22.12.17, 20:27
|
#1
|
|
Nankör Olmamak Lazım!
Nankör Olmamak Lazım!
“Osmanlı” insanı, toplumu, medyası, subayları, siyasetçisi, hanedanı vb. çoğunlukla bir kenara pusup kaldığında, bugünkü Suriye’ye, Irak’a, Libya’ya, Afganistan’a vb. dönüşmemize ramak kaldığında, Mustafa Kemal elini taşın altına koyup, bu millete yeni bir umut vermiştir. Bugün onu eleştirenler de aslında, bu özveriden şu veya bu şekilde nasiplendiler, nemalandılar. Kendisini sevmeyen bir kişi bile, hiç olmazsa bu gerçeği kabul etmeli ve nankörlük etmemelidir. Bugün sahip olduklarımızı beğenmiyor, hep daha fazlasını istiyoruz. Oysa Atatürk devreye girmeseydi, bunlara bile sahip olmamızı sağlayacak başka biri çıkar mıydı ortaya? Kuşkulu derim. En azından spekülasyon olarak kalır. Fakat elimizde somut bir başarı var.
Bugünlerimizin hamurunu yoğuran nüve, Atatürk ve onunla birlikte canını, malını, kanını hiçe sayanların fedakarlıklarıdır. Zira işler ters de gidebilirdi. Sonunda vatan haini olarak Taksim’de asılmak da vardı. Tarihe lanetlenecek biri olarak yazılmak da vardı. Keza istiklal mücadelesine girişenlerin karşısındaki grup, “Bunlar [Kuvva’cılar] başımızı belaya sokacak. Bu kuduz köpekleri nerede bulursanız öldürün” mealinde başlıklar atmıştı gazetelerine. Yani bu iş o kadar “çocuk oyuncağı” bir iş değildi.
Mutlaka değinilmesi gereken bir konu da, “Lozan” antlaşmasıdır. Kimileri başarısızlık olarak sunmaya çalışır ve Lozan’da çok şey kaybettik diye konuşur ya, aslında HER ŞEYİ kaybettiğimiz yer Mondros’tur. Mondros’u, OSMANLI imzalamıştır. Türk vatanını mahvetmiş ve bitirmiştir. Anadolu dahi neredeyse tamamen yitirilmiştir.
CUMHURİYET’in imzaladığı Lozan ise, diş dişe, tırnak tırnağa, kora kor mücadele verdiğimiz yerdir. Mondros’ta verilenleri mümkün olduğunca geri alma çabasıdır.
OSMANLI tarafından elden çıkarılanların tamamı geri alınamadıysa, bunun sorumlusu CUMHURİYET değildir. Kaldı ki, Kurtuluş Savaşı’nı OSMANLI engellemiş, TBMM gerçekleştirmiştir.
|
|
|