Az önce telefonla bir albay kardeşim aradı. Önce sesi titriyordu konuşurken… Sonra sesli olarak hıçkıra hıçkıra ağlamaya başladı…
“Nerde Abi, diyordu, Üniversiteler nerde? Sivil toplum kuruluşları nerde? Kediye, köpeğe, ağaca, çiçeğe ağlayan o güzel insanlar nerde?”
Yatıştırmak istedim. Nafile…
“Niye hala yas ilan edilmez Hocam? Diyordu Metin Albay. Daha ne bekliyoruz? Neden hala radyo ve televizyonlarda müzik var? Türkiye sokağa dökülmeli Abi,” diyordu Metin.
“Tek yürek olmalı, tek yumruk olmalı. İlker yarbay öğrencimizdi Abi, sen de tanırsın diyordu. Ne diyeceğiz biz onun ailesine? Yüzüne nasıl bakacağız? Mehmetçikleri, kahraman polisleri niçin kaybettiğimizi nasıl anlatacağız komutanım, “ diyordu.
Haklıydı. Vatan için şehit oldular. Evet, ama onların şehadetinin bedelini ödemeliydi hainler ve onlara destek verenler… Onlar şehit olmuşlardı. Şehitler ölmez, vatan bölünmezdi… Ama bölünmüş gibi duruyordu bazıları için… Sivas’ın ötesi ne demekti?
Albay Metin haykırıyordu. “Genelkurmaydan ve Emniyetten isteğimiz şu Abi, Cenazeler Ankara’dan kalksın!. 1-2 Milyon kişi kılmalı o cenaze namazını… Türkiye orada olmalı. Bölücülere ve onların destekçilerine korku salmalı… Vatanın bölünmeyeceğini herkes anlamalı Hocam… Anlamalı…”
Metin’i uzun zamandır tanırım. İlk defa bu kadar üzgün, kederli gördüm. Hiç ağlamamıştı… Ama şimdi ağlıyordu Metin Albay.
Bu ülkenin çocukları için ağlıyordu…
Ülkesi için ağlıyordu..
Bütün Türkiye gibi…
Bekir Çoşkun
08.09.2015