20.11.2015, 01:24 | #1 |
Çevrimdışı
|
Arap Türk Savaşları
705 yılında Emevi Abdülmelik öldükten sonra yerine oğlu Velid geçer ve Kuteybe Binn Müslim Horasan’a vali olarak atanmıştır. Kuteybe vali olduktan hemen sonra güçlü ordular kurmaya başlar ve ve Arap ordusunu Türklerin üzerine sürer. Önce Baykent kuşatılır. Baykent 2 ay kadar direnir. Sonunda Kuteybe, tam bir zafer kazanamasa da, Türkleri haraca bağlayan bir anlaşma yapmaya ikna eder. Böylece şehir yıkımdan kurtulur ama şehre giren Araplar, anlaşmaya rağmen şehrin önemli bir kısmını yağmalarlar. Bu duruma Arapların uydurduğu neden ise; Hz. Muhammedin , “savaş hiledir” sözü olmuştur. Böyle bir onursuzluğa şahit olan Türkler için için kaynar. Daha sonra Arapların sözlerinde durmadığını gören ve yapılan hileyi kabullenemeyen ve başlarına gelecekleri anlayan Türkler ayaklanmaya başlar. Bunun üzerine Kuteybe tekrar Baykent’e gelerek, ne kadar silahlanan ne kadar Türk varsa, hepsini kılıçtan geçirtir. Kadınları ve çocukları esir alır ve şehri baştan aşağı yağmalatır. Yağmalama bittikten sonra, daha önce Merv’de toplanmış Arap aileleri, Baykent’e yerleştirilir. Valilikten vergi tahsildarlığına kadar bütün denetim organları Araplardan oluşturulur. Daha sonra esir edilen çocuklar babalarına, kadınlar kocalarına satılır. Baykent’i kendince hallettikten sonra Kuteybe, Merv’de Buhara’yı ele geçirmek, yağmalamak ve Müslümanlaştırmak için hazırlıklar yapar. Bu arada Gök türklerin dağılmasıyla ortaya çıkan Vardana ve Buhara Beylikleri arasında çatışmalar vardır. Müslüman Araplara karşı mücadele etmek için bu çatışmalar Türkler tarafından derhal durdurulur ve Vardan Hudat Türklerin başına geçer. Kuteybe önce Numiskent ve Ramitan’a saldırır; buraları kolayca istila eder. Demirkapı önlerinde Vardan’la savaşır ve Vardan savaşı kaybeder; Buhara’ya doğru çekilir. Savaştan yorgun düşen Kuteybe de Merv’e geri döner. Türkler, kendilerine karşı düzgün bir başarı elde edememiş Arapların bir daha gelmeyeceklerini düşünerek, rehavete kapılırlarken, Kuteybe tam bir yıl hazırlık yapar ve Buhara’yı tekrar kuşatır. Birlikten yoksun olsalar da Türkler direnir ve Kuteybe yine başarılı olamaz; Arap ordusu dağılmaya başlar. Bunun üzerine Kuteybe her bir Türk başı için askerlerine 100 dirhem vaat eder. Allah, din, iman değil ama para hırsı ile gayrete gelen Araplar, Şehri istilâ ederler. Bütün direnen Türkler kılıçtan geçirilerek, Araplara yakışır bir şekilde tam bir katliam yapılır.
Buhara halkının başına gelenlerden haberdar olan diğer Türk Beylikleri, tedirgin olur ve çareler ararlar. Sogd meliki Neyzek Tarhan, Şehrinin yıkıma uğramaması ve halkına zülüm edilmemesi için Kuteybe ile anlaşmaya gider. Anlaşmaya göre Tarhan, haraç verecek ve tarafsız kalacaktır. İşte bu tarafsız kalmalar, Türkleri birlikten alıkoymuş ve Arapların işini kolaylaştırmıştır. Kuvvetli ordularla gelen Araplar, savunması zayıf küçük Türk Beyliklerini kolayca istila edip, yağmalamışlardır. Durumu gören Neyzek Tarhan, yapmış olduğu anlaşmanın hatalı olduğunu anlamış ve bütün Türk Beyliklerine birer mektup yazmıştır ve onları birlikte direnişe çağırmıştır. Tarhan’a ilk olumlu yanıt, Talkan meliki Sehrek’ten gelir. Bunu öğrenen Kuteybe, Talkan Şehrine doğru yürür. Hazırlıklı olmayan Talkan meliki Sehrek, Şehri terk eder. Şehre hiç savaşmadan giren Kuteybe’nin askerleri, şehirde eli kılıç tutabilen ne kadar erkek varsa hepsini kılıçtan geçirir. Bu katliam o zamana kadar yapılanların en büyüğüdür. Katliamda Arap askerleri yorulana kadar adam keserler, kalanlarını da Talkan yolundaki ağaçlara asmışlardır. Ardından hızını alamayan, kana doymamış çılgın Kuteybe, Talkan’dan sonra Suman’a girer; erkeklerin pek çoğunu öldürterek, kadınları ve kızları cariye olarak alıkoyar. Daha sonra Kes ve Nesef’de de aynı Şeyleri yapmaya devam eder. |
20.11.2015, 01:32 | #2 |
Çevrimdışı
|
Cevap: Arap türk savaşları
Şimdi göz gezdirdim ama sonra okuyacağım
__________________
''Türkiye, Atatürk'ü Allah'a borçlusun, geriye kalan her şeyi de Atatürk'e...'' |
20.11.2015, 01:48 | #3 |
Çevrimdışı
|
Cevap: Arap türk savaşları
Elbette Suzi Hanım...
|
20.11.2015, 02:49 | #4 |
Çevrimdışı
|
Cevap: Arap türk savaşları
Türkler çeşitli boylardandır ama bir boyu Araplara maalesef boyun eğmişler ve tüm eski geleneklerini unuturcasına İslamlaşmıştır!Bu bana göre çok kadim bir millet olan Türkleri çok etkilemiş ve gericiliğe itmiştir!
|
20.11.2015, 04:32 | #5 |
Çevrimdışı
|
Cevap: Arap türk savaşları
Türkler'in kendi öz inançları vardı!Ama İslamlaşma zorla olmuştur!Maalesef her konuda olduğu gibi çabuk asimile olabilen bir milletiz!
|
24.06.2016, 23:54 | #6 |
Çevrimdışı
|
Cevap: Arap Türk Savaşları
Gün gelir devran döner hesabı.
Önce Cengiz han, Sonra Timur aldı öcünü Şimdi ise İsrail'i kuran ve büyüten Hazar Türk kökenli Aşkenaz yahudiler kanımca bunun intikamını almaktalar |
25.06.2016, 00:19 | #7 |
Çevrimdışı
|
Cevap: Arap Türk Savaşları
Tarihin pek bahsedilmeyen noktaları buraları...
|
25.06.2016, 03:57 | #8 |
Çevrimdışı
|
Cevap: Arap Türk Savaşları
Alkanaga; bu bilgilendirme ve paylaşım için teşekkürler..
__________________
.................................... |
04.02.2018, 10:56 | #9 |
Çevrimdışı
|
Cevap: Arap Türk Savaşları
Emeviler döneminde Araplarla Türklerin sürekli çatışma halinde olduğunu görüyoruz. Maalesef bir çok Türk kadını ve erkeği ganimet olarak köle edilmiş, kadınları cariye olarak satılmıştır. Abbasi halifelerinin en büyüklerinden biri olan el-Memun devri (813-833) Türkler açısından biraz nefes alma dönemi gibidir.
Zira ana tarafından Merâcil adında bir Türk câriyesinden olan el-Memun dayızâdeleri olan Türklere ve Orta Asya Türklüğüne karşı da ilgi duymuştur.El-Memun, daha halife olmadan önce henüz Müslümanlığı kabul etmemiş olan Türklere karşı gazalar yapılmasını ve onların Müslüman olması için çaba sarfedilmesini emrederdi. Onlardan Müslümanlığı kabul edenlere daha çok yumuşak davranır, izzet ve ikramlarda bulunurdu. Hele hele Türk hükümdarlarından biri Müslüman olupta kendisini ziyârete gelmiş ise, el-Memun ona izzet ve ikram için ne yapacağını şaşırır kalırdı. Onları âdeta lutuf ve ihsanlara boğardı. Ne de olsa Türk kırması kırma bir halifeydi ve halifeliğin vermiş olduğu güçle türklerin müslüman olası için çabaladı. Ardından Halife olan l-Memun’dan sonra, onun yerine üvey kardeşi el-Mutasım halife olmuştur (833-844). El- Mutasım da ana tarafından Türk olan ilk Abbasî halifelerinden biri idi. Anası ise Mâride Hatun’dur. O da aynı şekilde hoşgörü ile türklerin müslüman olması için çalışmış ve belli ayrıcalıklar sağlamıştır. |
alkanaga'in Mesajına Teşekkür Etti |
04.02.2018, 11:12 | #10 |
Çevrimdışı
|
Cevap: Arap Türk Savaşları
Kısaca zamanla abbasi sarayında Türklerin kuvvetlendiğini, bazı türk boylarının da islama döndüğünü görüyor ve zamanla önemli komutanların ve komuta heyetinini türklerden oluştuğunu görüyoruz. Ama bu durum bile daha evvel yapılan Türk katliamlarının izini silememiş ve Hülagü hanın batıya yaptığı sefere engel olamamıştır. Hülagü hanın ordusunun önemli bir kısmı türklerden oluşuyordu.
www.youtube.com/watch?v=J4me_kSoXbk Babası Büyük Han'nın ona öğüdü, kendisine direnmeyen kasabaları ve milletleri hoşgörülü davranması, Ancak ona direnen şehirleri tamamen kılıçtan geçirmesini öğütlemiştir. Hülagü Han Bağdat'a ulaşmış ve Halife Mustasım'a teslim olmasını istemiştir. Halife ise kendisine saldırırsa Allah'ın gazabına uğrayacağını söylemiş teslim olmayı reddetmiştir. Hülagü Han Bu sebepten oldukça kızmış ve ordusunu harekete geçirmiş, bazı tarihçilere göre 100.000 kelle kestirip bir tepe yaptırmış, sonra bunun karşısına oturup seyretmiştir. Abbasiler üzerine Bağdat'a oldukça kanlı bir sefer yapmış olan Hülagü han,birçok müslüman tarafından deccal olarak görülmüştür ve "düşmanımın düşmanı benim dostumdur" diyerek zindandan kurtardığı din ve matematik alimi nasrettin tusi'yi kendisine baş danışman yapmıştır. En sevdiği işkence olarak, kimi zaman zevk için kimi zaman bir "suçlu"yu konuşturmak için, kişinin canlı canlı derisini yüzdürüp açık yüzeye tuzlu su döken orta asyalı hükümdar olarak da tanınmıştır. askerleri, atlarının boynuna çentik atarak bir parça akıttıkları kanı koyun bağırsağına doldurup ateşte ısıttıktan sonra bunu içer ve bu gıdayla bir hafta savaştıkları da bazı kaynaklarda geçmiştir. Bunu gören batılı bir seyyah bu gücün karşısında durmanın imkansız olduğunu yazmıştır. Hülagü Han öldüğü zaman en sevdiği atı ve cariyeleri de öldürülerek onunla birlikte gömülmüştür. Ayrıca ihtimal odur ki nasrettin hoca ve timur'a mal edilen fıkraların bir kısmı müslüman alim nasrettin tusi ile gaddarlığıyla meşhur moğol hülagü arasında geçmiştir. |
alkanaga'in Mesajına Teşekkür Etti |
Bu Sayfayı Paylaşabilirsiniz |
Etiketler |
arap, savaşlari, savaşları, türk |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
|
|
Önemli Uyarı | |
www.forumgercek.com binlerce kişinin paylaşım ve yorum yaptığı bir forum sitesidir. Kullanıcıların paylaşımları ve yorumları onaydan geçmeden hemen yayınlanmaktadır. Paylaşım ve yorumlardan doğabilecek bütün sorumluluk kullanıcıya aittir. Forumumuzda T.C. yasalarına aykırı ve telif hakkı içeren bir paylaşımın yapıldığına rastladıysanız, lütfen bizi bu konuda bilgilendiriniz. Bildiriniz incelenerek, 48 saat içerisinde gereken yapılacaktır. Bildirinizi BURADAN yapabilirsiniz. |