Forum Gerçek

AnasayfaForumları Okundu Kabul Et Bugünkü Mesajlar
Geri git   Forum Gerçek > Kültür | Sanat | Edebiyat > Türk Edebiyatı


Yeni Konu aç  Cevapla
 
Seçenekler
Eski 23.10.2009, 20:30   #1
Çevrimdışı
SuLTaN
Fosforlu

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Fuzûlî'nin Beyitleri ile Aşk...



"Aşk imiş her ne var âlemde ilm bir kıyl ü kâl imiş ancak"

Mehmed Bin Süleyman: Fuzuli





Fuzuli'nin
şiirinin en önemli özelliği içtenliği, coşkunluğu ve sadeliğidir.

Şiirlerinin başlıca temaları; sevgi, ıstırap, dünyanın faniliği, ölümvs.'dir. Bunların ele alınışında lirizm dikkati çeker.




Fuzulinin aşk anlayışı aşağıdaki beyitte özetleniyor. Zira sevgilinin verdiği acı, çektirdiği cefa şair için bir mutluluktur. Sevgili naz yaptıkça aşk tazelenir, muhabbet artar. Bu nedenle de sevgilinin nazından, çektirdiği acıdan şikayet edilmez, sevgiliye gücenilmez, tam tersine mutlu olunur.
Ey Fuzuli yâr eğer cevr etse ondan incinme
Yâr cevri âşıka her dem mahabbet tazeler





Fuzuli aşk derdiyle hoştur. Bu derdi giderecek derman istemez. Şuna inanır ki: kendisi için en büyük tehlike onu aşk ızdırabından uzaklaştırmak isteyen öldürücü dermandır. Bunun en güzel misali Kabe’nin toprağına yüzünü gözünü süren Mecnun’un dilinden söylediği;

"Yâ Rab bela-yı aşk ile kıl aşna beni

Bir dem belayı aşkdan etme cüda beni"



duasıdır. (Banarlı, Nihat Sami, 358) Şair burada Allah’a şöyle yalvarıyor:

“Yâ Rabbi aşk belası ile beni her zaman beraber kıl. Bir an bile aşk derdinden aşk belasından beni ayırma.”






Aşk, Fuzuli için her şeye değerdir. Çünkü şairin cenneti sevgilidir. Âşıkları cennet için sevgiliden men eden, sevgiliyi yasaklayan bilmez ki aşıkların cenneti sevgilinin yüzüdür.

"Cennet için men eden aşıkları didardan

Bilmemiş kim cenneti aşıkların didar olur"



Ancak yine de sevdiğine kavuşmak yoktur. Âşık, sevdiği uğruna her şeyi yapar, karakterini, kendini değiştirir ama eğer sevgiliye kavuşursa hasta olur.
"Aşk derdinden olur âşık mizacı müstakim
Âşıkın derdine derman etseler bimar olur."


Bu beyitleri okuyanlar şöyle düşünebilirler:

Âşık olan kimse aşık olduğu kişiye kavuşmak istemez mi? İnsan neden çektiği ızdıraptan mutlu olsun ki? Acı çekmek neden şaire bu kadar zevk vermiş? Kavuşsa daha mutlu olmaz mı?
Hayır, kavuşsa daha mutlu olmaz. Çünkü şairi mutlu eden şey sevgiliye kavuşmak değil, kavuşacağı anın hayalini kurmaktır, sevgiliye duyduğu özlemdir, hasrettir. Eğer sevgiliye kavuşursa bekleyeceği, hayalini kuracağı bir şey olmayacaktır. Bu da hayatın anlamını yitirmesidir şair için. Bu nedenle şair sevgilisinden de adalet beklemiyor. Sadece aşkını kendi içinde yaşamak istiyor.

"Senden itmen dad cevrün var lütfun yoh deyüp
Mest-i zevk-i şevkinam birdür yanumda var yoh"
Günümüz Türkçesiyle:

Ey sevgili, eziyetin var da lütfun yok diye senden adalet istiyor değilim; bilakis ben senin şevkinin (özlemin, çoşku ve ışığın) zevkinin mestliğinde yaşıyorum, var ile yok yanımda eşittir.



Tanburi Osman Bey & Segah Peşrev

[MEDIA]http://storagestart.divshare.com/launch.php?f=17038136&s=e4e[/MEDIA]
__________________
"Dostlar bizi hatırlasın..."
  Alıntı ile Cevapla
14 Üyemiz SuLTaN'in Mesajına Teşekkür Etti.
Eski 23.10.2009, 20:30   #2
Çevrimdışı
SuLTaN
Fosforlu

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: Fuzûlî'nin Beyitleri İle Aşk...




Şair çektiği aşk acısı ile övünür şiirlerinde. En çok acı çeken, aşkı en iyi yaşayan âşığın kendisi olduğunu düşünür ve bu konuda kendisini Mecnun ile kıyaslayıp onu küçümser ve Mecnun’un yalnızca adının olduğunu, oysaki kendisinin daha iyi, daha sadık bir âşık olduğunu söyleyerek aşk konusundaki iddiasını ortaya koyar.


"Mende Mecnun’dan füzun aşıklık istidadı var
Aşık-ı sadık menem Mecnun’un yalnız adı var"



Nitekim ilimden başka her türlü hayat, cemiyet ve marifet mevzularında büyük tevazu gösteren şair, yalnız aşk mevzuunda kendisini geçebilecek bir gönül görmeye razı değildir. (Banarlı, Nihat Sami, 538)


"Verseydi âh-ı Mecnun feryadımın sadasın
Kuş mu karar ederdi başındaki yuvada"


Bilindiği gibi Mecnun, sahralarda çöllerde gezerken vahşi hayvanlar ve kuşlar ile öyle dost olmuş, aşk iklimi aslan ile ceylanı, güvercin ile şahini aynı dostluk meclisinde öylesine yakın eyleyip buluşturmuştu ki, zaman zaman güvercin, bülbül ve kumruların Mecnun’un dağınık saçlarını yuva ittihaz edip başına konduğu olurdu. Fuzuli bu beyitinde demek ister ki:

“Eğer Mecnun’un Leyla’ya hasretle çektiği ahlar, benim ettiğim ahların yanık sesini verseydi, başındaki yuvada asla kuş duramaz, yanar kül olurdu.” (Pala, İskender, 2004:156)







Aşk ve ızdırap şairi olarak tanınan Fuzuli’nin aşk telakkisi tamamıyla platoniktir. Visalin (kavuşmanın) aşkı öldürdüğüne inanan ve bundan kaçınan şair için aşk derdi şifadır, ondan kurtulmak helak olmak demektir. (Timurtaş, Faruk Kadri,1993:247)

"Yine ol mah benim aldı kararım bu gece
Çıkacaktır feleğe nale-i zarım bu gece

Var idi subh visaline Fuzuli ümmid
Çıkmasa hasret ile can-ı figanım bu gece"

O ay yüzlü sevgili şairin aklını başından almıştır ve şairin ağlamaları, aşk derdi ile inleyişleri bu gece gökyüzüne kadar çıkacaktır:

Ey Fuzuli, sabah kavuşma için ümidim var idi eğer bu gece yaralı incinmiş canım hasret ile çıkmasaydı.

Yukarıdaki iki beyit şairin ne kadar acı çektiğini, çektiği bu acı ile inlediğini ve bu iniltilerin gökyüzüne vardığını, hatta bu acının canına mal olduğunu onu adeta öldürdüğünü anlatıyor. Ancak yine de şair sevgiliye kavuşmak istemiyor. Çünkü ona göre sevgiliye kavuşmaktansa aşk derdinden, hasret çekerek ölmek daha soylu bir şeydir.

Ancak her ne kadar şair sevgiliye kavuşmak istemese de sevgilinin başka aşıklara kalbini açması, sevgiliyi başkalarıyla paylaşma fikri şairi uykusuz bırakır.


"Hab görmez çeşmimiz endişe-i ağyardan
Pasbanız genc-i esrar-ı mahabbet bekleriz"


Şair burada “Başka aşıkları sevgiliye ulaşır korkusu ile geceler boyunca gözümüze uyku girmiyor”, derken sevgilisine başka ortak edinmemenin; “Sevgi sırrını içeren hazinenin kapısının bekçisiyiz” derken de sevgilinin başka âşıklar edinmesinin önünün almanın gayreti içindedir. Sevgiliyi bir hazine gibi görmek ve onu paylaşma fikrine tahammülsüzlüktür ki zaten aşkı kemal noktasına ulaştırır. (Pala,İskender,2004:53)


__________________
"Dostlar bizi hatırlasın..."
  Alıntı ile Cevapla
12 Üyemiz SuLTaN'in Mesajına Teşekkür Etti.
Eski 23.10.2009, 20:30   #3
Çevrimdışı
SuLTaN
Fosforlu

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: Fuzûlî'nin Beyitleri İle Aşk...





Fuzuli’ye göre sevgiliye duyduğu aşktan dolayı halkın onu ayıplaması ve ayıplamaya katlanmak gene aşıklığın doğal bir sonucu sayılmalıdır. (Mengi, Mine,1995:150)

Fuzuli çoğu zaman çektiği aşk acısından dolayı herkese rezil olduğunu, halkın onu dışladığını ayıpladığını düşünür.

"Cümle-i halk bana yar için ağyar oldu
Kalmadı kimse bana yar Hüda’dan gayrı"

Günümüz Türkçesiyle:


Halkın hepsi bana sevgiliye duyduğum aşktan dolayı yabancı oldu. Bana Allah’tan başka yakın hiç kimse kalmadı.




"Fuzuli rind-i şeydadır, hemişe halka rüsvadır
Sorun kim bu ne sevdadır bu sevdadan usanmaz mı"


Fuzuli çılgın bir aşıktır, bunun için halka her zaman rezil olmuştur. Sorun ki bu nasıl bir sevdadır, Fuzuli bu sevdadan usanmaz mı?




Şair, halka rezil olmanın, dışlanmanın, ayıplanmanın dışında bir sürü eziyete katlanmakta ve ciğeri parça parça olana dek acı çekmektedir. Çektiği aşk acısı onu perişan etmektedir. Zira sevgilinin gözleri, kirpikleri, boyu posu, endamı onun ahının yürekleri parçalamasına sebep olmaktadır. Şair çektiği bu acı ile herkesin dilindedir. Zira şair sitemin taşı ile başı yarılmış bedeni kırılmış bir kişidir ve onu bir arayan olsa izini bu özelliklerden bulur.

"Sitemin taşıyla başı yarık bedeni şikeste Fuzuli’yim
Bu işaret ile bulur beni soran olsa nam-ı nişanımı"








Fuzuli sevdiğinin fiziksel özelliklerini en mükemmel şekilde anlatmakla beraber, sevgilinin insafı bu iltifatlardan nasibini her zaman alamaz. Çünkü sevgili her zaman naz etmektedir, şaire acı çektirmekten zevk almaktadır. Bu nedenle şair sevgiliyi insafsız, taş kalpli olmakla suçlar.

"Şerbet-i lal’in ki derler çeşme-i hayvan ona
Ol verir can dem bedem uşşaka vü ben can ona

Ey Fuzuli ol sanem efganına rahm eylemez
Taşa benzer gönlü te’sir eylemez efgan ona"

Gazelin matlasında (ilk beyitinde) şair sevdiğinin dudaklarını şerbete benzetiyor ve bu dudakların bir canlılık dirilik çeşmesi olduğunu söylüyor. Öyle ki bu çeşme aşıklara canlılık hayat veriyor, o başkalarına hayat verirken şair de canını hayatını ona veriyor. Ancak gazelin makta beyitinde (son beyitinde) sevgilinin buna karşılık vermediğini, bu nedenle de şairin onu taş kalplilikle suçladığını görüyoruz. O put kadar güzel (aynı zamanda tepkisizliği yönüyle de puta benzetmiş olabilir) sevgili feryadlarına acımaz, figanları onu etkilemez, çünkü sevgilinin gönlü taşa benzer.





Şair Farsça divan mukaddimesinde şunları söyler:
“Bir gün bir mekteb sahasından geçiyordum, yolum oraya düşmüştü. Peri yüzlü bir Fars (İranlı) gördüm. Öyle uzun boylu bir selviydi ki güzel yürüyüşü, o yürüyüşe dalıp şaşıran elif’i hareketten alıkoymuş, mushaf yüzünü mütalaa şevki, sad’ın görmez gözünü görüşün ta kendisi etmişti.”

O güzel, şairin şiirlerinden birkaç beyit okumasını ister, şair, Arapça ve Türkçe şiirlerinden birkaç beyit okur. Güzel; “Ben bunları anlamam. Bu dil benim değil ki. Bana Farsça ve ciğerler yakan gazeller gerek” der. Bunun üzerine Fuzuli, birkaç gece içinde Farsça gazellerden bir divan meydana getirir. (Gölpınarlı,Abdülbaki1985:15)


Tabii bunlar şairin hayal gücünün eseri. Zira bunu şair de kabul ediyor ve ekliyor;

“Ve ennehum yekulüne ma la yef’alün.”

Hiç şüphe yok ki şairler, yapmadıkları şeyleri söylerler.



Alıntıdır


__________________
"Dostlar bizi hatırlasın..."
  Alıntı ile Cevapla
12 Üyemiz SuLTaN'in Mesajına Teşekkür Etti.
Eski 24.10.2009, 04:05   #4
Çevrimdışı
**EMEL**
Müdavim

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: Fuzûlî'nin Beyitleri İle Aşk...

Teşekkürler Sultan
__________________
Hayat dediğiniz 1 çay
İnsan ise sadece 1 şeker
Karıştırdıkça hayattan tat aldığını sanırsın
Oysaki;
Hayatın seni erittiğini çay bitince anlarsın..




  Alıntı ile Cevapla
6 Üyemiz **EMEL**'in Mesajına Teşekkür Etti.
Eski 18.11.2011, 19:10   #5
Çevrimdışı
Karagöz
Uzman Üye

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: Fuzûlî'nin Beyitleri İle Aşk...

Bana aşkı en iyi kim anlatır deseler, şöyle sıralarım

1- Yunus Emre
2- Fuzuli


Burada yazmayan iki beytini de ben eklemek isterim hastasıyımdır dilinin ve ruhunun ;

"Mecnun ile bir mekteb-i aşk içre okuduk
Ben mushafı hatmettim, o Leyli'de kaldı
"


"Ferhâd'a zevk-i suret Mecnun'a seyr-i sahra
Bir rahat içre herkes ancak benim belâda
"


Bu mısralar, Mısra-ı Berceste teriminin hakkını fazlasıyla veriyor...
__________________
  Alıntı ile Cevapla
12 Üyemiz Karagöz'in Mesajına Teşekkür Etti.
Eski 15.03.2012, 01:39   #6
Çevrimdışı
LaLe
Ne Mutlu Türküm Diyene

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: Fuzûlî'nin Beyitleri İle Aşk...

Tesekkürler Sultancigim, ellerine saglik...
  Alıntı ile Cevapla
8 Üyemiz LaLe'in Mesajına Teşekkür Etti.
Eski 15.03.2012, 01:58   #7
Çevrimdışı
Canan
Çiçekci kız

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: Fuzûlî'nin Beyitleri İle Aşk...

Fuzuli'nin derin aşkını anlatışını, şiirlerindeki dilini hep sevmişimdir.
Konu çok güzelmiş ellerine, emeklerine sağlık Sultan'cığım.
__________________
  Alıntı ile Cevapla
8 Üyemiz Canan'in Mesajına Teşekkür Etti.
Eski 15.03.2012, 03:08   #8
Çevrimdışı
Dalgakıran
Tam Üye

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: Fuzûlî'nin Beyitleri İle Aşk...

Mecnun'a gelip "-Leyla'n öldü" dediler.
Mecnun "-Çok şükür yarabbi!" dedi.
Kınadılar Mecnun'u. "-Sen nasıl bir aşıksın? Hiç sevdiği öldü diye mutlu olur mu insan?"
Mecnun gene şükür çekti ve dedi ki;
"-Sadece ben değil, kimse kavuşamadı Leyla'ya.. Ona şükrederim."

Ellerine sağlık Sultan.
__________________

  Alıntı ile Cevapla
8 Üyemiz Dalgakıran'in Mesajına Teşekkür Etti.
Eski 02.02.2013, 02:28   #9
Çevrimdışı
Liaaa
Geciken gözyaşı hiçbir şey çözmez...

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: Fuzûlî'nin Beyitleri İle Aşk...

Sevgilinin verdiği acı, özlemiyle çektirmiş olduğu cefa'nın kaleme döküldüğü en tasavvufi aşk kelimeleri.

Ellerine sağlık, teşekkürler SuLTaN.
__________________
  Alıntı ile Cevapla
5 Üyemiz Liaaa'in Mesajına Teşekkür Etti.
Eski 02.02.2013, 03:33   #10
Çevrimdışı
Lion
...Az İnsan Çok Huzur...

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: Fuzûlî'nin Beyitleri İle Aşk...

Ezgi güzelmiş. Eminim içeriğin kalanı da öyledir.
Ekleme için teşekkürler.
  Alıntı ile Cevapla
2 Üyemiz Lion'in Mesajına Teşekkür Etti.
Cevapla

Bu Sayfayı Paylaşabilirsiniz

Etiketler
berceste, beyit, beyitleri, divan şiiri, divan şiirinde aşk, fuzuli, fuzûlînin, gül ile bülbül, iskender pala, maşuk, segah peşrev, tanburi, tanburi osman bey, yunus emre, ızdırap, ızdırap şairi


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 
Seçenekler

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı

Hızlı Erişim


WEZ Format +3. Şuan Saat: 00:53.


Powered by vBulletin® Version 3.8.8
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
Önemli Uyarı
www.forumgercek.com binlerce kişinin paylaşım ve yorum yaptığı bir forum sitesidir. Kullanıcıların paylaşımları ve yorumları onaydan geçmeden hemen yayınlanmaktadır. Paylaşım ve yorumlardan doğabilecek bütün sorumluluk kullanıcıya aittir. Forumumuzda T.C. yasalarına aykırı ve telif hakkı içeren bir paylaşımın yapıldığına rastladıysanız, lütfen bizi bu konuda bilgilendiriniz. Bildiriniz incelenerek, 48 saat içerisinde gereken yapılacaktır. Bildirinizi BURADAN yapabilirsiniz.