Cumhuriyet İlelebet Payidar Kalacak!.. | Uğur Dündar

[@Redwine]

Cumhuriyet ilelebet payidar kalacak!..

Gabriel Garcia Marquez'in “Gazeteci yaşadığı çağın tanığıdır” deyişinden esinlenerek, tarihe tanıklık yapalım!

* * *

“Gazeteci” olacağımı mesleğe girişimden yıllar önce iki kişi söyledi. İlki, üniversitede gazetecilik okurken hocalarımızdan olan Milliyet Gazetesi'nin Genel Yayın Yönetmeni ve Başyazarı merhum Abdi İpekçi idi. Günün birinde yanına çağırmış ve “Uğur, bu sınıftan üç gazeteci çıkacaksa biri mutlaka sen olacaksın” demişti.

* * *

1970 yılında TRT'nin açtığı yapımcılık sınavının sonucunu öğrenmek için hayatımda ilk kez gittiğim Harbiye'deki İstanbul Radyosu'nun kapısında tanıştığım unutulmaz radyo programcısı Ümit Kaftancıoğlu'nun müjdeyi verirken söyledikleri ise daha çarpıcıydı.
Adımı öğrendikten sonra adeta kahin gibi konuşmuş ve “Sınavı kazandın delikanlı! Şimdiden haber vereyim; çok başarılı ve ünlü olacaksın” demişti.
Kendisini kalbimi durduracak kadar heyecanla dinlerken, takılmayı da ihmal etmemişti:
“Ümit ağabeyinin komisyonunu da unutmayacaksın!..”

* * *

Ama ne yazık ki, Ümit Kaftancıoğlu bir sabah
otomobiline doğru yürürken terörün hedefi oldu ve hayatını kaybetti.
1979 yılında da Abdi İpekçi, terörist Mehmet Ali Ağca tarafından otomobilinde kurşun yağmuruna tutuldu!..
Komplo teorilerine aldırmayın, çok değerli bu iki sol düşünceli aydın da, soğuk savaş yıllarının sokakları kan gölüne dönüştüren sağ-sol çatışmalarında, gizli servislerin projelerine alet olan tetikçiler tarafından şehit edildi.

* * *

O yılların atmosferi de şimdiki gibi kaotikti! Kim vurduya gitmek işten bile değildi. Basında ve TRT'de birçok isim hedefteydi. Üstelik İstanbul'da rüşvetçiliği dillere destan olan, MİT raporuyla iş adamlarını haraca bağladığı, hatta parası verildiği takdirde “kusursuz cinayet” işlettirdiği bile öne sürülen bir emniyet yetkilisi görevdeydi.
Bu kişi bu satırların yazarını -üstelik dürüstlüğüyle ünlü efsanevi polis şefi Sadettin Tantan'ın gözü önünde- “sosyal içerikli” TV programları yapmaya devam ettiği takdirde “kuru temizlemeye atmakla” yani işkenceyle tehdit edebilecek kadar gözü kara biriydi!..

* * *

O süreçte görgü ve bilgimi arttırmak amacıyla Amerika'ya gönderildim. Yaklaşık bir ay süren gezimde, TV haberciliğinin Walter Cronkite ve Mike Wallace gibi ölümsüz isimleriyle tanıştım. Büyük kanalların dev haber ekiplerinde staj yapma imkanı buldum. Tam dönerken bir de pırıltılı iş teklifi aldım. Ama bu teklifi yapana hiç düşünmeden şu cevabı verdim:
“Beni Türkiye yetiştirdi. Vatanımı çok seviyorum. Benim güzel ülkemde hemen her gün terör can alıyor. Buna rağmen dönüşümde uçaktan inerken bir keskin nişancı tarafından uzun namlulu bir silahla alnımın ortasından vurulacağımı bilsem, yine vatanıma dönerim!..”

* * *

Tarihe tanıklık ederken demem o ki;
Türkiye neler, neler atlattı!
Hiç kuşkunuz olmasın ki bugünler de geçecek!
Bunu Büyük Önder Atatürk'ün sözlerinden yola çıkarak iddia ediyorum.
Çünkü “O” hiç yanılmadı!
“Cumhuriyet ilelebet payidar kalacaktır” derken de yanılmadığını tarih yazacak!..

[@Rosebud]

Umarım paidar kalır...
Oyun çok basit ve basit olduğu kadar da büyük...
Amerika'nın, elindeki tüm imkânları kullanarak Tayyip'e gaz vermesi korkutuyor beni.
Mesele kısır bir döngüye girmiş durumda, ne kadar cenaze gelir, ne kadar terör saldırısı olursa adam yerini o kadar sağlamlıyor,
Duyuyor musunuz onca olaylar yaşanır, onca insan ölürken zevk alırcasına pişkin pişkin suikastler olabilir dediklerini...
Bunu adeta istiyorlar çünkü artık iktidarda kalabilmelerini terör olaylarının artmasına bağlamış durumdalar...Zaten Oyunun kurgusu da bu.
Ne kadar terör o kadar koltuk...
Her fırsatta sözünü ettikleri dış güçler onun iktidarda kalması için bulunmaz fırsatlar, bulunmaz argümanlar yaratıyorlar,
Elbette Amerika bizi bölmek istiyor elbette terör olaylarında onun parmağı var hiç şüphesiz, 60 yıldır bunu söylüyoruz zaten ama bu iki yönlü bir durum, herkes bunun farkında olmak zorunda, bazı saflar Erdoğan'ı Atatürk'çü çizgiye çekebileceklerini sanıp ataletsizliği seçiyorlar, bu yapılabilecek en büyük yanlış.
Herkes, gerçekleşen her katliamın ardından dış güçler bizi bölmek istiyorlar algısıyla olayları Tayyip'in etrafında ördek yavruları gibi dizilerek izlerken o dış güç, ''anne'' ördek vasıtasıyla ülkeyi uçuruma götürüyor kimse farkında değil.
Kısacası bir kısım insanımız nefret ettikleri düşmanlarına hizmet ediyorlar bu iktidarı destekleyerek, emperyalizm böyle birşey işte, nefret ederken bile insanları kendisine hizmet ettiriyor.
Her terör eyleminin ardından bu işin içinde Amerika'nın parmağı var diyenlerin aynı Amerika ile son günlerdeki samimiyetini diplomasi ile açıklamak mümkün değil.
Bir insan eğer birisine katilsin diyor ve ilişkiler tam hızla devam ediyorsa, üstüne üstlük katil olduğunu söylediklerinden gelen telefonlardan övgü ve destek alıyorsa BOP eş başkanlığı kapsamında ne dolaplar döndüğünü durup bir düşünmek gerek.

[@Senfonim]

“Cumhuriyet ilelebet payidar kalacaktır”

[@Senfonim]

Ümit Kaftancıoğlu :
Asıl adı Garip Tatar olan Ümit Kaftancıoğlu, Ardahan'ın Hanak ilçesine bağlı Koyunpınarı (eski adı Saskara) köyünde doğdu. Halk aşıklarının, söz sohbet bilenlerin dizinin dibinde destan, masal, türkü, efsane dinleyerek büyüdü. Okuma ve yazmayı çok küçük yaşta öğrendi. İlkokulu bitirdikten sonra köy enstitüsüne girmek için yollara düştü. 1957'de Cılavuz Köy Enstitüsü'nü bitirdi. Üç yıl kadar Mardin'in Derik ilçesinde ilkokul, Rize'nin Pazar ilçesinde ortaokul öğretmenliği yaptı.[kaynak belirtilmeli] 1961'de Balıkesir Necatibey Eğitim Enstitüsü Edebiyat bölümünü bitirdi. Bir süre Türkçe öğretmenliği yaptı. Türlü soruşturmalardan sonra öğretmenlikten uzaklaştırıldı.

1974'te TRT'de yapımcı olarak çalışmaya başladı. Dönemeç adlı hikâyesiyle 1970 TRT Büyük Ödülü'nü aldı. Köy Odası programlarını hazırlayan ekibin sorumlusu oldu. Hakullah adlı röportajıyla 1972 Ali Naci Karacan Birincilik Armağanı'nı aldı.

11 Nisan 1980 gününün sabahı evinden işe gitmek üzere dışarı çıktığında silahlı saldırıya uğradı.[1] Sırtına ve göğsüne isabet eden 5 kurşun nedeniyle ağır yaralanan Kaftancıoğlu, kaldırıldığı hastanede yaşamını yitirdi.[2] Olaydan sonra tutuklanan Ahmet Mustafa Kıvılcım, polise verdiği ifadede Kaftancıoğlu'nu "solcu olduğu için" öldürdüğünü söyledi.[1] Kıvılcım, Askeri Mahkeme tarafından ömür boyu hapse mahkûm edildi; fakat cezası Askeri Yargıtay tarafından bozuldu ve 4 yıl tutuklu kaldıktan sonra serbest bırakıldı.[1]

Eşi Nurcan Kaftancıoğlu Türkçe ve edebiyat öğretmenliğinden emeklidir. Bir oğlu bir kızı vardır.



Bir cana koca bir ömre kıymanın bedeli 4 sene ... Katiller her zaman aramızda dolaşıyor ...Ekmek çalan istemeden kaza yapan 20-30 yıl içerde ...

[@birbilen]

Orjinal Mesaj Sahibi Rosebud

Umarım paidar kalır...
Oyun çok basit ve basit olduğu kadar da büyük...
Amerika'nın, elindeki tüm imkânları kullanarak Tayyip'e gaz vermesi korkutuyor beni.
Mesele kısır bir döngüye girmiş durumda, ne kadar cenaze gelir, ne kadar terör saldırısı olursa adam yerini o kadar sağlamlıyor,
Duyuyor musunuz onca olaylar yaşanır, onca insan ölürken zevk alırcasına pişkin pişkin suikastler olabilir dediklerini...
Bunu adeta istiyorlar çünkü artık iktidarda kalabilmelerini terör olaylarının artmasına bağlamış durumdalar...Zaten Oyunun kurgusu da bu.
Ne kadar terör o kadar koltuk...
Her fırsatta sözünü ettikleri dış güçler onun iktidarda kalması için bulunmaz fırsatlar, bulunmaz argümanlar yaratıyorlar,
Elbette Amerika bizi bölmek istiyor elbette terör olaylarında onun parmağı var hiç şüphesiz, 60 yıldır bunu söylüyoruz zaten ama bu iki yönlü bir durum, herkes bunun farkında olmak zorunda, bazı saflar Erdoğan'ı Atatürk'çü çizgiye çekebileceklerini sanıp ataletsizliği seçiyorlar, bu yapılabilecek en büyük yanlış.
Herkes, gerçekleşen her katliamın ardından dış güçler bizi bölmek istiyorlar algısıyla olayları Tayyip'in etrafında ördek yavruları gibi dizilerek izlerken o dış güç, ''anne'' ördek vasıtasıyla ülkeyi uçuruma götürüyor kimse farkında değil.
Kısacası bir kısım insanımız nefret ettikleri düşmanlarına hizmet ediyorlar bu iktidarı destekleyerek, emperyalizm böyle birşey işte, nefret ederken bile insanları kendisine hizmet ettiriyor.
Her terör eyleminin ardından bu işin içinde Amerika'nın parmağı var diyenlerin aynı Amerika ile son günlerdeki samimiyetini diplomasi ile açıklamak mümkün değil.
Bir insan eğer birisine katilsin diyor ve ilişkiler tam hızla devam ediyorsa, üstüne üstlük katil olduğunu söylediklerinden gelen telefonlardan övgü ve destek alıyorsa BOP eş başkanlığı kapsamında ne dolaplar döndüğünü durup bir düşünmek gerek.

Sevgili @Rosebud,
Saptamalarına katılmamak mümkün değil.
Hepsi de yerinde ve doğru gözlem ve saptamalar.
Tayyip Erdoğan, Terör olayları ve darbe tezgahlarıyla , birlik mesajlarıyla istediği desteği ve (OHAL bahanesi ile) yetkiyi eline aldı.
MHP'nin de yedek lastiği olmasıyla, SULTANLIK YASASINI 'da meclisten geçirdi.
ŞİMDİ REFERANDUMA KADAR:
Tepkisizlik, barış, huzur olmasını ister ki, yoluna koyduğu (tren (SULTANLIK) raydan çıkmasın.
Artık istenen amaca (Tayyip'in başkanlığına) ulaşılmasına ramak kaldığı için REFERANDUMA KADAR, (büyük) TERÖR OLAYLARI VE SUİKASTLARIN OLACAĞINI SANMIYORUM.
Çünkü 2010 ANAYASA Referandumu öncesi de (EVET çıkması için) PKK ATEŞKES İLAN ETMİŞTİ'ki vatandaş durumdan memnun kalıp ''EVET'' desin diye.
Şimdi de aynı yolun izleneceğini düşünüyorum.

[@Rosebud]

Haklısın @birbilen.
Fakat referanduma kadar büyük ya da küçük terör olayları olmayacağı konusunda hemfikir değilim seninle.
Bilâkis ve maalesef referanduma kadar büyüklü küçüklü çok fazla terör olayı olacak ve başkanlık sistemi yerleştikten sonra da bıçak gibi kesilecek.
Çünkü AKP ve P.K.K bir danışıklı dövüş içerisindeler (Bunun içinde IŞİD de var o ayrı bir tartışma konusu)
PKK ve/veya IŞİD terör eylemleri yapacaklar.
İktidar cenahı buna binaen, son olarak Numan Kurtulmuş örneğinde görüldüğü gibi milletten her fırsatta rüşvet isteyecekler (Başkanlığa evet deyin terör bitsin)
Ve; ta ta ta taaaaaa!..
Başkanlık gelecek PKK da terörü bıçak gibi kesecek.
İktidar cenahı da kasıla kasıla diyecek ki: ''bakın ne dediysek o.''
Hatta yeni bir açılım süreci dahi başlayabilir.
Oysa dediklerini yaptıkları için değil, senaryo gereği bitecek terör çünkü her fırsatta söylediğim gibi; PKK ve HDP' için başkanlık sistemi eşsiz bir hazine, 30 küsur yılın meyvesi.
Ondan sonra gelsin federasyon.
E bu kadar kolay masa başında istediğini elde ettikten, tünelin ucunu gördükten sonra zaten niye adam öldürsünler ki!
Oturup kürdistanın keyfini çıkaracaklar (kürdistanı özel olarak küçük harfle ve takıyı virgülle ayırmadan yazıyorum, nedeni anlaşılmıştır sanırım. )