Nefret ve yaşam tarzına müdahale gibi suçlar TCK’ya girecek. Din ve ırk gözetilen suçlarda ceza katlanacak.

Kişiye saldırı dili, ırkı, milleti, rengi, cinsiyeti, engelliliği, siyasi düşüncesi, felsefi inancı, dini veya mezhebi nedeniyle işlenmiş suçun karşılığı ceza artırılacak. “İ..e, kızılbaş, pis Türk, hırsız çingene, pis gavur, Ermeni dölü, Yezid, yobaz, zenci, ateist, kör Rıza” gibi ifadelerin “nefret ve hakaret saiki”yle söylenmesi halinde cezası artacak.

Başbakan Tayyip Erdoğan’ın açıkladığı demokratikleşme paketiyle; nefret, ayrımcılık, yaşam tarzına müdahale gibi suçlar ilk kez Türk Ceza Kanunu’na giriyor.

YENİ İÇTİHATLAR

Habertürk gazetesinin haberine göre TCK’nın “Hakaret” suçunu düzenleyen 125. maddesine göre hakaret; kişinin dini, siyasi, sosyal, felsefi inanç, düşünce ve kanaatlerini açıklamasından, değiştirmesinden, yaymaya çalışmasından, mensup olduğu dinin emir ve yasaklarına uygun davranmasından dolayı yapılırsa cezası artırılıyor ve 1 yıl ile 2 yıl arasında hapisle yargılanıyor. Yeni düzenlemeyle bu suçun “nefret saikiyle” işlenmesi durumunda cezası daha da artacak. Diğer suçlarda da benzer uygulamalar olacak. Hukukçular, nefret suçunun TCK’ya ilk kez girdiğine dikkat çekiyor. Türk hukukunda bu konuda içtihat olmadığı için yeni kararlarla içtihat oluşacağı ifade ediliyor.

SİYASİLERE YUMRUK

Siyasilere yapılan saldırılar da nefret suçu kapsamına girecek. Örneğin Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ’a Hacıbektaş’ta, DTK eş Başkanı Ahmet Türk’e Samsun’da yapılan yumruklu saldırılardaki yaralama eylemi nefret suçu kapsamında değerlendirilip cezası artırılabilecek. Türk’e yapılan yumruklu saldırıda mahkeme 11 ay 20 gün hapis cezası vermiş, ceza paraya çevrilmişti. Bozdağ’a yumruk atan kişi ise tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılmıştı.

CİNSİYET VE ENGEL

Kişinin cinsiyeti ve engelinden dolayı da nefret güdüsüyle suç işlenirse cezası artırılacak. Engelli bir kişiye, engeli nedeniyle aşağılayıcı ifadeler kullanmak suç sayılacak. Örneğin, “Kör Rıza, topal Ahmet’ gibi ifadeler nefret içeren duyguyla söylenirse ve delillendirilirse bu kapsamda değerlendirilecek.

YAŞAM TARZI

Ayrımcılıkla daha etkin mücadele için ceza miktarları artırılırken yaşam tarzına saygı da Türk Ceza Kanunu’nu ile ilk kez güvence altına alınıyor. Bu kapsamda, dini inancın gereğinin yerine getirilmesinin engellenmesi TCK kapsamında cezalandırılacak. Cebir veya tehdit kullanarak ya da hukuka aykırı başka bir davranışla, bir kimsenin inanç, düşünce veya kanaatlerinden kaynaklanan yaşam tarzına ilişkin tercihlerine müdahale edenlere ya da bunları değiştirmeye zorlayanlara 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezası verilecek.

BAŞÖRTÜSÜ YASAĞI

Ayrımcılık ve yaşam tarzına müdahalede kişinin kılık kıyafetine engel koyma da suç kapsamına girecek. Başörtüsü, poşu veya diğer kıyafetleri giyenlere saygısızlık, ayrımcılık veya yaşam tarzına saygı suçları kapsamına girebilecek. Üniversitelerde veya kamuda başörtülüleri engelleme girişiminde bulunanların bu madde kapsamında cezalandırılabileceği belirtiliyor. Ege Üniversitesi’nde başörtülü öğrencileri fişleyen ve okula girmesine izin vermeyen Profesöre eğitim ve öğrenim hakkını engellemekten ceza verilmişti. Benzer bir suçun işlenmesi durumunda sözkonusu kişiye ayrıca ayrımcılık ve yaşam tarzına saygı göstermemek suçlarından da ceza kesilebilecek.

SÖZCÜ

__________________

Bazen su olmak lazım sessiz sakin ...!!! Bazen sel olmak lazım öfkeli ve hırçın...!!!
Bazen mum alevi olmak lazım; sabırla tükenmeyi bekleyen, bazense volkan olmak lazım; önüne gelen herşeyi hızla tüketen...!!!
Kimine SU oLacaksın, kimine SEL ...!!! Kimine MUM olacaksın, kimine VOLKAN ...!!! Ama kimseye asla ve asla KUL oLmayacaksın... !!!

iyice abandılar..

__________________

Sahi yaa, su Adam acaba nereden Türkiyeye geldi acaba?.




1974´te Serbestce Lüleburgazda kullandigim bu söz bile, hatirladigimca 1980´li senelerinde yasaklanmisti, bunlara baska isim verilmisti.

Tabiki simdi bunu tam olarak bana sormayin, ne isim verildigini.

Bilemiyecegim.

Neyse, halbuki Türkiyede 3´üncü sinifi bitirdigim okul O zamanlari Cingene Mahallesinde olarak bilinirdi.

Demekki, Lüleburgaz burada Zamanindan evvel hareket etmis, Su Sahis Yanindan bile gecmemiski, bunu daha evvel bilebilsin.

Tabiki Suriyeyle, Misirla, Fasla devamli ugrasirsa, "Anasinin Dogdugu Vatani" nasil ögrenebilsinki?.

Bu arada yeniden altini cizerek söylemis olayim, Trakyasida, Hatayida, Gaziantepi, Urfasi, Mardini, Sirnaki, Hakkarisi, Van´i, Agri´si ve Irdiri, Kars´i, Artvinide Milletimindir!.

Her-zamanda Milletimin olacaktir!.

Itme Kakma degil, Cogaltma gözünle her zaman Sinirlarimiza bakarim!.

Taaa´ki, "Tarimizde", Soydaslarimiz halen Baska Sancak altinda yasamis olsalar bile, onlara Kalbimde halen yeri var!.

Böyle Basbakanlar belki bu Sevgiyi ve Sevdayi bilmezler, burada bize BU VATANI ARMAGAN EDENEDE, HER ZAMAN SAYGIMI VE SEVGIMI SUNARIM!.

SON NEFESIME KADAR!.


Burada iste ilk Önce, koca bir Duuuur Derim!.

Nedenine gelindiginde!.

Burada Misirdan getirdigin Cocuk Tecavüzlügünü destekleyen, bunlarin Dini Kitaplarini Okullara dayattigini Gözlerine sokarim!.

Kendi Dinin burada yetersiz Kalmis, burada Misirda yasayan Salafi Müslüman diye gecinen Sapiklarin Dini Kitaplarini Türkiyeye dayadigini, bunlari Okullara dagittigini görmedikmi zannediyorsun?.

Ayni Sapiklar, kendi Devletinde 8 ila 9 Yasindaki Cocuklari evlendirilebilir diye Anayasalarina gecirmeye calisirken, üzerine birde Ölülerle bile Cinsel iliskiye gecirilebilir diye yazmaya calistiklarinda, Misirin Askeriyesi bunlari Hükümetten indirmisti!.

Bu Davanin Ardindan Göz yaslari döktügünü herkes gördü!.

Simdi bunlara dayanipta, Misirdan getirttigin su Sapiklarin Dini Kitaplarini gösteripte, "onlarimi", Türkiyede uygulamaya kalkiyorsun?.

Bu Önlenmesi Lazim!.

Cocuk Tecavüzlügü HIC BIR ZAMAN YASALASMAMASI LAZIM!.

Zaten su zamanimizda bile bu Sapiklarla Türkiyemizin Basi Dertte, ayni Vatikanin gibi!. (Vatikan: Hiristiyan Katolik Alemi)

__________________
Ne Mutlu Türk'üm Diyebilene!.

İyi de yobaza ne diyeceğiz Yobaz yobazdır anacım, başka bir izah biçimi yok ki

__________________

H.

En çok ayrımı yapan bizzat kendisiyken bu yasaklar nasıl uygulanacak

__________________

Bazen su olmak lazım sessiz sakin ...!!! Bazen sel olmak lazım öfkeli ve hırçın...!!!
Bazen mum alevi olmak lazım; sabırla tükenmeyi bekleyen, bazense volkan olmak lazım; önüne gelen herşeyi hızla tüketen...!!!
Kimine SU oLacaksın, kimine SEL ...!!! Kimine MUM olacaksın, kimine VOLKAN ...!!! Ama kimseye asla ve asla KUL oLmayacaksın... !!!

Ben bu kelimelerin birkaçını içimde biriktiriyorum, zamanı gelince toptan kullanmayı düşünüyorum
Siyasilere yapılan saldırı nefret suçuymuş!!!
Nefret bir çeşit duygudur, duyguların bazı şekilde dışa vurumu olabilir. Duyguyu suç kapsamına almak insanı yok saymaktır. Nasılki sevinç, üzüntü, kızgınlık bir duyguysa oda öyledir.
Nefret suçu ancak ağır tahrik ve şiddet içeren söylemlerde uygulanlamı ki!! bunu en fazla yapan parti! Akepe tabanı, vekilleri ve başbakandır.
Mesela Hırant dinki öldürenler hala hükümet tarafından korunup ödüllendirilmektedir. Bu örnek olaydan daha ağır nefret suçu olurmu?
!Ayinesi iştir kişinin lafa bakılmaz!
Bunların amacı kendilerini hertürlü muhalefet ve saldırıya karşı yasal kalkan hazırlamak.
Yeni Şafak ve Akit gazeteleri hergün nefret suçu işlemektedirler, görelim bakalım kime göre nefret suçları nasıl uygulanacak.?

Temel esas olarak insanların yek diğer insanları, toplumlarında yekdiğer toplumları, kendi aidiyeti, inanışı, yaşam biçimine uymaması vb. nedenlerden dolayı tahkir ve tezyif etmesi pekte insani olmayan bir durum..


Beşer her halde terakki halindedir, yaşamı içerisinde tekamül safhasında evrilmeler yaşar, bundan dolayı eleştirilmesi sağlıklı insanların yapacağı şeyler olmasa gerek...

Ancak paket açıklandığında benim dikkatimi en çokta bu madde çekmişti, kendi kendime bunun ucu açık, gerçi nasıl kanunlaşacak, kanunlaşırken nasıl bir şekil alacağını da görmek gerek, bunları görmeden söylenecek şeyler doğmamış çocuğa don biçmeye benzer...

Değişen iktidar ve anlayışlarca can acıtabilecek ve yakacak ucu açık bir durum...

Bana göre elbette...

__________________

Bizde bilirdik kıkırdak fıkırdak olmasını...Ama kalbe en güzel hüzün yakışıyordu, bizde onu bastık sinemize...

Tanıdık

Akıl alacak gibi değil..

Demokratikleşme paketi halka duyurulacağında daha baştan kendileri abuk subuk davranıp, kendilerine muhalif olan basın yayın organlarını davet etmiyorlar.. Bir de yüzleri kızarmadan, sıkılmadan demokratikleşmeden bahsediyorlar..

Nefret boyutunu aştı artık..

__________________

suç bizim marjinal bir guruba ülkeyi teslim ettik...şimdi ne bu ya diye şaşkın şaşkın bakıyoruz..

yeşil kuşak yaratıkları ...

__________________

Şimdi burada gelecekten neler olacağı konusunda bir ipicu vereyim.
Ne yazmışım yukarıda!
!Ayinesi iştire kişinin lafa bakılmaz!
Çok fazla söze hacet varmı? Bu zihniyet böyle bir yasa çıkarırsa iyi niyet düşünülebilirmi?

Şimdi Sözde Milli Güreşçimizin Tweetlerine bakalım ve bu kafadaki zihniyete daha sonra iktidar tarafından ödüllendirilip, Akdeniz olimpiyatlarında bayrağımız taşıtılmıştır.

Bana kimse iktidar tarafından taşıtılmadı demesin o kadar saf ve geri zekalı değilim şükür.

Gezi Parkı direnişi için Twitter'dan verdiği ırkçı mesajlarla dikkat çeken Rıza Kayaalp !

"Ermenilere bıraktınız meydanı, Allah belanızı versin eylemci çapulcuları. Ermenistan halkı kutlama yapıyormuş. Taksim'i işgal ettik, Türkiye'ye rahatça hakaret edebiliyoruz diye. Sizin yaptığınız eylemi s.... Vatan hainleri"

Bu sözleri savunan iktidar!!

BOZDAĞ'DAN DESTEK MESAJI

!!Rıza Kayaalp'i FILA'da savunacak ekibin başında, eski bir güreş şampiyonu ve AKP milletvekili olan, şu anda Türkiye Güreş Federasyonu Başkanlığı yapan Hamza Yerlikaya yer alıyor.!!

Yukarıdaki iki paragraf alıntıdırlar!!


Şimdi bu olaylar gerçekmi? Değilmi?
Yukarıdaki sözleri savunanların çıkardığı yasayı düzgün uygulanacağını nasıl bekleyebiliriz? O azaman amaçları belli olmuyormu? Belli bir kesimi baskı altına almak ve susturmak, her laf ve cümle nefret suçuna sokulacak ama kendileri istedikleri gibi hakaret ve nefret söylemlerine devam edecekler.