin benden
bağrı yanık memleket türküleri
ne arasın bizde o ses
ıslıkla söylenir
kaçak şarkılar mı istersin
bunlar size gelmez
uykusunu kaçırır çocukların
sana hazır ninniler söylesem
bahçeye kurdum,desem,salıncak,
inanır mısın?
ne bahçe ve ne beşik..
bir arabacık da mı istemezdi şu asfalt,
yorganın,yatağın iğreti,
doğdun doğalı,ne oyun gördün,
ne oyuncak!
uyu benim maviş kızım
dem geçecek,devran geçecek,
keloğlan murada erecek
sökülecek hasbahçenin çitleri
ağlayan nar gülecek!


Huzur içinde uyusun..
__________________
Never fade away...
  Alıntı ile Cevapla
6 Üyemiz Heliosaga'in Mesajına Teşekkür Etti.
Eski 10.07.2012, 11:10   #7
Çevrimdışı
Canan
Çiçekci kız

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: O Sadece Hababam Sınıfı Değil | Rıfat Ilgaz | Şiir, Roman ve Öykü Ya

Edebiyatın her dalından ne kadar da çok eserleri var yazarın. Sırf Hababam sınıfı serileriyle zihinlerimize kazındı kendisi.

Yattığı yer nurlarla dolsun.

Teşekkürler LaLe.
__________________
  Alıntı ile Cevapla
6 Üyemiz Canan'in Mesajına Teşekkür Etti.
Eski 10.07.2012, 12:00   #8
Çevrimdışı
Serji
Tam Üye

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: O Sadece Hababam Sınıfı Değil | Rıfat Ilgaz | Şiir, Roman ve Öykü Ya

Tek bir eseriyle böyle büyük yazarları anmak tarihe ve emeğe saygısızlıktan başka birşey değildir.
  Alıntı ile Cevapla
5 Üyemiz Serji'in Mesajına Teşekkür Etti.
Eski 10.07.2012, 15:55   #9
Çevrimdışı
Dalgakıran
Tam Üye

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: O Sadece Hababam Sınıfı Değil | Rıfat Ilgaz | Şiir, Roman ve Öykü Ya

Ruhu şad olsun.
O'na bu son mevsimi ilkbaharında dostlarıyla beraber yemyeşil bir sonsuzluk diliyorum.
Dediği gibi..
__________________

  Alıntı ile Cevapla
4 Üyemiz Dalgakıran'in Mesajına Teşekkür Etti.
Eski 22.08.2014, 23:12   #10
Çevrimdışı
Efruz
Dost Nâzım

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: O Sadece Hababam Sınıfı Değil | Rıfat Ilgaz | Şiir, Roman ve Öykü Ya

''...Güvercinlerimize uçsuz bucaksız mavilikler...'' diye imzalamış Rıfat Ilgaz bir imza gününde ''Güvercinim Uyur mu'' adlı şiir yapıtını, 2 Temmuz 1985'te bana. 2 Temmuz Sıvas cankırımının yıldönümü günleri gelip çattığında, o kara günü anlatan yapıtları, yitirdiğimiz ozanların, yazarların kitaplarını bir bir indirip kitaplıktan yeniden yeniden okurum. Ama yine de bir şeyler eksik gelir bana... Ya o büyük acıya dayanamayarak onların ardından gidenler?.. Sivas cankırımında otuz beş aydın yaşamını yitirdi. Ya o otuz beş aydının acısıyla aramızdan ayrılanlar? Onlar kaç otuz beş kişi acaba?..

İşte onlardan biri, 2 Temmuz karayelinin vurduğu Anadolu çınarlarından biri de Rıfat Ilgaz'dı. Kara günden beş gün sonra (7 Temmuz 1993), ''Artık yaşam yalama oldu'' diyerek ayrıldı aramızdan.


A. Kadir Paksoy

Babasının yazdığı bir mektupta ise şöyle diyor;
"Oğlum, Ben senin mühendis doktor olmanı düşünüyordum. Sen kalktın şair oldun, yazar oldun. Ne istersen ol, karışmam. Ama neyi iyi yapacağın aklına yatıyorsa, onu yap. İstersen zurnacı ol, ama zurnayı en iyi şekilde çal..."

Bu sözler Aziz Nesin'in Çocuklarıma şiirini hatırlattı. Güzel insanlar neticede söylediklerinden buram buram anlaşılıyor.

Bu topraklar nice güzel insan gördü, hepsini de bağrında uyuttu. Rıfat Ilgaz da onlardan biri.
__________________



Sakın sen kuş vurma yavrum,
En engin bir kardeşlikte uçar kuşlar gökyüzünde.
Tüfekle oynama yavrum,
Şakacığı bile çirkin bir canlıyı öldürmenin.

  Alıntı ile Cevapla
3 Üyemiz Efruz'in Mesajına Teşekkür Etti.
Cevapla

Bu Sayfayı Paylaşabilirsiniz

Etiketler
aziz nesin, çatalzeytin festivali, çınar yayınları, don kişot, hababam sınıfı, ilgaz, ingilizce, istanbul şan müzikholü, kastamonu, madimak katliamı, markopaşa, orhan kemal roman, roman ödülü, rıfat, rıfat ılgaz, sabahattin ali, sendikası, türk romanı, türk şiir, şiir ödülü


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 
Seçenekler

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı

Hızlı Erişim


WEZ Format +3. Şuan Saat: 03:00.


Powered by vBulletin® Version 3.8.8
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
Önemli Uyarı
www.forumgercek.com binlerce kişinin paylaşım ve yorum yaptığı bir forum sitesidir. Kullanıcıların paylaşımları ve yorumları onaydan geçmeden hemen yayınlanmaktadır. Paylaşım ve yorumlardan doğabilecek bütün sorumluluk kullanıcıya aittir. Forumumuzda T.C. yasalarına aykırı ve telif hakkı içeren bir paylaşımın yapıldığına rastladıysanız, lütfen bizi bu konuda bilgilendiriniz. Bildiriniz incelenerek, 48 saat içerisinde gereken yapılacaktır. Bildirinizi BURADAN yapabilirsiniz.