Forum Gerçek

AnasayfaForumları Okundu Kabul Et Bugünkü Mesajlar
Geri git   Forum Gerçek > Türk ve Dünya Tarihi > Türk Tarihi


Yeni Konu aç  Cevapla
 
Seçenekler
Eski 22.12.2009, 03:00   #1
Çevrimdışı
**EMEL**
Müdavim

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Post Boğazlar Sorunu....

Boğazlar Sorunu

Türk Boğazları'nda (İstanbul ve Çanakkale Boğazları) yabancı devletlere ait deniz araçlarının geçişine ilişkin olarak çeşitli dönemlerde ortaya çıkan anlaşmazlık.






İstanbul Boğazının uzaydan görünümü
XVIII. yüzyılın sonlarına kadar Osmanlı Devletinin boğazlar üzerinde kayıtsız şartsız bir egemenliği söz konusuydu. Bu tarihte Rusya Karadeniz'in kuzey kıyılarını ele geçirmeye başlamıştı. 1774'te iki ülke arasında yapılan Küçük Kaynarca Antlaşması ile Rusya ticaret gemilerine boğazlardan serbest geçiş hakkı tanındı.


1798 ve 1805 Osmanlı-Rus ittifak andlaşmalarıyla da boğazlar bütün üçüncü devletlerin savaş gemilerine kapatılırken Rus savaş gemilerine serbest geçiş hakkı tanındı. Ancak 1807'de iki ülke arasında çıkan savaş sonucunda bu andlaşma yürürlükten kalktı. Bu arada Osmanlı Devleti 1809'da İngiltere ile imzaladığı Kala-i Sultaniye Andlaşması ile Boğazları kapalı tutmayı taahhüt etti. Daha sonra 1829'da Rusya ile yapılan Edirne Antlaşması sonucunda Boğazlar tekrar Rus ticaret gemilerinin serbest geçişine açıldı. 1833'te Osmanlı Devleti'ni iyice zor duruma sokan Kavalalı Mehmet Ali Paşa isyanı sırasında Rusya Osmanlı Devleti'ne yapacağı askeri yardım karşılığında bu devletten boğazları üçüncü devletlerin savaş gemilerine kapalı tutma sözünü aldı. Hünkar İskelesi Andlaşması, 1841 Londra Boğazlar Sözleşmesi ile iptal edilmişti. Bu sözleşme barış zamanında boğazların Osmanlı dışındaki bütün savaş gemilerine kapalı tutulmasını öngörüyordu. londra Sözleşmesi 1923 Lozan Boğazlar Sözleşmesi'nin imzalanmasına kadar yürürlükte kalmıştır. I. Dünya Savaşı sonundaki Mondros Ateşkes Andlaşması ile boğazlar itilaf devletlerince işgal edilmişti. Bu devletlerin Ağustos 1920'de İstanbul hükümetiyle imzaladıkları Serves Andlaşması, Boğazların denetimini bir uluslararası Boğazlar Komisyonuna devrediyordu. Bu komisyon çeşitli devletlerin gönderecekleri üyelerden oluşacak ve adeta bir devlet niteliğine bürünecekti. Serves'in hiçbir zaman yürürlüğe girememesi ile bu Komisyon da hiç bir zaman kurulamadı.


Rauf Orbay bakanlar kurulu başkanı olduğu için görüşmelere katılmak istemiş; fakat görüşmelere Mondros Mütarekesini imzalayan bir kişinin gidemeyeceğini savunan Mustafa Kemal; barış görüşmelerine İsmet paşa’nın gitmesini uygun bulmuştur.
1923 Lozan Boğazlar Sözleşmesi ile Boğazlar bölgesi Türkiye'nin egemenliğine bırakılıyordu ama Türkiye bu bölgeyi silahlandıramazdı. Her ne kadar Türkiye'nin başkanlığında bir Boğazlar Komisyonu öngörüyorsa da bu komisyonun statüsü Serves'dekinden çok daha farklıydı. Sözleşme ile bütün savaş gemilerine boğazlardan geçiş serbestisi tanınmıştı. 1933 Londra Silahsızlanma Konferansı sırasında Türkiye bu sözleşmenin değiştirilmesi yönündeki talebini imzacı devletlere sundu. İtalya dışındaki bütün imzacı devletlerin katılımıyla 1936'da Montreux'de toplanan Konferans sonucuna 20 Temmuz 1936 tarihli Montreux Boğazlar Sözleşmesi imzalandı. Sözleşmeye göre Türkiye Boğazlar bölgesini silahlandırabilecek, savaşta, barışta ve savaşa yakın hissettiği durumlarda Boğazlardan gemi ve diğer deniz araçlarının geçişi hakkında çeşitli kararlar verebilecektir. Boğazlar Komisyonu da kaldırıldı.

Açıklama: Türkiye açısından Lozan antlaşmasının en sakat maddesi boğazlarla ilgili maddesi olmuş*tur. Bu madde adeta Türkiye’yi malüb durumuna düşürerek, Türkiye’nin egemenlik haklarını kısıtlamıştır.
Sovyetler Birliği 1945 yılındaki Yalta ve Potsdam Konferanslarında Montreux düzeninin değiştirilmesi ile ilgili öneriler ileri sürdü ama bu konuda ABD ve İngiltere ile uzlaşamadı.



Yalta Konferansı (1945): Churchill, Roosevelt, Stalin

Savaş sırasında Türkiye'nin Montreux Sözleşmesi'ni ihlal ettiğini öne sürecek boğazların Karadeniz'e kıyıdaş devletlere açık, geri kalan devletlere ise kapalı tutulmasını istedi. Ayrıca boğazları, Türkiye ile ortaklaşa savunma talebinde bulundu. Batılı devletler ise sorunun bir uluslararası konferans çerçevesinde çözülmesini savundular. Türkiye de Sovyetlere verdiği notalarla sorunun uluslararası görüşmelerle çözülmesi gerektiğini ileri sürdü ve Sovyetlerin ortak savunma talebini reddetti. Bir uluslararası konferans toplanması girişimleri de bir sonuç getirmedi ve Boğazlar rejiminde bugüne kadar bir değişiklik olmadı.



__________________
Hayat dediğiniz 1 çay
İnsan ise sadece 1 şeker
Karıştırdıkça hayattan tat aldığını sanırsın
Oysaki;
Hayatın seni erittiğini çay bitince anlarsın..




  Alıntı ile Cevapla
11 Üyemiz **EMEL**'in Mesajına Teşekkür Etti.
Eski 22.12.2009, 04:37   #2
Çevrimdışı
OkyanusunKalbi
WoodStock

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: Boğazlar Sorunu....

Alıntı:

Atatürk'ün Türk Boğazları'ndaki Başarısı

1936 yılında siyasi havanın bozulduğunu gören Atatürk, Boğazlar meselesini kati olarak çözmeye karar verdi. Türk Hükümeti, Milletler Cemiyetine müracat ederek Lozan Anlaşması’ndaki Boğazlara ait hükümlerin değiştirilmesini istedi. Bunun üzerine İsviçrede’ki Montrö şehrinde 21 Temmuz 1936’da bir konferans düzenlenmiş ve Montrö Anlaşması imzalanmıştır. Bu anlaşma, Atatürk’ün sulh yoluyla elde ettiği siyasi bir zafer olup, bu sayede Boğazlar üzerinde kayıtsız şartsız Türk hakimiyeti kurulmuştur. Türkiye, Boğazlar üzerindeki egemenlik haklarını, Mustafa Kemal Atatürk’ün diplomatik başarılarından biri olan Montrö Sözleşmesi ve Balkan komşularıyla iyi dostluk ilişkilerini perçinleyen Balkan Paktı sayesinde elde etmiştir.

Atatürk’ün belirttiği üzere; bağımsız bir devletin varlığı için temel şartlarından biri olan milli bir dış siyaset dışında ulusal güvenliğimiz açısından da teknolojimizin de millileştirilmesi oldukça büyük önem arz etmektedir. Aksi takdirse, yabancı teknoloji kontrolunda ne ulusal güvenliğimizi sağlayabilir ne de denizcilik ve diğer sektörlerde kullanılan teknolojiyi, kodların yabancı teknoloji elinde olması nedeniyle üst modellere çıkarabiliriz. Boğazlarımızın emniyeti ve güvenliği açısından da milli teknolojiye ihtiyaç söz konusudur.
Sonuç olarak; Boğazlar konusu Türkiye'nin en önemli stratejik meselelerinden biridir. Montrö Boğazlar Sözleşmesi’nin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren 71 yıllık süreçte bölge ve dünya barışına önemli katkıları olmuştur. Türk Boğazları’ndaki eğemenliğimizi ve vatanı borçlu olduğumuz Büyük Önder Atatürk ve tüm şehitlerimizi rahmetle, gazilerimizi saygıyla ve sevgiyle anıyor onların bıraktığı emaneti korumanın, Montrö Sözleşmesi’nin değiştirilme istekleri olması durumunda hazırlıklı olmanın ve Montrö’ye sahip çıkmanın bir vatan borcu olduğunu düşünüyorum.
Osmanlı zamanında yaşanılan siyasi başarısızlıklardan bir tanesi de bu...Atamızda bu sorunu başarıyla çözmüş...
Teşekkürler konu için canım...
  Alıntı ile Cevapla
5 Üyemiz OkyanusunKalbi'in Mesajına Teşekkür Etti.
Eski 24.08.2010, 03:00   #3
Çevrimdışı
**EMEL**
Müdavim

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: Boğazlar Sorunu....

Ben teşekkür ederim yorumuna canım...
__________________
Hayat dediğiniz 1 çay
İnsan ise sadece 1 şeker
Karıştırdıkça hayattan tat aldığını sanırsın
Oysaki;
Hayatın seni erittiğini çay bitince anlarsın..




  Alıntı ile Cevapla
2 Üyemiz **EMEL**'in Mesajına Teşekkür Etti.
Eski 07.11.2013, 21:03   #4
Çevrimdışı
Dilaver
Müdavim

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: Boğazlar Sorunu....


Montrö Boğazlar Sözleşmesi


(20 Temmuz 1936)

Boğazlar Sorununun Gelişim Süreci

Türkler XIV. yüzyıldan başlayarak Boğazlara egemen olmuşlardır. Birinci Dünya Savaşı sonuna kadar Boğazları başarılı bir şekilde savunmuşlar ve boğazlar üzerindeki egemenliğini yitirmemişlerdir.

1918 yılı başında Ruslar savaştan çekilmişler ve Boğazlar üzerindeki iddialarından o zaman için vazgeçmişlerdir. Ancak Osmanlı Devleti’de bir süre sonra savaşı kaybedince Mondros Ateşkes Antlaşması uyarınca tarihinde ilk kez Boğazları teslim etmek zorunda kalmıştır. Anlaşma Devletleri, Boğazları işgal ederek ortak yönetimlerine almışlardır.

Lozan’da Türk temsilcileri Boğazlar üzerindeki egemenliğimizin sınırsız olması için çok çalışmışlar ancak sorun tüm dünyayı ilgilendirdiği için bu konuda tam bir başarı elde edememişlerdir.


Boğazlar Sorununun Çözümü

1933 yılından başlamak üzere, 1935 yılı sonlarına doğru dünyanın siyasal durumu tehlikeli bir yola girmişti. İtalya’nın Akdeniz’deki istekleri ve hangi devlete ait olduğu bilinmeyen denizaltıların Marmara Denizi’nde görülmeye başlanması Türkiye’nin kaygılarının artmasına sebep oluyordu. İtalya ve Almanya’nın tutumları, bu konuda İngilizleri ve Fransızları Türkiye’nin yanında olmaya kadar getirdi. Sonuçta, İtalya dışında Lozan Barış Antlaşması’na imza atan devletler, Boğazlar sorununu tekrar görüşmeye razı oldular. Balkan Antantı daimi konseyi de 4 Mayıs 1936’da Belgrat toplantısında Türkiye’nin kaygılarını haklı bulmuş ve destekleme kararı almıştır.


Montrö Sözleşmesi imza töreni




İsviçre’nin Montrö (Montreux) kentinde yapılan Boğazlar Konferansı, 20 Temmuz 1936’da sözleşmenin imzalanması ile sonuçlandı. Böylelikle Lozan’da Boğazlara konulan bütün sınırlamalar kaldırılmış oldu. Montrö Boğazlar Sözleşmesi, Büyük Önder Atatürk’ün barış yoluyla sağladığı bir zaferdir.


Montrö Sözleşmesine Katılan Devletler

Türkiye, Bulgaristan, Fransa, İngiltere, Yunanistan, Japonya, Romanya, S.S.C.B., Yugoslavya.

Bu sözleşmeyi imzalayan Türk Heyeti'nde bulunanlar:

Dışişleri Bakanı: Dr Tevfik Rüştü Aras

Paris Büyükelçisi: Suad Davaz

Dışişleri Bakanlığı Genel Sekreteri: Numan Menemencioğlu

Genel Kurmay İkinci Başkanı: Korgeneral Asım Gündüz

Dışileri Komisyonu Raportörü: Necmeddin Sadak




Montrö Boğazlar Sözleşmesi’nde Alınan Kararlar (20 Temmuz 1936)

Montrö Boğazlar Sözleşmesi Maddeleri

- Boğazlar komisyonu kaldırılıp görevleri tamamıyla Türk Devleti’ne bırakıldı.

- Boğazlarda askersiz bölüm kaldırılarak, Türklerin buralarda diledikleri kadar asker bulundurmaları ve tahkimat yapmaları kabul edildi.

- Savaş gemilerinin geçişi zaman ve ağırlık bakımından sınırlandırıldı.

- Ticaret gemilerinin her iki yönde Boğazlardan geçişi serbest bırakıldı.

- Türkiye savaşa girer veya bir savaş tehlikesi ile karşı karşıya kalırsa Boğazları istediği gibi açıp kapayabilme hakkına sahip oldu.


Montrö Boğazlar Sözleşmesi’nin Sonuçları:

- Türkiye’nin Boğazlar üzerindeki egemenlik hakkını sınırlayıcı hükümler kaldırılmış ve tam egemenlik sağlanmıştır.

- Türk-Sovyet ilişkilerinde ayrılığın ilk adımı atılmıştır.

- Boğazlarda asker bulundurmasına olanak sağlanması ile Türkiye’nin Doğu Akdeniz’deki durumu güçlendi.

- Türkiye’nin uluslar arası platformdaki saygınlığı artmıştır.


Montrö Boğazlar Sözleşmesi’nin Günümüzdeki Durumu (önemi):

Montrö sözleşmesinin süresi dolduğu halde, taraflardan hiç birisi değişiklik önerisinde bulunmamıştır. Bu nedenle günümüzde de geçerliliğini sürdüren bu sözleşme, dünya barışının en önemli dayanaklarından birini oluşturmaya devam etmektedir.


Montrö Boğazlar Sözleşmesi ve 23 maddesi hakkında daha geniş bilgi için buraya bakınız.


Yararlanılan Kaynaklar

Metin: http://www.ataturkdevrimleri.com

Resimler: http://www.dunyabulteni.net / http://www.webhatti.com



__________________

Tanrılar, erkeklerin ''balıkta'' geçirdiği zamanı ömründen saymaz. (Babil Atasözü)
  Alıntı ile Cevapla
5 Üyemiz Dilaver'in Mesajına Teşekkür Etti.
Eski 23.11.2015, 15:26   #5
Çevrimdışı
Canan
Çiçekci kız

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: Boğazlar Sorunu....

Teşekkürler arkadaşlar.

Ellerinize sağlık
__________________
  Alıntı ile Cevapla
Canan'in Mesajına Teşekkür Etti
Cevapla

Bu Sayfayı Paylaşabilirsiniz

Etiketler
20 temmuz 1936, asım gündüz, montrö, montrö sözleşmesi, önemi, sonuçları, suad davaz, tevfik rüştü aras


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı

Hızlı Erişim


WEZ Format +3. Şuan Saat: 23:50.


Powered by vBulletin® Version 3.8.8
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
Önemli Uyarı
www.forumgercek.com binlerce kişinin paylaşım ve yorum yaptığı bir forum sitesidir. Kullanıcıların paylaşımları ve yorumları onaydan geçmeden hemen yayınlanmaktadır. Paylaşım ve yorumlardan doğabilecek bütün sorumluluk kullanıcıya aittir. Forumumuzda T.C. yasalarına aykırı ve telif hakkı içeren bir paylaşımın yapıldığına rastladıysanız, lütfen bizi bu konuda bilgilendiriniz. Bildiriniz incelenerek, 48 saat içerisinde gereken yapılacaktır. Bildirinizi BURADAN yapabilirsiniz.