Forum Gerçek

AnasayfaForumları Okundu Kabul Et Bugünkü Mesajlar
Geri git   Forum Gerçek > Türk ve Dünya Tarihi > Türk Tarihi > Türk Tarihinde Yer Alanlar

Türk Tarihinde Yer Alanlar Türk tarihinde yer alan olay ve portreler


Yeni Konu aç  Cevapla
 
Seçenekler
Eski 23.03.2009, 13:51   #1
Çevrimdışı
LaLe
Ne Mutlu Türküm Diyene

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Barbaros Hayreddin Paşa (1478 – 1546)





Hayreddin Paşa, Selanik Vardan Yenice'sinden ve Midillili fatihlerinden olan babası sipahi Arnavut Vardari Yakup Aga ile Midillili bir Rum olan annesi Katherina'nın dört oğlundan biri olarak 1470 li yıllarda Midilli adasında doğdu.


Barbaros Hayrettin Paşa, Osmanlı tarihinin en büyük denizcisidir. Hayrettin Paşa, Akdeniz’de Osmanlı egemenliğini pekiştirmiş, ortak Avrupa donanmasını Preveze Deniz Savaşı’nda yenmiştir.


Barbaros Hayrettin Paşa’nın asıl adı Hızır’dı (Hızır Reis). Ona Hayrettin adını, hizmetinde bulunduğu Kanuni Sultan Süleyman verdi. Avrupalılar ise onu, sakalının kızıla çalması nedeniyle Barbarossa ya da Barbaros (kızıl sakal) olarak adlandırdılar.



Hayreddin Paşa, Selanik Vardar Yenice’sinden ve Midilli fatihlerinden olan babası Türksipahisi Vardari Yakup Ağa ile ada halkından Midillili Mukaddes Hatun’un dört oğlundan biri olarak 1470′li yıllarda Midilli adasında doğdu. Annesinin kökeni hakkında farklı yorumlar vardır. Kendisine verilen “Barbaros” lakabı İtalyanca “Kızılsakal” anlamına gelir. Oruç Reis, genç yaşta kardeşi İlyas ile birlikte deniz ticareti yaparken, Ege Denizi’ndeRodos Şövalyelerine tutsak düştü. Serbest kaldıktan sonra, yaşadığı olayın etkisiyle tüccar yerine korsan olmaya karar verdi. Bir süre sonra kardeşi Hızır Reis de ticareti bırakıp ona katıldı. Akdeniz kıyılarına akınlar düzenleyip, ganimetler elde ettiler. Cerbe adasını üs olarak kullanan Hızır Reis ve ağabeyi Oruç Reis’in ünü bütün Akdeniz’e yayıldı. İki kardeş TunusSultanı Muhammed ile anlaşarak Tunus’taki Halkü’l-Vaâd (La Gaulette) liman kalesini kullanmaya başladı. Hızır ve Oruç, ele geçirdiği ganimetin beşte birini Tunus sultanına veriyor, kalan malları Tunus pazarında satıyorlardı.



I. Selim Dönemi


Hızır ve Oruç 1516′da ele geçirdikleri yüklü bir gemiyi armağan olarak Piri Reis himayesinde Osmanlı Padişahı Yavuz Sultan Selim’e gönderdiler. Bunun üzerineYavuz Sultan Selim de onlara verdiği desteğin bir ifadesi olarak armağanlar yolladı. Oruç Reis ve Hızır Reisi’in, ağabeyleri İshak’ın da kendilerine katılmasından sonra korsanlıkla yetinmeyip Kuzey Afrika’da toprak edinmeye başladılar. 1516-1517′de İspanyollara karşı savaştılar veTenes, Tlemsen ve Oran kentlerini ele geçirerek Cezayir’i denetimlerine aldılar. Oruç Reis Cezayir hükümdarı ilan edildi. İspanyollar ertesi yıl Cezayir’i geri almak için Araplarla birleşerek saldırıya geçti. Bu savaşta Hızır Reisin ağabeyleri olan İshak Reis ve Oruç Reis öldürüldü. Hızır Reis, Yavuz Sultan Selim adına para bastırıp hutbe okutarak ona bağlılığını bildirdi. Yavuz Sultan Selim de Hızır Reis’i Cezayir Beylerbeyliğine atayarak koruması altına aldı. Bunun üzerine önce Tunus ve Tlemsen Beyleri birleşerek Cezayir’e yürüdüler. Cezayir şehri dışındaki toprakları alıp, Cezayir içindeki halkı ayaklandırdılar. Ayaklanmayı bastıran Hızır Reis beyleri durdurdu. 1519′da Cezayir’e gelen İspanyol donanmasını mağlup etti. Ama Cezayir halkının durumu ve Tunus Beyi ile yapılan savaşın iyi netice vermemesi üzerine gemileri ve kendine bağlı Reislerle Cezayir’i bırakıp Seyşel Adaları’na çekildi.




Barbaros’un Kaptan-ı Derya “Hayreddin” olması

Hızır Reis 1520-1525 arasında Avrupa’nın Akdeniz kıyılarını vurarak büyük ganimetler elde etti. 1525’de Cezayir’i yeniden ele geçirdi. Ertesi yıl Şerşel’e baskın düzenleyen Cenevizli AmiralAndrea Doria’yı yenilgiye uğrattı. Kanuni Sultan Süleyman’ın Alman seferi sırasında Andrea Doria’nın Mora kıyılarına saldırması Osmanlıları güç duruma düşürdü. Bunun üzerine Kanuni, Hızır Reis’i İstanbul’a çağırdı ve 1533’te “Hayreddin” adını verdiği Hızır Reis’i Osmanlı donanmasının başına (kaptan-ı derya) atadı. Hayreddin Paşa 1534′te Akdeniz’e açıldı ve İtalya kıyılarına seferler düzenleyip Tunus’u ele geçirdi. Ancak Andrea Doria komutasındaki Haçlı donanması karşısında Tunus’u bırakmak zorunda kaldı ve ertesi yıl İstanbul’a döndü. 1536′da daha güçlü bir donanmayla yeniden Akdeniz’e açılan Barbaros, İtalya kıyılarını vurdu ve Ege Denizi’ndeki Venedik adalarını Osmanlı topraklarına kattı.




Preveze Deniz Savaşı

Osmanlıların Akdeniz’deki denetiminin artması üzerine, Papalık, Venedik, Ceneviz, Malta, İspanya ve Portekiz gemilerinden oluşan bir “Haçlı donanması” kuruldu ve başına Andrea Doria getirildi. Osmanlı donanması ile Haçlı donanması 1538’de Arta Körfezi önlerinde karşılaştı. Haçlıların 600′den fazla gemisi vardı. Bunun 308′i harp teknesi olup, 120′si en büyük oturak gemileriydi. Haçlılar donanmaya on binlerce forsadan başka 60 bin asker bindirmişlerdi. Hayrettin Paşa komutasında ise 122 kadırga ve forsalar dışında 20 bin askeri vardı. Toplamı 80 bin kişiyi bulan bir deniz savaşı daha önce hiç görülmemişti. Savaş sonucunda haçlı donanması 128 gemisini kaybetmiş, 29′u da Osmanlı denizcileri tarafında ele geçirilmişti. Hayrettin Paşa hiçbir gemisini kaybetmezken dört yüz kadar levent’i şehit olmuştu. Hayreddin Paşa, tarihe Preveze Deniz Savaşı olarak geçen savaşın mutlak galibiyetini Osmanlı devletine kazandıran Kaptanı Derya olarak adını tarihe yazdıracaktı. Bu zafer Osmanlı Devleti’nin Akdeniz’deki egemenliğini pekiştirdi

Kutsal Roma-Cermen İmparatoru Şarlken, Preveze’nin öcünü almak için 1541′de Cezayir’e saldırdıysa da başarılı olamadı. Bu arada Fransa Kralı I. François, Şarlken’e karşı Osmanlılardan yardım isteyince, Kanuni Barbaros’u Fransa’nın Akdeniz kıyılarına gönderdi. Barbaros, Toulon’da Fransız donanmasıyla birleşerek 1543′te Nice’i aldı. Ertesi yıl İstanbul’a dönen Barbaros Hayreddin Paşa, 4 Temmuz 1546’da burada öldü,Beşiktaş’taki türbesine defnedildi.



Barbaros Hayreddin Paşa Sancağı


Etkileri

Barbaros’un Beşiktaş’taki türbesinde giyerlerdi, bu törende dua edilir ve fakir fukaraya yemek verilirdi.

Sefere çıkan veya tatbikata giden Türk gemileri, günümüzde dahi bu türbenin önünden geçerken Barbaros’u top atışıyla selamlarlar. Barbaros Hayreddin Paşa’nın anısına 1941-1943’te İstanbul’un Beşiktaş semtinde dikilenBarbaros Anıtı, ünlü heykelciler Ali Hadi Bara ile Zühtü Müridoğlu tarafından yapılmıştır. Heykelin arkasında Yahya Kemal Beyatlı’nın şu dizeleri yazılıdır:

Deniz ufkunda bu top sesleri nerden geliyor?Barbaros, belki, donanmayla seferden geliyor!Adalar`dan mı? Tunus`dan mı, Cezayir`den mı?Hür ufuklarda donanmış iki yüz pare gemiYeni doğmuş aya baktıkları yerden geliyor;O mübarek gemiler hangi seherden geliyor?

Beşiktaş’taki Kadıköy iskelesine Beşiktaş Barbaros Hayrettin Paşa İskelesi adı verildi ve mimarlar Erkan İnce ile M. Hilmi Şenalp tarafından Osmanlı Mimarisi tarzında yenilendi. Türk Donanması’ndaki muhtelif gemilere adı verildi.




Muharebelerinin Kronolojisi
  • Oruç Reis’in Ege Denizi’nde Rodos Şövalyelerine tutsak düşmesi, kardeşi İlyas Reis’in ölmesi.
  • 1510 Oruç Reis serbest kaldıktan sonra, yaşadığı olayın etkisiyle tüccar yerine korsan olmaya karar verdi.
  • Oruç Reis, Akdeniz kıyılarına akınlar düzenledi ve ganimetler elde etti.
  • Hızır Reis ticareti bırakarak Cerbe Adası’na gelip ağası (ağabeyi) Oruç Reis ile beraber korsanlığa başladı.
  • 1512 İki kardeş Tunus Sultanı Muhammed ile anlaşarak Tunus’taki Halkü’l-Vaâd (La Gaulette) limanını kullanmaya başladı.
  • 1516-1517′de İspanyollara karşı savaştı ve Tenes, Tlemsen ve Oran kentlerini ele geçirerek Cezayir’i denetimlerine aldılar.
  • 1517 Oruç Reis Cezayir hükümdarı ilan edildi.
  • 1518 İspanyollar Cezayir’i geri almak için Araplarla birleşerek saldırıya geçtiler. Bu savaşta kardeşleri İshak Reis ve Oruç Reis şehit oldular.
  • 1518 Yavuz Sultan Selim, Hızır Reis’i Cezayir Beylerbeyliğine atayarak koruması altına aldı.
  • 1519 Hızır Reis, İspanya donanmasını yenilgiye uğrattı.
  • Cezayir’i bırakarak Şerşel Adaları’na çekildi
  • 1520-1525 arasında Avrupa’nın Akdeniz kıyılarını vurarak büyük ganimetler elde etti.
  • 1530’da Cezayir’i yeniden ele geçirdi.
  • 1531 Seyşel’e baskın düzenleyen Cenevizli Amiral Andrea Doria’yı yenilgiye uğrattı.
  • 1534′te Akdeniz’e açıldı ve İtalya kıyılarına seferler düzenledi.
  • 1534′te Tunus’u ele geçirdi. Ancak Haçlı donanması karşısında Tunus’u bırakmak zorunda kaldı.
  • 1536′da daha güçlü bir donanmayla İtalya kıyılarını vurdu.
  • 1536 Ege Denizi’ndeki Venedik adalarını Osmanlı topraklarına kattı.
  • 1538’de Preveze Deniz Savaşında Haçlı Donanmasını yendi.
  • Toulon’da Fransız donanmasıyla birleşerek 1543′te Kutsal Roma Germen İttifakını yenerek Nice’i aldı.



Barbaros Hayrettin Paşa'nın Beşiktaş'taki Türbesi




  Alıntı ile Cevapla
15 Üyemiz LaLe'in Mesajına Teşekkür Etti.
Eski 23.03.2009, 14:01   #2
Çevrimdışı
ReaL
Deniz Sevengillerden

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: Barbaros Hayreddin Paşa (1478 – 1546)

Ellerine sağlık, teşekkürler LaLe...

Müzik ile birlikte çok iyi uyum sağlamış...

* * *

İnsan düşünmeden edemiyor... Kaç yıldır bir büyük insan çıkmaz mı bu koca ülkede...

Uyuşturulduk mu ne...
__________________



Tüm katılımcı arkadaşların okumasını rica ediyorum... Lütfen Tıklayınız..
* * *
  Alıntı ile Cevapla
4 Üyemiz ReaL'in Mesajına Teşekkür Etti.
Eski 23.03.2009, 14:18   #3
Çevrimdışı
LaLe
Ne Mutlu Türküm Diyene

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: Barbaros Hayreddin Paşa (1478 – 1546)

Konuyu hazırlarken aslında ne kadar kapsamlı ve müthiş olduğunu gördüm, ama buraya aktarmak sayfalar sürerdi

Deniz üzerinde alınan zaferler, aldığı zaferlerden ve gücünden dolayı Barbaros Hayrettin'e olan saygı (korku), Osmanlı’nın gücü…...

Ne kadar güzel bir tarihimiz var bizim, hikaye tadında hepsi...

  Alıntı ile Cevapla
3 Üyemiz LaLe'in Mesajına Teşekkür Etti.
Eski 22.09.2009, 03:28   #4
Çevrimdışı
Kartal
Müdavim

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: Barbaros Hayreddin Paşa (1478 – 1546)

Barbaros Hayreddin Paşa'nın Sancağı




Barbaros Hayreddin Paşa’nın, Beşiktaş’taki Deniz Müzesi’nde bulunan mübarek sancağının en üstünde نصرا من الله ففتح قريب فبشر المؤمنين يامحمد «Nasr'un minallahi ve fethun kariybun ve beşşiril mü'mi-niyne» "Allah'tan bir yardım ve yakın bir fetih vardır. (Ya Muhammed) Mü'minlere müjde ver" (Saff Suresi 13.) ayet-i kerimesi bulunmaktadır.

Ortasında bulunan kılıç ise Zülfikar'dır. Zülfikar, Hz. Muhammed (S.A.V)'in damadı ve evliyaların pîri olan Hz. Ali'nin çatal şeklindeki meşhur kılıcının adıdır.

Hayreddin Paşa'nın sancağında, Zülfikar'ın yanındaki "beyaz el" ise "Pençe-i Âl-i Aba"yı yani Hazreti Muhammed (S.A.V.), kızı Hz. Fatma (r.a.), damadı Hz. Ali (r.a.) ile torunları Hz. Hasan (r.a.) ve Hz. Hüseyin (r.a.) olmak üzere 5 kişiyi temsil eder.

Sancağın dört köşesinde, 4 Büyük Halifenin ; Hz. Ebubekir, Hz. Osman, Hz. Ömer ve Hz. Ali'nin mübarek isimleri bulunmaktadır.




Sancağın alt ortasındaki iç içe iki üçgenden oluşan yıldız şeklindeki Hz. Süleyman (A.S.)'ın mührü ise geçmişte müslümanlar tarafından yaygın olarak kullanılan ve Mühr-ü Süleyman olarak bilinen Rahmani bir simgedir. İstanbul'daki yüzlerce yıllık tarihe sahip pek çok caminin tavan, duvar ve cam süslemelerinde de Mühr-ü Süleyman deseni bulunmaktadır. Mühr-ü Süleyman, İslam tezyini sanatlarının metal, ahşap, mimari, dokuma gibi pek çok dalında da nakış amaçlı kullanılmıştır. Taş, ağaç, cam, kağıt vb. satıhlarda merkezî motif niyetine kullanılmıştır. Tekke vb. mekanların kubbe veya tavan nakışlarında yahut medhal sövelerinde Mühr-ü Süleyman desenleri bulunur. Anadolu Selçukluları, Artukoğulları ve İlhanlılar'ın eserlerinde bilhassa kubbelerin kilit taşlarında sık rastlanır. Osmanlılar'da ise başta hamam kubbe delikleri olmak üzere mezar taşları, cami tezyinatları, padişah gömlekleri, sancaklar, anıtlar ve kemer kilit taşlarıyla çini, seramik gibi mimariyi ilgilendiren hususlarda, mutfak eşyalarında, çeşmelerde, sebillerde, giyim eşyaları ve takılarda kullanılmıştır. Nitekim Barbaros Hayreddin Paşa’nın, "rüzgara hükmedebilmek maksadıyla" sancağına Mühr-ü Süleyman motifi nakşettirmesi de bu geleneğin bir neticesidir.



Hz. Süleyman Kuran-ı Kerim'de övülerek bahsedilen ve Allah tarafından kendisine muhteşem bir medeniyet bahşedilmiş "Hükümdar" bir peygamberdir. Hz. Süleyman, “Ey Rabbim! Beni bağışla. Bana, benden sonra kimseye layık olmayacak bir mülk (hükümranlık) bahşet! Şüphesiz sen çok bahşedicisin!” (Sâd Suresi: 35) şeklinde dua etmişti. Allah da rüzgarı, şeytanları, cinleri ve hayvanları onun emrine vermişti. Kur'an'da belirtildiği üzere "Rüzgâr" onun emriyle dilediği yere eserdi. İşte her denizci gibi kaderi denizde esen rüzgarlarla doğrudan bağlantısı bulunan Barbaros Hayreddin Paşa da dünyanın en büyük deniz savaşı olan Preveze'de ters esen rüzgara karşı Allah'a yalvarışını hatıralarında şöyle dile getiriyor: "Muharebe başlarken güney rüzgarı çok sert esiyor, kadırgalarımıza muhalif geliyordu. Kur’an-ı Kerim’den ayet-i kerimeler yazılı varakları derya yüzüne serptirip Cenab-ı Hakk’ın ben aciz kulundan bugüne kadar esirgemediği lütuf, merhamet ve inayetini niyaz ettim. Duam kabul buyuruldu. Rüzgar önce hafifledi, sonra cihet değiştirdi."

İslam, Türk ve Barbaros düşmanı amiral Jurien de la Graviere iftira ve haçlı bağnazlığıyla dolu olan "Doria ve Barbaros" adlı kitabında bu olayı mertçe şöyle itiraf ediyor: "Gözlerini göğe kaldırıp, kızıl sakalları arasında kimsenin bilemeyeceği bazı sözler mırıldandıktan sonra Hayreddin sonunda tevekkül etmişti. Kaptan Paşa'nın dindarlığı cesaretine eşitti. Hayreddin asla bir savaşa oruç tutmadan ve namaz kılmadan girmemiştir. İki uzun şerit flamalara yazılmış Kuran'dan ayetler amiral gemisinin iki yanına asılmıştı ve muhteşem olan da rüzgarın aniden durmasıydı. Allah'ın ve Peygamber'in istediği buydu herhalde!"

Türk-İslam tarihinde sıkça kullanılan bu "altı köşeli yıldız" deseni zaman içinde "Seal of David" adıyla Yahudi ve Masonlar tarafından da kullanılmaya başlandı. Yahudiler sonraki dönemlerde bu şekli kutsal kabul edip sancak, flama ve muskalara işleyerek büyücülük tılsımı yaptılar. Bu şeklin Yahudiler tarafından bir sembol olarak sıklıkla kullanılmaya başlanmasıyla birlikte müslümanlar tarafından kullanımı da o oranda azalmış ve günümüzde ise hemen hemen terkedilmiştir.
  Alıntı ile Cevapla
12 Üyemiz Kartal'in Mesajına Teşekkür Etti.
Eski 22.09.2009, 03:51   #5
Çevrimdışı
Kartal
Müdavim

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: Barbaros Hayreddin Paşa (1478 – 1546)

Barboros Hayrettin Paşanın Avrupada Çizilen Resimleri



































__________________
  Alıntı ile Cevapla
9 Üyemiz Kartal'in Mesajına Teşekkür Etti.
Eski 22.09.2009, 19:37   #6
Çevrimdışı
**EMEL**
Müdavim

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: Barbaros Hayreddin Paşa (1478 – 1546)

Lalecim fevkaladenin fevkinde bir konuydu gerçekten seninde dediğin gibi hikaye tadında muhteşem müzik eşliğinde okudum.

sayfanın sonuna kadar müzik 4 tekrar yaptı iliklere işleyen bir müzik o anları yaşattı bana sanki preveze deniz savaşındaydım

Sancağın üzerindeki israil bayrağı armasını merak ediyordum ki Kartal34 imdadıma yetişti

Sanada çok teşekkürler Kartal34 senin konunda müthişti...

Resimler hakeza...

Yanlız resimlerde ilgimi çeken şey hiçbiri diğerine benzemiyor kafalarına göre resmetmişler kiminde çok kilolu kiminde zayıf sakalı bazısında kıvır kıvır bazısında salkım saçak

ne heybettir allahım korkudanmı nedir tam yüzüne bakamamışlar anlaşılan
__________________
Hayat dediğiniz 1 çay
İnsan ise sadece 1 şeker
Karıştırdıkça hayattan tat aldığını sanırsın
Oysaki;
Hayatın seni erittiğini çay bitince anlarsın..




  Alıntı ile Cevapla
7 Üyemiz **EMEL**'in Mesajına Teşekkür Etti.
Eski 03.01.2013, 00:37   #7
Çevrimdışı
Sami
Düz Adam

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: Barbaros Hayreddin Paşa (1478 – 1546)

Barbaros 27.12.1533 ' de İstanbul'a geldiğinde,Kanuni onun çocuğu yaşındaydı.

Kanuni,Barbaros'dan 28 yaş daha küçük.Barbaros 1467 doğumlu.Kanuni 1495.

Kaptan-ı derya'lık görevini ise padişah vermezdi,sadrazam verirdi.Bu sebeple,Barbaros İstanbul'a geldikten dört gün sonra,Halep'de bulunan sadrazam ibrahim paşa'nın yanına at ile gidip,görevi alıp,at ile İstanbul'a geri gelmiştir.

Kılıcı da hiç bir zaman çatallı olmadı.

..

..
  Alıntı ile Cevapla
6 Üyemiz Sami'in Mesajına Teşekkür Etti.
Eski 21.05.2014, 13:30   #8
Çevrimdışı
Redwine
"Her Şey Güzel Oldu"

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: Barbaros Hayreddin Paşa (1478 – 1546)

Barbaros Hayrettin Paşa Osmanlı tahinin en büyük denizcisini bize hatırlatıp sunan Lale'ye teşekkürler...
__________________
  Alıntı ile Cevapla
7 Üyemiz Redwine'in Mesajına Teşekkür Etti.
Eski 28.03.2015, 22:29   #9
Çevrimdışı
Dilaver
Müdavim

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: Barbaros Hayreddin Paşa (1478 – 1546)

Alıntı:
Orjinal Mesaj Sahibi Kartal34 Mesajı göster
Barboros Hayrettin Paşanın Avrupada Çizilen Resimleri









Barbaros Hayrettin Paşa'ya ait bir tablo. Dikkat çeken elinde Yunan ve Roma Mitleri'ndeki "Deniz Tanrısı Neptün ve Poseidon'a" ait olan üç çatallı asa yani Trisula tutması. "Denizler Tanrısı Barbaros". Bir batılı gözüyle Türk Denizci Barbaros, ancak bu kadar yüceltilebilir ve güzel anlatılabilir. Türk mitlerindeki karşılığı Yayık Han'dır. Yayık Han; Denizler Hanı'dır.

Tablonun üzerinde "cuadro de la escuela florentina" yazıyor. Yani ''Floransalı Okulun Resmi'' ... ?
__________________

Tanrılar, erkeklerin ''balıkta'' geçirdiği zamanı ömründen saymaz. (Babil Atasözü)
  Alıntı ile Cevapla
4 Üyemiz Dilaver'in Mesajına Teşekkür Etti.
Eski 22.07.2015, 12:52   #10
Çevrimdışı
Çengelli İğne
«... Beklenen Şarkı ...»

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: Barbaros Hayreddin Paşa (1478 – 1546)

Günümüzde böyle kişilikler artık yok.

Pek de olacak gibi gözükmüyor.

Harika paylaşım ve sunum için teşkkürler.

Ellerinize sağlık @LaLe , @Kartal
  Alıntı ile Cevapla
2 Üyemiz Çengelli İğne'in Mesajına Teşekkür Etti.
Cevapla

Bu Sayfayı Paylaşabilirsiniz

Etiketler
1478, barbaros, hayreddin


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı

Hızlı Erişim


WEZ Format +3. Şuan Saat: 07:33.


Powered by vBulletin® Version 3.8.8
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
Önemli Uyarı
www.forumgercek.com binlerce kişinin paylaşım ve yorum yaptığı bir forum sitesidir. Kullanıcıların paylaşımları ve yorumları onaydan geçmeden hemen yayınlanmaktadır. Paylaşım ve yorumlardan doğabilecek bütün sorumluluk kullanıcıya aittir. Forumumuzda T.C. yasalarına aykırı ve telif hakkı içeren bir paylaşımın yapıldığına rastladıysanız, lütfen bizi bu konuda bilgilendiriniz. Bildiriniz incelenerek, 48 saat içerisinde gereken yapılacaktır. Bildirinizi BURADAN yapabilirsiniz.