Gezi Parkı direnişi sırasında Ankara'da polis tarafından vurularak öldürülen Ethem Sarısülük'ün cinayet davası bugün görüldü.


Mahkeme salonunuda izleyici sıralarında “güvenlik gerekçesiyle” 50 tane sivil giyimli çevik kuvvet polisi oturtuldu. Bu uygulama adliye tarihinde ilk kez yaşanıyor.

YOĞUN GÜVENLİK ÖNLEMİ

Ankara 6. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşma nedeniyle Ankara Adliyesi çevresinde yoğun güvenlik önlemleri dikkat çekti. Adliye çevresinde çok sayıda çevik kuvvet polisi konuşlandırılırken, bir o kadar da sivil ekipler görev aldı.

Duruşmanın görüleceği Ankara 6. Ağır Ceza Mahkemesi'nin önü ile buraya giden koridorlarda da yoğun güvenlik önlemi gözleniyor. Emniyet, sanık polisi korumamak için daha duruşma başlamadan mahkeme salonuna 50 kadar sivil giyimli çevik kuvvet polisi soktu. Sivil çevikler, izleyici sıralarına oturarak duruşmayı beklemeye başladı. Sıralarda polislerin oturması nedeniyle diğer izleyicileri sınırlı yer kaldı. Mahkeme kapısı önünde 50 kadar çevik, 50 kadar da sivil polis bulunuyor.

DURUŞMA ÖNCESİ HUKUKÇULARDAN ÇAĞRI

Ankara 6. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülecek duruşma için Adalet İçin Hukukçular dava öncesinde katılım çağrısı yapmıştı.

İşte duruşmaya katılım için yapılan çağrı:

"Haziran Direnişi kapsamında Ankara'da yapılan eylemler esnasında vurularak hayatını kaybetti Ethem Sarısülük. Halktan binlerce insan gibi o da Kızılay Güvenpark'taydı, o gün orada olan birçok insan gibi duyduk onu öldüren silahın sesini, gördük kanlar içinde yere yığılışını.

Ethem'in vurulma anını sadece o gün Güvenpark'ta olanlar değil, kamera kayıtlarını izleyen milyonlar da gördü. Gördük, Ahmet Şahbaz adlı polisin, eylemcilerin arasına nasıl koşarak girdiğini, yerde yatan bir eylemciye saldırdıktan sonra nasıl etrafına üç el ateş açıp koşarak kaçtığını. Bizler, yani milyonlarca insan bir cinayeti, suç aletini, katili ve maktulun son anlarını tüm ayrıntılarıyla izledik ekranlardan. İşlenen suç açıktı. Katilin kimliği açıktı. Cinayet şüpheye mahal vermeyecek biçimde yansımıştı görüntülere. Bundan sonra olması gereken katilin adalete teslim edilmesi ve cezasını çekmesiydi. Tarih 2 Haziran 2013'tü.

KATİLİ SERBEST

Bugün 22 Eylül 2013. 26 yaşındaki Ethem Sarısülük 112 gün önce hayatını kaybetti. Katili Ahmet Şahbaz uzun bir müddet teslim olmadı. Cinayete olay yerinde tanık olan 'emniyet' mensubu arkadaşları tarafından da teslim edilmedi. Olay anında suç mahallinde bulunan ve tanıklık etmek isteyenler bu taleplerinin hemen ardından bir bir gözaltına alınırken, Ahmet Şahbaz adlı polis cinayetten günler sonra adliyeye gelerek ifade verdi ve serbest bırakıldı. Hakkında hazırlanan iddianamede suçun 'meşru müdafa' sınırları içinde işlendiği belirtilerek tamamen cezasız bırakılmasının önü açıldı. Meslekten dahi uzaklaştırılmadı.

Dava kapsamında görüşlerine başvurulan, iki bilirkişi tarafından hazırlanan raporda, olayın meşru müdafa olarak tanımlanamayacağı ve katil zanlısı polisin öfke patlamasına delalet eden davranışlarla eylemcilere bilerek ve isteyerek saldırdığı tespit edildi. Buna rağmen katil Ahmet Şahbaz hala görev başında, serbest, aramızda dolaşıyor. Ethem toprağın altında. Adalet de Ethem'le beraber toprağın altında.

AKP'nin sözde adalet sarayları birer yargı organı olarak değil, iktidara tehdit olarak görülen unsurları cezalandırma, yandaş olarak görülen unsurları ise ödüllendirme organı olarak çalışıyor. Aksi mümkün olsaydı tüm delillerin sarih olduğu böylesi bir cinayet vakasında cezasızlık söz konusu olamazdı.

Ethem Sarısülük davasının bugün içinde bulunduğu somut durum, Türkiye'de yargının ana işlevi olması gereken 'toplumsal adaleti tesis etme' görevinden ne kadar uzakta olduğunu gözler önüne seriyor. Yargı, iktidarın elinde bir silaha dönüşmüş durumdadır, polis eliyle işlenen siyasi cinayetleri 'aklayan', 'cezasız bırakan' ve 'cezasız bırakarak teşvik eden' bir silaha.

Bu noktada ülkenin ilerici, yurtsever hukukçularına düşen görev toplumsal adaletin tesis edilmesi için mücadele etmek, Ethem'in ve polis kurşunuyla öldürülen tüm gençlerimizin hakkını savunmak, ellerinden alınan yaşam haklarının hesabını sormak olmalıdır.

Bizler, Adalet İçin Hukukçular olarak bu görev bilinciyle 23 Eylül Pazartesi günü Saat 09.00'da Ankara 6. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülecek Ethem Sarısülük Davası'nın ilk duruşmasında yer alacağız. Ethem'in ve onun şahsında yargısız infazlara kurban gitmiş tüm gençlerimizin yaşam hakkını savunmak, katillerinin cezalandırılmasını talep etmek için orada olacağız. Tüm meslektaşlarımızı duruşmaya katılmaya ve bu adalet mücadelemizi büyütmeye çağırıyoruz."

10.03
Ethem Sarısülük'ün davasında kavga - sanık polislerin avukatları, Ethem'in avukatlarından birine saldırdı.

10.08
Duruşmanın 'kamu güvenliği' gerekçesiyle kapalı yapılmasına karar verildi.

10.33
Ethem Sarısülük'ün abisi Mustafa Sarısülük'ün karşısındaki sanık sandalyesinde Ahmet Şahbaz oturuyor.

10.37
Ethem Sarısülük'ün annesi Sayfı Sarısülük, salonda sandalyeye çıktı ve "katiller" diye bağırıyor.

10.42
Duruşmada arbede çıktı..

10.47
Yavaş yavaş mahkeme salonu boşaltılıyor. Mahkeme salonu önünde "katiller dışarı" sloganı atılıyor.
Kapı önünde polis izleyicilere saldırıyor. Mahkeme salonu karıştı. Müşteki yakınları sanığa vuruyor.
Sanık polis içeri kaçırıldı. İçeride gerginlik ve arbede devam ediyor. Sanık polise vurulunca kafasındaki peruk çıktı.

11.03
Duruşmanın önümüzdeki dakikalarda başlaması bekleniyor.

11.06
Polis barikatının üstüne Ethem Sarısülük posterleri asıldı.


11:10
Duruşma 28 Ekim'e ertelendi.

11.19
Ethem Sarısülük'ün arkadaşları adliyenin camekanlı olan kapısına kanı temsilen kırmızı boya attı.


11.39
Ethem Saırsülük'ün annesi duruşma salonundan çıktı ve ağlıyor.


11.41
Sarısülük'ün annesi Ankara Adliyesi önünde polislere "Kaça sattınız onuruzu" diyerek sesleniyor.


13.29
Ethem Sarısülük davasında duruşma salonunda çıkan arbede sırasında kaçırılan sanık polis Ahmet Şahbaz'ın kafasındaki peruk düştü.


15:09
Mahkeme salonundaki arbede kameralara yansıdı. İşte o görüntüler:
Video


Kaynak

__________________

Tanrı kimseye evlat acısı yaşatmasın. Hele o günün erki tarafından sırtı sıvazlanarak cesaret kazandırılan devlet güçleri eliyle hiç yaşanmasın bu acılar. Dilerim adalet, vicdan gibi kavramlar havada kalmaz bu davada...

__________________

H.

Önüne gelen polis bile olsa silah kullanamaz cana kıyamaz. Adalet en kısa zamanda cezasını bulur inşallah...

__________________
"Benim, Türk milleti için yapmak istediklerim ve başarmaya çalıştıklarım ortadadır. Benden sonra, beni benimsemek isteyenler, bu temel mihver üzerinde akıl ve ilmin rehberliğini kabul ederlerse, manevî mirasçılarım olurlar."