27.10.2016, 22:45
|
#2
|
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
|
Cevap: Selaniği Nasıl Kaybettik???
II. Abdülhamid devrinde Selanik, İmparatorluğun diğer yerlerine kıyasla, pek çok açıdan daha ciddi bir gelişme kaydetti. 1871’de Selanik’ten Vardar Vadisi boyunca demiryolu döşenmesine başlandı ve 1888’de bu hat Üsküp’e bağlandı. 1894’te de Manastır’a kadar uzatıldı. 1897-1903 yılları arasında yeni liman tesisleri yapıldı. Nüfusa sancakları da dahil 1 milyon civarındadır.
Elimizden çıkmadan önce şehirde 156 faal cami bulunurken bu gün geriye bir tane bile kalmamış. Kısa süre içinde, bir tanesi dışında, bütün camilerin minareleri yıkılmış. Bir kısmı kiliseye çevrilmiş, bir kısmı tahrip edilmiş, bir kısmı metruk bir hâlde bırakılmış. Eski fotoğraflarda bir karede en az 7-8 minare gözükürken şimdi çekilen fotoğraflarda tek minareye bile rastlamak mümkün değildir.
Memlekette hürriyeti ve meşrutiyeti hâkim kılmak arzusu ile kurulan İttihat ve Terakki Cemiyeti’nin ileri gelenlerinin de merkezi Selanik’ti. Bu cemiyet mensupları ordu içerisinde hızla çoğalıyordu ve bilhassa Kol Ağası Mustafa Kemal’in (Atatürk) büyük hizmet ve faaliyetleri olmuştu. İttihat ve Terakki Cemiyeti’nin Selanik Merkezi 24 Temmuz 1908’de II. Abdülhamid’e bir telgraf çekerek, Kanun-i Esasi’yi yürürlüğe koymasını istedi. Selanik bundan sonrada Balkan Harplerinin sonuna kadar, Türk aydınlarının ve heyecanlı gençlerinin belli başlı merkezi olmuştur.
Büyük talihsizliğimiz olan I. Balkan Harbi 8 Ekim 1912’de başlamış, 30 Mayıs 1913’te Osmanlı Devleti’nin mağlubiyeti ile sona ermiştir. Osmanlı Devleti bu savaşa her alanda hazırlıksız girdiği için dört yeni ve küçük devletin, büyük Osmanlı Devleti’ne karşı ittifak kurarak başkaldırmaları şaşılacak başarılar elde etmiş, kısa sürede beklenmedik sonuçlar doğurmuştur. Bu mağlubiyetten sonra Osmanlı Devleti Edirne’nin batısında bulunan bütün Rumeli topraklarını kaybetmiştir.
Osmanlı Devleti, Balkan Savaşı’nda Bulgarlara karşı Doğu Ordusu; Sırplara, Yunanlılara ve Karadağlılara karşı Batı Ordusu olmak üzere iki ordu oluşturdu. Netice olarak, Balkan Harbi sırasında Osmanlı kuvvetlerinin en zayıf cephesi Yunan (Güney) Cephesi oldu. Yunanistan, Balkan İttifakı Devletleri içinde savaşa en son katılan devlet olup 18 Ekim 1918’de Osmanlı Devleti’ne harp ilan etti. Osmanlı Devleti, siyasi yalnızlık içinde ve elverişsiz şartlar altında Yunanistan’la da savaşa girmiştir.
Osmanlı Devleti’nin bu kötü durumundan ilk yararlanan Arnavutluk olmuştur. Zaten öteden beri isyan hâlinde bulunan Arnavutluk, 26 Kasım 1912’de bağımsızlığını ilan etmiş, Yunanlılar bir yandan Selanik’i ele geçirirken öte yandan Ege Adaları’ndan Bozcaada, Limni, Semendirek ve Taşoz da adalarını işgal etmiştir (Hani Adaları Lozan da kaybetmiştik ya, sanırım bu durumu tekrar gözden geçirmeli ve araştırmalı).
__________________
Sevmekten asla vazgeçmeyin. Sevgisiz bir hayat amaçsız, anlamsız olur. Alkanaga
|
|
|