Forum Gerçek

AnasayfaForumları Okundu Kabul Et Bugünkü Mesajlar
Geri git   Forum Gerçek > Kültür | Sanat | Edebiyat > Türk Edebiyatı


Yeni Konu aç  Cevapla
 
Seçenekler
Eski 18.06.2014, 23:26   #1
Çevrimdışı
Mislina
Süper Üye

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Mor Mürekkep | Nazan Bekiroğlu

Hiç zor olmayacak, inanın bana. Hayatın bin bir kollu bir ahtapot gibi sizi kollarına alarak kendisine benzeteceği zamandan bahsediyorum. Hani o hiç benzemek istemediklerinizle zarf-mazruf, aynı masa, keyifler keka. “Dediğim aynıyla vaki Öyle bir geçer zaman ki”,

İnanın bana.

Hayatın hayahuyu sizi kollarına alacak, sımsıkı. Kaçtıkça yakalanacak, çıkmak istedikçe batacaksınız. Garip olan ve de acı olan, bunu yaparken hayat hiç de dürüstçe davranmayacak. O zaten hep böyledir. Sinsice saldırır, teke tek değil teke çok savaşır, arkadan vurur, başlangıçta bilmezsiniz. İçine girince, önceleri size oldukça acı gelecek. Hatta çok acı gelecek, emin olabilirsiniz. Dudağınızın ucunda buruk bir gülümseme. Haksızlığa uğradığınıza inanacaksınız. Ve hiç olmazsa kendi kalbinizden emin, kendi kalbinize güven içre.

Sonra nasıl olduğunu, ne zaman olduğunu anlamayacaksınız, güvenin bu anlattıklarıma. İyi ki de anlamayacaksınız. Anlasanız, dayanamazsınız. Bir de bakacaksınız ki, birdenbire, aniden, aynen öyle. O kadar çok kaçmaya çalıştıklarınıza benzeyivermişsiniz.

Peki ne mi olacak?

Pencerelerinizle denizin arasına hiç kar yağmayacak örneğin. Akşamki mehtabı ne yapacağınız hayati ehemmiyette bir problem teşkil etmeyecek artık. Küçücük, mor renkli kertenkeleler de terk edecek sizi denizin rengi yeşile döndüğünde. Yağmur inmeyecek üzerinize. Kilise yıkıntılarında şiirler yazmaya da kalkışmayacaksınız. Aslında kalkışacaksınız da, yaptığınız her ne ise, bunu şiir yazmak sanacaksınız.

Kim bilir belki de bütün bunları siz terk edeceksiniz. Öyle ya, hani her zaman terk eden suçlu değildi. Her terk edilenin masum olmadığı gibi.

Sizler bayanlar,

Pasta ve yemek tarifleri verebilirsiniz hemcinslerinizle birbirinize. Biraz daha becerikliyseniz, “Türkan Şoray’ın kirpikleri”, “Zeki Müren’in dişleri”, “Elti eltiye küsmüş” vesaire, örgü çeşitleri.

Gelecek hafta kimde toplanılacağı, hangi bluzun hangi giyim marketten satın alındığı. Dolu olmayan vakitlerinize bir sergi, iki film, çok satanlar listesinden birkaç kitap sığdırmanızda zarar yok. Sonraları zıbın, patik meseleleri. Yorgun yüzlerin ve dümdüz yolların kesiştiği akşam üzerlerinde. Kılınız kıpırdamız. İyi ki kıpırdamaz, söz aramızda neredeyse mutlusunuzdur.

Sizler baylar, sizler de.

Sayısal Loto ya da Spor-Toto oynayabilirsiniz örneğin. Vergi iade formları doldurabilirsiniz iki ders arası. Veya bir köşede açık duruveren televizyonun bilmem hangi kanalından naklen yayın, bir futbol maçını izleyebilirsiniz. Ülkeyi kurtarma operasyonları berdevam. Cesaretiniz biraz daha artınca adının içinde “gül” geçen kahvehanelerde okey filan. Bütün bunlar sizi rahatsız etmez doğal olarak. Öyle ya siz eskiden beri de bunların bir kısmını yapagelmişsinizdir. Ülkeyi kurtarmış, sporla uğraşmışsınızdır. Diğerleri ayrıntı. Değişen bir şey yoktur görüntüde. Oysa değişen çok şey vardır da değişmeyen bir tek bunlar kalmıştır. Göremezsiniz.

Görseniz değişmezsiniz.
İşte bu yüzden fark etmezsiniz.
Sadece biri. Sadece biri. Yıllar sonra.
Görünürde yitirilmiş bir yaşamın sahibi. Kim bilir neden, kendisi de fark etmeden. Karşınıza çıkınca.

Görünürde yitirilmiş bir yaşamın sahibiyle kendi yaşamınız arasındaki mesafeyi hesaplamaya kalkışacaksınız. Ve kendi yaşamınızın “görünmezde” yitirilmiş olduğunu fark edeceksiniz birden.

Acınız büyük olacak.
Ama korkarım iş işten çoktan geçmiş olacak.
Son bir hamle, bir zamanlar var olmuş olduğunuz kente tutunmak isteyebilirsiniz.

Olmadık bahaneler kurmanız gerekecektir kendi kendinize. Bir ucu kalem kağıt kalabalığına dayalı meşru bahaneler olmalıdır bunlar. Tıpkı bir zamanlar sizi bu kente bağlayan şeyler gibi.

Siz değiştiniz, fark etmemiştiniz.
Kent değişmiş olacak, fark edeceksiniz.
İşte o gün öleceksiniz.
__________________
"Ama gerçek, aziz dostum, can sıkıcıdır."

  Alıntı ile Cevapla
2 Üyemiz Mislina'in Mesajına Teşekkür Etti.
Eski 26.09.2014, 16:13   #2
Çevrimdışı
Mislina
Süper Üye

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: Mor Mürekkep | Nazan Bekiroğlu

“Son olarak bilincinde ya da kalbinde biriktirmiş olabilecek bütün insanlardan kendimi geriye aldım. Hiç zor olmadı. Kalbin kapıları dayanıklı değildi. Bilinçse zaten çoktan müraiydi. Fark bile etmediler. En çok da kendimi öğrencilerimin kalbinden geri alırken hüzünlendim.
Artık yoktum.

Kimliğim, yazılarım, çizilerim. El ve ayak izlerim. Fotoğraflarım. Gül devrim, lale devrim, nergis devrim.

Hepsi yok oldu. Dünya benden önceki dünyaydı. Arkamda bıraktığım hayatın son günü.

(…)

Yoktum artık. “Ayine-i mücellada nihan”dım.
Öyle sandım, aldandım.
Bütün bunlar, yok ettiklerim, benim bilincimdeydi hala. Dünyayı bensiz kılmıştım da beni dünyasız kılamamıştım. Olmadı kısacası. Yokluğun yolu bilinmemekten değil, bilmemekten geçiyordu, anladım.”

***

“Hala en güzel hikayelerini dünyalar bir araya gelse anlamayacaklara mı anlatmaktasın?
Ve sen hala sağırlar ordusuna senfoniler mi çalmaktasın?
Ne seni hazmedebilen ne de senin hazmedebildiğin bir alemde için sızlıyor, biliyorum. İçine bak, imkansız bir şey olmadığını göreceksin. Kapat gözlerini gitsin…”

***

"Her ateş kendi hikâyesini yazar ve ateşin sırrından ateşi tanıyan anlar.
Her kul kendi hikâyesince biraz İbrahim.”



__________________
"Ama gerçek, aziz dostum, can sıkıcıdır."

  Alıntı ile Cevapla
Mislina'in Mesajına Teşekkür Etti
Eski 25.08.2015, 00:37   #3
Çevrimdışı
Neria
Benden Öte Benden Ziyade

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: Mor Mürekkep | Nazan Bekiroğlu

Son dönem Türk Edebiyatının en çok parlayan yıldızlarından biri bence Nazan Bekiroğlu.
Eminim yazdıkları ile bir çok kişinin hislerine tercüman oluyordur.
Paylaşımın için teşekkürler keyifle okudum.
__________________
Bir delil yeter kırk alime.
Kırk delil yetmez bir cahile
  Alıntı ile Cevapla
Neria'in Mesajına Teşekkür Etti
Eski 25.08.2015, 12:36   #4
Çevrimdışı
Mislina
Süper Üye

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: Mor Mürekkep | Nazan Bekiroğlu

Alıntı:
Orjinal Mesaj Sahibi Neria Mesajı göster
Son dönem Türk Edebiyatının en çok parlayan yıldızlarından biri bence Nazan Bekiroğlu.
Eminim yazdıkları ile bir çok kişinin hislerine tercüman oluyordur.
Paylaşımın için teşekkürler keyifle okudum.
Teşekkür bizden Neria.
Kendine has okuyucu kitlesi olan bir yazar. Edebiyat severler olarak, cümlelerini eksik etmesin üzerimizden...
__________________
"Ama gerçek, aziz dostum, can sıkıcıdır."

  Alıntı ile Cevapla
Cevapla

Bu Sayfayı Paylaşabilirsiniz

Etiketler
bekiroğlu, fark, kendi, mürekkep, nazan


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı

Hızlı Erişim


WEZ Format +3. Şuan Saat: 07:22.


Powered by vBulletin® Version 3.8.8
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
Önemli Uyarı
www.forumgercek.com binlerce kişinin paylaşım ve yorum yaptığı bir forum sitesidir. Kullanıcıların paylaşımları ve yorumları onaydan geçmeden hemen yayınlanmaktadır. Paylaşım ve yorumlardan doğabilecek bütün sorumluluk kullanıcıya aittir. Forumumuzda T.C. yasalarına aykırı ve telif hakkı içeren bir paylaşımın yapıldığına rastladıysanız, lütfen bizi bu konuda bilgilendiriniz. Bildiriniz incelenerek, 48 saat içerisinde gereken yapılacaktır. Bildirinizi BURADAN yapabilirsiniz.