Forum Gerçek

AnasayfaForumları Okundu Kabul Et Bugünkü Mesajlar
Geri git   Forum Gerçek > Müzik > Grup ve Müzik Adamlarının Biyografileri > Ülkemiz Grup ve Müzik Adamları


Yeni Konu aç  Cevapla
 
Seçenekler
Eski 30.08.2011, 01:48   #1
Çevrimiçi
Canan
Çiçekci kız

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Hamamizade İsmail Dede Efendi - (1778-1846)

Büyük Türk Bestecisi

Hamamizade İsmail Dede Efendi
(1778 - 1846)




9 Ocak 1778'de İstanbul'da doğdu, Babası geçimini hamam işletmeciliğiyle sağladığı için, İsmail Efendi, Hammâmîzade adıyla tanınmıştır. Ancak günümüzde çoğu zaman Dede Efendi diye anılır. Klasik üslubun son ve önemli temsilcisidir.
İlköğrenimini yaptığı okulda, sesinin güzelliği dolayısıyla ilahicibaşı olmuştu. Müzikle uğraşan ve evinde meraklılara ders veren Anadolu Kesedarı Uncuzade Mehmed Efendi okuldaki bir tören sırasında ilahi okuyuşunu dinledikten sonra hemen öğrencileri arasına aldı. İsmail, ilkokuldan sonra, yedi yıl hem Uncuzade'nin derslerine devam etti, hem de öğretmeninin yardımıyla girdiği defterdarlık muhasebe kalemi'nde çalıştı. Bir yandan da köklü bir müzik geleneği olan Mevlevilik'in o yıllardaki en güçlü çevrelerinden Yenikapı Mevlevihanesi'nde zamanın değerli müzik ustası Şeyh Ali Nutkî Dede'nin derslerini izlemeye başladı. Şeyhin kardeşi olan müzik kuramcısı Abdülbâki Nâsır Dede'den de yararlandı. Ney üflemeyi ondan öğrendiği söylenir.

1798'de Muhasebe Kalemi'ndeki görevinden ayrılarak tekkede çileye girmeye karar verdi. Çilesi sırasında bestelediği, "Zülfündedir benim baht-ı siyahım" dizesiyle başlayan buselik şarkı, İstanbul'un müzikle ilgili çevrelerinde bestecisinin adı üstünde büyük merak uyandırdı. Ünü kısa sürede bütün kente yayılan şarkı sarayda da okundu. Kendisi de besteci olan III. Selim, şarkının çile doldurmakta olan genç bir Mevlevi dervişi tarafından bestelendiğini öğrenince, onu saraya çağırtarak yapıtı bir kez de kendisinden dinledi ve onu hemen saray hanendeleri arasına almak istedi. Padişahın sürekli ilgilenmesinin etkisiyle, üç yıllık çilesinin son yılı Nutkî Dede tarafından bağışlandı.


1799'da çilesini doldurunca Dede unvanını aldı. Yenikapı'da hücrenişîn (hücre sahibi) olduktan sonra, özellikle ayin günleri, hücresi ondan yararlanmak isteyen müzik meraklılarının uğrağı oldu. Bu sıralarda bestelediği en güçlü eserlerinden Hicaz Nakış büyük yankı uyandırdı. Yeniden saraya çağrıldı, bundan sonra haftada iki gün, padişah huzurunda düzenlenen küme fasıllarına hanende olarak katılmaya başladı. 1802'de saraydan bir kadınla evlendi.
1804'te büyük saygı ve sevgiyle bağlandığı öğretmeni Ali Nutkî Dede'yi, bir yıl sonra üç yaşındaki oğlunu, 1808'de annesini, 1810'da ikinci oğlunu yitirdi. Bayatî makamındaki, "Bir gonca femin yâresi vardır ciğerimde" dizesiyle başlayan bestesi büyük oğlunun ölümünden duyduğu acıyı dile getirir. Türk müziğinde ilk kez kişisel bir konunun işlendiği bu mersiye, Tanzimat öncesinin kişiselliğe ve duygusallığa açılma eğilimi içinde gözlenen kendine özgü romantik bir duyarlığın müziğe yansıması sayılabilir.

İsmail Dede, Abdülmecid zamanında da saraydaki yerini korudu. 1839'da bestelediği Ferahfeza Ayin'nden sonra bestecilik yaşamında görece bir durgunluk göze çarpar. Kendi sözleri, davranışları göz önüne alınırsa, Abdülmecid sarayını çok yadırgamıştır. Saraydaki havanın birdenbire "alafrangalaşması", Batı müziği zevkiyle yetişen yeni padişah zamanında Türk müziğinin, saraydaki varlığını eskisinden farklı olarak ancak resmi bir ilgiyle sürdürür hale gelmesi, Dede'nin bu çevreden uzaklaşmasına yol açtı. Öğrencileri Mutafzade Ahmed ve Dellâlzade İsmail Efendi ile birlikte padişahtan izin isteyip Hac'a gitmeye karar verdi. Hicaz'da hacı olduktan sonra yakalandığı kolera nedeniyle öldü. Mezarı Mekke'dedir

  • Sanatı
Dede Efendi besteciliğinin yanı sıra neyzenliği ve hanendeliği ile de ünlüdür Halk zevkinden saray zevkine kadar her çeşit üslûpta eserler bestelemiştir Yaşadığı sürece birçok öğrenci yetiştirmiş, ölümünden sonra da klasik Türk müziği ustalarını etkilemiştir Öğrencileri arasında ünlü Dellâlzade İsmail Efendi, Mutafzade Ahmet Efendi, Haşim Bey, Mehmet Bey, Zekâi Dede, Arif Bey, Nikoğos Ağa sayılabilir.

Dede Efendi klasik Türk müziğinde yeni birtakım makamlar da bulmuştur: sultani yegâh, neveser, saba buselik, hicaz buselik, araban kürdi vb.

  • Eserleri
Dede Efendi'nin eserleri özellikle öğrencilerinden Mutafzade Ahmet Efendi tarafından sonraki kuşaklara aktarılmıştır Ama gene de birkaç yüz eserinin kaybolduğu ve bu eşsiz müzik hazinesinden ancak küçük bir bölümün günümüze kadar ulaşabildiği sanılıyor.
Saba, neva, bestenigâr vb makamlarda çeşitli Mevlevi
Ayinleri.
Saba buselik, hüzzam ve ferahfeza makamında Ayini Şerifler.

Rast semai şarkı: Yine bir gülnihal aldı bu gönlümü.

* Bestenigâr curcuna şarkı: Ben seni sevdim seveli kaynayıp coştum.

* Şehnaz yürük aksak şarkı: Gönül durmaz, su gibi çağlar.

* Acemaşiran ağır sengin semai: Ey lebleri gonca, yüzü gül, servi bülendim.

* Hicaz köçekçe: Şu karşıki dağda bir yeşil çadır

* Rast Kar-ı Nev: Gözümde daim hayali cânâ

* Hicaz Yürük Semai: Yine neş'e-i Muhabbet etti dil-ü canım etti şeyda

* Hüzzam Yürük Semai: Reh-i Aşkında edip kaddimi kütah gönül

* Ferahfeza Yürük Semai: Bu gece ben yine bülbülleri hâmûş ettim

* Hicaz Semai : Ey büt-i nev-edâ olmuşum müptelâ
__________________
  Alıntı ile Cevapla
13 Üyemiz Canan'in Mesajına Teşekkür Etti.
Eski 31.08.2011, 14:50   #2
Çevrimiçi
Canan
Çiçekci kız

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: Hamamizade İsmail Dede Efendi - (1778-1846)

''Ey büt-i nev-edâ olmuşum müptelâ'' ile ''yine bir gülnihal'' şarkılarından vazgeçemedim; daha tanıdık diye bu bestesini koydum Dede Efendi'nin.
__________________
  Alıntı ile Cevapla
10 Üyemiz Canan'in Mesajına Teşekkür Etti.
Eski 31.08.2011, 20:50   #3
Çevrimdışı
LaLe
Ne Mutlu Türküm Diyene

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: Hamamizade İsmail Dede Efendi - (1778-1846)

Kaybolan bestelerinin arasinda kimbilir ne kadar güzel besteler vardi.



Tesekkürler Canan, ellerine saglik.
  Alıntı ile Cevapla
10 Üyemiz LaLe'in Mesajına Teşekkür Etti.
Eski 11.04.2012, 09:09   #4
Çevrimdışı
SuLTaN
Fosforlu

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: Hamamizade İsmail Dede Efendi - (1778-1846)

"Ey lebleri gonca yüzü gül serv-i bülendim
Ey gamzesi aşub-ı cihan şah-ı levendim
Bend eyledi sevdayı muhabbet beni cana
Rahm eyle benim halime ey zülfi kemendim..."



Pek güzel bir bestedir ama sözleri kime ait, bilinmiyor maalesef.
İsmail Dede Efendi'nin birçok saz semaisine aşinayız aslında. Türk filmlerinde sıkça çıkıyor karşımıza.

Teşekkürler Canancığım.

__________________
"Dostlar bizi hatırlasın..."
  Alıntı ile Cevapla
5 Üyemiz SuLTaN'in Mesajına Teşekkür Etti.
Eski 20.10.2012, 14:59   #5
Çevrimdışı
Planner
Aidiyetsiz

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: Hamamizade İsmail Dede Efendi - (1778-1846)

Bir verd-i rana ettim temaşa...

Teşekkürler..
__________________
Bir varmış bir yokmuş...
  Alıntı ile Cevapla
4 Üyemiz Planner'in Mesajına Teşekkür Etti.
Eski 20.10.2012, 15:25   #6
Çevrimdışı
Karagöz
Uzman Üye

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: Hamamizade İsmail Dede Efendi - (1778-1846)

Ey Büt-i Nev Eda Olmuşum Müptela
__________________
  Alıntı ile Cevapla
4 Üyemiz Karagöz'in Mesajına Teşekkür Etti.
Eski 20.10.2012, 17:57   #7
Çevrimiçi
Canan
Çiçekci kız

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: Hamamizade İsmail Dede Efendi - (1778-1846)

Dinledim Çook güzel.. Teşekkürler Karagöz.
__________________
  Alıntı ile Cevapla
3 Üyemiz Canan'in Mesajına Teşekkür Etti.
Eski 20.10.2012, 18:21   #8
Çevrimiçi
Canan
Çiçekci kız

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: Hamamizade İsmail Dede Efendi - (1778-1846)


Hamamizade İsmail Dede Efendinin Başlıca Yapıtları

Dede Efendi'nin hemen hemen her formda bestesi vardır. En güçlü yapıtarı sayılan Mevlevi ayinleri, müziğinin gelişimini ve niteliklerini daha belirgin biçimde yansıtması açısından da önemlidir. Her yapıtında sanatının ayrı bir özelliğiyle ortaya çıkar. Başka bestecilerinki gibi onun da pek çok yapıtı kaybolmuş ya da unutulmuşsa da, iki yüz yetmişten çok yapıtı aslına uygun bir biçimde günümüze ulaşmıştır. Bu onu klasik repertuarda en çok yapıtın bulunan besteci durumuna getirmiştir.


*****

Yapıtları:


Ayin'ler, sabâ, nevâ, bestenigâr, sabâbuselik, hüzzam, ısfahan (kayıp), ferahfeza makamlarında; Takım'lar, sultanîyegâh, arazbar, bestenîgâr, nevâ, ırak, sabâbeselik, hicazbuselik, hisarbuselik, evcbuselik, rast-ı cedid, ferahfeza makamlarında; Takım'lar (Kömürcüzade Mehmed Efendi ile) neveser, pesendide, şevkefza makamlarında; Buselik Takım (Dellâlzade İsmail Efendi ile); Ferahnâk Takım (Şakir Ağa ile); Mâhûr Takım (Eyyubî Mehmed Bey ile); Rast Kâr-ı Natık, Rast Kâr-ı Nev; 70'e yakın Peşrev; k-âr, beste, ağır semai, yürük semai, şarkı, durak, tevşih, ilahi formlarında yapıtlar.

*****

Dede Efendi'nin Tanınmış Eserleri


Bestenigâr Şarkı

Usûlü: Curcuna
Güfte: İsmâil Dede

Ben seni sevdim seveli kaynayıp coştum
Aklımı yağmâya verip fikrimi şaştım
Mecnûn'a şimdi eş - olup dağlara düştüm
Sor güle bülbüle ne çeker hârın elinden
Bir dahi gül koklamayım yârin elinden
Ben seni sevdim seveli döndüm deliye
Huyunu benzettim hele hûrî meleğe
Gönlümü vermişim sana almam geriye
Sor güle bülbüle ne çeker hârın elinden
Bir dahi gül koklamayım yârin elinden



Beyâti şarkı

Usûlü: Yürük Aksak

Karşıdan yâr güle güle
Yârim geldi, cânım geldi
Servi gibi salınarak
Yârim geldi, cânım geldi
Elindeki deste güle
Bakıyordu güle güle
Müjdeler olsun bülbüle
Yârim geldi, cânım geldi



Gülizâr Köçekçe

Usûlü: Yürük Aksak

Bi-vefâ bir çeşm-i bî-dâd
Ne yamân - ağlattı beni
Ben sînemi nişân diktim
Gamzesiyle vurdu beni
Ben o yâre ne söyledim
Aşkın deryâsın boyladım
çhâr attım, şeş oynadım
Yine felek yaktı beni
Ağlattım aşkın gülüne
Dolaştı zülfü teline
Düşürdü dellâl eline
Hem aldı, hem sattı beni



Gülizâr Köçekçe

Usülü: Yürük Aksak

Nâzlı nâzlı sekip gider
Ne güzel ceylân, ne şîrîn ceylân
Dönüp dönüp bakar gider o güzelim ceylân
Aldatır aldanmaz
Serkeş olmuş ava gelmez
O güzel ceylân, o şîrîn ceylân
Gelir yazın gider güzün
Avcısına eder nâzın
Sürmelenmiş elâ gözün
Aldatır aldanmaz
Serkeş olmuş ava gelmez
O güzel ceylân, o şîrîn ceylân


Hicâz Köçekçe

Usûlü: Yürük Aksak

Bahârın zamânı geldi (a cânım)
Yavru ceylân gel gidelim
Yollarımız yeşillendi
Ceylân, ceylân, yavru ceylân (gel gidelim)
Kolların boynuma uzat
Zülfünün tellerin düzelt
Avcıların yolun göze
Ceylân, ceylân, yavru ceylân (gel gidelim)


Hüzzâm şarkı

Usûlü: Yürük Aksak

Ey gül-î bâğ-î edâ
Sana oldum mübtelâ
Gel bana eyle vefâ
Sana oldum mübtelâ
Sevdiğim saydığım
Sana oldum mübtelâ
âman-ey nevres-fidân
Yandı cânım, el-amân
Bu sözüme gel, inan
Sana oldum mübtelâ
Sevdiğim saydığım
Sana oldum mübtelâ



Râst şarkı

Usûlü: Yürük Semai
Güfte: ısmail Dede

Yüzündür cihânı münevver - eden
Fedâdır yoluna bu cân-ü ten
Senin - çün yandığım nedendir neden
Senden midir, benden midir
Dilden midir, bilmem âh
Niçin kıyarsın acep bu dostuna
Kapıldım elâ gözlerin mestine
Mâilim ol gonca - gülün hüsnüne
Senden midir, benden midir
Dilden midir, bilmem âh
Firâkınla benim sinem dağlıyor
Bu gönül sinemde yâre bağlıyor
Nedendir bu, iki çeşmi, ağlıyor
Senden midir, benden midir
Dilden midir, bilmem âh


Rast şarkı

Usûlü: Semai

Yine bir gül-nihâl aldı bu gönlümü
Sîm-ten, gonca-fem, bî-bedel ol güzel
âteşin ruhleri yaktı bu gönlümü
Pür-edâ, pür-cefâ, pek küçük, pek güzel
Görmedim kimsede böyle dil - rübâ
Böyle kaş, böyle göz, böyle el, böyle yüz
â'şıkın bağrını üzmeğe göz süzer
El-amân, el-amân, her zamân ol güzel


Şehnâz şarkı

Usûlü: Ağır Düyek

Sana ey cânımın câni efendim
Kırıldım küsdüm, incindim gücendim
Benim nevreste-î bâğ-î bülendim
Kırıldım küsdüm, incindim gücendim
Nic'oldu şimdi evvelki muhabbet
Sana düşmez kulundan böyle vahşet
Be zâlim sende yok mu hiç mürüvvet
Kırıldım küsdüm, incindim gücendim
Derûnum ney gibi her dem delersin
Gözümün yaşına hande edersin
Gözüm önünde yâd-eller seversin
Kırıldım küsdüm, incindim gücendim



Uzzâl şarkı

Usûlü: Yürük Aksak

Bu karşıki dağda bir yeşil çadır
çadırın içinde bir civân yatar
O civân bilmiyor hiç gönül hatır
Leylâ'nın aşkına dağlar mekânım
Sevdâ ne müşkil, âh yanar ağlarım
Turuncun yaprağı al değil yeşil
Sıva kollarını boynumdan-aşır
ısminin andıkça dilim dolaşır
Leylâ'nın aşkına dağlar mekânım
Sevdâ ne müşkil, âh yanar ağlarım
Karşıda yananı fener mi sandın
Salınıp gezeni yârin mi sandın
Bu güzellik sende kalır mı sandın
Leylâ'nın aşkına dağlar mekânım
Sevdâ ne müşkil, âh yanar ağlarım


__________________
  Alıntı ile Cevapla
7 Üyemiz Canan'in Mesajına Teşekkür Etti.
Eski 16.04.2016, 18:58   #9
Çevrimdışı
Dilaver
Müdavim

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: Hamamizade İsmail Dede Efendi - (1778-1846)



Of off offf....

www.youtube.com/watch?v=IlE5KzGATlU

Sana ey cânımın câni efendim
Kırıldım küsdüm, incindim gücendim
Benim nevreste-î bâğ-î bülendim
Kırıldım küsdüm, incindim gücendim
Nic'oldu şimdi evvelki muhabbet
Sana düşmez kulundan böyle vahşet
Be zâlim sende yok mu hiç mürüvvet
Kırıldım küsdüm, incindim gücendim
Derûnum ney gibi her dem delersin
Gözümün yaşına hande edersin
Gözüm önünde yâd-eller seversin
Kırıldım küsdüm, incindim gücendim

....

Yaraya tuz basmak budur işte..

Teşekkürler Canan..
__________________

Tanrılar, erkeklerin ''balıkta'' geçirdiği zamanı ömründen saymaz. (Babil Atasözü)
  Alıntı ile Cevapla
4 Üyemiz Dilaver'in Mesajına Teşekkür Etti.
Cevapla

Bu Sayfayı Paylaşabilirsiniz

Etiketler
hamamizade, ismail


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı

Hızlı Erişim


WEZ Format +3. Şuan Saat: 14:06.


Powered by vBulletin® Version 3.8.8
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
Önemli Uyarı
www.forumgercek.com binlerce kişinin paylaşım ve yorum yaptığı bir forum sitesidir. Kullanıcıların paylaşımları ve yorumları onaydan geçmeden hemen yayınlanmaktadır. Paylaşım ve yorumlardan doğabilecek bütün sorumluluk kullanıcıya aittir. Forumumuzda T.C. yasalarına aykırı ve telif hakkı içeren bir paylaşımın yapıldığına rastladıysanız, lütfen bizi bu konuda bilgilendiriniz. Bildiriniz incelenerek, 48 saat içerisinde gereken yapılacaktır. Bildirinizi BURADAN yapabilirsiniz.