Forum Gerçek

AnasayfaForumları Okundu Kabul Et Bugünkü Mesajlar
Geri git   Forum Gerçek > Müzik > Grup ve Müzik Adamlarının Biyografileri > Ülkemiz Grup ve Müzik Adamları


Yeni Konu aç  Cevapla
 
Seçenekler
Eski 18.01.2012, 00:40   #1
Çevrimdışı
Heliosaga
Cehennem Yolcusu

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Edip Akbayram (1950-....) | Özgün Müzik Sanatçısı

Edip Akbayram (1950 - ....)





Doğum :
29 Aralık 1950 -
Gaziantep, Türkiye
Etkin yılları: 1970 - günümüze
Tarzlar: Anadolu rock, Türk halk müziği


29 Aralık 1950'de Gaziantep'te doğdu.

Edip Akbayram'ın yoksulluk içinde geçen çocukluğunda ki en önemli olay şüphesiz geçirdiği çocuk felcidir. Edip Akbayram çocukluğu ile ilgili olarak şunları söylüyor:"'Çocukluğumla ilgili yılları ne zaman hatırlasam, hep yüreğim sızlar. Gaziantep'te soyadım gibi ama pek ak olmayan bir bayram arifesinde dünyaya gelmişim. Henüz 9 aylıkken de çocuk felcine yakalanmışım. Bu zalim hastalık yemiş bitirmiş beni. Çocukken akranlarım top peşinde koştururken, ben kenarda oturur izlerdim onları. Heves ederdim onlar gibi koşmaya, oynamaya. Rüyalarımda koşardım hep. Öylesine bir hüzündür ki bu, anlatılır gibi değildir. Ancak yaşanması gerekir. Bazen düşünüyorum da, sesimin yanıklığı o yıllardan gelmiş olmalı. Bağrı yanık büyümem ondan olmalı." Gaziantep'ten sonra Adana ikinci adresi olur, Edip Akbayram'ın. Kurduğu orkestrayla ilk sahnesine çıktığı kenttir orası. Ve anıları da çoktur Güney'in bu sımsıcak kentiyle ilgili. "Adana'da Selahattin Bey'in Beyaz Saray adlı bir gazinosu vardı. Güney'in en iddialı gazinosuydu. Orada dans müziği yapardık. Gece program sonrasında çorba içerdik. Ama enteresan bir ekiptik biz. Mesela, komi Hasan Bora'ydı ve çorbalarımızı o getirirdi. Program sunucusu Mesut Mertcan'dı. Çorbaları içerken herkes hayallerini yaşatırdı coşkuyla. Ben bir gün çok iyi bir şarkıcı olacağımı söylerdim. Mesut, bu ülkenin en iyi spikerleri arasına nasıl gireceğini anlatırdı. Hasan Bora da eğlence dünyasının kralı olacağını iddia ederdi. Şimdi düşünüyorum da, demek ki üçümüz de inanmıştık ve yüreğimizi ortaya koyduğumuz için de hedeflerimize ulaşmıştık."





Akbayram yoksulluk içinde geçen bir çocukluktan sonra, Gaziantep'te liseyi bitirip kapağı İstanbul'a attığında yıl 1968'di. Liseyi bitirdiği zaman hep öğrenmeyi istediği mesleğin, doktorluğun eğitimini almak için üniversite sınavlarına girer ve diş hekimliğini kazanır: "Özürlü olduğum için hep doktor olmak istedim küçükten beri. Anam da öyle derdi 'Doktor ol oğlum'.Öyle ya, doktor olup ayağımı tedavi edecektim. Sonra diş hekimliği fakültesini kazandım. Ne var ki, müzik ağır bastı sonra. Zaten diş hekimi olsaydım, babamın bana muayenehane açacak parası yoktu ki!".





Anadolu pop, müziğimizde 60'ların sonunda başlayıp 70'li yıllar boyunca etkisini duyuran güçlü bir dalgaydı. Edip Akbayram, böyle bir dönemde girdi müzik piyasasına. Lisede kurdukları orkestrada Pir Sultan'ın, Karacaoğlan'ın deyişleri üzerine yaptıkları besteleri çalıp söylemişlerdi. İlk plağını da lise yıllarında yaptı: "Kendim ettim kendim buldum." İlk plağını çıkardığı grubun adı Siyah Örümcekler'di. Plakta zaten "Siyah Örümcekler-Gaziantep Orkestrası" ve "Edip Albayrak ve Siyah Örümcekler" başlıkları altında iki farklı baskıyla çıktı.(Aziz Plak-15)






1972 yılında Aşık Veysel'in bir şiirinden esinlenerek gerçekleştirdiği ilk bestesi olan 'Kükredi Çimenler'le, Günaydın gazetesinin yeniden düzenlemeye başladığı 'Altın Mikrofon" yarışmasıyla yurtçapında üne kavuşur. 'Aldırma Gönül' ve 'Eşkiya Dünyaya Hükümdar Olmaz' adlı parçalarıyla satış rekorları kıran ve altın plak kazanan sanatçının çeşitli kuruluşlar tarafından verilen 250 kadar ödülü mevcut...






1974'te Dostlar Orkestrası'nı kurdu ve Anadolu pop müziğinin önde gelen isimlerinden biri oldu. Özellikle 70'li yıllarda yaşanan sağ-sol çatışmalarında da hedef alınan isimlerden biriydi Edip Akbayram.





Yaşadığı ölüm tehlikelerinden bazılarını şöyle anlatıyor: "1978'in İzmir Fuarı'nda Ekiciöver'de çıkıyordum sahneye. Kadromuzda Aşık Mahsuni de vardı. O dönem sağ sol çatışmalarının yaşandığı, kan döküldüğü bir dönem. Bazı kesimler de, bizim komünizm propagandası yaptığımızı iddia ediyordu. Oysa ben hep barıştan ve sevgiden yana oldum. Derken, fuarın son günü bize bir ihbar geldi. 'Aman bu akşam sahnede konuştuğunuza dikkat edin, en ufak bir laf ederseniz tutuklanabilirsiniz. İzleneceksiniz, ona göre' dediler. Ben de Mahsuni babaya anlattım durumu. Ben çıktım, programımı yaptım ve sahneden indim. Benden sonra Mahsuni Şerif çıktı 'Dumanlı Dumanlı Oy Bizim Eller'i okudu ve ağzından şu kelimeler döküldü:

'Çok yakında gidecek bu it oğlu itler!'

Kıyamet koptu tabii. Bizi gazinonun arka kapısından kaçırdılar. Bir baktım ki, Bornova dağlarından kaçıyoruz. Mahsuni Şerif, düşüncelerini, sonunda ölüm olsa bile söyleyen, yürekli bir ozandır.'




Yıl; 1979'du. Dönemin Başbakan Yardımcısı da Bülent Ecevit'ti. Sezen Aksu, ben, Tülay, Hale Hanzade, bir Anadolu turnesindeyiz. Antakya'nın Reyhanlı'sıydayız. Osman Diper, öylesine ilginç bir konser mekanı düzenlemiş ki, müthiş. Konser vereceğimiz salon, Ülkü Ocakları'nın altında. Hayırlısı dedik. İçerisi ağzına kadar doldu. Ama hepimiz de tedirginiz. Farklı bir seyirci topluluğu gibi geldi bize
Sahneye çıkan 'Yaylalar'ı okuyor. Ben 'Kıymayın Efendiler' adlı şarkımla sahneye çıktım ki, ortalık karıştı. 'Edip'i bize verin' diye bağırıyorlar. Sahneye hücum başladı ve ben bir anda Osman Diper'i gördüm. İri yarı bir adamdır o. Beni ensemden tuttuğu gibi kulise uçurdu. Orada bıraksa, linç edileceğim. Benim yerime hemen Sezen Aksu fırladı sahneye. Sezen, Orhan Gencebay'ın şarkısını okumaya başladı; 'Sevenlerin Sağı Solu Belli Olmaz'. Tabii millet oturmuyor ki yerine. Sonunda Sezen Aksu da kaçtı içeriye. Ve hepimiz içerde mahsur kaldık.

Bu arada dışardaki azgın kalabalık içeri girmek için ha bire kapılara yükleniyorlar. Bir ara ateşe vermeye karar vermişler. Tıpkı Sıvas'taki Madımak Oteli faciası gibi bir facia olacak. Ancak askeriyeye haber verilince, asker geldi ve bizi kurtardı. Kısacası, Sezen Aksu'yla beni linç edip yakacaklardı. Ben bu olayı Bülent Ecevit'e yazdım ve daha sonra öğrendim ki, bizim can güvenliğimizi korumakla görevli olan memurlar görevden alınmışlar."

80'ler Edip Akbayram ve benzeri müzik yapanlar için zor yıllardı. Arabesk okumasını istediler, büyük paralar teklif ettiler. Reddetti. Sesi soluğu duyulmaz oldu müzik piyasasında. 1981-88 arasında bestelerinin TRT'de çalınması yasaklandı.




O günler hakkında şöyle diyor Edip Akbayram: "Bu ülkede arabeskin altın çağını yaşadığı yıllarda asla müzikteki çizgimden ödün vermedim. Zaten 12 Eylül sonrası beni kimse çalıştırmadı. 1980'den 1984 yılına kadar, koskoca bir dört yıl. Zor yıllardı o yıllar. Kimse bana iş vermedi. Karımın bileziklerini ve alyanslarımızı sattık. 12 Eylül sonrası beni canavar gibi görmeye başladılar.

Oysa sonra ki yıllarda Ebru Gündeş 'Aldırma Gönül'ü; Nükhet Duru, Nazım Hikmet'i; Soner Arıca da Mahsuni Şerif'in şarkılarını okudu. Onlara bir şey olmadı. Ama TRT yıllar yılı beni yasakladı. Oysa şimdi aynı TRT'de, yasaklanan türkülerimi okuyabiliyorum. Ah o yasaklar. Yalnız sanatçılara değil, bu ülkeye de çok zarar verdi."





Ama 90'ların ortasından itibaren, özellikle "Türküler Yanmaz" albümüyle yeni bir çıkış yaptı ve kendi çizgisinde sapmadan yürümeye devam ettiğini gösterdi. Can Yücel'in, Oktay Rifat'ın, Ahmed Arif'in, Vedat Türkali'nin yapıtlarından bestelenen şarkılar vardı bu albümünde.





Bir söyleşisinde başlangıçtan itibaren ne yapmak istediği sorulduğunda şöyle yanıtlıyordu soruyu: "Kalıcı bir şeyler yapmak istiyordum. Fikret Kızılok ve Cem Karaca'nın Anadolu ezgilerini pop çizgisinde söylemelerini örnek olarak aldım. Renk ve çizgide tamamen bir Edip Akbayram olarak geliştirdim. Toplumcu müzik yapmak istedim. Müziğimde geniş halk kitlelerinin yaşamı, sorunları olmalıydı. Ancak sivri, ucuz kahramanlıklardan da uzak durmaya çalıştım. İnançlarımdan, düşüncelerimden, politikamdan taviz vermeden, müzik tekniğinden yararlanarak, sorunlu, yoksul, geniş halk kitlelerine ulaşmak, daha çağdaş bir şeyler yapmak istiyordum."


1979 yılında Ayten hanım ile evlenen sanatçının bu evliliğinden Ozan ve Türkü adlarında bir oğlu, bir kızı var...

Albümleri

22-Söyleyemediklerim, (2008)
21-Dün ve Bugün 3, (2005)
20-Dün ve Bugün 2, (2004)
19-33'üncü, (2002)
18-Selam Olsun, (2001)
17-İlk Günkü Gibi, (1999)
16-Dün ve Bugün, (1998)
15-Yıllar, (1997)
14-Güzel Günler Göreceğiz, (1996)
13-Türküler Yanmaz, (1994)
12-Bir Şarkın Olsun Dudaklarında, (1993)
11-Unutamadıklarım, (1992)
10-Hava Nasıl Oralarda?, (1991)
09-Senden Haber Yok, (1991)
08-Şahdamar, (1990)
07-Özgürlük, (1988)
06-Yeni Gelen Güne Türkü, (1986)
05-Dostlar 1985, (1985)
04-Dostlar 1984, (1984)
03-Nice Yıllara Gülüm, (1982)
02-Nedir Ne Değildir?, (1977)
01-Edip Akbayram, (1974)



__________________
Never fade away...
  Alıntı ile Cevapla
14 Üyemiz Heliosaga'in Mesajına Teşekkür Etti.
Eski 18.01.2012, 11:04   #2
Çevrimdışı
Türkü
...> Ata'm İzindeyiz <...

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: Edip Akbayram

7/24 dinlesem bıkmayacağım ender sanatçılarımızdan.

Gerek sesiyle, gerekse duruşuyla beğendiklerim arasında yer alır.
__________________
  Alıntı ile Cevapla
8 Üyemiz Türkü'in Mesajına Teşekkür Etti.
Eski 18.01.2012, 11:59   #3
Çevrimdışı
AFiLi
Kahraman Tazeoğlu

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: Edip Akbayram





Şu fotoğrafı dikkatimi çekti


__________________
Bütün şairler sana mı aşıktı ki,
Okuduğum her şiirde sen varsın..


Nazan Bekiroğlu
  Alıntı ile Cevapla
6 Üyemiz AFiLi'in Mesajına Teşekkür Etti.
Eski 18.01.2012, 14:28   #4
Çevrimdışı
Heliosaga
Cehennem Yolcusu

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: Edip Akbayram

Edip Akbayramı ben babam sayesinde tanıdım.. Babam tabiri caizse sesine hastaydı.. bazı şarkılarını dinlerken gözlerinin dolu dolu olduğunu görüyordum babamın.. bana hep hatırası var diyordu..

Bir haberdede duymuştum erdoğanın verdiği sanatçılara kahvaltı daveti listesinde Edip abi'de varmış ama kendisi davetli olduğu halde gelmemiş.. bu haberi duyan babam işte gerçek sanatçı duruşu budur diyordu..

o günden bu yana Edip abi'yi severek dinler oldum hele şu şarkısını çok seviyorum sözleri Nazım Hikmet'in şiirinden derlendi diyorlar..

Bence kendisinin kıymeti bilinmiyor maalesef...

Birde..Türküler Yanmaz albümü çok güzel sivas katliamında ölen aydınlarımız için yapıldığı belii..
__________________
Never fade away...
  Alıntı ile Cevapla
7 Üyemiz Heliosaga'in Mesajına Teşekkür Etti.
Eski 18.01.2012, 14:50   #5
Çevrimiçi
Canan
Çiçekci kız

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: Edip Akbayram

Edip Akbayram, maddiyat uğruna çizgisinden hiç şaşmadı, duruşunu bozmadı. Sesi de güzel, okuduğu şarkılar da.
Teşekkürler Serseri.
__________________
  Alıntı ile Cevapla
8 Üyemiz Canan'in Mesajına Teşekkür Etti.
Eski 18.01.2012, 15:28   #6
Çevrimdışı
Yavuzhan
Gerçek Üye

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: Edip Akbayram

Şahsım için bir Ahmet Kaya'dan farkı kalmadı benim için..

Şarkılarını sevsem de kendisini sevemedim...Özellikle Londra'da verdiği konserde Sanatçı duruşunu görmeyi isterdim... O günkü görüntülerde çok üzülmüştüm..
__________________
Yıl 1923... Ne Mutlu Türküm Diyene... Hedef 2023..Ne oldu Türküm Diyene!!!! Ses Ver Türkiye !
  Alıntı ile Cevapla
4 Üyemiz Yavuzhan'in Mesajına Teşekkür Etti.
Eski 05.07.2012, 09:42   #7
Çevrimdışı
Umutgüneşi
Uzman Üye

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: Edip Akbayram(1950-....)|Özgün Müzik Sanatçısı

Evet tüm şarkıları güzeldir ama bu günlerde benim favorim Bekle bizi İstanbul



nedenmi?

yarın gidiyorum
__________________
UMUT GÜNEŞİ
bir anlamı olmalı her sabah doğan güneşin, yağan yağmurun, açan çiçeğin...
Uçan kuşun, kelebeğin...
Yüzde beliren bir tebessümün...
yanaktan süzülen damla damla gözyaşının...
Ne çok neden var yaşamak için yorulmamalı yaşanmış acılara direnmeli! yağan yağmur gibi düşsede acılar yüreğine bir bir..
bir gülümseme ile dağıt hüzün bulutlarını!
tıpkı doğan güneşlerin doğayı yeşerttiği gibi... yeşertip umutları filizlenmeli yaşam sevinci!



ne yeminler bozdum.....
  Alıntı ile Cevapla
5 Üyemiz Umutgüneşi'in Mesajına Teşekkür Etti.
Eski 05.07.2012, 10:16   #8
Çevrimdışı
Ilgın
Gerçek Üye

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: Edip Akbayram(1950-....)|Özgün Müzik Sanatçısı

Allah vergisi bir sesi var. İnsan ezgiyi damarlarında hissedebilir.
__________________
Kader, çadırındaki kilim gibidir. İpliğini Tanrı verir sen dokursun
  Alıntı ile Cevapla
6 Üyemiz Ilgın'in Mesajına Teşekkür Etti.
Eski 05.07.2012, 11:43   #9
Çevrimdışı
ReaL
Deniz Sevengillerden

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: Edip Akbayram

Alıntı:
Orjinal Mesaj Sahibi Dirdir Mesajı göster
Edip Akbayram ı 1999 yılında Konya konser vermesi için bir kitapevinin sponsorluğunda tanıdım. Ve bende çok üzülmüştüm.. İnanılmaz paragöz bir adam. Hatta şu kadarını söyleyim size onun tek konser için istediği parayı 3 Sanatçı bölüştü Barış Manço Aşkın Nur Yengi ve Suavi konser vermişlerdi.
Paragözlük bu mu yani?

Her sanatçının bir gideri, bir geliri var yahu..

* * *

Sanatını mükemmel icra ediyor.
__________________



Tüm katılımcı arkadaşların okumasını rica ediyorum... Lütfen Tıklayınız..
* * *
  Alıntı ile Cevapla
6 Üyemiz ReaL'in Mesajına Teşekkür Etti.
Eski 12.10.2015, 19:04   #10
Çevrimdışı
Çengelli İğne
«... Beklenen Şarkı ...»

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: Edip Akbayram (1950-....) | Özgün Müzik Sanatçısı

Alıntı:
Orjinal Mesaj Sahibi SerseriGezgin Mesajı göster


"'Çocukluğumla ilgili yılları ne zaman hatırlasam, hep yüreğim sızlar. Gaziantep'te soyadım gibi ama pek ak olmayan bir bayram arifesinde dünyaya gelmişim. Henüz 9 aylıkken de çocuk felcine yakalanmışım. Bu zalim hastalık yemiş bitirmiş beni. Çocukken akranlarım top peşinde koştururken, ben kenarda oturur izlerdim onları. Heves ederdim onlar gibi koşmaya, oynamaya. Rüyalarımda koşardım hep.


İçim cız etti.

Gerek duruşu,gerekse sesi ile severim Edip Akbayram'ı.

Teşekkürler,ellerine sağlık.
  Alıntı ile Cevapla
Cevapla

Bu Sayfayı Paylaşabilirsiniz

Etiketler
1950, akbayram, edip, müzik, özgün, sanatçısı


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı

Hızlı Erişim


WEZ Format +3. Şuan Saat: 13:54.


Powered by vBulletin® Version 3.8.8
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
Önemli Uyarı
www.forumgercek.com binlerce kişinin paylaşım ve yorum yaptığı bir forum sitesidir. Kullanıcıların paylaşımları ve yorumları onaydan geçmeden hemen yayınlanmaktadır. Paylaşım ve yorumlardan doğabilecek bütün sorumluluk kullanıcıya aittir. Forumumuzda T.C. yasalarına aykırı ve telif hakkı içeren bir paylaşımın yapıldığına rastladıysanız, lütfen bizi bu konuda bilgilendiriniz. Bildiriniz incelenerek, 48 saat içerisinde gereken yapılacaktır. Bildirinizi BURADAN yapabilirsiniz.