Kürtler Katlediliyor, AKP ve Barzani Sessiz.

[@Heliosaga]

Suriye'nin kuzeyinde el Kaide'ye yakın El Nusra örgütüyle PKK'ya yakın PYD'nin arasında süren çatışmalar sivil katliama dönüştü.
El Kaide destekli El Nusra örgütü iki yıldır Suriye'nin diğer bölgelerinde yaptığı katliamları Suriye'nin kuzeyindeki sivil Kürtler'i katletmeye dönüştürdü.

Bu sabah saat 04.00’te başlayan El Nusra saldırısında bölgede yaşayan onlarca sivil Kürt hayatını kaybetti. PYD ise buna karşın 69 El Nusra mensubunu öldürdüğünü 20’sini de yaraladığını açıkladı.

Rusya Dışişleri Bakanlığı, Kürtlere yönelik El Nusra saldırılarını kınayarak, Esad yönetimini ve muhalefeti göreve çağırdı. Rusya açıklamasında “Suriye makamları ve özellikle Kürt Yüksek Konseyi dahil tüm muhalefet gruplarından Suriye üzerine 2. Cenevre Konferansı sırasında El Kaide bağlantılı tüm terörist ve aşırı organizasyonları Suriye topraklarından elimine etmeyi veya kovmayı hedefleyen ortak bir angajman elde etmeyi bekliyoruz” dedi.

El Nusra'ya lojistik destek veren, geçtğimiz günlerde PYD lideri Salih Müslim'i Ankara'da ağırlayan AKP hükümeti ise sivillere yönelik katliama sessiz kalmayı sürdürüyor. El Nusra üyeleri Türkiye sınırından silahla bölgeye geçerken, yaralananlar Türkiye'de tedavi ediliyor.

Fırat Haber Ajansı'nın açıkladığına göre Kuzey Irak Bölgesel Yönetimi sınır kapısını kapalı tutarak yaşananlara sessiz kalıyor. Ajans haberini "Aksine insani Batı Kürdistan insani bir krizin eşiğinde iken, Semalka sınır kapısı halen Kürdistan Bölgesi tarafından kapalı tutuluyor." ifadeleriyle duyurdu.

Görüntüler için tıklayınız

[@enigma]

fotoğraflar içler acısı vahşet demek tam açıklamıyor duyguları..

[@Heliosaga]

Rojava saldırılarının arkasında ne var?

Bölgede yaşananları ''katliam'' olarak niteleyen Kürt kaynaklara göre Halep'in güneydoğusundaki Tel Aran ve Tel Hasıl köylerini hedef alan El Kaide bağlantılı cihatçı grupların saldırısında en az 50 sivil öldü. Fakat bu bilgi bölgeye erişimin kısıtlı olması nedeniyle bağımsız kaynaklar tarafından doğrulatılamıyor.

Olayın meydana geldiği yer Halep yakınlarında. Türkiye'de bazı basın organları saldırıların düzenlendiği yeri Rojava olarak aktarıyor. Rojava, Suriye'nin kuzeyinde Kürtlerin yoğun yaşadığı bölgeye verilen ad, Kürtçe'de 'Batı' anlamına geliyor. Bölge halkının ''Rojava Kürdistanı' olarak andığı yer Türkçe'ye Batı Kürdistan olarak çevrilebiliyor.

Suriye'de Kürt nüfusunun yoğun yaşadığı Kamışlı'da görevli, Ronahi TV çalışanı Berfin Hezil, Tel Aran ve Tel Hasıl köylerinin dört gündür El Kaide bağlantılı Cephetül Nusra ve diğer İslamcı militanlar tarafından kuşatma altında olduğunu aktarıyor.

Roj TV'nin yerine kurulan Nuçe TV gazetecisi Amed Dicle de, Perşembe günü çoğu çocuk ve kadın yaklaşık 20 kişinin, Afrin'e göç etmek için bindikleri kamyona düzenlenen saldırı sonucu hayatını kaybetmesiyle, son bir hafta içinde ölen sivillerin sayısı 70'e yükseldiği haberleri aldıklarını söyledi.

Kürt kaynaklar, köyleri İslamcı gruplara karşı Kürt, Arap, Türkmen, Asuri, Ermeni ve Süryani gibi farklı etnik kökenden gelenlerin oluşturduğu Cephetül Ekrad (Kürt cephesi) savaşçılarının savunduğunu aktarıyor.

Kürt gazeteci Barzan İso, daha önce muhalif Özgür Suriye Ordusu'yla aynı safta Beşar Esad birliklerine karşı savaşan Cephetül Ekrad'ın, saldırıların Kürt halkını hedef almasıyla saf değiştirdiğini söylüyor:

"Cephetül Ekrad, 'Kim olursa olsun, biz Kürtleri savunmakla yükümlüyüz' diyor. Farklı etnik yapıdan üyeler olsa da ilk amaçları cephe içinde çoğunluktaki Kürtleri korumak. İkinci amaçları [Suriye'deki] rejimi yıkmaktır… Çok yerde "

Kürtler cihatçı anlayışı engellemek istiyor

Gözlemcilere göre, Özgür Suriye Ordusu ve Cephetül Ekrad arasındaki gerilim İslamcı militanların Kürtlere karşı kaybettikleri Tel Abyad'daki çatışmalara dayanıyor.

Amerika'nın Sesi radyosundan Mutlu Çiviroğlu'na konuşan Cephetül Ekrad Komutanı Haci Ahmet Kurdi, 'radikal İslamcıların Özgür Suriye Ordusu'nda etkilerini artırmalarına tepki gösterdiklerini' ve aralarındaki 'ilk sıcak çatışmanın Tel Abyad'da' olduğunu belirtiyor.

Kurdi, 'Kürtlerin, beraber yaşadıkları diğer halklarla ortak hareket edebilmek için' Kürt cephesi kurduklarını' belirtiyor.

Adını daha çok Rojava'daki çatışmaların ardından duyuran Cephetül Ekrad özünde Esad'a karşı olsa da, Özgür Suriye Ordusu ve El Kaide bağlantılı El Nusra'ya göre daha laik bir çizgide.

Örgütün, cihatçı anlayışın bölgede etkin olmasını engellemek için bir mücadele yürüttüğü anlaşılıyor.

Suriye'yi ve bölgeyi yakından tanıyan BBC Araştırma ve Analiz bölümünden Orta Doğu uzmanı Nicholas Wade, Kürtlerin hareketlerinde 'çıkar' unsurunun gözardı edilmemesi gerektiğini söylüyor.

"Kürt birlikler kimlerin yanında veya kime karşı dururlarsa dursunlar, aslında sadece kendileri için savaşırlar. Kürt bölgelerini korumak ve Kürt otonomisini güvenceye almak isterler."

Wade, Suriye Ulusal Konseyi gibi muhalif grupların aksine Suriyeli Kürtlerin, ülkenin tamamına ilişkin bir politikaları bulunduğunun söylenemeyeceği görüşünde.

Dolayısıyla, Kürt kaynaklar ve uzmanların görüşlerine göre Kürtler, kendi halklarını korumak adına saf değiştirip kendi gündemleri doğrultusunda hareket ediyorlar. Burada etkin olan anlayış da, daha seküler ve özerklik tonu daha ağır basan bir siyasi yapı için mücadele edilmesi.

Neden siviller hedef?

Ancak burada öne çıkan Cephetül Ekrad'ı oluşturan etnik yapı, örgütü sadece Kürtleri savunan bir grup olmaktan çıkarıp, radikal İslamcı örgütlerin karşıtlarını aynı çatı altında toplayan bir oluşuma dönüştürüyor.

Siyasi iktidar mücadelesinde, silahlı Kürt ve farklı etnik grupların bir safta, El Kaide bağlantılı El Nusra ve diğer İslamcı militanların da karşı safta yer aldığı böylesi bir çatışma ortamında, neden Rojava olarak bilinen bölgede siviller hedef alındı?

Bu sorunun yanıtı da aslında Suriye'nin kuzeyindeki Kürt bölgelerinden biraz uzakta ve dağınık bulunan Kürt köylerinin coğrafi konumundan kaynaklanan güvenlik zaafiyetleri.

Araştırmacı yazar Faik Bulut, Rojava'daki saldırıların arkasında 'Özgür Suriye Ordusu olduğuna' ilişkin kesin duyumlar aldığını belirtip "Bunun, sadece basit bir aşırı uç, kökten dinci, radikal İslamcı gruplar, El Kaideciler, cihatçılarla sınırlı olmadığını biliyoruz. Bölgede iktidar savaşı var. Kürtlere de hak tanımayacaklarını, çünkü değil bir otonomi vermek, hiçbir Kürt'e zırnık koklatmayacaklarını biliyoruz" diyor.

Faik Bulut, Kürt mahallelerindeki 'halk düzeyinde öz savunmalarında açıklık' olabileceğini belirtip devam ediyor:

"Esir aldıkları tümüyle sivil insanlar. Ama belli ki orada güvenlik boşlukları var ve onu yakalayıp şantaj yapmaya çalışıyorlar."

Kürt kaynaklar, 'katliam yapıldığı' iddia edilen Tel Aran ve Tel Hasıl köylerinde, Cephetül Ekrad üyelerinin yakınlarının da bulunduğunu belirtiyor.

Faik Bulut, bu iddianın Özgür Suriye Ordusu şemsiyesi altında yer alan bir grubun, yine aynı çatı altında bir başka grubu hedef almış olmasının blok için ciddi çatlaklara işaret ettiğini söylüyor:

"Demek ki içlerinde rahatsızlıklar, çatışmalar var. Ama karşılarındaki Kürtler olunca bu grupların bazıları birleşiyor. Ya da Kürt-Arap çatışmasını körüklemeyi hedefleyen anlayış, taktik izleniyor."

Salih Müslim'in ziyareti

Halep'in Kürt köylerinde katliam yapıldığı iddiaları, Tel Abyad'da Demokratik Birlik Partisi'ne (PYD) bağlı YPG milisleri ile İslamcı militanların çatışmalarını ve PYD Eş Başkanı Salih Müslim'in Türkiye'yi ziyaretini izliyor.

Salih Müslim'in ziyaretinden kısa bir süre sonra, saldırıların hemen öncesinde Suriyeli Kürtlerin önde gelen isimlerinden İsa Huso uğradığı suikast sonucu tıklayın öldürülmüş, eylemden Kürt milislerle çatışma halindeki İslamcı gruplar sorumlu tutulmuştu.

PYD'nin eski eşbaşkanlarından olan Huso'nun öldürülmesiyle Kürtleri hedef alan İslamcı saldırıların tırmanması arasında bir bağ olup olmadığı ise bilinmiyor.

Kürt kaynaklar ve uzmanlar, Tel Abyad'da YPG'ye karşı üstünlük sağlayamayan El Kaide bağlantılı militanların namlularını sivillere yönelterek Kürtleri 'hassas bölgelerinden' vurmaya çalıştıklarını ve intikam peşinde olduklarını söylüyor.

Yaşananların intikam mı olduğu yoksa Salih Müslim'in Türkiye ziyareti ile bağlantılı bir eylem mi olduğu sorusuna yanıt bulmak zor.
Kürt gazeteci Barzan İso, Tel Abyad'da İslamcıların kayıplar verdiğine dikkat çekip "Orada büyük kayıplar verince, Kürtlerin savunmasız olabileceği, Kürt bölgesinden uzakta yaşayan Kürtlere saldırmaya başladılar. Tel Hasıl ve Tel Aran'da olan budur" yorumunu yapıyor.

İntikam arayışı mı?

Her ikisi de Kürtler için mücadele ettiklerini söyleyen YPG ile Cephetül Ekrad arasında bir ittifak var mı?

Kürt kaynaklar, YPG'nin yalnızca Kürtlerin yaşadığı bölgeleri savunduğunu, Cephetül Ekrad'ın ise Kürtlerin ve diğer etnik kökenden gelenleri koruduğunu belirtiyor. Her iki grup arasındaki bağı Barzan İso şu sözlerle anlatıyor:

"YPG'nin Cephetül Ekrad'la dostane ilişkileri var ama organik bir bağları yok. Cephetül Ekrad ile YPG Kürtler söz konusu olduğunda birlik olup savaşır."

Salih Müslim'in ziyareti de bölge dengeleri açısından önemli bir gelişmeydi.

Gazeteci Amed Dicle, "Türkiye, Salih Müslim'le görüştü, dolayısıyla bir Kürt statüsünü tanıyor ya da El Kaidecilere destek vermeyecek diyemeyiz" diyor ve ekliyor:

"'[Türkiye] artık Kürtlere karşı değilim' gibi bir görüntü oluşturuyor. Ama bir yandan da El Kaidecilere destek veriyor. Olası bir durumda PYD zayıflarsa Türkiye, eski politikasını tekrardan güçlendirmek istiyor… Her iki tarafa da kapısını açık tutuyor."

Araştırmacı yazar Faik Bulut ise, Suriye'deki kaynaklarından edindiği bilgilere atfen, 'saldırıların Salih Müslim'in ziyaretine tepki olabileceğini' belirtiyor ve El Kaide bağlantılı El Nusra gibi grupların intikam peşinde olabileceğini ifade ediyor:

"Yalnızca bir kaynaktan aldığım bilgi. Ama Türkiye'nin Salih Müslim'le görüşmesinin ardından, deyim yerindeyse terk edilmişliğin verdiği bir hınçla öfkeyle intikam amaçlı ve büyük bombalı eylemler yapma, toplu imha hareketlerine giriştikleri söyleniyor İslamcı grupların."(BBC World)

[@Evrim]

Bir katliam daha.. İşte sessizliklerin sonucunu, görmezden gelmenin sonucunu, bi fikrimiz varsa bile korkuyor olmamızın sonucunu birilerinin ölümlerini okuyarak ve izleyerek yaşıyoruz.. Bi savaş yok orda bi katliam var.. Ben nerede bi insan öldürülse sadece onun tadını tadanların, onun kokusunu içine çekenlerin, onu dünyaya getirenin, ona emek verenin dünyasını az buçuk aklımla düşünüp acaba diyorum kardeşim, acaba annem, acaba sevgilim ve belki sonrasında çocuklarım bu durumu yaşayabilirmi.. Elbette yaşayabilir.. Bu yüzden biraz çığlık gerekli, büyükbaşlar hiçbir zaman ölümü ve zulümü durdurmadılar, durdurmayacaklarda.. Biz artık onlardan birşey beklememeyi öğrendik.. İçler acısı..

Peki nerde şimdi bu PKK, niye çıkmıyor inlerinden nerde BDP nerde bunların Kürt desteği nerde bunların önce Kürt kardeşliği..Roboski de yapılan katliam da karşıda çatışmalarına neden olan kimse olmayınca, sadece o öldürülen arkadaşların cenazelerini sov yapmak için bayraklarına sarıp getirip o insanların aillerinin iyi niyetlerini kullanıyorlardı, şimdi karşıda eli silahlı, eli bıçaklı insanlar olunca ne oldu, kardeşliğinizmi bitti.. Bu yüzden korkak olduklarını bir kez daha yazayım..

Kürtlerin bir ırk olduğunu düşünmüyorum, göçebe hayatında bunun zamanla büyüdüğünü düşünüyorum aynı zamanda bir Kürt torunuyum ama ne olursa olsun ben büyük dedelerimin kentleşmesini sağlayan, onlarla tek coğrafyada bulunmayı kabul eden, savaşlarında komutanlık dahi yapmalarını sağlayan, sonrasında toprak vererek tamamen yerleşmelerini sağlayan, bu Devlet'in insanlarını seviyorum, evet biraradalık, evet bir çok kültür, evet bir çok mezhep barınıyor ama en güzelide artık birlikte oluyor olmamız en güzelide kim hangi dili konuşuyor olursa olsun tepkide aynı çığlığı atıyor olmamız, Alfabe devrimi de bu yüzden değilmidir zaten.Tek dil..

Her dilde zulme karşı çıkmalıyız..

[@Tntcool]

Suriye'de Irak'da olduğu gibi çok karmaşık, düzelmeyecek ve kan durmayacak bir hale geldi. AKP'nin bu konudaki katkıları da hatırı sayılır derecede...

Bildikleri tek şey Esad'a yüklenmek. Hiçbir somut politikaları yok, dışişleri en aciz dönemlerini yaşıyor. Her gün içine ettikleri dış ilişkilere şahit olan AKP ağzını açamayacak hale gelir tabii ki...

[@Heliosaga]

@Evrim

Düşüncendeki güzelliğin, senin zaten ruhuna bedenine yansımış..

Keşke o hayalimiz gerçek olabilse..

İnsanlığın en büyük arzusu..

Ama maalesef sende biliyorsun acıları görmeyenler kolay anlayamayacaklardır yaşananları..

Görmeden hissedenler yani bizim gibi insanlar ise hep yalnız kalacaklar davalarında.. hep yalnız

[@Heliosaga]

Demokratik Özgür Kadın Hareketi tarafından organize edilen Suriye Kürdistanı'na yardım kamyonları sınırda durduruldu.

Demokratik Özgür Kadın Hareketi (DÖKH) öncülüğünde organize edilen, Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Eşbaşkanı Aysel Tuğluk'un da aralarında olduğu bir insani yardım grubu, 12 kamyon insani yardım malzemesi ile Mardin Kızıltepe Şenyurt sınır kapısında dünden beri bekletiliyor.

Yardım malzemelerin kontrolden geçirildikten sonra geçişlerine izin verileceğinin söylenmesine rağmen, herhangi bir gelişme yaşanmadı.. Zılgıt, alkış ve sloganlarla durumu protesto eden kitle, yardım kamyonunun geçişine izin verilinceye kadar sınır kapısında bekleyişe geçti.

Konuyla ilgili açıklama yapan Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Eşbaşkanı Aysel Tuğluk şunları söyledi:

"Kapıların kapalı olması nedeniyle ihtiyaçları karşılayamama söz konusu. Rojavada, yaralanan veya hastaların tedavisi ile ilgili çok ciddi sorunlar yaşanıyor. Özellikle kadın belediye başkanları olarak seçilmişler bu dayanışmayı göstermek için temel ihtiyaç malzemeleri, çocuk bezi, tıbbı ilaç ve kuru gıdadan oluşan 12 kamyon ile sınıra geldik. Yetkililer ile görüşmeler yaptık. Valilik ve Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay ile görüştük. Bize en son verilen bilgi bu malzemelerin kontrolden geçtikten sonra geçişlerine izin verileceğiydi. Ancak bu ifadeden sonra bir gelişme yaşanmamış durumda. Rojava'da çok ciddi sıkıntılar yaşanırken buradan yardımların ulaştırılmasına bürokratik nedenlerden dolayı izin verilmiyor. Devletin ciddiyetsiz yaklaşımı var.12 kamyon ihtiyaç malzemesi, tamamen çocukların, kadınların acil ihtiyaçlarıdır.

Rojava'daki halkımızın mücadelesi bizim mücadelemizdir. Biz onları asla yalnız bırakamayız. Onlarla ne pahasına olursa olsun her koşulda dayanışma içinde olacağız. Rojava'daki halkımızın bu direngen direnişine yeterince sahip çıkamamanın burukluğu içerisindeyiz. Biz bunu telafi etmek istiyoruz. Biz özeleştiri de vermek istiyoruz. Halkımıza karşı bu engeller artık kalkmak durumunda. Sınır kapısında yardımlar geçinceye kadar biz burada kalmaya devam edeceğiz. Tahammülün sınırına geldik. Bu kapılar açılmak durumundadır. Bu yapay sınırlar kaldırılmak durumdadır. İnsani yardım çerçevesinde hiçbir engel kalmamalıdır. Bu eksende tüm halkımızın duyarlı olmasını yardımlarını esirgememesini istiyoruz. Çünkü orada bu insani yardımlara ihtiyaç var ve bu çerçevede sorumlu davranmak durumundayız. Devletin bu engellerini aşmak durumundayız. Halkımız ve kamuoyu duyarlı olmalı, bu kapıların açılması konusunda herkesin çaba içinde olması lazım.”(Birgün)

[@Evrim]

ROJAVA'YA YARDIM !!!

ANKARA KONUR SOKAKTA ROJAVA HALKI İÇİN YARDIM STANDI AÇILMIŞTIR.
MUTFAĞINIZDAKİ PİRİNÇLE, DOLABINIZDAKİ AĞRI KESİCİYLE, ODANIZDAKİ BATTANİYENİZLE DESTEK OLABİLİRSİNİZ.
ACİL LİSTE

--BOZULMAYACAK,UZUN SÜRE DAYANABİLECEK KURU GIDALAR (HAZIR ÇORBA, MAKARNA)
--KURU BAKLAGİL (FASULYE, NOHUT, MERCİMEK...)
--ÇOCUK MAMASI
--ÇOCUK BEZİ
--KADIN PEDİ
--HER TÜRLÜ İLKYARDIM MALZEMESİ (SARGI BEZİ, PAMUK, BANT...)
--HER TÜRLÜ ANTİBİYOTİK (TARİHİ GEÇMEMİŞ, AÇILMAMIŞ)
--ENTERİK VAKALAR İÇİN HER TÜRLÜ İLAÇ (TARİHİ GEÇMEMİŞ, AÇILMAMIŞ)
--ÇOCUKLAR İÇİN AĞRI KESİCİ-ATEŞ DÜŞÜRÜCÜ (TARİHİ GEÇMEMİŞ, AÇILMAMIŞ)
--GİYECEK

İletişim Noktası : ROJAVA İLE DAYANIŞMA STANDI KONUR SOKAK (Mülkiyelerin Önü)

[@PRoFessoR]

Cunku ıslerıne gelmıyor onlar ıcın olen bırının gerıde bıraktıkları hıc onemlı degıl.

[@Insanlikarayan]

Orjinal Mesaj Sahibi PRoFessoR

Cunku ıslerıne gelmıyor onlar ıcın olen bırının gerıde bıraktıkları hıc onemlı degıl.

Yaa Arastirmadan konusma, Emir Türkiyeden degil, Amerikadan geldi!.

Konusulacak Insanlar, Suriye gecerli Hükümetidir.

Simdilik, yeni bir Gurup ayarlamaktalar, Suriyeye gidip, Gözlemci islerine hazirlaniyorlar.

Suriye Hükümetinle bu Anlasmaya varmaniz lazim.

Ne kadar Kamyonlar kontrol edilmis olsada, Amerikadan daha yesil isik gelmis degil.

Burada Muhatabiniz Ankara degil, Suriye Hükümeti ve Amerika!.

Zaten eski bilinclere göre fazla bile yardim yapildi Tayyip Hükümeti tarafindan.

Burada Gizli olarak adlandirilan 80.000´den fazla Taliban Türkiye üzerinden Suriyeye sizdirildi, Ic Savasin iyice kizismasina yardim edildi!.

Barzaniyede simdilik konusma yasagi konuldu, cünkü Amerika gecen seneden beri Afganistanlarla sürdürdügü Gizli anlasmalarindan sonra, cesitli yerlerden Tüm sinirlarindanda, Talibanlari Suriyeye sevk etmisti.

Hem Barzaninin su Suriyede Kuvvetlenen PKK´yi destekleyeceginimi zannettiniz?.

Senelerden beri bunlar Düsmandi.

Aralarinda Vur emri bile zaman zaman verilmis, yeniden Ihtiyactan dolayi, aralarinda genel Af cikarmislardi!.

Iran´in PKK´ya olan Dostluguda, bir taraftan Stratejik, sayet Amerika oralara saldirirsa, ilk olarak PKK´ayla karsi karsiya kalacak, böylelikle Amerikan Ordusunun ilk öldürmeye mecbur kalacaklari PKK´aydi.

Anliyacagin bunlar sadece Yem!.

Suriye savasindaki simdiki tespitlerden, baska sonuclar cikardilar!.

Onun icin yeni Gözlemciler yollanmak üzere, daha yeni Organize ediliyor.

Fisek gibi cevap veriyorsun ama, elestirmeyi cok esirgiyorsun.

Kuzey Irak üzerinden, Suriyeye yaya olarak gönderilen Insanlarin resimlerini ne cabuk unuttun?.

Yoksa onlari görmemismiydin?.

Son haberlerde, Suriye Ordusunun yeniden stratejik Sehirleri geri aldigindanda belki haberin yoktur?.

Suriyenin arkasinda Rusya duruyor, o kadar kücük bir yem olabileceginimi zannettiniz?.

Bunlar bile dogruyu görmüs, Amerikan Parlamentosunun 60%´ini kontrol altinda tutan yahudistani durdurmaya kararlilar!.

Türkiyede oldugu gibi degil!.

Türkiye Osmanlinin sonunda oldugu gibi, Türkler tarafindan yönetilmiyor, Yahudistan ve Yünanistan tarafindan yönlendiriliyor!.

Eger arastirmak istiyorsan, Yünanlarin ne kadar Tasinizmazlik Türkiyeden aldiklari üzerine bir arastirma yap, Internette mevcut.

Bulamazsan söyle, Bir Listesini ben burdan sana cikartayim.

Anrupa Ülkeleri, Yünanistana ücüncü Paketide yolamak üzereler, buda 12 Milyar € yüksekliginde.

Birde sunlarin Türkiyede aldiklari Mülkiyeti bir karsilastirirsan, belki daha kolay hesapliyabilirsin.

Ufak bir Tip, ararken tarayicina söyle yaz, Yünanlar bursa´yi cok sevdi diye.

Listeye daha cabuk ulasirsin.