Bursa İnegöl İlçe Milli Eğitim Şube Müdürü Mustafa Karaaslan’ın, Ramazan ayının başlaması dolayısıyla sosyal paylaşım sitelerinde üzerinde Atatürk’ün fotoğrafının bulunduğu “SICAK DİYE ORUÇ’U BOZMAYIN BURASI DAHA SICAK. K. ATATÜRK” yazılı bir mesajı takipçileriyle paylaşması olay yarattı.

Bursa İnegöl İlçe Milli Eğitim Şube Müdürü Mustafa Karaaslan’ın Atatürk’ü cehennemdeymiş gibi gösteren bu skandal paylaşımı eğitim camiasını da ayağa kaldırdı.

“HESABIM ELE GEÇİRİLDİ”

Karaaslan’ın tepki çeken, üzerinde “Sıcak diye orucu bozmayın burası daha sıcak. K. Atatürk” yazan fotoğraflı paylaşımına inceleme başlatıldı. Karaaslan’ın yaptığı savunmada, sosyal medya hesabının ele gerçirildiğini söylediği ve suç duyurusunda bulunduğu öğrenildi.
Bursa İl Milli Eğitim Müdür Vekili Necdet Sezer, konuyla ilgili inceleme başlatıldığını söyleyerek, “Bununla ilgili inceleme başlatıldı. İlçe müdürümüz gerekli ifadeleri alıyor arkadaştan. Az sonra bana faks gelecek. Daha sonrasında hem bakanlığımıza hem valiliğimize gerekli bilgileri vereceğiz. İnceleme sonrası gerekli açıklama yapılacaktır” dedi.

Mustafa Karaaslan’ın bu paylaşımına Twitter kullanıcıları tepki gösterdi. Karaaslan’ın ismi Trend Topic (TT) listesine girdi.

Kaynak

__________________

Şimdi yeni moda bu, çirkin bir twitte at (çirkin kelimesi az kalırda neyse), ardından tepki çekince de hesabım hacklendi de...

Bizde inandık zaten... Hackerlerin hiç işi yok, senin hesabını hackliyecekler...

Atatürk kadar kafanıza taş düşsün inşallah...

__________________

İşte söylediği sözün arkasında duramayan, "hesabım heklendi" diyerek g.t korkusuna kapılan birisi. Sen mi Atatürk'ü küçümseyebileceğini, ona çamur atabileceğini sanıyorsun. Sen küçük bir tepki karşısında bilmem nesi çarşafa dolaşmış kişi, bütün dünyanın karşısında dimdik duran Atatürk'ü küçültebileceğini mi sanıyorsun. Yazık sana ve senin gibi düşünenlere.

__________________
Ey, iki adımlık yerküre
Senin bütün arka bahçelerini gördüm ben!
Nilgün MARMARA

Yahu laf ediyorsun madem arkasında dur. Biz de seni sadece sarfettiğin sözler için eleştirelim.

__________________

Suç duyurusunda bulundun ise dilekçeyi görelim.

Yalanınız batsın.

Hep derim, konuşana değil " konuşturana" bakacaksın.

__________________

Kıvırtmadaki benzerlik açısından aklıma geldi. ) )

Atatürk, Amasya'dadır. Yanındaki valinin kulağına eğilip sorar; 'kimdir bu?'
Vali yanıt verir; 'efendim kendisi şıhtır. Yörede çok hatırlısı vardır.'

Atatürk Şıh'ı yanına çağırır ve; 'Bak baba, imanın ölçüsü sakalın boyunda değildir. Şunu rica etsem de, en azından Peygamber efendimizinki gibi kısaltsan...' der ve eliyle de boyun altı hizasını gösterir. Şıh; 'emrin olur Paşam...' diyerek yerine çekilir.

Atatürk Ankara'ya döner. Aradan zaman geçer, bir akşam Atatürk Amasya'daki Şıh'ı hatırlar ve Valiyi telefonla arayıp durumu sorar. Vali nasıl söyleyeceğini bilememekle birlikte, Şıh'ın sakal boyunda en küçük bir kısalma bile olmadığını, aksine hiçkimseye el sürdürmediğini anlatır. Atatürk telefonu kapatır, kağıdı kalemi eline alır ve az sonra nazırını çağırıp, yazdığı yazıyı Amasya Valiliğine tebliğ etmesini ister.

Ertesi gün Amasya'dan bir haber gelir ki, Şıh Efendi Ata'yı görmek üzere Ankara'ya yola çıkmıştır. Şıh gelir Ata'nın karşısına çıkar. Sakal tamamen kesilmiş, sinekkaydı tıraş, saçlar kısaltılmış, kılık kıyafet baştan sona değişmiştir.

Şıh'ı görmüş olan Atatürk'ün mesai arkadaşları, bu değişimi anlayamaz ve Ata'ya sorarlar; 'Paşam, o Şıh ki sakalına el dahi sürdürmezdi, siz ne dediniz de kökünden kesmesini sağladınız?' Atatürk gülümser, sonra da yanındakilere; 'dün akşam, Amasya Valiliği'ne bir yazı gönderdim ve Şıh'ı Afyon'a vali atadığımı bildirdim' der.

Daha sonra Atatürk yeni bir yazı hazırlayıp, nazırına bu yazıyı da Şıh'a vermesini söyler. Atatürk'ün yazısı şöyledir; 'İnancın ölçüsünün
sakalda olmadığını anladığına sevindim. Valilik meselesine gelince, bugün koltuk uğruna kırk yıllık sakalından vazgeçebilen, yarın başka şeyler için
milletinden de vazgeçebilir. Seni böyle bir ikileme mahkum bırakmayalım. Kal sağlıcakla...'

__________________

Aynen..

Meydan boş kaldı.

Bir geminin başı nereye giderse, kıçı da oraya gider. (Kıç kelimesine takılınmasın, gemicilikte; geminin en önüne baş, en arkasına da kıç denir.)

__________________

Ben diyorum ki biz bu kadar yurtsever Atatürk sevgi ve ilkeleri ile donanımlı insanların yanında, vatanına, ilkelerine, milli ve manevi değerlerine düşman olan bu insanları biz bir yerden ithal mı ettik? Yoksa bağda bostanda yetişenlerin bağbozumundan arta kalan odunu olarak biz mi yetiştirdik?

__________________

__________________