Forum Gerçek

AnasayfaForumları Okundu Kabul Et Bugünkü Mesajlar
Geri git   Forum Gerçek > Türk ve Dünya Tarihi > Türk Tarihi > Türk Tarihinde Yer Alanlar

Türk Tarihinde Yer Alanlar Türk tarihinde yer alan olay ve portreler


Yeni Konu aç  Cevapla
 
Seçenekler
Eski 05.04.2012, 12:50   #1
Çevrimdışı
Canan
Çiçekci kız

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Merkez Efendi Camii | Türbesi | Çilehane













Merkez Efendi, 1493 yılında Denizli’de doğdu , asıl adı Musa’dır. İlk öğrenimini memleketinde taamladı. Daha sonra İstanbul’a gelerek Hızır Velüyiddin Efendi ve Mevlana Ahmet Paşa’dan dersler aldı. Müderrislik için Karaman ve Amasya’ya gitti bu dönemde Halvetiye Tarikati icazetini aldı. Tekrar İstanbul’a gelerek Etyemez Tekkesine devam eden Merkez Efendi, Sümbülîlik’in piri “Sümbül Efendi” lâkaplı Şeyh Yusuf Sinaeddin Efendi’nin halifesi, döneminin ileri gelen sûfîlerinden ve hekimlerinden oldu. Merkez Efendi’nin 1514 yılında, mensubu olduğu tarikatın (Halvetilik) halvet geleneğine uygun bir tekke tesis ederek sur dışındaki bu tenha yere yerleşmiştir.

Merkez Efendi’nin kendi buluşu olan mesir macununu Yavuz Sultan Selim’in eşi Ayşe Hafsa Sultan’ın inşa ettirdiği külliyenin zâviyesinde şeyhlik ve dârüşşifâsında tabiplik yapmak üzere Manisa’da bulunduğu süre zarfında icat ettiği bilinmektedir.



(Hafsa Valide Sultan hastalanınca Merkez Efendi 41 baharattan oluşan meşhur mesir macununu yapmış, Hafsa Sultan bu macun sayesinde şifa bulmuştur ve bu macunun herkese dağıtılmasını istemiştir. Merkez Efendi 22 Mart günü zaviyenin yanındaki Sultan Camii minareleri ve kubbeleri üzerinden mesir macunun halka dağıtmıştır. Bu gelenek günümüze kadar gelmiştir. Her yıl 22 Martta Manisa’da mesir macunu şenlikleri yapılmaktadır)










Türbenin hemen arkasında 15-20 basamaklı bir merdivenle inilen çilehane, bir 30 metrekarelik bir kuyu üzerine oturtulmuş küçük bir kapı ve benekli penceresinden başka birşeyi olmayan bir barakadır. Kırmızı balıkların yüzdüğü havuz çevresini dolanan dar bir yol barakayı kuşatır.










Halvetiye tarikati mensupları nefiserini ancak halvete çekilmekle terbiye edebileceklerine inandıkları için halvete girerlerdi. Hicre veya Halvethane adı verilen kapısı kıble tarafında bulunan, insan boyu yükşekliğinde namaz kılınacak uzunlukta, hareket edilebilecek genişlikte, ışık almayan bir odacıkta nefisle mücahede gerçekleştirilirdi. “Erbain” kelimesi Arapça’da “Çihil” kelimesi Farsça’da “kırk” anlamına gelir. Bu sebeple Halvet sürecine “Erbülne Girmek”, “Erbain Çıkarmak”, “Çile Çekmek”, “Çile Doldurmak” gibi isimlerde verilirdi. “Halvethane” yerine “Çihilhane” ve “Çilehane” isimleride kullanılırdı.










Çilehane ön tarafında parmaklıkla çevrili 8 ince sütuna dayalı ahşap tavanlı bir şadırvan ve etrafında iki kilitli kuyu vardır. Bütün bu bölümlerin etrafı mezarlıktır. Sabahattin Eyüpoğlu, Halil Nadaroğlu, Tahsin Öz, Tevfik Kut, Mükremin Halil Yinanç, Atatürk'ün hafızı Yaşar Okur, Halide Edip Adıvar, Abdullah Cevdet burada yatmaktadır.






Külliyenin hamamı camiden 200 m uzaktadır. İç kapısının sağındaki bölmenin üzerinde Merkez Efendi'nin burada yıkandığı yazmaktadır. Cami avlu kapısından girmeden solda eskiden çocuk kütüphanesi olan Abdülbaki Paşa darülkurrası vardır. Burası küçük bahçesinde paşanın mezarı olan kubbeli taş yapıdır. Araba trafiğinin kütüphane tarafından kapatılmasıyla bu küçük meydanda tıp şenlikleri düzenlenmektedir. Kütaphanenin yan tarafındaki üç katlı ahşap bina metruktur, yanındaki yeni yapılar Kuran kursu ve talebe yurdudur.










Tekkenin cümle kapısından girmeden evvel, kapının sağında küçük bir çeşme karşılıyor ziyaretçiyi. Büyük Merkezefendi Mezarlığı’yla birleşen ve tekke haziresinin duvarına gömülmüş olan bu küçümen çeşme bir ayna taşı ve pek de derin olmayan bir tekneden ibaret. Çeşme şu an faal değil ve lülesi de sökülmüş durumda. Vaktiyle tekkenin Mimar Sinan tarafından yenilendiği devre ait bir çeşmenin varlığından söz ediliyordu. Fakat bu çeşmenin o çeşme olmadığı biliniyor. Zira üzerinde iki mısralık ebced hesabıyla düşülmüş tarihinden de anlaşılacağı üzere bu çeşmenin yapılış tarihi, Hicrî 1227 / Miladî 1812 tarihini göstermektedir.


__________________
  Alıntı ile Cevapla
13 Üyemiz Canan'in Mesajına Teşekkür Etti.
Eski 05.04.2012, 23:48   #2
Çevrimdışı
Canan
Çiçekci kız

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: Merkez Efendi ve Merkez Efendi Camii









Kapı, kesme küfeki taşından örülmüş. Dış yüzü mermer kaplı, kilit taşı çıkıntılı ve yuvarlak kemeri yanlarından pilastlarla kuşatılmış. Kilit taşının üzerinde iki kitabe ve iki kitabenin ortasında bir tane tuğra yer alıyor. Tuğranın sahibi Sultan II. Mahmut. Tuğrada meşhur hattat Mustafa Rakım Efendi’nin imzası var. Kitabelerde de yazılı olduğuna göre, Merkezefendi Tekkesi, 1836 yılında II. Mahmut tarafından yenilenmiş. Kitabede yer alan manzum metnin sahibi Ahmed Sadık Ziver Paşa, ta’lik hattıyla yazılmış bu kitabeyi yazansa Hattat Yesarîzade Mustafa İzzet Efendi. Bugün caminin haremi (iç kısmı) olarak işlev gören bölümü, esasen tekkenin tevhidhanesidir. Dikdörtgen planlı ve on yedi metreye on altı metre ölçeğindeki bu alan kâgir, üstleri sıvalı duvarlarla, moloz, taş ve tuğlayla örülüdür. Malzemesi kesme küfeki taşıdır. Fevkani bir müezzin mahfili ve ayrıca bayanlar için üst katta da bir bölümü var.

90 yılı aşkın bir süre yaşayan Merkez Efendi İstanbul’da vefat etmiştir. Cami giriş kapısının açıldığı geniş bahçedeki
türbesinde yatmaktadır.














Merkez Efendi Türbesi caminin hemen yanında yer alır. Türbe içerisinde, giriş bölümündeki ahşap tavanlı bölümdeki parmaklıkla çevrili tarafta Şeyh Hüseyin Efendi, Şeyh Ahmed Mesud, Mustafa Efendi, Nurullah Efendi, Hatice Hanım, Sıdıka Hanım, Fatma Hatun, Şeyh Mehmed Nureddin yatmaktadır. Bağdadi kubbeli bölmede ise Merkez Efendi’nin sandukası bulunur. Önünde Hattat Aziz Efendi’nin bir levhası vardır. (Bestevessul sana bu türbe-i iksiru türab, bundadır sür yüzünü Merkez-i kudbul aktab)










Bizans surlarının Mevlanakapısından çıkınca caddenin karşısındaki semtte Merkezefendi Mezarlığı, Merkezefendi Camii bulunur. Camiye iki yoldan, biri mezarlık içindeki yoldan diğeri mezarlık çevresini dolanarak gidilmektedir.





Banisi Yavuz Sultan Selim'in kızı Şah Sultan'dır. Şeyh Muslihiddin Merkez Musa Efendi b.Mustafa için yaptırmıştır. Avlu kapısı üzerindeki yeşil kitabede 1514 ve 1580 ikinci imar tarihi vardır. 1837'de II. Mahmut yenilemiştir.





Kare planda, kargir, ahşap çatılı, bitişik tek şerefeli minaresi bulunan cami sarı boyalıdır. Cami ve çevresi şöyle yapılanmıştır: Cami, türbe, çilehane, mezarlıklar, Abdülbaki Paşa Kütüphanesi, Hamam, Kurs, Gasilhane ve Adak yerleri.





Camiye avlu kapısından girildiğinde solda küçük bir türbede Merkez Efendi'nin iki torununun sandukaları bulunur. Buranın karşısında Merkez Efendi Türbesi vardır. Sağda cami dış giriş kapısına 4 basamaktan çıkılır. Cami zemin ve tavan ahşaptır. İç giriş kapısı yekpare bir iç alana açılır. Dış giriş kapısından girince sağ ve soldan üst kata çıkılır, burası hanımlar içindir.





Kaynak :Vikipedi

Ve derlemedir.



__________________
  Alıntı ile Cevapla
12 Üyemiz Canan'in Mesajına Teşekkür Etti.
Eski 09.04.2012, 23:55   #3
Çevrimdışı
LaLe
Ne Mutlu Türküm Diyene

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: Merkez Efendi Camii |Türbesi | Çilehane

Hem mesir macununu icat et, hem Cilehanede cile cek


Kendi adi yerine Merkez Efendi adini kullanmasindaki sebep neymis acaba?



Ellerine saglik Canan.
  Alıntı ile Cevapla
11 Üyemiz LaLe'in Mesajına Teşekkür Etti.
Eski 10.04.2012, 23:12   #4
Çevrimdışı
SuLTaN
Fosforlu

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: Merkez Efendi Camii | Türbesi | Çilehane

Musa Efendi, "Merkez Muslihiddin" lakabıyla anılırmış. Birgün Sünbül Sinan Efendi dergâhına gelen Musa Efendi'ye: "Âlemi sen yaratsaydın nasıl yaratırdın?" diye sormuş. Musa Efendi: "Bu mümkün değil! Ama mümkün olsaydı, her şeyi merkezinde bırakırdım. Âlem öyle bir tatlı nizam içinde ki, buna bir şey ilave etmek veya bir şeyi eksiltmek düşünülemez." demiş. Sünbül Efendi bu cevaptan sonra: "Aferin Musa Efendi, demek her şeyi merkezinde bırakırdın. Öyleyse bundan sonra ismin Merkez Muslihuddin olsun." demiş. Bu olaydan sonra Musa Efendi'yi Merkez Efendi diye anmışlar...

Çok güzel bir konu olmuş Canancığım, ellerine sağlık.
__________________
"Dostlar bizi hatırlasın..."
  Alıntı ile Cevapla
8 Üyemiz SuLTaN'in Mesajına Teşekkür Etti.
Eski 10.04.2012, 23:32   #5
Çevrimdışı
Anjelik
☆ hayy-ı meyyit ☆

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: Merkez Efendi Camii |Türbesi | Çilehane

Alıntı:
Orjinal Mesaj Sahibi LaLe Mesajı göster
Hem mesir macununu icat et, hem Cilehanede cile cek

Lale, şeyhlerin çilehane dedikleri yer,davetname yaptıkları yerdir aslında. 40 gün riyazatta kalıp,belirli şartları yerine getirdikten sonra gelen varlıkla temasa geçerler. Mesir macununuda bu sayede yapmıştır. Hatta bizzat kendisinin yaptığı ile sonrada yapılan aynı değildir. Onca bitki bir araya gelirse elbette şifası vardır ancak Merkez efendinin bizzat yaptığı apayrıdır. Merkez efendi şifacı hocaymış anlaşılan...


Nerede o zaman ki hocaefendiler nerede şimdikiler!


Tesekkürler Canan,harika bir sunum ve müzik ziyafeti için
__________________
  Alıntı ile Cevapla
9 Üyemiz Anjelik'in Mesajına Teşekkür Etti.
Eski 11.04.2012, 00:00   #6
Çevrimdışı
LaLe
Ne Mutlu Türküm Diyene

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: Merkez Efendi Camii | Türbesi | Çilehane

Beni aydinlatan tüm arkadaslarima tesekkürler
  Alıntı ile Cevapla
6 Üyemiz LaLe'in Mesajına Teşekkür Etti.
Eski 12.04.2012, 18:22   #7
Çevrimdışı
Canan
Çiçekci kız

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: Merkez Efendi Camii | Türbesi | Çilehane

Alıntı:
insan boyu yükşekliğinde namaz kılınacak uzunlukta, hareket edilebilecek genişlikte, ışık almayan bir odacıkta nefisle mücahede gerçekleştirilirdi.

Çilehane denilen yer,bir nevi ceza evi hücresi gibi. Birinde kişinin kendi kendini terbiyeye sokması, diğeri ise yaptığı suçlardan dolayı cezalandırılması

Bana hem tuhaf, hem de ilginç geldi.
__________________
  Alıntı ile Cevapla
4 Üyemiz Canan'in Mesajına Teşekkür Etti.
Eski 26.08.2018, 20:30   #8
Çevrimdışı
Kamil Uçkan
Üye

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: Merkez Efendi Camii | Türbesi | Çilehane

Güzel bilgilendirici bir konu. Öteki arkadaşlarında sorduğu gibi bende sormak isterdim. Neden Kendi ismini kullanmamışta ''Merkez efendi'' ismini kullanmış. Teşekkürler Canan
__________________
  Alıntı ile Cevapla
2 Üyemiz Kamil Uçkan'in Mesajına Teşekkür Etti.
Cevapla

Bu Sayfayı Paylaşabilirsiniz

Etiketler
camii, merkez


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı

Hızlı Erişim


WEZ Format +3. Şuan Saat: 15:20.


Powered by vBulletin® Version 3.8.8
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
Önemli Uyarı
www.forumgercek.com binlerce kişinin paylaşım ve yorum yaptığı bir forum sitesidir. Kullanıcıların paylaşımları ve yorumları onaydan geçmeden hemen yayınlanmaktadır. Paylaşım ve yorumlardan doğabilecek bütün sorumluluk kullanıcıya aittir. Forumumuzda T.C. yasalarına aykırı ve telif hakkı içeren bir paylaşımın yapıldığına rastladıysanız, lütfen bizi bu konuda bilgilendiriniz. Bildiriniz incelenerek, 48 saat içerisinde gereken yapılacaktır. Bildirinizi BURADAN yapabilirsiniz.