Forum Gerçek

AnasayfaForumları Okundu Kabul Et Bugünkü Mesajlar
Geri git   Forum Gerçek > Kültür | Sanat | Edebiyat > Türk Edebiyatı


Yeni Konu aç  Cevapla
 
Seçenekler
Eski 04.04.2012, 21:57   #1
Çevrimdışı
LaLe
Ne Mutlu Türküm Diyene

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Okumak | Hasan Ali Yücel





Okumak

Kültürü çok geniş, değerli bir dostum bana diyordu ki: Artık benim için yeryüzünde bir tek eğlence kaldı: Okumak. Ne danstan, ne toplanmalardan, hiçbir şeyden tatlı bir duygu alamıyorum. İnsanlardan kaçan yabanî bir mahluk oldum.


Bu duyuş, belki sinir bozukluğundan ileri geliyor. Yalnız doğru bir tarafı var ki, o da bu dostumun her tatlı duyguya karşı taş gibi donuk ve soğuk kaldığı halde okumaktan kendini alamamasıdır. Demek ki kültürlü bir insan için; düşünen, anlayan, öğrenmek isteyen bir kimse için her eğlence geçilebiliyor, hepsi sönüp gidiyor; yalnız okumak kalıyor.


Öyle ise okumak nedir, nasıl bir iştir ki böyle sürekli ve kolay ölmeyen bir tadı var?


Yazı, bir türlü ölümü ortadan kaldıramayan insanoğlunun ölüme karşı bulabildiği tek çaredir. Yazı, zekânın fotoğrafıdır. Çağlardan çağlara, ellerden ellere geçe geçe bütün tarihi aşıp gelir. Onda, insan hayatının her yaprağı üstünde gezen gözlerin ışıkları, düşünen kafaların gölgeleri bulunur.

Güzel yazılmış bir yazıyı okumak, sönüp gitmiş bir varlığın fotoğrafına bakmak gibidir. Daha doğrusu, donup kalmış, sessiz bir fotoğraf değil; konuşan, düşündüklerini anlatan canlı ve sesli bir sinema. Onun içindir ki yazı, birçok olamamazlıkları olur yapmıştır.


İyi bilmeliyiz ki okuduğumuz her satır, kafamızın içinde yeni bir düşünce âlemi yaratır. Ya eski düşüncelerimizi yerinden oynatarak onları canlandırır ya yeni bir düşünce ile varımızı artırır. Kitap, en gerçek bir dosttur. Dalgınlığa vurmadan okunan güzel bir kitaptan sonra, tıpkı çok sevdiğimiz bir arkadaşla konuşmaktan aldığımız tadı duyarız. Ona her an davetli gibiyizdir. Çağırmasına gitmesek bile o yine darılmaz, bıkmadan usanmadan bizi bekler. Biz yanına gidinceye kadar gözleri gözlerimize tatlı tatlı güler; açmaya ve çevirmeye başladığımız beyaz yapraklan sevinçten ellerimizi okşar.

Okunacak şeyin ne değerde olduğunu kitapsız, gazetesiz kaldığımız zaman çok iyi anlarız. Hele yalnızlıkta… Mütareke içinde İngilizlerin Malta’ya sürdükleri yurttaşların pek çoğu gazetesizlik ve kitapsızlığı yiyecek ve içeceksiz kalmak kadar acı bulmuşlardır.

Bir an kendinizi tek başına bir odaya kapatılmış olarak düşünün. Biraz ekmek ve su bulduktan sonra ilk arayacağımız şey dilimizden anlayan, konuşacak bir insandır, değil mi? Bu his, içinde yaşadığımız cemiyetten uzak kalmanın verdiği manevi açlığımızın giderilmesini istemekten ve başka insanlarla olan bağımızın koparılması kaygısından başka ne ifade eder?Yalnızlıkta, dost ve arkadaş yokluğunun yerini ancak kitap tutabilir. Bulabildiğimiz kitabı yazan, sizin bu tek başına kaldığınız anda konuşabileceğiniz tek arkadaş değil midir?

Yazık okumaya alışmamış, onun tadını almamış olanlara. Onlar, ıssız bir âlemde, yapayalnız yaşayan mahluklardır.

HASAN ALİ YÜCEL (1938-1946 arası Milli Eğitim Bakanı , Şair CAN YÜCEL’in babası , güzel insan..)

(Pazartesi Konuşmaları – Remzi Kitabevi , İstanbul , 1937 )
  Alıntı ile Cevapla
6 Üyemiz LaLe'in Mesajına Teşekkür Etti.
Eski 04.04.2012, 23:06   #2
Çevrimdışı
Dalgakıran
Tam Üye

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: Okumak | Hasan Ali Yücel

Okumak adına çok güzel bir yazı, harika tesbitler Hasan Ali Yücel'den.
Yanılmıyorsam Köy Entitüleri kuşağının da öncülerinden. En güzel hikayelerin, en iyi hikayeci ve romancıların yetiştiği o kayıp zamandan bir bu satırlar kaldı yadigar.

Biz görmedik o yılları. Ama o kadar insanın enstitülerin kapanmaması adına verdiği çabalar boşa değildi. Edebiyatla yoğrulup toprakla bütünleşmiş o günün öğretmen ve öğrencileri bugünkü karanlığı ta o zamandan engellemeye çalışmışlar. Malesef sonuç ortada. Pek azımız biliyor şimdi Köy Entitüleri neydi, ne için çabalardı? Hangi ortaçağ zihniyeti, nasıl kalbura çevirdi? Orada yetişen neslin ardına düşüp nasıl bir sürek avı başlatıldı?
Bir bu yazılar, biraz da roman ve hikaye kalmış bize. Onlarla avunuyor, bir türlü üstüne koyamıyoruz.

Kitapları da bitirdiler. Yarın birgün tabletleri dağıtmaya başlayacaklar okullarda. Sağda solda "tabletlere çip takılır.. her türlü oyun yüklenir.." diye ilanlar görürseniz de şaşırmayın. Kurşun kalemin, silginin, boya kalemlerinin, defter sayfalarının kokusunu bilmeyecek, duysa da itici gelecek yeni nesile.
İnternet dünyasında edebiyat sitelerine bakın. Onlarca site sırf kişisel tatmin odalarına dönüşmüş, vıcık vıcık şiir ve yazı kirliliği. Şiirden çok şairimiz var, ne garip..

Teşekkürler bu paylaşım için Lale. Gene tutamadım kendimi
__________________

  Alıntı ile Cevapla
5 Üyemiz Dalgakıran'in Mesajına Teşekkür Etti.
Eski 05.04.2012, 09:35   #3
Çevrimdışı
Gece
Uzman Üye

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: Okumak | Hasan Ali Yücel

Alıntı:
Orjinal Mesaj Sahibi LaLe Mesajı göster
Yazık okumaya alışmamış, onun tadını almamış olanlara. Onlar, ıssız bir âlemde, yapayalnız yaşayan mahluklardır.


Bence de çok yazık ...
Okumak kadar güzel bir şey var mı ki?
Haftada en az 2 kitap okurum, aldığım kitapları çevreede
dağıtırım..

Bu arada Dalgakıran sana da teşekkürler...
Hislerime tercüman oldunuz...

__________________
"Aşk nasıl da kırılgan, sus dedim ama olmadı
Kalbimden ismin geçti , kimseler duymadı"
  Alıntı ile Cevapla
3 Üyemiz Gece'in Mesajına Teşekkür Etti.
Eski 05.04.2012, 11:22   #4
Çevrimdışı
Türkü
...> Ata'm İzindeyiz <...

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: Okumak | Hasan Ali Yücel

Okumanın önemi,hayatımızdaki rolü çok güzel tarif edilmiş.

Kitap okumadığım zamanlardan uçsuz bucaksız çölderde susuz kaldığımı hissederim hep. Bir yanımın eksik kaldığını düşünmek gibi bir şey. Ailemdem miras kalan bir alışkanlık okumak. Rahmetli annem ve babam her fırsatta okurlardı,ellerinde muhakkak bir kitap olurdu. Evimizin büyük kısmı kitaplara ayrılmıştı. Maaş aldıkları an itibariyle kitapçıların yolunu tutardık. Ortaokul yıllarımda azda olsa kendi kütüphanemi oluşturmaya başlamıştım bile.



Şimdi aynı şeyi oğlum yapıyor. Okumayı öğrendiği andan itibaren kitaplar ile arasında sımsıkı bir bağ oluştu. Daha şimdiden epey kitabı var. Hiç bir zaman baskı kurmadım üzerinde okuması için, sadece örnek teşkil etmesi babında okula başladığı an itibariyle kitap okuma saatlerini o'nun evde olduğu zamana denk getirdim.

Evimizdeki en büyük eğlence kitap okuma saatleridir. Eşim biraz yavaş okur ama n'apalım o'nuda öyle kabul ettik

Haftada en az 3 kitap bitiriyorum ve kendimle gurur duyuyorum. Okuyup anlıyorum,kavrıyorum.öğreniyorum,öğretiyorum. Boşa çevirmiyorum hiç bir sayfayı. Okuduğum kitaplardan beğendiğim cümleleri bir ajandaya not alıyorum. Zamanı geldiğinde oğluma bırakacağım en büyük mirasım bu olacak.

Kitapların kokusu,varlığı yüreğimde ki rengarenk çiçeklerin olduğu bahçedir.



Hasan Ali Yücel'in bu değerli satırlarını bizlere aktardığın için çok teşekkür ederim Laleciğim.
__________________
  Alıntı ile Cevapla
2 Üyemiz Türkü'in Mesajına Teşekkür Etti.
Cevapla

Bu Sayfayı Paylaşabilirsiniz

Etiketler
hasan, okumak, yücel


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı

Hızlı Erişim


WEZ Format +3. Şuan Saat: 21:05.


Powered by vBulletin® Version 3.8.8
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
Önemli Uyarı
www.forumgercek.com binlerce kişinin paylaşım ve yorum yaptığı bir forum sitesidir. Kullanıcıların paylaşımları ve yorumları onaydan geçmeden hemen yayınlanmaktadır. Paylaşım ve yorumlardan doğabilecek bütün sorumluluk kullanıcıya aittir. Forumumuzda T.C. yasalarına aykırı ve telif hakkı içeren bir paylaşımın yapıldığına rastladıysanız, lütfen bizi bu konuda bilgilendiriniz. Bildiriniz incelenerek, 48 saat içerisinde gereken yapılacaktır. Bildirinizi BURADAN yapabilirsiniz.