Forum Gerçek

AnasayfaForumları Okundu Kabul Et Bugünkü Mesajlar
Geri git   Forum Gerçek > Kültür | Sanat | Edebiyat > Türk Edebiyatı


Yeni Konu aç  Cevapla
 
Seçenekler
Eski 31.05.2012, 14:51   #1
Çevrimdışı
Mislina
Süper Üye

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Karabasan | Enis Batur

Yoruldum, çok yaşlandım artık: Geçen ay 83 yaşıma bastım, gövdem beni daha ne kadar taşır kestiremiyorum; zihnim, yıllardır direniyor olup-bitenlerin yıpratıcı yanına, o da dinlenmek istiyor galiba.

40 yaşlarındayken, uzun yaşamak, yapmak istediklerime, yazmak istediklerime olabildiğince geniş ufuklar, olanaklar kazanmak arzusu egemendi içimde, anımsıyorum.

Zoraki göçmen olacağım, kendi ülkeme dönme şansım olmaksızın bir şehirden ötekine göç ederek yaşamak zorunda kalacağım pek aklımdan geçmezdi.

Şimdi dönüp bakıyorum da, aymazlığımı, çevremdekilerin aymazlığını kavramakta güçlük çekiyorum: Nasıl olmuştu da olabileceklerin boyutlarını sezememiş, güçlü bir girdabın ortasına doğru topluca sürüklendiğimizi farkedememiştik?

Geçen yüzyılın son çeyreği başladığında oysa, barut fıçısı şekillenmeye yüz tutmuştu zaten. Bize nasıl bir geleceğin hazırlandığını görmemek için kör olmak gerekirdi. Türkiye fokur fokur kaynıyordu, durulur sanıyorduk. Doğu'da, Güneydoğu'da komşu ülkelerin yükesk gerilim telleri döşediğini biliyorduk, vazgeçilir umuyorduk. Balkanlar'da, Kuzey'de sarsıntılar birbirini izliyor, atlatılır sanıyorduk.

Umutlarımız bir bir duvara dayandığında biz de yüzyılın sonunda dayanmıştık. Kalanlarımız usul usul ya da çarçabuk kavruldular, bazılarından haber bile alamadık. Sanki telefonların hepsi açık unutuldu, gönderilen mektuplar yolda kayboldu.

Biz gidenler, gitmek zorunda kalanlar, beyhude çırpınışlar içinde yıldan yıla, sınırdan sınınra sürgün olduk. Zayıf düşüp hastalananlar, intihar edenler, kahrolup susanlar için kalın defterlerde kayboluş kayıtlarını tutttuk. Direnen, didinip uğraşanlar, hızla soyu tükenen bir kavim halinde bugüne ulaştılar. Benden daha genç olanlara bakıyorum da: Gözlerindeki ışık sönmeye yüz tutuyor gibi geliyor bana.

40 yıldır sürdürdüğümüz savaşımız bize bir ışık kaynağı bıraktı mı?
Yayımladığımız göçmen gazeteleri için yazdıklarımı isteseler de okuyamayacak yeni kuşak temsilcileri. Ben, kalanlardan kalanlara ulaşamayacağım, kalanlardan bir şey kaldıysa, kalmasına izin verildiyse tabii.

Şimdi, bu yaşta ve bu durumda hayıflanmak gülünç oluyor, biliyorum. Bütün bu olup bitenlerin önüne geçmek için, bundan 40 yıl önce, 1990'larda daha uyanık, bilinçli, dirayetli, örgütlü olmamız gerekirmiş. Zemin, gözümüzün önünde kayıp giderken daha sorumlu, kararlı, yapıcı olmak varmış. Treni göz göre göre kaçırmış olmamız bağşlanır gibi değil. Bütün herşeyi biz hazırladık aslında. Gelişmelere göz yumulmasına göz yumduk. Vaktinde harekete geçip harekete geçiremedik. Buluşmamız, yanyana gelmemiz zorunluluk haline giridiğinde bile ayrıldık, ayrıştık, zayıfladık.

Basiretimizin bağlandığı, "bir şey olmaz" kolaycılığına sığındığımız, "birileri durumu düzeltir nasıl olsa" mantığına yenildiğimiz günleri acıyla, ağrıyla anımsıyor yaşlı belleğim. Kaybedilenler geri gelemeyecek artık. Karanlık, koyu karanlık kimbilir daha ne kadar sürecek, ışık bir daha egemen olamayacak belki de. Yerkürenin zifiri karanlığında yaşamak zorunda bırakılanlar, tarih boyunca aydınlık yakada yaşayanlara imrenerek yaşayıp ölmemişler midir?
Kaynak: Türkiye'nin Üçlemi (İstanbul: Papirüs Yayınları, 1998), s.68
__________________
"Ama gerçek, aziz dostum, can sıkıcıdır."

  Alıntı ile Cevapla
8 Üyemiz Mislina'in Mesajına Teşekkür Etti.
Eski 31.05.2012, 15:02   #2
Çevrimiçi
Banemin
» » » Çapulcu « « «

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: Karabasan | Enis Batur

Güzel ve ders niteliğinde bir özeleştiri olmuş...

Yumurta kapıya dayanınca folluk aramaktan kurtulamadık...
__________________
Ben hiç insan kaybetmedim...
Sadece zamanı geldiğinde, vazgeçmeyi bildim...

  Alıntı ile Cevapla
6 Üyemiz Banemin'in Mesajına Teşekkür Etti.
Eski 31.05.2012, 15:22   #3
Çevrimdışı
Mislina
Süper Üye

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: Karabasan | Enis Batur

“Bir vakitler ardışık olmayan, geçmiş ve geleceği içeren, belirli bir şimdi’nin kaynağı olan bir zaman vardı. İnsan, bütün bu zamanları kapsayan sonsuzluktan sürülünce, ölçülebilen zamanın içine düştü ve saatların, takvimlerin kölesi oldu. Zaman dün, bugün ve yarına, saatlara, dakikalara, saniyelere bölününce, insan zaman ile, gerçekliğin akışı ile bir olmaktan uzaklaştı."

Huyumuzdan kolay kolay vazgeçmeyeceğiz sanırım...
Kolaycılık ve aman sendecilik olduğu sürece o karanlıkta yaşamaya mahkum olduğumuzu hatırlayabilsek...
__________________
"Ama gerçek, aziz dostum, can sıkıcıdır."

  Alıntı ile Cevapla
5 Üyemiz Mislina'in Mesajına Teşekkür Etti.
Eski 31.05.2012, 15:36   #4
Çevrimdışı
Mediter
Uzman Üye

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: Karabasan | Enis Batur

Alıntı:
Orjinal Mesaj Sahibi Kaylule Mesajı göster
Basiretimizin bağlandığı, "bir şey olmaz" kolaycılığına sığındığımız, "birileri durumu düzeltir nasıl olsa" mantığına yenildiğimiz günleri acıyla, ağrıyla anımsıyor yaşlı belleğim.
Kaybedilenler geri gelemeyecek artık.
Karanlık, koyu karanlık kimbilir daha ne kadar sürecek, ışık bir daha egemen olamayacak belki de.
Yerkürenin zifiri karanlığında yaşamak zorunda bırakılanlar, tarih boyunca aydınlık yakada yaşayanlara imrenerek yaşayıp ölmemişler midir?
Sevgili Batur,

Hala ''Bize bir şey olmazcılar!, Birileri durumu düzeltir nasıl olsacılar!, Ben tehlikeye girmiyeyim, başkaları bu işlerle uğraşsıncılar!'' ne yazık ki çoğunluktalar,
ya korkularından veya bir şey olmaz kolaycılıklarından saklandıkları kendi dünyalarından dışarı çıkmak, el ele vermek istemiyorlar.

Nereden mi biliyorum çoğunlukta olduklarını?
Foruma her gün ortalama 100 kadar üye girdiği halde, Türkiye'nin göz göre göre çağlar öncesine götürüldüğünü, avaz avaz haykıran, bu konuda yorumlar yazan veya yazılan yorumları okuyan 3-5 kişiyiz.
Ne yazık!
__________________
  Alıntı ile Cevapla
5 Üyemiz Mediter'in Mesajına Teşekkür Etti.
Eski 31.05.2012, 16:03   #5
Çevrimdışı
Subutay
Eflamor

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: Karabasan | Enis Batur

Sayın mediter neden yorumlarınızdaki sonuçlara başkalarını sebep gösteriyorsunuz ?
__________________
Asya boz kırlarında bir bebek dünyaya geldi. Bu bebeğe asya stepleri beşik oldu. Rüzgarlar şarkı söyledi ona. Yıldızlar yol gösterdi. Yağmurlar yıkadı. Bu bebek büyüdü ve ona Türkadını verdiler. Türk büyüdü kasırga oldu tayfun oldu. Türk budur. Türk tayfundur, kasırgadır, Boradır. | Mustafa Kemal Atatürk.






la şey e vaki ün mutlak bel küllün mümkin
nisi credideritis non intelligentis
  Alıntı ile Cevapla
4 Üyemiz Subutay'in Mesajına Teşekkür Etti.
Eski 31.05.2012, 16:31   #6
Çevrimdışı
LaLe
Ne Mutlu Türküm Diyene

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: Karabasan | Enis Batur

Alıntı:
Şimdi, bu yaşta ve bu durumda hayıflanmak gülünç oluyor, biliyorum. Bütün bu olup bitenlerin önüne geçmek için, bundan 40 yıl önce, 1990'larda daha uyanık, bilinçli, dirayetli, örgütlü olmamız gerekirmiş. Zemin, gözümüzün önünde kayıp giderken daha sorumlu, kararlı, yapıcı olmak varmış.
Harika...

Biz Cumhuriyetcilerin tek sorun da bu zaten.


Bize bir sey olmaz rahatligi...
  Alıntı ile Cevapla
4 Üyemiz LaLe'in Mesajına Teşekkür Etti.
Eski 31.05.2012, 16:34   #7
Çevrimdışı
Mediter
Uzman Üye

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: Karabasan | Enis Batur

Alıntı:
Orjinal Mesaj Sahibi Subutay Mesajı göster
Sayın mediter neden yorumlarınızdaki sonuçlara başkalarını sebep gösteriyorsunuz ?
Kılık Kıyafet devrimi yaparak, çarşaf peçeyi kim kaldırdı: ATATÜRK
Eski Arapça Harfleri kim kaldırdı: ATATÜRK
Halifeliği Kim Kaldırdı: ATATÜRK
Kim bu ülke, şeyhler, dervişler ülkesi olamaz demişti: ATATÜRK
Kim En Hakiki Mürşit İlimdir, Fendir! demişti: ATATÜRK (Mürşit yol gösterici demektir)
Tekke, Türbe ve Zaviyeleri Kim Kapattırdı: ATATÜRK
Okullarda tek tip, din eğitimsiz Eğitimi kim getirdi:ATATÜRK
Laikliği kim getirerek, devletin dine karışmamasını sağladı: ATATÜRK
Laikliğin sayesinde her türlü inançtan ve inançsızları bir araya getirerek kim bölünmez bir ülke yaratmıştı:ATATÜRK

Öylesine bir kitle varki;
Bir taraftan, hem saçı-başı açık, içkisi, kız erkek arkadaş ilişkileri yaşantısında, modern kıyafetler içinde,Atatürk sayesinde kazandığımız çağdaş yaşamın bütün özgürlüklerinden, haklarından yararlanırken ve kendisini Atatürk sever olarak isimlendirirken,

diğer taraftan da, yukarıda saydığım Atatürk kazandırımlarının tamamen tersini yapan bir hükümetin her icraatına destek oluyor, oy veriyor veya desteklemese bile görmezden gelip tepki göstermiyor?

10 Kasım 1938 konulu forumdaki yorumumu okursan (bu durumdan zerre kadar suçu olmayan, elinden gelebilecek bütün çırpınışları yapmış birisi olarak) özeleştiri yaparak kendimi de suçladığımı görebilirsin.

Sence,

Bir taraftan Atatürk sayesinde kazandığı özgürlükleri ve hakları kullanırken, diğer taraftan da, bu özgürlüklerin ve hakların birer birer geri döndürülüşüne alkış tutan, sessiz kalan tepkisini göstermeyenler değilse, ülkemizin bu günkü çağdışı gidişinden kimdir sorumlu?
__________________
  Alıntı ile Cevapla
4 Üyemiz Mediter'in Mesajına Teşekkür Etti.
Eski 31.05.2012, 16:49   #8
Çevrimdışı
Subutay
Eflamor

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: Karabasan | Enis Batur

Sayın mediter verdiğiniz cevabı dikkate almadan sorduğum soruya açıklık getirirerek yineliyorum. Çünkü cevabınızın sorum ile ilgisi yok

Alıntı:
Foruma her gün ortalama 100 kadar üye girdiği halde, Türkiye'nin göz göre göre çağlar öncesine götürüldüğünü, avaz avaz haykıran, bu konuda yorumlar yazan veya yazılan yorumları okuyan 3-5 kişiyiz.
Bu yazınıza istinaden;

Alıntı:
Sayın mediter neden yorumlarınızdaki sonuçlara başkalarını sebep gösteriyorsunuz ?
Bu soruyu sordum. Demek istediğim siz 3 - 5 üye veya hangi sıfatta olursa olsun yapmış olduğunuz sınıflandırma ile geri kalan bütün online üyeleri ki bende bu durumda kendimi zan altında görüyorum, suçlarcasına bir nitelendirme yapmışsınız. Bu noktada dayağanığınız nedir ?
__________________
Asya boz kırlarında bir bebek dünyaya geldi. Bu bebeğe asya stepleri beşik oldu. Rüzgarlar şarkı söyledi ona. Yıldızlar yol gösterdi. Yağmurlar yıkadı. Bu bebek büyüdü ve ona Türkadını verdiler. Türk büyüdü kasırga oldu tayfun oldu. Türk budur. Türk tayfundur, kasırgadır, Boradır. | Mustafa Kemal Atatürk.






la şey e vaki ün mutlak bel küllün mümkin
nisi credideritis non intelligentis
  Alıntı ile Cevapla
7 Üyemiz Subutay'in Mesajına Teşekkür Etti.
Eski 31.05.2012, 17:51   #9
Çevrimdışı
LaLe
Ne Mutlu Türküm Diyene

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: Karabasan | Enis Batur

Alıntı:
Orjinal Mesaj Sahibi Mediter Mesajı göster
Foruma her gün ortalama 100 kadar üye girdiği halde, Türkiye'nin göz göre göre çağlar öncesine götürüldüğünü, avaz avaz haykıran, bu konuda yorumlar yazan veya yazılan yorumları okuyan 3-5 kişiyiz.
Ne yazık!

Subutay, Mediter'in bu yorumuna ben de katiliyorum.

Nedense ortadaki geyik konulara cok fazla ilgi gösterirken, ülkenin sorunlari ile ilgili olan konulara cok fazla ilgi göstermiyoruz.

Buna zaman zaman ben de dahil oluyorum.
  Alıntı ile Cevapla
5 Üyemiz LaLe'in Mesajına Teşekkür Etti.
Eski 31.05.2012, 18:02   #10
Çevrimdışı
Subutay
Eflamor

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: Karabasan | Enis Batur

Alıntı:
Orjinal Mesaj Sahibi LaLe Mesajı göster

Subutay, Mediter'in bu yorumuna ben de katiliyorum.

Nedense ortadaki geyik konulara cok fazla ilgi gösterirken, ülkenin sorunlari ile ilgili olan konulara cok fazla ilgi göstermiyoruz.

Buna zaman zaman ben de dahil oluyorum.
Varmak istediğim nokta sadece kişisel alınganlık veya kişilerin şahsi hareketlerinin sorgulanması değildir sayın lale. Yoksa burada kişilerin tek tek ne yaptığını sorgulamak sen bu konuya yazıyorsunda bu konuya neden yazmıyorsun gibi yorumlamalar kişisel eleşti boyutundadır.

Benim vurgulamak istediğim ise kişisel tercihlerin toplumsal konulara mal edilerek siz ve biz olarak ayrılmasıdır. Bu ayrımı yapan kişinin ismi veya sıfatı önemli değildir. Bu ayrımı neye istinaden ve kimleri göstererek yapmıştır. Sorum tam budur.

Lütfen beni yanlış anlamayın. Sayın mediter den cevabımı aldığım zaman konuda daha detaylı olarak düşüncelerimi aktaracağım.
__________________
Asya boz kırlarında bir bebek dünyaya geldi. Bu bebeğe asya stepleri beşik oldu. Rüzgarlar şarkı söyledi ona. Yıldızlar yol gösterdi. Yağmurlar yıkadı. Bu bebek büyüdü ve ona Türkadını verdiler. Türk büyüdü kasırga oldu tayfun oldu. Türk budur. Türk tayfundur, kasırgadır, Boradır. | Mustafa Kemal Atatürk.






la şey e vaki ün mutlak bel küllün mümkin
nisi credideritis non intelligentis
  Alıntı ile Cevapla
6 Üyemiz Subutay'in Mesajına Teşekkür Etti.
Cevapla

Bu Sayfayı Paylaşabilirsiniz

Etiketler
karabasan


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 
Seçenekler

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı

Hızlı Erişim


WEZ Format +3. Şuan Saat: 08:42.


Powered by vBulletin® Version 3.8.8
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
Önemli Uyarı
www.forumgercek.com binlerce kişinin paylaşım ve yorum yaptığı bir forum sitesidir. Kullanıcıların paylaşımları ve yorumları onaydan geçmeden hemen yayınlanmaktadır. Paylaşım ve yorumlardan doğabilecek bütün sorumluluk kullanıcıya aittir. Forumumuzda T.C. yasalarına aykırı ve telif hakkı içeren bir paylaşımın yapıldığına rastladıysanız, lütfen bizi bu konuda bilgilendiriniz. Bildiriniz incelenerek, 48 saat içerisinde gereken yapılacaktır. Bildirinizi BURADAN yapabilirsiniz.